Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Kültürpark yok ediliyor…

0

İzmir’in simgesi Kültürpark son yıllarda sistemli bir şekilde yok ediliyor. Artık Kültürpark; tarihi bir kent parkından çok, üzerinde her türlü rant projelerinin adım adım gerçekleştirildiği sıradan bir yeşil alana dönüştü; günden güne dönüşmeye de devam ediyor. Oysa Kültürpark; sadece İzmir’in değil; Türkiye’nin simgesi olmuş tarihi bir park…

Kültürpark, o zamanın belediye başkanı Behçet Uz öncülüğünde 1 Ocak 1936 yılında Moskova’daki Gorki Park örnek alınarak eski yangın yeri olarak bilinen alanın üzerinde; 420 bin metrekare alan üzerinde kuruldu. Sonraki yıllarda genç cumhuriyetimizin diğer ülkelerle ekonomik bağlantısını artırmak amacı ile üzerinde enternasyonal bir fuar düzenlenen Kültürpark’ın kent parkı olma özelliği yıllar geçtikçe üzerindeki yapılaşmanın artması ve yılın her döneminde çeşitli panayırlar düzenlenmesi sonucu yok oldu; yok olmaya da devam ediyor.

Aslında Kültürpark’ın yıkımı 1980’li yıllardan sonra başladı ve 2000’li yıllardan itibaren de hızlanarak devam etti. 80’li yıllarda kamuoyunda Basmane çukuru olarak bilinen eski şehirlerarası otobüs garajının Kültürpark’a eklenmesi yerine; belediye tarafından gökdelen yapılmaya çalışması ile gözle görülür hale gelen yıkım, sonraki yıllarda Kahramanlar kapısındaki başta prefabrik dev sergi hollerin ve parkın ekosistemine büyük zarar veren yer altı araba parkının da yapılması ile zirveye ulaştı.

Üstelik İzmir Büyükşehir Belediyesi meslek odaları ve çevre örgütlerine Gaziemir’deki yeni fuar alanı bittiği anda holleri sökme sözü verdiği halde bu sözünü yerine getirmediği gibi bu hollerin içine yerleşmekle de herhangi bir sakınca da görmedi. Bunlar da yetmedi; 1990’lı yıllardan itibaren Kültürpark’ta her yıl artan sayıda ve uzun süreli ‘ihtisas fuarları’ adı altında panayırlar düzenlendi; düzenlenmeye devam ediliyor. Tüm bunların üzerine koskoca İzmir merkezinde başka yer yokmuş gibi kentin merkezindeki tarihi önemi olan tek kent parkında ‘üretici pazarları’ yapılıyor, beş yıl öncesinde parkın hassas ekosistemini korumak için motosikletlerin bile girmesine izin verilmeyen parkta bugün kamyonlar dolaşıyor.

Fotoğraf: İzmir Büyükşehir Belediyesi

Son beş yıl içinde tüm tarihi birikimi, flora ve faunası adeta hızla yok edilen Kültürpark’ta bu yıkım bu yıl çok daha hızlandı. Son hedef Kültürpark’ın tarihi kapıları oldu. 1939 yılında Yüksek Mimar Ferruh Örel tarafından tasarlanan ve aynı yıl yapılan 9 Eylül Kapısı’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından rekonstrüksiyona karar verilerek; kimseye danışmadan tamamen yıkıldı. Artık yeni yapılan kapı; Kültürpark’ın tarihi ile bağlarını koparan, basit bir kopyadan başka bir şey değil.

Hiçbir meslek odasına ve çevre örgütüne; en önemlisi de İzmirlilere danışmadan yapılan yıkımı Kültürpark kapılarında ve içindeki tarihini yapılar arasında yeni yıkımların izlemesinden korkuluyor. Bunların başında da Kültürpark’ın simge yapılarından olan tarihi paraşüt kulesi geliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yapıyı da restore ederek güçlendirmek yerine yıkmak istediği konuşuluyor. Kültürpark içinde eylül ayında açılan İzmir Enternasyonal Fuarı için ise her yıl olduğundan da fazla inşaat malzemeleri Kültürpark’ın içine taşındı; flora ve faunaya onarılmaz zararlar verildi. Birçok gecekondu benzeri sergi yapılara inşa edildi. Daha önceki yıllarda Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından yapılan tespitlerde 133 türde 7 bin 724 bitkinin yer aldığı saptanan Kültürpark’ta bu inşaat çalışmaları ve daha önce yapılan yer altı otoparkı nedeniyle bunların ne kadarının korunabildiği bugün meçhul…

Fakat meçhul olmayan bir şey var; bu süreçte Kültürpark’ın faunası da büyük ölçüde yok edildi. Kültürpark’ta görülen ve 2012 yılından bu yana Prof. Dr. Sezai Göksu tarafından 40’ı fotoğraflanan 50 kuş türünden büyük çoğunluğu bugün gürültü ve ışık kirliliği gibi nedenlerle yok oldu. Eskiden Kültürpark’ın her yerinde görülen sincaplar da artık hiç görülmüyor. Artık Kültürpark’a girdiğinizde sizi kuş cıvıltıları değil; yüksek yoğunluklu müzik, kamyon ve diğer araçların gürültüleri, ışık kirliliği karşılıyor. Kültürpark’ın ekolojik yapısına zarar veren bu işlemlerin 90’lı yılların sonrasında hızla gelişen teknoloji sonucu önemini yitiren fuarlar nedeniyle yaptığı iddia ediliyor. Üstelik bu fuar ve panayırlar için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından milyonlar dökülerek yapılan Gaziemir’deki fuar alanı boş dururken yapılıyor; tüm bunlar…

Fotoğraf: İzmir Büyükşehir Belediyesi

Bugün 1936’dan bu yana Kültürpark’ın bir halk okulu olması niteliğine uygun olarak yapılan tarihi kamu yapıları kapatıldı, bazıları yıkımı bile bekliyor. Bunların başında da Paraşüt Kulesi geliyor. Moskova’daki Gorki Park örnek alınarak Behçet Uz’un Türk Hava Kurumu’na önerisi ile 1937 yılında yapılan ve yıllarca havacılığı öğretmek ve sevdirmek adına sayısız etkinlikler yapılan kulenin adeta bilinçli olarak restorasyonu yapılmıyor; adeta yıkımı için neden yaratılmaya çalışılıyor. Kültürpark’ın 1936 yılından bu yana uzun tarihinin önemli bir bölümüne tanıklık eden Ada ve Göl Gazinoları da aslına uygun olarak restore edilmeyen yapılardan… Ada Gazinosu 1937”de Behçet Uz’un belediye başkanlığı döneminde, “süt/çay bahçesi” olarak inşa edilmiş, 1958’de önemli mimarlarımızdan Rıza Aşkan tarafından yenilenmişti. Halkın çay içmesi ve annelerin çocuklarını emzirebilmesi için tasarlanan yapı, ismini de üzerinde bulunduğu adacıktan almıştı. Bu ada, Park’a yapılan gölün içinde, gölün hafriyatından elde edilen toprakla oluşturulmuştu. Göl Gazinosu ise müzikli, dans edilen, caz dinlenen içki servis edilen bir gazino idi. Her iki yapının da mutlaka asıllarına uygun olarak restore edilmesi, nitelikli hizmet sunacak şekilde, özgün kimliklerinin zarar görmeyeceği bir işletme modeli ile kamuya sunulması her şeye rağmen hala umuluyor.

Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesinin vurguladığı gibi zaman Kültürpark’ın aleyhine çalışıyor. Kültürpark’ın taşıma kapasitesi, ekolojik eşikleri, flora ve fauna karakteri, hayvan popülasyonlarının yayılımı gibi analizlere göre yine Peyzajcıların söylemi ile “Kültürpark kıymetli olduğu kadar yaşlı ve yorgun bir yapıya sahiptir”. Bu yaşlı ve yorgun yapıyı restore ederek; İzmir’e ve İzmirliye yakışır bir kent parkı olması için yıllardır mücadele eden Kültürpark Platformu’nun savunduğu gibi;  Kültürpark bünyesinde barındırdığı yaşam unsurları ile parktaki tüm betonlaşmaya karşın, yılın 365 günü halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitkileri, canlıları tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, sosyalleşeceği, spor yapabileceği bir kamusal alan, bir yaşam alanı, bir ekolojik vaha, batıdaki örnekleri gibi bir kent parkı olma özelliğini sürdürmeli… Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı ilgili odalarının, İzmir Tabip Odası’nın, İzmir Baro ve sivil toplum örgütlerinin, Kent Konseylerinin Kültürpark’ın kent ekolojisine katkısı, orada yaşayan flora ve faunanın yaşamsal değeri, iklim krizi ortamında parkın önemi ve geleceğe ilişkin mesleki ve yasal düzlemdeki uyarı ve önerilerin tümü, Kültürpark’ın yönetimi için ilgili aktörlerden oluşacak bir Meclis’e alınması Kültürpark Platformu’nun uzun süredir savunduğu önerilerden…

Kültürpark İzmirlilerin; kent merkezindeki son yeşil alana göz diken sermayenin değil… Kültürpark’ı yok etmek isteyenler kent insanının yeşil alanına, oradaki ekosisteme, bitkilere, kuşlara, sincaplara her şart altında sahip çıkmaya devam edeceğini sakın aklından çıkarmasın…

‣ Kültürpark yok ediliyor

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.