2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİEditörün SeçtikleriManşetSeçime DoğruYeşil Gazete TV

[Seçime Doğru] Seçimde depremzede olmak: Nerede oy kullanacağını, oyların nasıl korunacağını bilmeyen çok insan var

0

Video Röportaj: Müjgan HALİS

14 Mayıs’ta düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerine giden yolda, seçim sürecine odaklandığımız video dizisinin yirmi ikinci konuğu, Antakyalı depremzede ve Hatay‘ın kültüründen etkilenerek arkeolog olan Mert Aslanyürek. Aslanyürek, seçime birkaç gün kala sorularımızı yanıtladı.

*

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Mert Aslanyürek, Antakyalıyım. Burada doğdum. Burada büyüdüm. Burada okudum depreme kadar burada yüksek lisans yapıyordum, arkeoloğum. Aslında biraz Antakya‘nın tarihinden etkilenip arkeolog olmaya karar vermiştim. Depremden sonra tezimi dondurmam gerekti. Gönüllü faaliyetlere katıldım depremden sonra. Hala Antakya’dayım. Burada yaşıyorum.

Kayıplarınız var mı, nasıl etkilendiniz?

Birinci dereceden bir akrabam ölmedi, mahallem kısmen daha az etkilenmiş mahallelerden biri. Fakat yine mahallede yıkımlar var. Enkaz altında çocukluk arkadaşlarım, komşularım kaldı. Ancak Antakyalı olup da Hataylı olup da bir tanıdığını, bir yakınını, bir sevdiğini kaybetmeyen insan yok diyebiliriz: Yakın akrabalarını kaybetmediği zaman insanlar biraz daha ayakta durabildiler.

Ailemin evi az hasarlı çadırda kalıyorduk, yeni yeni evi kullanmaya başladık. Ama tabii akşamları yani gece yatarken falan filan yine tedirgin oluyorlar, özellikle annem ve babam.

‘Parası olan konteyner edinebiliyor’

Parası olan konteyner edinebiliyor, özel bağışlarla veya özel sivil toplum örgütlerinin, kimi siyasi partilerin veyahut kimi derneklerin kuruluşların desteği çok. AFAD ve Kızılay üzerinden konteyner almak daha zor. Konteyner kentler ve çadır kentlerde insanlarla bir arada, sıkışık yaşamak istemiyor, kendi mahallesini, kendi evinin bahçesini tercih ediyor.

Antakya seçim havasını nasıl yaşıyor?

Antakya için önceki seçimlere nazaran yani bütün siyasi partileri katarak söylüyorum, propagandada çoğunluk daha dikkatli, müzik kullanılmıyor, büyük fiziki buluşmalar genelde olmuyor. Çoğu bina yıkıldığı için eskiden sık sık görülen, her mahallede her partinin seçim bürosunun olduğu görüntü yok. Zaten çoğu siyasi partinin il binaları da yıkıldı, hasarlı. Siyasi partiler konteynerlerde faaliyet gösteriyor şu an ama işte kimi billboard gibi reklam tabelalarında, kimi bölgelerde bazı siyasi partiler faaliyetlerini sürdürüyor.

Buruk bir hava var, merkezinde depremin olduğu bir seçim ve propaganda süreci var. Birçok siyasi parti de burada miting yapmama kararı almıştı zaten.

Evleri yıkılan, işyerleri yıkılan, işsiz kalan, yakınlarını kaybeden insanların beklentisi bu seçimden sonra bu sorunların, bu sorunların cevaplarının nasıl olacağı…

Antakya’da seçmen sayısının ne kadar olduğu hakkında bilginiz var mı?

İnsanların şaşırdığı bir bilgi aslında ama son 2018 seçimlerinden bugüne Hatay’da seçmen sayısında bir artış var. Çok küçük bir artış bu, 10-15 bin civarında. Bu artışın sebebi şu aslında: Göç eden vatandaşların önemli bir kısmı göç ettikleri yerlere, ikametlerini taşımadılar, ölen vatandaşlar da oldu.

Fakat Türkiye’de nüfusun artış trendini hesaba katarak ilk defa oy kullanacak seçmenle birlikte, bu sayı dengelenmiş oldu aslında. Hatay’da 15 ilçe var, bu 15 ilçeden yanlış bilmiyorsam sadece Antakya ve Kırıkhan‘da seçmen sayısında düşüş var ama gözle görülür büyük bir düşüş değil. Ama buradaki beklenti şu: belli ki göç eden vatandaşlar ya seçimde geri dönmek üzere ya da göç ettikleri bölgelerde ikametgahlarını aldıkları zaman buradaki depremzede olmaktan kaynaklanan haklarını kaybedeceklerini düşündüğünden de olabilir; genel fikir bu seçmenlerin çoğunun ya da hatırı sayılır bir kısmının seçimde dönemeyeceği. Gerçi siyasi partilerin, belediyelerin, farklı sivil toplum kuruluşlarının hareketli seçmen komisyonlarının önceki seçimlere göre daha aktif çalıştığını görüyoruz.

Özellikle deprem bölgesine ekstra bir seçmen taşıma yani geri dönüşlerin organizasyonu sağlanmaya çalışılıyor ama elbette ki depremden sonra buradan giden vatandaşlar için geri dönüşler zor. Gittikleri yerlerde kurulu bir düzene girmiş olabilirler, iş bulmuş olabilirler, çalışıyor olabilirler.

Yıkılmış ve önemli bir kısmının molozunun da kaldırıldığı kentlerine tekrar geri dönmek, psikolojik olarak zor olabilir. O yüzden göç eden seçmenlerin kimse öngöremiyor henüz ama önemli bir kısmının dönemeyeceği gibi bir kanı, bir fikir var. Ayrıca seçim için gelmek isteyenler burada konaklama sorunu yaşayacaklar. Yani bir günlüğüne de olsa, iki günlüğüne de olsa konaklayacakları yer sorunu var.

Devlet tarafından bilgilendirildiniz mi? Nerelerde oy kullanacaksınız? Nasıl kullanacaksınız?

Sahada aktif bir bilgilendirme süreci olmadı. YSK Başkanı’nın [Ahmet Yener] açıklamalarını sosyal medyadan gördüm. Ama elbette kimi insanların enkaz altında telefonları kaldı. Kimi insanların internete erişimi yok. Kimi bölgelerde internet çekmiyor.

İnsanlar yavaş yavaş muhtarlardan öğrendi, seçmen kağıtları geldi çünkü. Ama elbette şöyle bir durum var: Şehirler arası göçün yanı sıra bir iç göç de var. Kent merkezinde evi hasar gören, köyü olan veya köyde herhangi bir tanıdığı olanlar farklı mahallelere, farklı ilçelere de göç etmiş oldu. Örneğin Armutlu mahallesi şu an aklıma ilk gelen. Neredeyse hiçbir binanın ayakta kalmadığı bir mahalle, okullar dahil. Orada nerede sandık kurulacağını ben şahsen bilmiyorum.

‘Oy kullanacak bir bina yok’

Armutlu gibi belki de 10 tane mahalle sayabiliriz. Oy kullanacak bir bina yok, tarif edebileceğimiz yerler bile olmuyor. Şuranın önünde oy kullanacak diyebileceğimiz bir yerin bile olmadığı mahalleler var maalesef. O yüzden katılımın önemli ölçüde etkileneceğini, düşeceğini düşünüyorum açıkçası.

Kendi aranızda konuşurken seçime dair beklentiler dile geliyor mu?

İnsanlar umutlarını seçimin sonucuna bağlamış durumda. Şu bile olabilir: Biz bu kentte kaldık, vazgeçmedik, terk etmedik ama seçim olumsuz sonuçlanırsa, mevcut hükümet tekrar kazanırsa sanki artık insanlar kentlerinden de umudu kesecekmiş gibi.

Açıkçası AKP‘yle devam edilen bir süreçte bu kenti yeniden aslına uygun, demografik yapısı değişmeden, kültürel dokusuna zarar verilmeden yeniden inşa edileceğine olan inanç çok az. Antakyalıların önemli bir kısmı şunu düşünüyor. Eğer Antakya’yı yeniden inşa etmek istiyorsak eski güzel kentimizi kurmak istiyorsak politik alanda bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Öbür türlü işimiz gerçekten çok zor.

Endişe: Şehir dışına göç etmiş vatandaşların yerine oy kullanmalar olur mu?

Depremde hayatını kaybeden insanların yerine oy kullanılacağı kaygısı var mı?

İlk listeler açıklandıktan sonra itiraz süreçleri oldu. Listelerin son halinde hayatını kaybeden vatandaşların büyük çoğunluğu, neredeyse hepsi listelerden düşürülmüş olduğu gözlemlendi. Ama şu anki korku ondan ziyade; seçim günü, şehir dışına göç etmiş vatandaşların yerine oy kullanmalar olur mu? Bunun takibi çok zor olabilir. Bununla ilgili büyük bir çekince var. Bir de deprem bölgesi olduğu için, dışarıdan gelen birçok kamu veya STK görevlisi var. Bunların bir kısmı burada oy kullanacak. Özellikle kamu görevlileri 142 No’lu belgeyle herhangi bir sandıkta oy kullanabiliyor. Ama bu belgeyi bir kere kullanabilmeleri lazım. Belgeyi kullandığı sandığa teslim etmesi gerekiyor bu memurların. Ama bununla ilgili de bir çekince var.

Seçim güvenliğiyle ilgili ekstra bir korku var. Çünkü bu bununla ilgili kötü karnesi olan bir iktidar var. Fakat ekstra artmış durumda bu tedirginlikler. Mesela eskiden sandıklar kapalı spor salonuna taşınırdı, şu an nereye taşınacak bilmiyoruz, çünkü kapalı spor salonu yıkıldı, enkazı bile kaldırıldı.

Depremzedeler olarak muhalefet partilerinden seçim güvenliğine dair beklentiniz nedir?

Bildiğim kadarıyla [Türkiye Barolar Birliği] Baro’nun özellikle büyük bir hazırlığı var ve zaten baroya itirazlar noktasında çok büyük iş düşüyor. Her vatandaşın oyunu savunmak için önemli. Oy ve Ötesi gibi kuruluşlar varlığını sürdürüyor ama yeterli mi bilemiyorum. İYİ Parti’nin Hatay genelinde bir gücü yok açıkçası. AKP dışında her sandıkta görevlisi olabilecek tek parti CHP olabilir. Yeşil Sol Parti seçime ilk defa girdiği için sandık kurulu görevi alamıyor, müşahit çalışması var sadece. Yani bir gerilim var. O yüzden insanlar hem kendileri oylarına sahip çıkmak istiyor hem de oy verdiği partilerin irademize sahip çıkmasını da bekliyoruz bir yandan.

You may also like

Comments

Comments are closed.