İstanbul Teknik Üniversitesi‘nin (İTÜ) gerçekleştirdiği araştırmaya göre İstanbul’da hava kirliliği, önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 3 oranında arttı. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi ile Samsun Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi uzmanları tarafından yürütülen bu çalışmada, 2022 ve 2023 yılları arasındaki hava kirliliği seviyeleri incelendi.
Anadolu Ajansı‘nın aktardığına göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘nın hava kalitesi ölçüm istasyonlarından elde edilen veriler, İstanbul’daki partikül madde (PM10) oranları 2022’de ortalama 36,003 µg/m3 iken, 2023’te bu oranın 36,958 µg/m3’e yükseldiği görüldü.
‣ İstanbul’da hava kirliliği kalp sağlığını tehdit edecek düzeyde
‣ Yolcu gemileri yeşil enerji seçeneklerini göz ardı ederek emisyon ve hava kirliliğine yol açıyor
‣ [İklim Masası] Trafik sıkışıklığı fiyatlandırması, İstanbul’a çare olabilir
Özellikle Kartal bölgesinde hava kirliliği en yüksek seviyede ölçülürken, Esenyurt, Mecidiyeköy ve Yenibosna istasyonları da yüksek kirlilik seviyeleri kaydetti. Diğer yandan, Büyükada, Şile, Kumköy ve Sarıyer gibi bölgelerde kirlilik oranları daha düşük seviyelerde tespit edildi.
2023’te İstanbul’da hava kirliliği, kent genelindeki 11 istasyonda yapılan ölçümlere göre artış gösterirken, 13 istasyonda ise azalış yaşandığı görüldü. Yenibosna bölgesindeki artış dikkat çekerken, Üsküdar-2, Bağcılar, Başakşehir, Kartal ve Büyükada istasyonları da önemli artışlar kaydetti.
Buna karşılık, Şile bölgesindeki hava kirliliğinde en büyük düşüş gözlemlendi. Bu azalışı Çatladıkapı, Şirinevler, Ümraniye 2, Maslak ve Sarıyer takip etti.
İTÜ’den Prof. Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliğindeki artışın temel nedenlerini açıklarken, artan araç kullanımı, değişen meteorolojik koşullar ve doğal gaz yerine kullanılan alternatif yakıtların etkisine dikkat çekti. Prof. Dr. Toros, özellikle Kartal, Esenyurt ve Mecidiyeköy bölgelerindeki trafik yoğunluğu ve ısınma amaçlı yakıtların hava kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu vurguladı. Hava kirliliğinin azaltılması için toplumsal çabaların ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılmasının önemine işaret etti.