Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Uzay çöpü: İnsanın gezegeni aşan kirliliği

0

Çöp deyince hepimizin aklına çöplükler, kirli nehirler, denizlerdeki plastikler ve benzeri şeyler geliyor. Bununla beraber insanın olduğu her yerde çöplüğün olduğu da hepimizin artık kanıksadığı bir durum. Bu da oldukça doğal, çünkü çöp denen olgu insana ait ve insan olduğu her yere beraberinde çöpünü de götürüyor. Kimi zaman çöp ve özel olarak da plastikle ilgili çıkan haberlerin şaşırtıcılığı da insan faaliyetlerine olan uzaklıkla ilişkili. Hatırlayın kutuplarda ya da Mariana çukurunda plastiklere rastlanıldığında hepimiz oldukça şaşırdık. Ancak yine de en sonunda vardığımız kanı, dünyanın insana ait olduğu ve insanın yarattığı tahribatın oralara kadar ulaşmasının da anlaşılabilir olduğudur. Tabii ki bu oldukça hatalı ve bir o kadar da tehlikeli bir kanı. Son tahlilde bu kanının ortaya çıkarttığı durum artık tolere edilebilir limitlerin aşıldığı bir kirlenme durumu!

İnsanın tahrip gücü boyutlarını aşabilecek düzeyde. Bunu stratosferde taşınan mikroplastik partiküllerden anlayabiliriz. İşte tam da buna uygun yeni (aslında eski) bir haber yine insanın yeteneklerini hatırlamamıza vesile oldu. Haberin konusu uzay çöpleriydi. Aslında bunun diğer bir adı da yörünge enkazı. Ancak yörünge enkazı denildiğinde diğer gezegenlere giden ve orada enkaza dönüşen insan eserleri göz ardı edilmiş oluyor. Dolayısıyla daha genel bir isimlendirme ile insan kaynaklı uzay çöpü tanımı daha doğru olacaktır.

Mars’a insandan önce çöpü gitti

İşte bu uzay çöpleri, kullanılamaz duruma gelmiş olan uydulardan, başka gezegenlere gönderilen ve geri gelmesi mümkün olmadığı için orada bırakılan her türlü araç gereç ve parçaları, hali hazırda uzay boşluğunda gezen ve çeşitli görevleri tamamlayarak atıl hale gelen uzay araçları ya da roketlerin kullanılmayan ya da operasyon esnasında üzerinden ayırdığı atıklardan oluşmaktadır.

Mars’ta araştırmalar yürüten uzay aracı Perceverance’ın termal battaniyesi, yine kendisi tarafından Kızıl Gezegen’in yüzeyinde görüntülendi.

Uzayda yer alan bu çöpler diğer çöplerde olduğu gibi yine sadece insanı etkiliyor. Çünkü bu çöpler insanoğlunun uzay misyonlarını tehdit eder boyuta ulaşmış durumda. Hatırlayın benzer bir durum plastik için de geçerliydi (Geçerli olan kısım sadece insanı etkilediği kısım değil. Hesaba katılmama kısmı). Yıllar boyu fütursuzca üretilen ve sonrasında ne olacağı hesaplanmayan plastik en nihayetinde çağın en önemli çevre felaketi haline geldi. İşte bu uzay çöpleri de insanın ulvi uzay araştırmaları esnasında üretilerek geçtiğimiz hafta haberlere konu olan görüntüyü doğurdu. NASA‘nın Perseverance isimli aracı Mars yüzeyinden çektiği çöp görüntülerini paylaştı. Paylaşılan çöp, 2021 yılında Perseverance’ın Mars yüzeyine inişinde aşırı hava değişimlerinden korunması için üzerine sarılan termal materyalin parçasıydı. Konu mars mesele de çöp olunca haliyle oldukça ilgi topladı.

Bu yılın başında kurulan ABD Uzay Gücü, yörünge enkazını ortadan kaldırmak, uydulara yakıt ikmali yapmak ve onarmak için teknolojiler geliştirmeyi ve yörüngede servis, montaj ve üretim (OSAM) için uzay teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan Orbital Prime projesini başlattı.  

İnsanın hayatta kalması bile imkansız olan bir ortamda bu denli belirgin izler bırakabilmesi ne düzeyde istilacı olabildiğimizi ortaya koyuyor. Tabii burada bazı tartışmaları da yapmak gerekiyor. Bunların başında da uzay çöpü meselesinin tartışılma bağlamı geliyor. Yani bu çöpleri tıpkı yeryüzündeki çöplerimizi tartıştığımız çerçeve olan diğer canlıların yaşam hakkının gaspı çerçevesi üzerinden mi değerlendirmemiz gerekiyor? Henüz herhangi bir canlılık belirtisi olmayan bir ortamın kirletilmesi ilginç olduğu kadar etik bir tartışmanın da doğmasına neden olacak gibi görünüyor. Ayrıca bu etik tartışma oldukça kıymetli. Çünkü insan merkezli bakışın kırılması açısından önemli bir eşik olabilir. Şimdilik insanın çöp ayak izinin ulaştığı uzay çöplerini yine insana ve onun ulvi amaçlarına verebileceği etkiler üzerinden değerlendirmekle yetinelim.

Uzay araçları için tehdit büyük

Avrupa Uzay Ajansı‘na (ESA) göre dünyanın yörüngesinde 9.600 tondan fazla çöp nesnesi var. NASA ise 27.000’den fazla uzay çöpü olduğunu belirtiyor. Her ne kadar bu çöpler ABD Savunma Bakanlığı’nın küresel Uzay Gözetleme Ağı (SSN) sensörleri tarafından izleniyor olsa da uzay görevleri için oldukça önemli bir tehdit. Ayrıca bahsi geçen miktardaki çöplerden çok daha fazlası takip edilemeyecek kadar küçük boyutlarda! Her ne kadar uzay görevlerini daha büyük olanlar kadar tehdit etmese de insanlı uzay uçuşlarını ve robotik görevleri tehdit edecek kadar büyük nitelikte.

Özellikle yörüngede bulunan çöplerin hareket hızları düşünüldüğünde herhangi bir uzay aracıyla çarpışması bile büyük problemler yaratabilir. Bunu anlamak için arkadaşınızın suratına bir bardak su çarpabilirsiniz. Ancak arkadaşınızın gözlük ya da yüz koruyucu maske takmasını öneririm. İyisi mi siz yapmayın ama hayal edin, çünkü hayali bile size herhangi bir maddenin çarpışma etkisinin hareket hızına bağlı olarak ne kadar da tahripkâr olabileceğini anlatmaya yetecektir.

Haziran 2021’de Uluslararası Uzay İstasyonu’nun dışında bulunan robotik bir kol, bir uzay çöpünün çarpması sonucu hasar gördü. Çarpma, kol ve termal örtüde bir delik açsa da istasyon hala çalışır durumda. 

Uzay çöplerinin artan sayısı, Uluslararası Uzay İstasyonu ve SpaceX‘in Crew Dragon‘u gibi içinde insan barındıran misyonları da dâhil olmak üzere tüm uzay araçları için potansiyel bir tehdit ve bu tehdit de giderek artıyor. Neyse ki plastik çöplerin etkisini önleme konusunda yeteri eforu sarf etmeyen insanoğlu, uzay çöpü ile çarpışma tehdidini ciddiye alıyor ve Uluslararası Uzay İstasyonu da dâhil birçok göreve yönelik her olası çarpışma tehdidiyle nasıl başa çıkılacağı konusunda uzun süredir devam eden bir dizi modellemeyi heybesine koymuş durumda. Ancak yine de beklenmeyen durumların yaratacağı etkinin ciddi bir maliyeti olacağını akılda bulundurmakta fayda var.

Sonuç olarak insanoğlunun tahrip kapasitesi uzayı da tehdit ediyor dersek yeridir.

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.