Ana Sayfa Blog Sayfa 416

Akbelen’de son gelişmeler: İkizköylü kadınlar oturma eylemi başlattı

Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’nin kömür maden sahasını genişletmek amacıyla dün (24 Temmuz) başlatılan ağaç kesimi ve iki jandarma müdahalesinin ardından, İkizköylüler ve ekoloji aktivistleriyle dayanışma çağrıları dünyada yankı buldu.

Çok sayıda aktivist Akbelen’e geldi

Çok sayıda şehirdeden doğa savunucusu Akbelen Ormanı’na geldi. Gelemeyen aktivistler ise bulundukları illerde basın açıklamaları düzenleyerek Akbelen Ormanı’nda devrilen ağaçların sesi olmaya çalıştı.

Jandarma barikatları artırdı

Buna karşılık Akbelen nöbet alanında jandarmanın dün kurmuş olduğu barikatlar artırıldı. Nöbet alanı girişinde bulunan iki yolun girişinde de jandarma kontrol noktası oluşturularak geçişte kimlik kontrolü yapılmaya başlandı. Ancak herhangi bir giriş engeli bulunmadığı belirtildi.

Ağaç kesimi sabah ilk saatlerden itibaren devam etti

İkizköylüler, sabahın ilk ışıklarından itibaren testere seslerinin tekrardan duyulmaya başlandığını ve ağaç kesimine devam edildiğini aktardı. Dün kurulan jandarma barikatı nedeniyle ise köylüler veya aktivistler kesim alanına giremiyor. Bölgedeki aktivistler kesimin çok hızlı ilerlediğini, yaklaşık beş dakikada bir bir ağacın daha devrildiğini ifade etti.

Kesim alanından dumanlar yükseldi

Sabah 8.50 sularında ise ağaç kesimi yapılan yerden yoğun duman yükseldiği kaydedildi. Aktivistler, yangın çıktığı veya çıkarıldığı ihtimali üzerinde dururken dumanların dakikalar içerisinde yoğunlaşması endişeye sebep oldu. Saat 9.20 civarında ise artık duman görülmediği belirtildi. Çıkan yangının kesim alanındaki işçiler tarafından söndürülmüş olabileceği düşünülüyor.

Kesime giden yolda oturma eylemi başlatıldı: Yetişin dostlar!

Aralarında İkizköylü kadınların da bulunduğu aktivistler, kesim alanına giden yolu kapatmak üzere oturma eylemi başlattı.

İkizköylülerden Gülören Demir, tüm insanlara topraklarını, ağaçlarını savunmak ve kömüre karşı mücadele etmek üzere Akbelen Ormanı’na gelmeleri çağrısında bulundu.

Demir, şunları söyledi:

“Yetişin dostlarım, yetişin! Yardım edin! Biz bittik, yardım edin dostlar…

Gelin, yardım edin. Biz gittik. Bitiyor, bitiyor, zeytinlerimiz bitiyor, toprağımız bitiyor, evimiz bitiyor…

Biz ev alacak durumumuz yok. Toprağımız bittikten sonra biz nereye gideceğiz? Bizim biz avuç toprağımız kalmayacak. Bitti…

Ben kalkmayacağım buradan, kalkmayacağım. Ben öldürseler gene kalkmayacağım buradan, kalkmayacağım!”

Havva Ova hastaneden çıktı, direniş alanında yerini aldı

Fotoğraf: Hakan Tosun

Dün kolluk kuvvetlerinin ikinci müdahalesi sırasında kullandığı ilaçlı tazyikli su ve biber gazı nedeniyle fenalaşan ve hastaneye kaldırılan 65 yaşındaki Havva Ova, taburcu edildi. Sağlık durumu iyi olan Ova, hastaneden çıkınca doğruca Akbelen Ormanı’ndaki nöbet alanına gitti.

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var
‣ İkizköylü Esra Işık’tan kolluk kuvvetine: Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz
‣ Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu
‣ Akbelen Ormanı’nda ekokırım: Jandarma barikatının ötesinde binlerce ağaç katledildi
‣ Akbelen’de doğa savunucularından ağaçlara sarılarak sivil itaatsizlik eylemi: Gözaltılar var
‣ Akbelen’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı: Ormanı korumaktan başka dava yok
‣ Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun

Akbelen’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı: Ormanı korumaktan başka dava yok

Muğla’nın Milas ilçesinde Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’nin kömür maden sahasının genişletilmesi için yok edilmek istenen Akbelen Ormanı‘nda gözaltına alınanlar dün (24 Temmuz) 21.30 sularında serbest bırakıldı.

İfadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığını aktaran ekoloji savunucuları, doğa nöbetinin devam ettiği orman alanına döndüğünde “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz!” sloganları ile karşılandı.

‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var

‘Ormanı korumaktan başka dava yok’

Gözaltına alınanlar arasında bulunan İkizköy Çevre Komitesi‘nden Hasan Yorulmaz,” durumlarının iyi olduğunu belirtti.

Yorulmaz, “Biz yurdumuzu, toprağımızı, ürünlerimizi, zeytinlerimizi müdafaa ediyoruz. Herkesin olan bu ormanı korumaya çalışıyoruz. Başka bir dava yok” diye konuştu.

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı

‘Bayır’da yangın varken orman ekipleri Akbelen’de ağaç kesiyor’

İkizköylülerin kömür madenine karşı direniş sürecinin başından beri Akbelen Ormanı’na ilişkin davalarda etkin rol oynayan Avukat İsmail Hakkı Atal, savcının yazılı talimatı olmadan avukatların gözaltına alınamadığını, buna rağmen gözaltının ardından nöbet alanına geldiğinde ormana girerek orayı korumanın hakları olduğunu, ortada bir hukuksuzluk olduğunu ve anayasal suç işlendiğini belirttikten sonra gözaltına alındığını söyledi.

“Bizi burada darp ederek gözaltına aldılar” diyen Atal, “Bugün burada ormanı koruyan değil, ormanı koruyanlara müdahale edenler suç işliyorlar. Bu açık bir akıl tutulmasıdır” dedi.

Muğla’nın Bayır köyünde orman yangını olduğuna değinen Av. Atal, şunları söyledi:

“Bugün Bayır’da yangın varken, orman müdürlüğü ekipleri Bayır’daki yangını söndürmek yerine burada orman kesiyorlardı. Buna gerçekten söyleyebilecek bir şey bulamıyoruz. Türkiye‘yi bir organizma olarak düşünürsek bu yapılan kendi kendini hançerlemesidir. Yangına körükle gitmek tam anlamıyla budur ve daha iyi tarif edilemez.”

Atal, ağaç kesiminin durdurulması için Muğla İdare Mahkemesi‘ne yürütmeyi durdurma başvurusunda bulunduklarını belirtti.

‣ Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun

Akbelen’de şirket kesim için köylü topluyor, İstanbul’dan ağaçlara destek gidiyor

Muğla‘nın Milas ilçesine bağlı İkizköy mevkiinde bulunan Akbelen Ormanı’nda, kömür madeninin genişletilmesi için sabahın erken saatlerinde ağaç kesimine giden Limak Holding’e bağlı YK Enerji’nin çalışanları, jandarmanın ağaçları korumak isteyen köylülere sert müdahalesinin ardından, şimdi de köylülerin whatsapp gruplarından işçi devşirmeye başladı.

Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun
Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var

Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu

Yayılan duyuruda, “kesim motoru olan veya kesim yapabilecek olanların kendilerine başvurması halinde, yevmiyesi 1.600 TL’den kesim yaptırılacağı açıklandı.

Ağaçları kesmek isteyen köylülerin yarın sabahtan itibaren Yeniköy Nizamiye‘ye gelmesi de istendi.

Öte yandan, İstanbul‘dan çevre aktivistleri de İkizköylülere destek için bu gece yola çıkacak. Bu akşam Avcılar, Mecidiyeköy ve Kadıköy‘den kalkacak otobüsler, yarın Akbelen Ormanları’nın yok edilmesine karşı, İkizköylülerin yanında olacak.

 

 

Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu

Muğla Milas‘ta bulunan ve son iki yıldır İkizköylülerin çadır nöbetiyle koruduğu Akbelen Ormanı‘nda köylüler ve ekoloji savunucular ile jandarma güçleri bir kez daha karşı karşıya geldi.

Dört kişinin yaralandığı ve sekiz kişinin gözaltına alındığı, coplu, kalkanlı ve biber gazlı ilk jandarma müdahalesinden yalnızca birkaç saat sonra yaşanan ikinci müdahalenin çok daha sert olduğu, bir vatandaşın hastaneye kaldırıldığı kaydedildi.

Fotoğraf: Hakan Tosun
Fotoğraf: Hakan Tosun

İkizköylüler, bu kez müdahalede biber gazının yanı sıra TOMAların da kullanıldığını ve ormanı savunanlara tazyikli su ile müdahale edildiğini bildirdi.

Biber gazı ve tazyikli sudan etkilenen İkizköylü 65 yaşındaki Havva Ova, fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Bazı kişilerin ise başından yaralandığı bildirildi.

Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun
Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var

 

İkizköylü Esra Işık’tan kolluk kuvvetine: Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz

Muğla Milas‘ta bulunan ve son iki yıldır İkizköylülerin çadır nöbetiyle koruduğu Akbelen Ormanı bu sabah Limak Holding‘e bağlı bir kömür madeninin genişletilmesi için ağaç katliamına sahne oldu.

İkizköylülerin ve ekoloji savunucuların son dört yıldır korumak için mücadele ettiği Akbelen Ormanı’na gelen çok sayıda jandarma, barikatlar oluşturarak ağaç kesimi yapılan yere köylülerin girişini engelledi.

Sabah erken saatlerde başlayan ağaç kesimi halen devam ederken, jandarma İkizköylülere ve ekoloji savunucularına cop, kalkan ve biber gazı ile müdahalede bulundu.

Köylüler, olayda başından yaralanan kişilerin de aralarında olduğu yaralılar olduğunu ve Avukat İsmail Hakkı Atal ve İkizköy Çevre Komitesinden Hasan Yorulmaz ve Muğla Çevre Platformu’ndan (MUÇEP) Fidan Eroğlu‘nun da aralarında bulunduğu sekiz kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

‘Bu ormanlar iki senedir yaşıyorsa bizim sayemizde’

Jandarmanın müdahalesinin ardından 23 yaşındaki İkizköylü ekoloji aktivisti Esra Işık, jandarmaya hitaben yaptığı konuşmasında köylü kadınların yaşamı savunmak, ağaçları yaşatmak ve İkizköy’ü nefessiz bırakmamak için mücadele ettiğine işaret ederek “Bunca sene yaptıkları her şey bu yüzdendir. Bu yüzdendir bu şiddete karşı koydukları. Yeter artık!” dedi.

Işık, şu sözlerle devam etti:

Avukatımızı gözaltına aldınız. Arkadaşlarımızı gözaltına aldınız. Ya siz kimi kimden koruyorsunuz, neyi neyden koruyorsunuz! Bu ormanlar iki senedir yaşıyorsa bizim sayemizde. Her yerde orman yangınları varken buraya kesime girdiler ya! Kesime girdiler; biz savunduk, biz koruduk. Bu ağaçlar hâlâ ayaktaysa bizim sayemizde. Bu topraklar hala varsa bizim sayemizde. Siz kimi kimden koruyorsunuz? Burada toprağına sahip çıkan köylüler var, köylüler! Bunlar sizin ananız, bacınız… Siz bunlara el kaldırıyorsunuz! Bunlara sıkıyorsunuz o biber gazını.

‘Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz’

Esra Işık, konuşurken gözlerini yerden kaldırmadan dinleyen kolluk kuvvetine “Gözüme neden bakmıyorsunuz gözüme? Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz. Hepiniz gerçeği biliyorsunuz, hepiniz!” diye konuştu.

“Bakın, burada bir yanlış var” diyen Işık, “Bu yanlıştan dönülmesi lazım. Burada toplanan bunca insan var; bunca köylü var toprağına sahip çıkmaya çalışan. Bu cesareti gösteren o kadar köylü var. Gelmişsiniz bu köylüye, bu yaşlı insanlara el kaldırıyorsunuz ya! Yerlerde sürüklemediğiniz kaldı ya. Ya cop vuruyorsunuz, biber gazı sıkıyorsunuz!” diyerek sözlerini sürdürdü.

‘Bu bir yaşam mücadelesi..’

Biber gazı ile müdahale edildiği sırada köylüler arasında KOAH hastalarının da bulunduğuna vurgu yapan Işık, şunları söyledi:

“Burada KOAH hastası insanlar var. Neden KOAH hastası? Burada termik santraller var, kömür yüzünden… Bu yüzden bu mücadele. Bu bir toprak mücadelesi, bu bir orman mücadelesi, bu bir yaşam mücadelesi. Ya nolur artık sesimiz duyun. Avukatımızı serbest bırakın, arkadaşlarımızı serbest bırakın. Kesimi durdurun artık! Yangına müdahale edin, kesimi yapanları savunmayın be artık!”

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var
‣ Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu
‣ Akbelen Ormanı’nda ekokırım: Jandarma barikatının ötesinde binlerce ağaç katledildi
‣ Akbelen’de doğa savunucularından ağaçlara sarılarak sivil itaatsizlik eylemi: Gözaltılar var
‣ Akbelen’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı: Ormanı korumaktan başka dava yok
‣ Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun

Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var

Muğla‘nın Milas ilçesindeki İkizköy mevkiinde kömür madeninin genişletilmesi için kesilmek istenen Akbelen Ormanı‘nda jandarma, ağaçların kesilmesine karşı çıkan köylülere ve ekoloji aktivistlerine job, kalkan ve biber gazı ile müdahale etti.

Dört yıldır kömür madenine karşı direnişin, iki yıldır da çadırlı nöbetin devam ettiği Akbelen nöbet alanına bu sabah (24 Temmuz) çok sayıda jandarmanın yanı sıra, Orman Müdürlüğüne bağlı ekipler ve dört TOMA aracı girerek bariyer oluşturmuştu.

Jandarma bariyerleri, köylülerin ormana girişini engelleyerek kesim ekibinin ağaçları kesmesine müsaade etmişti.

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı

İkizköylüler, köylerine nefes veren yaşam alanlarını savunmak için tüm ekoloji savunucularını Akbelen Ormanı’na çağırmıştı.

Saatler sonra ise jandarma ekipleri köylülerden ve ekoloji aktivistlerden oluşan gruba cop, kalkan ve biber gazı ile sert müdahalede bulundu.

İkizköylülerden edinilen bilgiye göre, olayda Avukat İsmail Hakkı Atal ve İkizköy Çevre Komitesinden Hasan Yorulmaz ve Muğla Çevre Platformu’ndan (MUÇEP) Fidan Eroğlu‘nun da aralarında bulunduğu yedi kişi gözaltına alındı, en az dört kişi yaralandı.

‣ Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var
‣ İkizköylü Esra Işık’tan kolluk kuvvetine: Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz
‣ Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu
‣ Akbelen’de son gelişmeler: İkizköylü kadınlar oturma eylemi başlattı
‣ Akbelen Ormanı’nda ekokırım: Jandarma barikatının ötesinde binlerce ağaç katledildi
‣ Akbelen’de doğa savunucularından ağaçlara sarılarak sivil itaatsizlik eylemi: Gözaltılar var

Greta Thunberg’e ‘polise itaatsizlikten’ para cezası

 İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, haziran ayında isveç‘in Malmö kentinde katıldığı iklim protestosunda ‘polise itaatsizlik ettiği’ gerekçesiyle bugün hakim karşısına çıktı. 

Malmö Bölge Mahkemesi, Thunberg’in 16 Haziran’da polisin iklim protestosundan ayrılma emrine itaatsizlik ettiğine hükmederek para cezası ödemesine karar verdi.

20 yaşındaki iklim aktivisti  19 Haziran’da şehrin petrol terminalinde Take Back the Future çevre grubu tarafından düzenlenen altı günlük bir protestoya katılmış; dördü yolu kapatan ve terminale giriş çıkışları engellemek için tankerlere tırmanan yaklaşık 20 protestocudan farklı olarak polisin ayrılma emirlerine uymayı reddetmişti.

Eylemin ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yapan genç aktivist, iklim krizinin “sayısız insan için zaten bir ölüm kalım meselesi olduğunu” yazmış; “Seyirci kalmak yerine fosil yakıt altyapısını fiziksel olarak durdurmayı seçiyoruz” demişti. 

‘Emri dinlemedim, eylemlerim meşrudur’

Greta Thunberg mahkemede kendisine yöneltilen suçlama sorulduğunda, “O gün orada olduğum ve dinlemediğim bir emir aldığım doğru, ancak suçu reddetmek istiyorum” diye konuştu: 

“Eylemlerim meşrudur. Yaşamı, sağlığı ve mülkü tehdit eden acil bir durum halinde olduğumuza inanıyorum. Sayısız halk ve topluluk hem kısa vadede hem de uzun vadede risk altında.”

Kısa bir duruşmanın ardından mahkeme eylemlerinden sorumlu olduğunu tespit ettiği Thunberg’i 1.500 kron (144 $) para cezasına ek olarak İsveç suç mağdurları fonuna 1.000 kron ödemeye mahkum etti.

Thunberg, mart ayında Oslo‘da Yerli halkın toprak hakları üzerine rüzgar santrallerine karşı düzenlenen bir gösteri sırasında ve ocak ayında Almanya‘da kömür madenine yer açmak için Lützerath köyünün yıkılmasına karşı yapılan protestolar sırasında polis tarafından iki kez kısa süreliğine gözaltına alınmıştı.

İzmirli meslek odalarından Akdeniz foklarını korumaya yönelik çağrı: Karaburun’dan elinizi çekin

Meslek odaları, İzmir‘in 2019 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Karaburun ilçesindeki yaşam alanlarını tehdit eden yapılaşma projelerine son verilmesi çağrısında bulundu.

doğal güzellikleri arasında yer alan ve Akdeniz Foklarının yaşam alanlarından biri olan Mordoğan Ayıbalığı Koyu’nu tehdit eden  denizin içine doğru gerçekleştirilen yapılaşmalara ilişkin

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘ne (TMMOB) bağlı Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, ortak bir basın açıklaması gerçekleştirerek “Karaburun’dan ve Akdeniz Foklarından elinizi çekin!” dedi.

Yapılan açıklamada yapılaşmaların fokların yaşam alanlarının tehdit edilerek ve geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacağı, Akdeniz foku ve yaşam alanlarının korunmasına yönelik Türkiye‘nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ve Kıyı Kanunu ve ilgili tüm mevzuata aykırı olduğu belirtilen faaliyete ilişkin başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü olmak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karaburun Belediyesi’ni ivedilikle işlem yapmaya ve yapılan işlemler hakkında kamuoyuna bilgilendirme yapılması talep edildi.

‘İşletmeye ait yapılaşma, mevzuata aykırı’

Açıklamada, bir işletmenin deniz kıyısında gerçekleştirdiği yapılaşmanın mevzuatlara aykırı olduğuna dikkat çekilerek şunlar kaydedildi:

“2019 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Karaburun’un doğal güzellikleri arasında yer alan ve Akdeniz Foklarının yaşam alanlarından biri olan Mordoğan Ayıbalığı Koyu, ‘ForYou Otuz Beş‘ isimli işletme tarafından koya ve denize yerleştirilen demir kazıklar üzerine oturtulan demir platformla işgal edilmiştir. Tesisin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’na aykırı olarak kayalıklara dikenli tel ve çit çekerek deniz bağlantısına engeller oluşturduğu görülmektedir. Söz konusu yapılaşmanın 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 4’üncü, 5’inci ve 6’ncı maddelerine (kıyı kenar çizgisi) aykırı olduğu değerlendirilmektedir.”

Uluslararası sözleşmelerle koruma taahhüdü verilmişti

Meslek odaları, projeye konu bölgenin nesli tehlike altında olan Akdeniz foklarının yaşam alanı olması nedeniyle kritik bir öneme sahip olduğuna vurgu yaptı.

Odalar, konuya ilişkin olarak şunlar aktardı:

“Akdeniz foku (Monachusmonachus) dünya üzerinde nesli tehlike altında olan en önemli 12 deniz memelisinden biridir. Nesli ileri derecede tehlike altında olan Akdeniz fokunun (Monachusmonachus, Hermann 1779) Karaburun Yarımadası kıyılarında barındığı ve ürediği araştırmalar tarafından kanıtlanmıştır. ‘ForYou Otuz Beş’ isimli işletme Ayıbalığı Koyunda bulunmakta olup bu koy aynı zamanda fokların ana üreme mağarasıdır. İşletme tarafından inşa edilen yapılar kıyı habitatının karakteristiğinin bozulmasına yol açmaktadır. Tesisin faaliyetlerinin çevre ve fokların üreme habitatları üzerinde olumsuz etkileri görülmektedir. Akdeniz foku (Monachusmonachus) ülkemizde 1977 yılından itibaren resmen koruma altına alınmıştır.”

Açıklamada Akdeniz foku ve yaşam alanlarının korunmasına yönelik uluslararası sözleşmelerden Barselona Sözleşmesi (1981), Bern Sözleşmesi (1984), CITES (Washington) (1996), Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (1996) ve Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokol‘e (2002) Türkiye’nin taraf olduğu belirtildi.

Türkiye’nin tüm bu sözleşmelerle nesli ileri derecede tehlike altında olan Akdeniz foklarını ve yaşam alanları olan kıyı alanlarını birlikte koruma taahhütünde bulunduğunu hatırlatan meslek odaları, nesli tehlike altında olan Akdeniz fokunun dinlenme ve üreme alanlarından olan Ayıbalığı Koyu’na kurulan ve Karaburun halkı tarafından da istenmeyen bu metal platform derhal kaldırılması gerektiğini belirtti.

Açıklamada ayrıca işletme hakkında gerekli yasal işlemlerin uygulanması ve başka bir bölgeye benzer şekilde zarar verilmemesi için gerekli önlemler alınması gerektiğine değinildi.

‘Sürecin takipçisi olacağız’

Meslek odaları, ortak açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Unutulmamalıdır ki Kıyı Kanununda da belirtildiği üzere ‘Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır.’ Sonuç olarak, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve ilgili Yönetmeliği ile ilgili tüm mevzuata ve kamu yararına açıkça aykırı olan faaliyet hakkında başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü olmak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karaburun Belediyesi’ni ivedilikle işlem yapmaya ve yapılan işlemler hakkında kamuoyuna bilgilendirme yapmaya davet ediyoruz. Meslek Odaları olarak sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”

Çarşamba gününe dikkat: Çok sıcak olacak!

İklim bilimci, Bergen ve Ondokuz Mayıs üniversiteleri öğretim görevlisi Dr. Ozan Mert Göktürk, çarşamba günü için aşırı sıcak uyarısı yaptı.

Önümüzdeki çarşamba günü (26 Temmuz) yurdun batısında çok güçlü bir sıcak hava dalgası etkili olacağını belirten Göktürk, “Hava Delisinin Not Defteri” adlı sosyal medya hesabından  “Kaydadeğer bir değişim olmazsa, bu yaz geride bıraktığımız sıcak günlerden daha sıcak olmasını bekleyebiliriz” dedi.

Avrupa ve Kuzey Afrika’yı kavuran sıcak dalgası, bazı yerlerde rekor değerlere ulaşıyor. Özellikle İspanyaFransa, YunanistanHırvatistan ve Türkiye’de sıcaklıkların yer yer 40 dereceyi aşıyor, hissedilen sıcaklık 50 dereceleri buluyor.

‣ Avrupa’da sıcaklıklar, küresel ortalamadan iki kat hızlı yükseliyor

İtalyan medyası, klasik dönem şairlerinden Dante’nin İlahi Komedya  eserinin Cehennem kitabındaki bir karakterden yola çıkarak içinde bulunduğumuz sıcak dalgasına Cerberus adını vermişti. Avrupa’da hava sıcaklıkları kayıt altına alınmaya başladığından bu yana en yüksek değer de İtalya’da tespit edildi. Sicilya Adası’ndaki Siraküza’da termometreler Ağustos 2021’de 48,8°C olarak ölçüldü.

‣ 2022 yazında aşırı sıcaklar Avrupa’da 61 bin can aldı

Fosil yakıt kullanımı gibi insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim krizisıcak dalgası adı verilen hava olaylarının meydana gelme ihtimalinin yanı sıra sıklığı ve şiddetini de artırıcı bir rol oynuyor.

Dünyanın birçok yerinde meydana gelen sıcak dalgaları her yıl binlerce insanın ölümüne zebep olabildiği gibi, günlük hayatı ve çalışmayı çok daha zorlaştıran bir etkiye de sahip. Aynı zamanda tarım ve çiftçiliğin gelişimi açısından yıkıcı olabilirken orman yangını riskini artıran zincirleme etkilerde de bulunuyor.

‣ Milyonlarca yılın sıcaklık rekoru kırıldı: Bu normal bir anomali, yanmaya devam edeceğiz
Yunan adalarında orman yangını: Rodos, Korfu ve Eğriboz’dan binlerce kişi tahliye edildi
Türkiye’de 10 günde 203 orman yangını çıktı
Kanada sönmüyor: ‘Şimşek fırtınaları’ yeni bir dizi orman yangını başlattı

İstanbul 42, Ege 45 dereceler sürpriz olmaz

Göktürk, Türkiye için öngörülerini şöyle sıraladı:

İstanbul kırsalında 41-42 dereceler, Trakya ve Ege kırsalında 45 dereceler sürpriz olmaz. Bu öngörüler gölge sıcaklığı içindir. Güneş altında yapılan ölçümlerden (araç termometresi vb.) bahsetmiyoruz. İlk görselde GFS modelince Çarşamba öğle saatleri için öngörülen sıcaklıklar mevcut.

İklimsel  açıdan çok ekstrem bir durumla karşı karşıyayız. Marmara ve Ege’de rekorların tazelenmesi muhtemeldir.”

Sıcaklardan en çok etkilenecek bölgelerin şimdilik Marmara ve Ege; ikinci derecede etkilenecek olanlar ise Karadeniz, İç Anadolu ve Akdeniz olduğunu belirten Göktürk, sıcak havanın rotası değişmezse, Doğu bölgelerin ataktan pek etkilenmeyeceğini de kaydetti.

Perşembe’den sonra birkaç gün ara

Göktürk, söz konusu aşırı sıcağın çok uzun ömürlü olmayacağı, birkaç günlük bir ara vereceğini de belirtti: “Hemen akabinde Perşembe günü Balkanlar üzerinden gelecek serin hava, sıcaklıkları 6 ila 12 derece birden düşürerek rahat bir nefes aldıracak. İkinci görselde perşembe öğle saatleri için GFS modelinin öngördüğü yer sıcaklıkları mevcut. Perşembe sonrasında en azından birkaç gün rahat edeceğiz.”

Aşırı sıcak dalgalarında, insanların mümkün olduğu kadar dışarıya çıkmaktan kaçınması, güneş altında kalmaması, bol su tüketmesi ve serin yerlerde bulunmaya çalışması gerekiyor.

Aşırı sıcaklardan insanlar kadar hayvanlar da etkileniyor. Evinizin önüne, sokak başlarına koyacağınız bir kap taze su, onların da hayatlarını kurtarabilir.

Hayvan dostlarımızı aşırı sıcaklardan nasıl koruruz?

Temmuz, binlerce yıllık tarihin en sıcak ayı olabilir

Leipzig Üniversitesi’nden Karsten Haustein, geçen günlerde temmuz ayının tarihin en sıcak ayı olarak kayıtlara geçebileceğine işaret etmişti:

Tarihin en sıcak ayından kastımız, son 120 bin yılın en sıcak ayı.

Önümüzdeki birkaç günde Güney Yarımküre’de sıcaklıklar biraz düşecek fakat temmuz ve ağustosta El Niño’nun gücünü artırmasıyla birlikte daha sıcak günler görmemiz yüksek ihtimal.”

Araştırma: Hayal dahi edemeyeceğimiz sıcak dalgalarına karşı hazırlık yapmalıyız
El Niño zamanı geliyor: Benzeri görülmemiş sıcak dalgaları görülebilir

Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun

Milletvekilleri, bilim insanları ve ekoloji aktivistleri, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önünde bir basın açıklaması gerçekleştirerek bugün (24 Temmuz) Akbelen Ormanı’nda başlatılan ağaç kesiminin durdurulmasını çağrısı yaptı.

Kömür maden sahasının genişletilmesi için Akbelen Ormanı’nın yok edilmesine karşı çıkan 117 bin kişinin imzasını da bakanlığa götüren ekoloji savunucuları, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya seslenerek selefi tarafından alınan Akbelen Ormanı’na ilişkin kararı iptal etmesi çağrısı yaptı.

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı

Çevre Mühendisi ve Çevre ve İklim Politikaları Kıdemli Danışmanı Deniz Gümüşel, durumun üç-beş ağaç meselesi olarak yansıtılmasının yanlış olduğunu ve mevzuunun yaşam hakkı olduğunu vurgulayarak, “Akbelen Ormanı’na orman alanının tamamen yok edilerek kömür madeni yapılması için Orman İşletme Müdürlüğü tarafından kesim ekipleri girmiş durumda. Tam dört yıldır İkizköylülerin yaşam mücadelesi, yaşam alanı mücadelesi, doğa mücadelesi, yaşama hakkı mücadelesi çerçevesinde yürütmüş oldukları büyük bir mücadele var ve tüm Türkiye halkı aslında bu mücadeleyi destekliyor” dedi.

Gümüşel, şunları ekledi:

“Çok temel bir talebi var İkizköylülerin: Ormanlarının onları zehirle yaşamaya mahkum eden, kömür madenine tahsis edilmemesi, tarım alanlarının, zeytinliklerinin kömür için yok edilmemesi. İkizköylüler aynı zamanda şu anda hepimizin yaşamsal olarak riski altında bulunduğumuz iklim krizine karşı da seslerini yükseltiyor.”

Deniz Gümüşel, iklim krizinin etkileri üzerinde durarak ekosistemlerin hızla yok olduğuna dikkati çekti:

“Bir yandan orman yangınları sürerken diğer taraftan zamansız yağmurlarla seller canlarımızı alırken, öbür taraftan yüksek sıcaklıklar yüzünden insanlar ve hayvanlar hasta olur ölürken maalesef çok az kalan, bir avuç kalan orman ekosistemlerimizi, kömür madenine tahsis etmiş olmasını, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı protesto ediyorlar. Biz de burada bugün İkizköy’ün dostları olarak bulunuyoruz ve İkizköylülerin bütün taleplerini Tarım ve Orman Bakanına bizzat iletmek üzere buradayız. Yanımızda internet üzerinden İkizköylüleri desteklemiş 117 bin insanın imzası var. Ama biliyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti‘nde yaşayan herkes, bu topraklarda yaşayan herkes İkizköy’ün haklı yaşam mücadelesini destekliyor.”

Akbelen Ormanı’nın kömür madenine tahsisini bir önceki Tarım ve Orman Bakanının bizzat imzaladığını hatırlatan Deniz Gümüşel, yeni bakana bu kararı iptal etmesi çağrısı yaptı:

“Sayın İbrahim Yumaklı… Hem Yumaklı’dan yeni Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan, selefinin yaptığı bu yanlış kararı, attığı bu yanlış adımı geri almasını ve ormanlarımızı, iklim krizinin içinde bulunduğu bu güncel durumu da göz önünde bulundurarak, bir an önce kömür belasının tehdidinden uzaklaştırmasını talep ediyoruz. Bu artık sadece birilerinin söylediği gibi üç beş ağaç meselesi değildir. Bu bizim bugün yaşam hakkı mücadelemizdir. Bu aynı zamanda çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşam hakkı mücadelesidir. İkizköylülerin doğada, tarımla üreterek, onurlarıyla yaşama mücadelesidir. Bu mücadele hepimizin geleceği için bir mücadeledir. Hızlı bir şekilde Tarım ve Orman Bakanı’ndan bu iznin iptal edilmesini ve şu anda ormanda bulunan kesim işleminin acilen durdurulmasını talep ediyoruz.”

Muhalefet partilerinden milletvekilleri ve genel başkan yardımcıları da İkizköylülerin sesini bakanlığa ve bakana duyurmak için konuşma yaptı. 

‘Çarşamba günü Akbelen nöbetine katılacağız’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Doğa Haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, “[İkizköylü] insanların yanında olup buradaki insanların sesini hep birlikte duyurmak adına buradayız” dedi.

Dinçer, sabah saatleri itibarıyla ağaç kesimine başlandığını belirterek “Direnişçi arkadaşlarımızın yanında olamadık. Bugün Muğla milletvekillerimizin üçü de orada. Ama biz de bu mücadeleyi Ankara’dan yani Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önünden vermek için 117 bin gönüllü insanın verdiği imzayı teslim etmek için, milyonların sesi olabilmek için, ekolojik düzenimizi sağlayabilmek, doğaldaki yok edilişe [karşı mücadeleye] katkı sunabilmek adına buradayız” diye konuştu.

Dinçer, şunları söyledi: 

“Köylüler tam iki yıldır çok önemli bir mücadele veriyor, ata topraklarına sahip çıkmak için, zeytinliklerine, ormanlarına, tarım alanlarına sahip çıkmak için oradalar. O mücadelenin karşısında yeri geldi tartaklandılar, yeri geldi mahkeme salonlarında süründüler. Ama bütün derdimiz dünya kömürden vazgeçmişken, birilerinin cebi dolsun diye, rant için o güzelim ormanların, güzelim ağaçların, o güzelim doğanın katledilmesine karşıyız ve biz CHP olarak diyoruz ki doğanın korunması adına, insanların yaşam alanlarının bozulmaması adına, var gücümüzle bütün her şekilde bu direnişin arkasındayız ve yanındayız. Çarşamba günü de yine geniş bir katılım grubu olarak Akbelen Ormanı’nda nöbete biz de katılacağız.”

‘Mücadelemize devam edeceğiz çünkü yaşam kutsaldır’

Deniz Gümüşel, Artık iklim krizinin geldiği noktada yerin altından da, üstünden de kömür çıkarılmasını istemiyoruz” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“Sayın vekilim, son bilimsel araştırmalar diyor ki eğer biz insan türü olarak, dünya üzerinde yaşamaya devam etmek istiyorsak bütün kömür, bütün petrol, bütün doğal gaz, bütün fosil yakıtlar yerin altında kalmak zorunda. Biz artık ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Kapitalizmin bize zorladığı üretim şeklini bir kenara atmak zorundayız. Üretmek, tüketmek mecburiyetinde olmadığımız bir enerji için, doğayı, insan yaşamını, İkizköylülerin yaşam hakkını, hepimizin yaşam hakkını ihlal eden bir sermaye var. Bundan vazgeçinceye kadar biz mücadelemize devam edeceğiz. Bütün kömür, bütün fosil yakıtlar yerin altında kalıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz; çünkü yaşam kutsaldır.

‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var
‣ İkizköylü Esra Işık’tan kolluk kuvvetine: Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz
‣ Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu
‣ Akbelen’de son gelişmeler: İkizköylü kadınlar oturma eylemi başlattı
‣ Akbelen Ormanı’nda ekokırım: Jandarma barikatının ötesinde binlerce ağaç katledildi
‣ Akbelen’de doğa savunucularından ağaçlara sarılarak sivil itaatsizlik eylemi: Gözaltılar var