Ana Sayfa Blog Sayfa 415

Bilim insanları açıkladı: İklim krizi yaşanmasaydı, aşırı sıcaklar neredeyse imkansızdı

World Weather Attribution (WWA) tarafından en son yapılan ilişkilendirme analizine göre, Avrupa ve Kuzey Amerika‘da temmuz ayında yaşanan sıcak  dalgaları, iklim değişikliği olmasaydı neredeyse imkansız olacaktı.

Ancak fosil yakıtların yakılması ve diğer insan faaliyetlerinin neden olduğu ısınma nedeniyle artık olağandışı olaylar değiller.

Analiz, dünyanın her yerinde, bugün gözlemlenen ile aynı olasılığa sahip bir sıcak dalgasının, iklim değişikliğinin olmadığı bir dünyada önemli ölçüde daha soğuk olacağını ortaya koyuyor. WWA, sıcak hava dalgalarının günümüz ikliminde, insan kaynaklı iklim değişikliğinin olmadığı bir dünyayla kıyaslandığında Güney Avrupa‘da 2,5°C, Kuzey Amerika‘da 2°C ve Çin‘de yaklaşık 1°C daha sıcak olduğunu tespit etti.

Raporun yazarlarına göre, dünya fosil yakıt yakmayı hızla durdurmazsa, bu olaylar daha da yaygınlaşacak ve dünya daha sıcak ve daha uzun süreli sıcak dalgaları yaşayacak. Sanayi öncesi iklimden 2°C daha sıcak olan bir dünyada, her 2-5 yılda bir bu sıralarda yaşadığımıza benzer bir sıcak hava dalgası meydana gelecek.

‘İklim değişikliği sıcak dalgalarını daha sıcak, uzun ve sık hale getirdi’

Bu temmuz ayında Avrupa’nın güneyi, Amerika Birleşik Devletleri‘nin bazı bölgeleri, Meksika ve Çin’de sıcaklıkların 45°C’nin üzerine çıktığı şiddetli sıcak hava dalgaları yaşandı ve bu durum sıcak alarmlarına, orman yangınlarına ve sıcaklığa bağlı hastane başvurularına ve ölümlere yol açtı.

 İklim değişikliğinin son dönemdeki sürekli yüksek sıcaklıklar üzerindeki etkisini ölçmek için bilim insanları hava durumu verilerini ve bilgisayar modeli simülasyonlarını analiz ederek 1800’lerin sonundan bu yana yaklaşık 1,2°C’lik küresel ısınmanın ardından bugünkü iklimi geçmişteki iklimle karşılaştırdı.

Analiz, her bölgede sıcaklığın en tehlikeli olduğu dönemlere odaklandı: Güney Avrupa’da yedi gün boyunca, batı ABD, Teksas ve kuzey Meksika’da 18 gün boyunca ve Çin’in alçak bölgelerinde 14 gün boyunca ortalama maksimum sıcaklıklar dikkate alındı.

Bilim insanları, fosil yakıtların yakılması ve diğer insan faaliyetlerinin neden olduğu ısınma nedeniyle bu tür sıcak hava dalgalarının artık nadir olmadığını tespit etti. Bu tür olaylar artık Kuzey Amerika’da yaklaşık her 15 yılda bir, Güney Avrupa’da yaklaşık her 10 yılda bir ve Çin’de yaklaşık her 5 yılda bir beklenebilir.

Araştırmanın sonuçlarına göre, kömür, petrol ve gaz yakılması, ormansızlaşma ve diğer insan faaliyetleri olmasaydı, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki sıcaklık dalgalarının yaşanması neredeyse imkansız olurdu. Çin’deki sıcak dalgası da yaklaşık 50 kat daha olası hale geldi.

Bilim insanları, emisyonların hızla durdurulmaması ve net sıfıra indirilmemesi halinde bu gibi sıcak hava dalgalarının daha da sık ve aşırı hale geleceği konusunda uyarıyor. Eğer sıcaklık artışı 2°C’ye ulaşırsa -ki Paris Anlaşması’na imza atan tüm ülkeler emisyonları hızla azaltmaya yönelik mevcut taahhütlerini tam olarak yerine getirmezlerse yaklaşık 30 yıl içinde gerçekleşecek- bu gibi olaylar daha da sıklaşacak ve her 2-5 yılda bir meydana gelme olasılığı çok yüksek.

Araştırmacılar, doğal olarak meydana gelen bir iklim fenomeni olan El Niño‘nun gelişiminin bazı bölgelerdeki sıcak hava dalgalarına muhtemelen bir miktar ek ısı sağladığını söylerken, fosil yakıtların yakılmasıyla artan küresel sıcaklıkların sıcak hava dalgalarının bu kadar şiddetli olmasının ana nedeni olduğunu belirtiyor.

Uzmanlar: Aşırı sıcaklar ölümcüldür, fosil yakıtlar acilen terk edilmeli

Çalışma, Hollanda, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversiteler ve meteoroloji kurumlarından bilim insanlarının yer aldığı World Weather Attribution grubunun bir parçası olarak yedi araştırmacı tarafından yürütüldü.

Çalışmanın sonuçlarıyla ilgili iklim uzmanları ve bilim insanlarının görüşleri şöyle:

Friederike Otto (Londra Imperial College Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Enstitüsü İklim Bilimi Kıdemli Öğretim Görevlisi): Bu ilişkilendirme çalışmasının sonucu şaşırtıcı değil. Dünya fosil yakıtları yakmayı bırakmadı, iklim ısınmaya devam ediyor ve sıcak hava dalgaları daha aşırı hale gelmeye devam ediyor. Bu kadar basit. Ancak bu sıcak hava dalgaları ‘kaçak ısınma’ ya da ‘iklim çöküşü’nün kanıtı değildir. Güvenli ve sağlıklı bir geleceği güvence altına almak için hala zamanımız var, ancak acilen fosil yakıt yakmayı durdurmamız ve kırılganlığı azaltmaya yatırım yapmamız gerekiyor. Bunu yapmazsak, her yıl on binlerce insan sıcaklığa bağlı nedenlerden ölmeye devam edecek. Hükümetlerin bu yılki COP iklim konferansında fosil yakıtların kullanımdan kaldırılmasını yasalaştırması kesinlikle kritik önem taşıyor.

Julie Arrighi (Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi Direktörü): Isı, en ölümcül afet türleri arasında yer alıyor. Aşırı sıcaklar hakkındaki düşüncelerimizde kültürel bir değişime ihtiyacımız var. Aşırı sıcaklar ölümcüldür ve hızla artıyor. Uyarı sistemlerini, ısı eylem planlarını ve uzun vadeli uyum tedbirlerine yapılan yatırımları ölçeklendirmek çok önemlidir. Buna kentsel planlama ve sağlık, elektrik, su ve ulaşım gibi kritik sistemlerin dayanıklılığının artırılması da dâhildir. Aşırı sıcaklarda hayat kurtarmak için en kırılgan durumdaki insanlarla ilgilenmemiz gerekiyor – bu grupta yaşlılar, sağlık sorunları olan insanlar, barınacak yeri olmayanlar ve aşırı sıcaklarda hayat kurtarıcı olabilecek serin alanlara erişimi kısıtlı olan topluluklar yer alıyor.

Sjoukje Philip (Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü Araştırmacısı): Gezegen eşit bir şekilde ısınmıyor. İklim bilimciler, artan küresel ve bölgesel ortalama sıcaklıklar arasındaki karmaşık ilişkileri anlamak için çalışıyorlar. Çalışmamız, hızlı ısınma oranının Avrupa’daki yerel sıcaklıklar üzerindeki önemli etkisini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu da Avrupa’nın sürekli olarak uyum ve azaltım tedbirleri almasının acil bir gereklilik olduğunun altını çiziyor.

 

Ayvalık, Burhaniye ve Kazdağlarından orman katliamına tepki: Akbelen’e dokunma!

Türkiye‘nin birçok yerinden ekoloji örgütleri, toplamda dört yılı aşkın bir süredir İkizköylüler ve aktivistlerce Limak Holding‘e bağlı kömür santraline karşı korunan Akbelen Ormanı‘nda kesimin başlatılmasına tepki gösterdi.

Ayvalık Tabiat Platformu, Ayvalık Koruma Girişimi, Burhaniye Çevre Platformu ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği‘nin yayımladığı bir ortak basın açıklamasında, dün sabah Muğla‘nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’na kesim için girildiğine değinilerek durum “TOMA’larla, yüzlerce jandarma ile gelen kesim ekibi, Akbelen ormanına vahşice saldırdı. Akbelenli köylü kadınların ağıtı sürerken ağaçlar birer birer devrildi” ifadeleri kullanıldı.

Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Küçükkuyu Emek ve Demokrasi Güçleri Desteği ile hazırlanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Akbelen köylüleri, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarına kömür sağlamak için açılmak istenen kömür ocaklarına karşı uzun süredir direniyor. Kömür ocakları çok sayıda köyü yuttu ve yutmaya da devam ediyor. Akbelenliler artık köylerini, tarlalarını, ormanlarını kömüre vermek istemiyor. IC Enerji ve Limak Enerji ortaklığında işletilen termik santrallar yıllardır bölge halkını zehirledi, hasta etti, öldürdü. Köyleri yuttu. Ormanları yok etti. Akbelenliler daha fazla hasta olmak, topraklarını, ormanlarını kaybetmek istemiyor. Ormandaki canların yok olmasını istemiyor.”

Akbelen

Kömürdeki bu ısrar neden?

Ekoloji savunucuları “İçinde bulunduğumuz cehennem sıcaklarına yol açan iklim değişikliğinin başlıca nedenlerinden olan termik santrallar ve kömür havzalarındaki bu ısrar neden?” diye sordu.

Açıklamada insanlar hayatlarından, yaşam alanlarından, geçim kaynaklarından olurken, orman ekosistemleri yok olurken, enerji şirketlerinin iktidar eliyle her gün daha da palazlandığı, kârlarına kar kattığı vurgulandı.

Anayasa’ya göre ormanları koruması gereken devlet, kendi eliyle ormanları yok ediyor” diyen aktivistler, “Yangın bahanesi  ile Kazdağı Ekofest’e ormanı yasaklayan iktidar, müştereğimiz olan ormanı kendi kesiyor. Enerji ve maden şirketleri ormanlarımızda, yaşam alanlarımızda kol geziyor” dedi.

Akbelen

Enerjiniz batsın, kömürden çıkın!

Doğa savunucuları, şu ifadeleri kullandı:

Kazdağları’ndan Akbelen’e, Munzur’dan Cerattepe’ye, Madra’dan Bergama’ya, ülkemizin her yanı yangın yeri. Bir yandan hayat pahalılığı ile, zamlarla boğuşan halk, diğer yandan iktidarın yaşam alanlarını, tarlalarını ellerinden almak için yaptıkları saldırılara karşı direniyor. Direnenler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, hak ihlallerine uğruyor. Artık yeter! Enerjiniz batsın! Madeniniz batsın! Bizler sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz!

İktidara seslenen ekoloji toplulukları, “İktidara sesleniyoruz: Daha fazla yanmak istemiyoruz! Daha fazla ölmek istemiyoruz! Uluslararası taahhütlere de uyarak, kömürden acil olarak çıkın ve emekçilerin haklarını koruyarak Yeniköy-Kemerköy Santrallarını ve  tüm diğer santralları, tüm kömür havzaları ile birlikte kapatın” diyerek kömürden çıkış çağrısı yaptı.

Akbelen

‘Akbelen’de kesimi durdurun, ablukayı kaldırın’

Akbelen’deki kesimin durdurulması için Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrıda bulunan ekoloji aktivistleri, “Buradan Tarım ve Orman Bakanlığı’na sesleniyoruz: Ekiplerinizi geri çekerek Akbelen’de devam eden orman kesimini acilen durdurun! Akbelen’deki ablukayı kaldırın” dedi.

Doğa savunusu platformları, Akbelen Ormanı’ndaki yaşam alanını korumak için mücadele veren İkizköylüler ve aktivistlere desteğini açıklayarak kamuoyuna çağrıda bulundu:

Bizler, yaşam savunucuları olarak, Akbelen’de direnen dostlarımızın yanındayız. Tüm ülke kamuoyunu Akbelen direnişine destek olmaya çağırıyoruz.

Akbelen ormanını vermeyeceğiz!

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var
‣ İkizköylü Esra Işık’tan kolluk kuvvetine: Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz
‣ Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu
‣ Akbelen’de son gelişmeler: İkizköylü kadınlar oturma eylemi başlattı
‣ Akbelen Ormanı’nda ekokırım: Jandarma barikatının ötesinde binlerce ağaç katledildi
‣ Akbelen’de doğa savunucularından ağaçlara sarılarak sivil itaatsizlik eylemi: Gözaltılar var

Yunanistan’daki yangınlar kontrol altına alınamıyor

Yunanistan’ın Rodos, Korfu ve Eğriboz (Evia) adalarında günlerdir süren yangınlar halen kontrol altına alınamadı. Ana karada da kimi yerlerde yangınlar devam ediyor.

Yunan adalarında orman yangını: Rodos, Korfu ve Eğriboz’dan binlerce kişi tahliye edildi

Başkent Atina’da sıcaklığın bugün 41 dereceye varması bekleniyor; Yunanistan’ın merkezinde ise sıcaklık 44 dereceleri bulabileceği belirtiliyor.

Girit için alarm verildi

Rodos ve Korfu’dan çok sayıda turist tahliye edilirken, Girit Adası için de yüksek sıcaklıklar nedeniyle yangın alarmı verildi.

Pazartesi günü Korfu Adası’ndan 2.500 kişi tahliye edildi. Onbinlerce kişi de Rodos’tan tahliye edilmişti; bazı turistlerin tahliye uçaklarıyla ülkelerine dönmelerinde ise sorunlar yaşandı.  Adaya kimi uçuşlar da  iptal edildi.

Rodos’ta 260’tan fazla itfaiyeci yangınların sekizinci gününde iki helikopter ve iki uçakla halen yangınlarla mücadele etmeye devam ediyor.

Türkiye ve Slovakya’dan da yangınlarla mücadeleye takviye güç gönderildi.

Yunanistan’ın ikinci büyük adası olan Eğriboz’da da yangınların olduğu uçtaki vatandaşlar tahliye edildi.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, ülkenin alevlerle “bir savaş içinde olduğunu” dile getirmişti. Miçotakis, sıcaklıklar düşmeye başlamadan sıradaki üç günün daha zor geçeceğini söyledi.

Yunanistan Sivil Koruma Bakanı Vassilis Kikilias ise son 12 günde ekiplerin 500 yangınla mücadele ettiğini açıkladı.

İsrail’de yargı düzenlemesine karşı protestolar büyüyor

İsrail Parlamentosu Knesset’de milletvekillerinin yargı sisteminde yapılması planlanan ve bir süredir tartışılan düzenlemeleri onaylamasının ardından, dün gece İsrail polisi ile protestocular arasında yeniden çatışmalar yaşandı.

Yargıtay‘ın kanunları gözden geçirme veya reddetme yetkisini, parlamentodaki salt çoğunluğu geçersiz kılabilmesine yönelik düzenleme, muhalefetin boykot ettiği oylamada 64’e karşı 0 oyla kabul edildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, düzenlemelerin hükümet organları arasında denge kurabilmek için gerekli olduğunu söylerken, muhalifler İsrail’in bir demokrasi olarak tehlikeye atılacağını, koalisyonundaki milliyetçi ve aşırı dinci partilerin kontrolsüz bir güçle politikayı şekillendirebileceğinden endişeleniyor.

Bu, mahkemelerin yetkisini kısıtlamayı amaçlayan bir dizi tartışmalı reformun ilki.

BBC’nin aktardığına göre, dün tüm gün süren çatışmalar sırasında Kudüs ve Tel Aviv’de polis, yolları kapatan protestocuları dağıtmak için tazyikli su kullandı. Olaylarda en az 22 kişinin gözaltına alındığı açıklandı.

Yasa değişikliklerine karşı kitlesel protestolar aylardır sürmesine rağmen, taslağın parlamentodan geçmesi, Netanyahu için önemli bir zafer olarak görülse de süreç henüz bitmiş değil. Merkeze yakın muhalefet lideri Yair Lapid, yeni yasanın iptal edilmesi için Yüksek Mahkeme’ye dilekçe vermeye hazırlanıyor. 

Histadrut sendika konfederasyonu ise genel grev tehdidinde bulundu. Yüzlerce hava kuvvetleri pilotu dahil binlerce yedek asker de değişikliklerin parlamentoda kabul edilmesi durumunda görevlerini boykot edeceğini söyledi.

Protestocular: Diktatörlüğe meydan okuyoruz

On binlerce protestocu geçen hafta dört gün süren yürüyüşün ardından parlamento yakınlarındaki Sacher Parkı’nda kamp kurdu. Sokakta yatan bir protestocu BBC’ye “diktatörlüğe” meydan okuduğunu söyledi, “asla teslim olmayacağız” dedi.

İsrail’in en önemli müttefiki olan ABD‘de ise Beyaz Saray, yasanın kabul edilmesini “talihsiz” olarak nitelendirdi. Reformları “bölücü” olduğu gerekçesiyle eleştiren ABD Başkanı Joe Biden, sürecin ertelenmesi çağrısında bulundu.

İsrail güvenlik servislerinin eski başkanları, baş yargıçlar ve önde gelen iş insanları da hükümetin reformlarına karşı.

Yeni yasa ne öngörüyor?

Yeni yasal düzenleme, mahkemelerin hükümeti inceleme ve hatta hükümsüz kılma yetkisini kısıtlıyor.

Düzenleme yasalaşırsa;

  • Yargıtay’ın kanunları gözden geçirme veya reddetme yetkisi, Parlamento’da salt çoğunluğun mahkeme kararlarını geçersiz kılabilmesiyle zayıflatılacak
  • Yargıçları atayan komisyonun tamamen hükümetin kontrolünde olacak
  • Bakanların, başsavcı tarafından yönlendirilen hukuk danışmanlarının tavsiyelerine uymaları zorunlu olmayacak
  • Görev için uygun olmadığı düşünülen makam sahiplerinin görevden alınması zorlaşacak

bianet editörü Evrim Kepenek de evi basılarak gözaltına alındı

bianet Kadın ve LGBTİ+ hakları editörü Evrim Kepenek’in evine polis baskın düzenledi.

Beyoğlu Polis Karakolu Güvenlik Şube’ye bağlı polisler, bugün öğlen saatlerinde Kepenek’in Çukurcuma’daki evini bastı.

Polis evde arama yapmak istedi. Kepenek’in ve yanında bulunan arkadaşlarının itirazı üzerine muhtar çağrıldı. Avukatın gelmesini beklemeyen polisler, muhtarın gelmesiyle kameralar eşliğinde evde arama yaptı.

Polisler, aramanın ardından Kepenek’i ters kelepçe yaparak gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesine dair  herhangi bir bilgi verilmedi.

Bugün sabah saatlerinde gazeteciler Sibel Yükler, Ankara’daki evinde, Delal Akyüz İzmir’de, Fıratcan Arslan ise Diyarbakır‘da gözaltına alınmıştı.

T24 editörü Sibel Yükler ile MA muhabirleri Delal Akyüz ve Fırat Can Aslan gözaltına alındı

Rusya’da cinsiyet uyum ameliyatı ve hormon tedavisi yasaklandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkede cinsiyet uyumuna yönelik ameliyat yapılmasını yasaklayan yasayı onayladı.

Putin tarafından imzalanan kararnameye göre, bundan sonra ülkede cinsiyet uyumu için ameliyat ve hormon tedavisi gerçekleştirilemeyecek.

Ülkede halihazırda cinsiyet uyum ameliyatı olmuş kişilere de çeşitli kısıtlamalar getirilen yasaya göre, söz konusu vatandaşların evlilikleri geçersiz sayılacak ve evlat edinemeyecekler.

Putin’in Aralık 2022’de onayladığı bir başka yasayla, Rusya’da geleneksel olmayan cinsel ilişki, çocuk istismarı ve cinsiyet değiştirme arzusuna neden olabilecek enformasyon propagandası da yasaklanmıştı.

Rusya’da ‘cinsiyet uyum ameliyatı’nı yasaklamaya yönelik yasa tasarısı
‣ Rusya’dan homofobik adım: Çevrimiçi akış sitelerinde LGBTİ+ içerikleri yasaklanıyor
‣ Rusya Meclisi’nden yetişkinler için ‘LGBTİ+ propagandası’ yasağı

T24 editörü Sibel Yükler ile MA muhabirleri Delal Akyüz ve Fırat Can Aslan gözaltına alındı

T24 editörü Sibel Yükler ile Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Delal Akyüz ve Fırat Can Aslan, bu sabah saatlerinde evlerine yapılan polis operasyonlarıyla gözaltına alındı.

Üç gazetecinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın başlattığı  soruşturma kapsamında gözaltına alındığı belirtildi.

Polisin Yükler’i, evine bu sabah saat 05.00 sularında baskın düzenledikten sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü‘ne götürdüğü bildirildi.

T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “Onlarca tutuklu gazetecinin dosyasını kamuoyuna duyuran ve dosyaların haberlerden ibaret olduğunu ortaya koyan gazeteci @sibelyukler sabaha karşı evine yapılan operasyonla gözaltına alındı” dedi.

Meslek örgütlerinden tepkiler yağıyor: Hakikat ile böyle mücadele edemezsiniz

Üç gazetecinin ev baskınlarıyla gözaltına alınmasına meslek örgütlerinden ve sosyal medyadan tepki yağdı. Birçok gazeteci, siyasetçi ve sendika Basın Bayramı‘ndan sonraki günde üç gazetecinin derhal serbest bırakılması yönünde çağrı yaptı.

Manisa, Antalya ve Kahramanmaraş’ta orman yangınları

Fosil yakıt kullanımı başta olmak üzere insan faaliyetleri kaynaklı iklim değişikliğinin etkisiyle, Türkiye’nin batı ve güney kesimlerinde yüksek sıcaklıklar etkisini göstermeye devam ediyor. Sıcak ve kuru hava, orman yangınlarının ortaya çıkmasını ve yayılmasını kolaylaştırıcı etkide bulunuyor.

Dün Manisa, Antalya ve Kahramanmaraş illerinde orman yangınları meydana geldi. Manisa’nın Saruhanlı ilçesi ile Antalya Kemer’deki yangınlara müdahale devam ederken Kahramanmaraş’taki yangının kontrol altına alındığı belirtiliyor.

Manisa / Saruhanlı

Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde, dün (24 Temmuz) öğle saatlerinde çıkan orman yangınına ekipler alevlere havadan ve karadan müdahaleye devam ediyor.

Yangın, saat 13.00 sıralarında Saruhanlı’daki Hatıplar Mahallesi’ndeki ormanda çıktı. Alevler rüzgarın etkisiyle kısa sürede büyürken, bölgeye çok sayıda orman personeli sevk edildi. Yangının büyümesi üzerine İzmir ve Balıkesir‘den de ekipler takviye edildi.

Alevler Sarısığırlar Mahallesi yakınlarındaki ormana da sıçradı. Mahalledeki 14 ev ve üç ahır tamamen, bir ev ise kısmen yandı. Öte yandan Çaltepe, Gökbel ve Sarıçam mahalleleri de tedbir amacıyla boşaltıldı.

İki yönlü ilerleyen yangının Çaltepe ve Gökbel’e doğru ilerleyen kısmı, dün akşam saatlerinde kontrol altına alındı, Sarıçam Mahallesi‘nin üst kısmında ise yangın gece boyunca devam etti. Yangına dokuz uçak, dördü gece görüşlü olmak üzere 19 helikopter, 56 arazöz, 13 su ikmal aracı, 5 iş makinesi, 5 yer ekibi müdahale etti. 4 gece görüşlü helikopter yangına müdahalesini sürdürürken, havanın aydınlanması ile diğer helikopterler de müdahale için harekete geçti. Saatlerdir devam eden yangının kontrol altına alınması için çalışmalar sürüyor.

Antalya / Kemer

Dün saat 21.00 sıralarında Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Değirmendere Mahallesi’nde Kemer-Antalya karayolu kenarındaki ormanda saat 21.00 sıralarında yangın çıktı.

Şiddetli rüzgârın da etkisiyle alevler bir anda yayıldı. Yerleşim yerleri ve karayolunun yakınındaki yangının söndürülmesi için bölgeye ekipler yönlendirildi.

Hızla olay yerine ulaşan ekipler yangına müdahaleye başladı. Çevredeki yerleşim yerleri de tedbir amacıyla boşaltıldı. Söndürme çalışmalarına vatandaşlar da destek verdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Dün gece 21.08 sıralarında Antalya Kemer Değirmendere Mahallesi’nde orman yangını başladı, mezarlık civarında. Gece tabi havanın kararmış olması nedeniyle hava müdahalesi yapılamadı. Yangın gece boyunca yaklaşık 100 hektara yayıldı. Sabaha kadar 20 hektar daha eklendi ve 120 hektarda etkili oluyor. Günün ağarmasıyla birlikte Orman Genel Müdürlüğümüz, valiliğimiz ve itfaiye ekipleriyle birlikte havadan da müdahale başladı. Gece boyunca karadan yangın bölgesi kuşatıldı. Burası milli park sınırları içinde olduğundan erişim zorluğu var, yani kısıtlı yol imkanı var orman içerisinde. Gece boyunca müdahale edilecek orman yolları ekipler tarafından açıldı ve havanın ağarmasıyla birlikte hava araçlarıyla da müdahale başladı” dedi.

Şu anda 1,050 personel, 200’den fazla araç, 10 uçak ve 22 helikopter olmak üzere yoğun şekilde araziye müdahale edildiğini belirten Ersoy, “Rüzgarın da şu an yoğun esmediğini düşünecek olursak inşallah hedefimiz gün içerisinde yangını kontrol altına almak” diye belirtti.

Yangınla mücadele için fazlasıyla ekipman olduğunu aktaran Ersoy, “En büyük tesellimiz herhangi bir can kaybının, yaralının olmaması. İnşallah en az hasar, zayiatla bu yangını gün içerisinde kontrol altına alıp söndürmeyi hedefliyoruz. Şu ana kadar bir yerleşim bölgesine sıçramış değil. İnşallah birkaç saat içinde de kontrol altına alabilirsek, soğutma çalışmalarına başlayacağız” dedi.

Bakan Ersoy: Yangınlar kaçınılmaz

Tahliyelerle ilgili bilgi veren Bakan Ersoy, “Hastanede bir sıkıntı yok ama önlem amaçlı 14 yatar hasta boşaltıldı. Klinik ve poliklinikler hizmet vermeye devam ediyor. Ama ne olur ne olmaz, belki rüzgar ters eser veya tehlikeli durum oluşmasın diye önem amaçlı boşaltıldı. Ama hizmet vermeye şu an devam ediyor. İnşallah yangın kontrol altına alınıp soğutma çalışmalarına başlandığında tekrar yatan hasta da alınacak hastanemize” diye konuştu.

Yangının çıkış nedeniyle ilgili araştırma yapılacağını da dile getiren Ersoy, şöyle devam etti:

“Ama normal, şu an nem yok bölgede hava çok sıcak. İkisi bir olduğu zaman maalesef bu bölgede orman yangınları kaçınılmaz oluyor. Ama hızlı bir şekilde müdahale ediliyor. Bu sene Orman Genel Müdürlüğümüz araç ve ekipman konusunda çok iyi hazırlıklı ve hızlı şekilde yangınlara ilgili valiliklerle anında müdahale ediyorlar. Şu anda Akdeniz çanağında bu süreci en başarılı yöneten ülkenin Türkiye olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bu sene çok hazırlıklıyız, inşallah en az kayıpla bu yangın dönemini atlarız diye düşünüyorum.”

Kahramanmaraş / Dulkadiroğlu

Kahramanmaraş‘ın merkez Dulkadiroğlu ilçesinin Kabasakal Mahallesi’nde dün saat 16.00 sıralarında orman yangını çıktı.

İhbar üzerine bölgeye Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı ekipler sevk edildi. 100’ün üzerinde yangın söndürme işçisinin yerden müdahale ettiği alevlere havadan da yangın söndürme helikopterleri su attı.

Yangın nedeniyle bölgede bulunan bazı evler tedbir amaçlı tahliye edildi. Milli Savunma Bakanlığı’nın da iki askeri helikopter görevlendirdiği yangın, 14 saatlik çalışmayla bugün saat 06.00 sıralarında kontrol altına alındı.

Tarkan’dan Akbelenli direnişçilere destek: Doyun artık!

Şarkıcı Tarkan, Muğla-İkizköy‘deki Akbelen Ormanı’nda açılmak istenen kömür madenine karşı zeytin ağaçlarını savunan İkizköylülere destek vererek, hükümete ve şirketlere seslendi: “Doyun artık. Doğayı rahat bırakın!”

Akbelen Ormanı’nda Limak Holding bünyesindeki YK Enerji’ye ait Yeniköy Termik Santrali’nin ihtiyaçları için açılmak istenen kömür madenine karşı vatandaşlar dört yıldır mücadele ediyor.

Dava süreci devam ederken dün sabahın erken saatlerinde bölgeye sevk edilen jandarma eşliğinde ağaç kıyımı başladı. Ağaçları korumak için bölgeye giden İkizköylüler de jandarmanın biber gazlı ve coplu saldırısına uğradı, gözaltına alındı.

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
‣ Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun
‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var
‣ İkizköylü Esra Işık’tan kolluk kuvvetine: Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz
‣ Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu
Akbelen’de şirket kesim için köylü topluyor, İstanbul’dan ağaçlara destek gidiyor
Akbelen’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı: Ormanı korumaktan başka dava yok
Akbelen’de son gelişmeler: İkizköylü kadınlar oturma eylemi başlattı

Tarkan, jandarmanın kömür madenine karşı ağacını koruyan köylülere saldırısına tepki göstererek Akbelenli direnişçilerine destek çıktı. Bir köylünün gözyaşları içinde çektiği videoyu Twitter hesabından paylaşan Tarkan, şunları söyledi:

“İklim krizi her gün daha şiddetlenirken, bize kırmızı alarmlar verirken, dünya her gün daha yaşanmaz bir yere dönüşürken rant için ormanlar kesilmeye devam ediliyor. Aklım almıyor. Ne için? Para için. Doyun artık. Doğayı rahat bırakın artık. Doğasına sahip çıkmaya çalışan bu güzel insanları da üzmeyin, mağdur etmeyin, duyun artık. #AkbeleneDokunma #DoğayaDokunma…”

Adana 5,5 büyüklüğünde depremle sarsıldı

Saat 8.44’te Adana‘nın Kozan ilçesinde 5,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre yerin 11 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, kent merkezi ve çevre ilçelerde paniğe neden oldu. Vatandaşlar evlerinden ve işlerlerinden kendilerini sokağa attı. Bölgede herhangi bir hasar olup olmadığı araştırılıyor.

AFAD Başkanı Yunus Sezer, deprem sonrası olumsuz bir bildirim yapılmadığını açıkladı. Sezer, “Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Ekiplerimiz teyakkuz haline geçirilmiştir” dedi.

Uğurlubağ Mahallesi‘ni Kozan ilçesine bağlayan kara yolu ise kapandı. Kozan’da ayrıca kullanılmayan eski iki binanın duvarları yıkıldı. Adana’da 6 Şubat depreminde ağır ve orta hasar alan binalarda hasar olup olmadığı araştırılıyor.

Kozan’da saat 10.57’de 4,4 büyüklüğünde ikinci bir depremin daha meydana geldiğini açıkladı.

Osmaniye’de de hissedildi

Osmaniye ilinin Kadirli ilçesinde ise iki kişi paniğe kapılıp, balkondan atladı. İkinci kattaki evlerinin balkonundan atlayan iki vatandaş, kaldırıldıkları Kadirli Devlet Hastanesi‘nde tedaviye alındı. Osmaniye’nin Sumbas ilçesinde ise bazı ahırlar yıkıldı.

Adana Valisi Süleyman Elban Adana’daki orta ve ağır hasarlı binaların tarandığını şu ana kadar herhangi bir sorun olmadığını bildirdi.