Ana Sayfa Blog Sayfa 195

İliçli yurttaş yığının altında kalanlar için ağıt yaktı: Feryadı bizde kaldı

ERZİNCAN- İliç’te Anagold Madencilik’in sahibi olduğu Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen yığın liç kaymasının ardından İliç yığının altında kalan komşuları için yas tutuyor. Komşularının akıbetini merak eden yurttaşlarla Bağıştaş köyünde BB Cafe’de maden üzerine konuşurken Ersin Macun, ağıta başlıyor.

İliçli Macun’un yığının altında kalan canlar için ağıt yakıyor:

Yunanistanlı çiftçiler traktörleriyle Atina yollarında…

Yunanistanlı çiftçiler, artan enerji maliyetleri, yurt dışı üreticilerin rekabete karşı korunmasız bırakılmaları ve son dönemde yaşanan sellerin maliyetini protesto etmek üzere, traktörleriyle birlikte başkent Atina‘ya doğru yola çıktı.

Ülkenin dört bir yanından binlerce çiftçinin katılması beklenen, eylemin son yılların en büyük tarım mitingiyle sona erdirilmesi planlanıyor.

Yunanistanlı çiftçilerin eylemi, aylardır benzer gösterilerin düzenlendiği Fransa, Belçika, Hollanda, Polonya ve İtalya dahil olmak üzere Avrupa’nın diğer bölgelerindeki şikayetleri dile getirmek üzere gerçekleştiriliyor.

‣ Fransız çiftçiler Paris’i kuşatmaya hazırlanıyor
‣ İklim aktivistleri: Fransız çiftçilerin öfkesi adil ve meşru
‣Fransa’da iklim önlemlerine karşı çiftçilerin öfkesi büyüyor, siyasetçiler çözüm arıyor
‣Alman çiftçiler iklim krizi önlemlerine karşı yine sokakta: Çiftçi yoksa yemek yok, gelecek yok!
 Avrupa’da çiftçi eylemleri yayılıyor: Bir traktör ordusu da Roma’da
Çiftçi protestoları AB’nin ‘çevreci’ önlemlerini erteletti
‣ AB, pestisit azaltma planını iptal ediyor

Reuters‘in aktardığına göre, Başbakan Kyriakos Miçotakis‘in muhafazakar hükümetiyle haftalardır görüşmelerde bulunan çiftçi birlikleri, şu ana kadar açıklanan önlemlerin endişelerini karşılayacak kadar ileri gitmediğini söyledi.

Çiftçiler, dün Atina’ya gitmeden önce geceyi geçirdikleri Yunanistan’ın orta kesimindeki Kastro kasabasında bir buluşma noktasında toplanırken traktörlerini ve kamyonetlerini otoyol boyunca sıraladı.

Protestocu çiftçilerden biri olan Hristos, “Pek çok sorun var, en önemlisi de yakıt ve enerji maliyetleri. Geçen yıl çiftçiler için felaketti, üzüm üretemedik, zeytinyağı üretemedik, bir parça pamuk ürettik ama o da neredeyse bedavaya alındı” dedi.

Bu sabah da düzinelerce çiftçi, güneydeki Girit adasından tekneyle Pire limanına gitti. Yunanistan’ın diğer bölgelerinden de otobüsle yüzlerce çiftçinin başkente giderek protestoya katılması bekleniyor.

Bu akşam Sintagma Meydanı’nda düzenlenecek mitingde halihazırda elektrik faturalarında indirim yapan ve tarımsal dizele yönelik vergi indirimini 2024 sonuna kadar bir yıl uzatan hükümet üzerinde baskı oluşturmayı amaçlanıyor.

Başbakan Miçotakis: Verecek başka bir şeyimiz yok!

Miçotakis Hükümeti dün gelecekte daha kalıcı bir vergi indirimi planını tartışmaya istekli olduğunu yineledi, ancak hükümetin bu yıl daha fazla taviz için mali olanakları sınırlı.

Başbakan, pazartesi akşamı Yunan Star TV’ye verdiği röportajda “Verecek başka bir şeyimiz yok. Sanırım çiftçiler bunu kabul ediyor ve hükümetin özellikle elektrik faturaları konusunda muhtemelen beklentilerini bile aştığını çok iyi biliyor” diye konuştu.

Protestocu çifçilerden Dimitris Tsarouchas, ise “Varilin dibinde başka bir şey olup olmadığına bakacağız” dedi.

Avrupa’nın havası en kirli şehri Milano

İsviçre merkezli hava kalitesi izleme merkezi IQAir’in gerçek zamanlı yayınladığı verilere göre, İtalya’nın Milano şehri dünyanın en kirli yedinci şehri ve Avrupa’nın havası en kirli şehri olarak kaydedildi.

Yaklaşık 1,4 milyon nüfuslu Milano şehri, 60’lı yıllara kıyasla trafik yoğunluğunu iki katına çıkarmış durumda. Aynı zamanda şehrin çevresindeki ağır sanayi tesislerinin de önemli “arka plan” emisyonlarına neden olduğu belirtiliyor. Milano’nun Alplerin eteklerindeki konumu da kirli havanın kalıcı olmasını sağlıyor.

Avrupa'nın havası en kirli şehri
Kaynak: IQAir

IQAir’in verilerine göre dünyanın en kirli şehri ise, Pakistan’ın Lahore şehri. Listenin ilk on sırasında en kirli şehirleri barındıran ülkeler arasında Çin, Hindistan, Nepal, Bangladeş, Kırgızistan, Gana, Vietnam ve İran bulunuyor.

Avrupa Ekonomi ve Çevre Enstitüsü’nden araştırmacıların yayınladığı makaleye göre, hava kirliliğine bağlı ölümler, Covid-19 hastalığına bağlı gerçekleşen ölümlerden çok daha fazla ancak hükümetler, hava kirliliğinin neden olduğu ölümlere yeterince dikkat çekmiyor.

İstanbul’da hava kirliliği yüzde 3 arttı
İran’da okullara hava kirliliği engeli: Meşhed’de bir gün uzaktan eğitime geçildi
Yapay yağmurlar Pakistan’daki hava kirliliğini azaltabilir mi?
Hindistan’da hava kirliliği DSÖ sınırının 30 kat üzerinde

Hava kirliliği Covid’den daha tehlikeli

Araştırmaya göre hava kirliliği, Avrupa’nın en önemli çevre sağlığı tehdidi. Hem hava kirliliği hem de Covid-19, yaşlıları ve solunum rahatsızlığı bulunan kişileri orantısız bir şekilde etkiliyor. Bu benzerliğe rağmen hükümetlerin Covid-19 ölümlerini ele alma konusunda daha etkili olmasındaki tutarsızlık, hava kirliliği yılda iki kat daha fazla ölüme neden olsa da, algılanan Covid-19 riskinin hava kirliliğinden çok daha yüksek olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Hava kirliliği nedeniyle 2050 yılına kadar 9 milyondan fazla kişinin ölebileceği tahmin ediliyor ve uzmanlar, iklim değişikliğinin uzun vadeli etkileri dikkate alındığında, acil eyleme geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Japonya uzay çöplerini izlemek için uydu fırlattı

Japonya’da bir özel şirket olan Astroscale,  uzay çöpü inceleme uydusu fırlattı.  

Firmaya ait ADRAS-J uydusu, Rocket Lab’in Yeni Zelanda fırlatma sahasından bugün gönderildi.

Astroscale’nin CEO’su ve kurucusu Nobu Okada “ADRAS-J misyonu, mevcut büyük bir çöp adasına güvenli bir şekilde yaklaşmak ve üzerinde araştırma yürütmek için dünyanın ilk girişimi olacak” dedi.

Türkiye genelinde son 53 yılın en sıcak ocak ayı kaydedildi

2024 yılının ocak ayı, Türkiye genelinde sıcaklık değerlerinde dikkate değer bir artışa tanık oldu. Kırklareli’nden Gazipaşa’ya, Yozgat’tan Trabzon’a kadar bazı bölgeler mevsim normallerine yakın sıcaklıklar yaşanırken, ülkenin büyük bir kısmı ortalama sıcaklık değerlerinde normallerin üzerine çıktı.

1991-2020 dönemine ait ocak ayı sıcaklık ortalaması 2,9°C iken, 2024 ocak ayında bu değer 5,7°C’ye ulaşarak neredeyse iki katına çıktı. Bu durum, son 53 yılın en sıcak ocak ayı olarak kaydedildi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı verilere göre, Türkiye‘nin dört bir yanında sıcaklık dağılımları genel bir ısınma eğilimi sergiledi. Marmara‘dan Ege‘ye, İç Anadolu‘dan Karadeniz‘e, her bir bölge mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar kaydetti.

en sıcak ocak

Özellikle Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde sıcaklıkların yüksekliği dikkat çekti. Ocak ayında Ardahan -31,3ºC ile en düşük, Akçakoca ise 29,3°C ile en yüksek sıcaklığa sahne oldu.

Araştırma: Okyanuslar beş yıl üst üste en yüksek sıcaklık rekorunu kırdı
Milyonlarca yılın sıcaklık rekoru kırıldı: Bu normal bir anomali, yanmaya devam edeceğiz
Beklenen oldu, 2023 şimdiye dek yaşanmış en sıcak yıl olarak tescil edildi

Ortalama minimum ve maksimum sıcaklık değerleri, 1991-2020 normallerinin sırasıyla 3,6 °C ve 2,2°C üzerinde gerçekleşti; bu durum mevsim normallerinin çok üzerinde bir ısı artışına işaret ediyor.

Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde yer yer normaller civarında sıcaklıklar ölçülse de, genel olarak bu bölgelerde ve Karadeniz, Akdeniz, Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ortalama sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde kaydedildi.

en sıcak ocak

Bölgeler arası karşılaştırmalarda, özellikle Akdeniz Bölgesi’nin ocak ayı ortalama sıcaklığı 7,5°C’den 10,3°C’ye yükselerek önemli bir artış gösterdi ve iklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha belirgin hale geldiğini ortaya koydu.

2023’ün kayıtlardaki en sıcak yıl olması, ‘Paris’ hedefleri açısından ne anlama geliyor?

En sıcak yıl, en sıcak Ocak

AB‘nin Avrupa İklim Değişikliği Servisi Copernicus‘un (C3S) açıkladığı “2023 Küresel İklim Bulguları”na göre, 2023 yılı şimdiye dek kaydedilmiş en sıcak yıl olarak tarihe geçti.

Aynı zamanda yapılan analizlere göre, 2024’ün Ocak ayı, dünyada da kaydedilen en sıcak Ocak olarak kayıtlara geçti. Bu dönemde, küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı 13,14°C olarak ölçülerek, 1991-2020 Ocak ayı ortalamasından 0,70°C daha yüksek ve 2020 yılının rekorunu 0,12°C ile geride bıraktı. Son sekiz ay boyunca her ay, o aya ait en sıcak ay rekorunu kırdı.

Avukat Feyza Altun adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

Sosyal medya hesabından şeriat karşıtı paylaşım yaptıktan sonra hakkında soruşturma başlatılan ve dün (19 Şubat’ta) göz altına alınan insan hakları avukatı Feyza Altun, ertesi gün yurt dışı çıkış yasağı ve haftada iki gün karakolda imza atma şartıyla serbest bırakıldı. Kararı, Altun’un avukatı Emrah Karatay, “Hukuk kazandı” ifadesiyle paylaştı.

Altun hakkında şeriat karşıtı paylaşımı üzerine Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan soruşturma başlatılmıştı.

Avukat Feyza Altun ‘şeriata hakaret’ suçlamasıyla gözaltına alındı

Dün, Altun’un evinde savcı ve kalabalık bir polis ekibince arama yapılmış, ardında da gözaltına alınmıştı. Sağlık kontrolünden geçirilen Altun, İstanbul Emniyet Müdürlüğü‘ne götürüldü. Sosyal medya hesabından yapılan bir paylaşımda Altun’un gözaltı süresinin dolmasından sonra sabah saatlerinde Beykoz Adliyesine sevk edileceği ifade edilmişti.

Hakkında soruşturma açılmasının ardından Cumhuriyet gazetesinden İrem Karataş’a konuşan Altun, “Bu ülke laik bir ülkedir. Şeriat bir din olgusu değil, politik rejimdir” ifadelerini kullanmıştı.

Altun’un avukatı Emrah Karatay da, müvekkilinin gözaltına alınmasına sosyal medya hesabından tepki gösterdi.

Şeriat karşıtı beyanları nedeniyle bir avukatın gözaltına almasını, “Hukuka çalınmış bir şerh olarak” gördüklerini ifade eden Karatay sözlerine şöyle devam etti:

“İşlemediğini bildikleri bir suç nedeniyle müvekkilim hakkında uygulanan gözaltı kararı dahi saçma iken tutuklanması yolunda sosyal medya çalışması yapan, galiz küfürlerle müvekkilimin şahsına saldıran kişiler ve basın kuruluşları hakkında ise suç duyurusunda bulunacağız.”

Ukrayna işgalinin ardından petrol devlerinin kârı 281 milyar dolara ulaştı

Rusya‘nın Ukrayna‘yı işgali, enerji fiyatlarında ve hanehalkı faturalarında dramatik artışlara yol açarak dünyanın en büyük beş petrol şirketinin 281 milyar dolar kar elde etmesine neden oldu.

The Guardian’ın aktardığına göre “süper-majörler” olarak bilinen BP, Shell, Chevron, ExxonMobil ve TotalEnergies şirketlerinin, savaş başladığından bu yana 281 milyar dolar kar elde ettiği açıklandı. Londra merkezli sivil toplum örgütü Global Witness tarafından yapılan açıklamaya göre, Birleşik Krallık merkezli BP ve Shell, çatışmaların başlamasından bu yana toplamda 94,2 milyar dolar kar etti. Global Witness, bu miktarın tüm Britanya‘nın hanehalkı elektrik faturalarını 17 ay boyunca karşılayabileceğini tahmin ediyor.

Shell, 2022’nin ikinci çeyreğinden bu yana 58,9 milyar dolar kar elde etti ve bu yıl yüksek kar getiren petrol projelerine yeniden odaklanmak amacıyla düşük karbonlu çözümler biriminden 330 kadar kişiyi işten çıkarma sürecinde. BP, geçen yıl iklim hedeflerini geri çekme hamlesi yaparken, çatışmanın başlangıcından bu yana 35 milyar dolar kar elde etti. Sonuçta Chevron, ExxonMobil ve TotalEnergies gibi Avrupa ve ABD merkezli büyük şirketler, 187 milyar dolardan fazla birleşik kar elde etmiş oldu.

Avrupa’nın en ‘kirli’ bankalarından Barclays yeni petrol ve gaz sahaları için finansmanı kesiyor
2023’te 28,3 milyar dolar kar elde eden petrol devi Shell, temettüleri artırıyor
Birleşik Krallık, Kuzey Denizi’nde 24 yeni petrol ve gaz arama lisansı verdi

Avrupa’da haneler zorlanırken petrol devleri kazanıyor

Global Witness’in kıdemli fosil yakıt araştırmacısı Patrick Galey, “Rusya’nın Ukrayna işgali, savaşın gölgesinde yaşayan sıradan Ukraynalılardan, evlerini ısıtmakta zorlanan Avrupa’daki hanelere kadar milyonlarca insan için yıkıcı oldu” dedi.

Galey, “Bu analiz, cephedeki olaylara bakılmaksızın, fosil yakıt büyüklerinin Ukrayna’daki savaşın ana kazananları olduğunu gösteriyor” diye ekledi. Uluslararası nakliye şirketleri ve gıda tedarikçilerinin karları da son iki yılda arttı, bu durum bazı ekonomistlerin acil durumlar sırasında hedeflenmiş fiyat kontrolleri çağrısında bulunmasına neden oldu.

Beş süper-majörün 2023’te yatırımcılara rekor ödemeler yapması ve fosil yakıt karlarına yönelik artan kamu öfkesi ve eleştirilere rağmen tam mali yıl rakamları yayınlandığında 100 milyar dolardan fazla ödeme yapması bekleniyor.

Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA), şirketlerin bu yıl daha düşük emtia piyasası fiyatlarına rağmen yatırımcılara daha fazla ödeme yapabileceğini söyledi. Büyük petrol şirketleri, 2022’de IEEFA‘ya göre, hissedarlarına 104 milyar dolar değerinde temettü ödemeleri ve hisse geri alımları ile zenginleşti.

Galey, “Şimdi kazançlarını yatırımcı çıkarlarına ve daha fazla petrol ve gaz üretimine harcıyorlar ki, Avrupa’nın ihtiyacı olmayan ve iklimin kaldıramayacağı bir şey bu. Fosil yakıt endüstrisinin tüketiciler ve gezegen için nasıl başarısız olduğunu anlamanın bir başka yolu” dedi.

İliç’te köylüler evinde akan sudan tedirgin: Kuşlar öldü o kadar…

“Korku içindeyiz. Bizim köye çok yakın. Suya karışma ihtimali çok yüksek. Orada siyanür patlamış ondan dolayı çok tedirginiz çok korkuyoruz.”

Bu sözler, İliç’te Anagold Madencilik’in Çöpler Altın Madeni tesisinde göz göre göre meydana gelen facianın ardından tedirgin bir halde yaşayan, babası madende çalışan genç bir kadına ait.

Bağıştaş köyü, Bahçeci mezrasında tanıştığımız adını vermek istemeyen 27 yaşındaki genç kadın, yığın liçinde meydana gelen kaymadan bu yana korkuyla yaşıyor.

Bir yandan genç kadının başını beklediği tavuklar, horozlar seyrek otların arasından yemlerini yiyor. Güneş kuru soğuk havada tavukların üzerine vuruyor. Bir ağacın dışarı taşmış köklerinden birinde oturup birkaç yüz metre ötedeki siyanürlü yığına, bölgeyi korkuya boğan altın madenine ilişkin konuşuyoruz.

‘Evimizde akan sudan tedirginiz’

Genç kadın tedirgin olduklarını, musluklarını günlerdir açamadıklarını söylüyor:

“Korku içindeyiz. Bizim köye çok yakın. Bizim köyün hemen arkasında. Suya karışma ihtimali çok yüksek. Orada siyanür patlamış, ondan dolayı çok tedirginiz. Çok korkuyoruz. Sürekli iki günde bir numune alınıyor. ‘Bir şey yok’ diyorlar, ‘içebilirsiniz’ diyorlar. Tabi yine tedirginiz, içemiyoruz. Evimizde akan sudan tedirginiz. Bilmiyoruz ne olacak. Su Bağıştaş Barajı’ndan geliyordu, baraj yapıldığından beri zaten içme suyuna baraj karışıyordu. [Madenin] Aşağısında hep işte. Şimdi oradan da karışıyorsa bilmiyorum artık ne olacak.”

İliç
Bağışta barajının hemen sağında altın madeni bulunuyor. – Fotoğraf: Cansu Acar

‘Kalkıp diyorlar ki ‘suyunuz temiz’, bu kadar cana sebep olan şirket söylüyor’

Anagold Madencilik tarafından herhangi bir kirlilik olmadığı belirtilerek paylaşılan numunelerine ilişkin de konuşan genç kadın, bu açıklamanın kendisine inandırıcı gelmediğini söylüyor:

“Bana inandırıcı gelmiyor.  İnanmıyorum tabi ki. O kadar toprakları görüp önlem almayan bir insan -işçileri sadece sahadan çıkarmış- başka hiçbir şey yapmamışlar. Orayı sen niye o kadar yükseltiyorsun? Niye o kadar izinler veriliyor?  Kalkıp diyorlar ki ‘suyunuz temiz’, bu kadar şey yapan, bu kadar cana sebep olan şirket söylüyor.”

‘İçme suları da bitince ne yapacağız bilmiyorum’

Kayan yığının altında kalan dokuz kişiden birini tanıdığını da dile getiren genç kadın, “Göçük oldu dediğinde içme suyu aldık hemen karışmadan. Artık onlar da bitince ne yapacağız bilmiyorum” diyor.

Babası da madende çalışan genç kadın, olayla ilgili olarak “Çevreye verdikleri zarar, kuşlar ölmüş o kadar, o kadar şey… Bilmiyorum yani” diyor.

Gelecek süreçte babasının ne iş yapacağını, madende çalışmaya devam etmek isteyip istemediğini sorduğumuz genç kadın, sözleriyle bölgedeki geçim kaynaklarının yok edilişini gözler önüne seriyor:

“Babam maden şirketinde çalışıyordu. Şu an o da kapatıldı herhalde. Zaten zararını biliyoruz. Ama iş güç olmadığı için, küçük yer buralar…”

İliç’in altın madeni açılmadan önceki geçim kaynağı hayvancılıktı. Bölgede az çok tarım da yapılıyordu. Ancak Anagold Madencilik’in altın madeni için bölgenin geçim kaynaklarını adeta yok ettiği görülüyor. İnsanlar artık madende çalışıyor. İlçenin her yerinde Anagold’un finanse ettiği tesisler bulunuyor. Otellerden okul isimlerine kadar ya Anagold görüyorsunuz ya da Gold. Bölgede göze ilişen her şey madene çevrilmiş durumda.

İliç’te arama çalışmaları durduruldu

Erzincan İliç‘teki Çöpler Altı Madeni‘nde tonlarca yığın liçinin kayması sonucu meydana gelen felaketle ilgili maden bölgesinde bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, akşam saatlerinde basın mensuplarına açıklama yaptı.

Bayraktar,  tonlarca kontamine toprağın altında kalan dokuz işçiyi arama çalışmalarının durdurulduğunu açıkladı. Bakan şu bilgileri verdi: “Geçtiğimiz günlerde ifade ettiğimiz heyelan riski biraz daha yoğunlaştı. Yığının kaymamış bölgelerinde ciddi hareketlilik var. Bu risklerden dolayı sahada arama faaliyetlerini durdurmuş durumdayız. Baraj tarafındaki çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Heyelan riskiyle alakalı birçok akademisyen hocalarımız burada. Şu anda heyelan risklerini nasıl ortadan kaldırırız ona çalışıyoruz. Heyelan riski kalktığı anda toprağın aktarılmasıyla ilgili süreci başlatacağız. Soruşturmalar devam ediyor. Hem adli hem de idari yönden soruşturmalar devam ediyor.”

Enerji Bakanlığı Anagold’un maden ruhsatlarını iptal etmedi

İçişleri Bakanı Yerlikaya da “Orada duran kütlenin aktif hale gelme riskini görünce oradaki arama faaliyetini durdurduk” dedi:

” İçişleri Bakanlığı AFAD olarak dokuz canımızı aramayla ilgili ilk günden bu ana kadar çalışıyoruz. İnsan kaynakları açısından, araç yönünden her şeyimiz tam. Çalışmalarımız belli. Tüm arama faaliyetlerinde bizim olmazsa olmaz bir önceliğimiz var. AFAD ve onların koordinasyonundaki tüm insan gücünün güvenliği. Orada duran kütlenin -stabil değil maalesef- aktif hale gelme riskini görünce oradaki arama faaliyetini durdurduk. Sabırlar Deresi‘ndeki aramayla ilgili durum ne? Oranın tamamıyla ilgili kütlenin bir bölümünde orada da aktif olduğunu bunun dışında kalan yerle ilgili de çalışmaları yine önce güvenlik ilkesiyle devam ettiriyoruz. İlk günden itibaren olumlu haber vermek gayretindeyiz. Eğer bu her iki kaymanın olduğu lokasyonun sırtları stabil olsa her gün haber vereceğiz. Şu anda içinde bulunduğumuz durum her iki sırttaki aktif olan ben buradayım diyen olumsuzluğu göz önünde bulundurmamız. Dün akşam itibarıyla durdurduk.”

[İklim Masası] İliç’teki facia, kuralsızlığın ve kontrolsüzlüğün sonucu
Çevre Bakanlığı’nın İliç’te ‘çevre izin ve lisans belgesinin iptali’ ne anlama geliyor?
[Bir konu/k] Av. Arif Ali Cangı İliç’teki denetim sürecini anlattı: Harcı öde, ruhsatı al, doğayı katlet

Şirketin Kanadalı müdürü serbest bırakıldı, şüpheli sayısı artabilir

Öte yandan bugün Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında madeni ocağını işleten SSR Mining‘in “Türkiye Ülke Müdürü”  C.D., önce gözaltına alındı, sorgusunun ardından bilirkişi raporunun tamamlanmaması nedeniyle yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma da devam ediyor. Olayda kusuru olduğu değerlendirilen ve gözaltına alınarak İliç Adliyesi‘nde Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan Başmühendis Murat Bayraktar, Mühendis Şenol Demir, Vardiya Amiri Soysal Doğan, Saha Sorumlusu Abdülkadir Cansız, Saha Yetkilisi Hüseyin Üstündağ ve Şirket Vekili Kanada uyruklu Jain Ronald Guille tutuklanarak cezaevine gönderildi. 15 saatlik yargılamada, maden alanında titreşim kayıtlarını tutan A.R.K ve Saha Görevlisi M.T ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Bilirkişi raporuna göre, şüpheli sayısının ilerleyen süreçlerde artabileceği belirtildi.

Ne olmuştu?

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2010 yılı Aralık ayından beri altın üretimi yaptığı Çöpler Maden Sahası’nda çıkarılıp istiflenen yığın liçi 13 Şubat saat 14.28’de kaymış, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü akademisyenlerince hazırlanan rapora göre 20 milyon metreküplük bir kütle istiflendiği yerden kayarak aşağıya doğru akmıştı.

Dokuz işçi geniş bir alana yayılan toprağın altında kaldı. İşçilerin, kütlede çatlakların fark edilmesiyle boşaltılan madende, kontrol için kayma yaşanan bölgeye gönderildiği açıklandı.

Toprak altında kalan işçileri kurtarmak için Erzincan başta olmak üzere, Erzurum, Sivas, Rize, Malatya, Giresin, Diyarbakır, Tokat ve Tunceli‘nden bölgeye giden AFAD ekipleri de görev aldı. Birçok gönüllü yardım kuruluşu da kurtarma çalışmalarına katıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar‘ın ise arama kurtarma çalışmaları için oluşturulan kriz masasındaki koordinasyon görevi sürüyor.

 

İliç, bir kez daha Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınıyor

Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen yığın liçi kayması sonucu yaşanan felaket, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşınıyor.

Madeni işleten SSR Mining şirketini 2022’deki siyanür sızıntısından sonra da şikayet ettiklerini belirten Avukat İsmail Hakkı Atal, şirketi bu kez ‘ekokırım ve insanlık suçu’ işlendiği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şikayet edeceğini ifade etti.

Daha önce de siyanür sızıntısı şikayet edilmişti

Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan facia, “geliyorum” demişti. 21 Haziran 2022’de madenin borularından biri kırılmış ve yırtılan boru içerisinde yaklaşık 20 ton civarında siyanürlü solüsyon liç sahasına ve yola akmıştı.

Cumhuriyet Başsavcılığı o dönem sızıntı iddialarıyla ilgili “çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya verilmesi” hükmünü içeren 182’nci maddesinde düzenlenen “çevrenin taksirle kirletilmesi” suçuyla soruşturma başlattı.

İliç'teki çatlaklar

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise madencilik firmasına 16 milyon 441 bin Türk lirası idari para cezası kesildiğini ve suç duyurusu yapıldığını açıkladı. Ardından tesisin faaliyetleri durduruldu.

Daha sonra yeniden çalışmasına izin verilen madende 13 Şubat 2024’te 10 milyon metreküp siyanürlü yığın liçi, Sabırlı Deresi yatağı başta olmak üzere çevre bölgelere doğru kaydı. Kayan yığının altında kalan dokuz işçiye hala ulaşılamamışken, bölgede kaymaların devam edebileceği uyarısı yapılıyor.

İliç’teki siyanür sızıntısı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde: Ekokırım ve insanlık suçu işlendi
Çevre Bakanlığı’nın İliç’te ‘çevre izin ve lisans belgesinin iptali’ ne anlama geliyor?
[İklim Masası] İliç’teki facia, kuralsızlığın ve kontrolsüzlüğün sonucu
Enerji Bakanlığı Anagold’un maden ruhsatlarını iptal etmedi

UCM’de ilk kez ‘doğaya karşı işlenen suç’ davası

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri’nin gönüllü avukatı Av. İsmail Hakkı Atal, Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada 2022 yılında sundukları şikayetin UCM’de ilk kez ‘doğaya karşı işlenen suç’ kapsamında görülen dosyayı içerdiğini belirtti.

Bu şikayete cevap olarak UCM,  dosyanın değerlendirildiğini ancak gerekli kriterler karşılanmadığı için, ileride başka delillerin oluşması durumunda geri dönülmek üzere dosyanın muhafaza edileceğini iletti.

Atal’ın aktardığına göre Uluslararası Ceza Mahkemesi, 2016 yılında yayınladığı politika belgesi ile artık çevre suçlarına da bakacağını açıklamıştı. UCM, yalnızca mahkemeyi hukuken kabul eden ülkelerin vatandaşlarına ya da bu ülkelerin topraklarında gerçekleştirilen suçlara ilişkin ceza uygulayabiliyor. Ancak iklim değişikliğine olumsuz katkıda bulunan herkes, neticede gezegene zarar veren faaliyetlerde bulunulduğundan, UCM’nin kapsamına giriyor.

Atal’ın verdiği bilgiye göre şu anda net bir şekilde siyanür borusunun patlamış ve ardından da madenin çökmüş olması, UCM’nin yargı şartlarını karşılıyor. 2022’de yapılan şikayet üzerinden dosyaya yeniden bildirimde bulunulacak ve oluşan yeni delillere göre kararın yeniden gözden geçirilmesi sağlanacak.

Erzincan İliç’te yaşanan maden felaketi, aynı zamanda yalnızca Türkiye sınırları içerisindeki toprakları ve suyu değil, sınırların ötesindeki bölgeleri de kirletme tehlikesi taşıdığından, UCM kapsamında değerlendirilebilecek.

Şikayetin sonucunda yalnızca UCM’yi tanıyan Kanada vatandaşı yetkililer değil, ABD‘li ve Türkiyeli yetkililer de ceza alabilecek.