Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

[Geleceği inşa eden mekanlar-9] Harmoni Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi

0

Resmi olarak 2015 yılı Aralık ayında  kurulan Harmoni Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin merkezi İstanbul  Beylikdüzü’de. Ancak ekip resmi kuruluştan çok daha önce yola çıkmış. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Sosyal Komisyonunda görevli 10 arkadaş, Beylikdüzü şubesinde bağış yapılan malzemelerden üretim yapıp kendi imkanlarıyla satışa sunarak öğrencilere burs sağlamaya başlamışlar.Sonrasında öğrenci aileleriyle bir araya geldiklerinde aslında kadınların evde yapabilecekleri birçok şey olduğu halde pazara ulaşamadıklarını, kaynaklara erişemediklerini fark etmişler. Bunun üzerine kadın kooperatiflerini incelemişler.

Mevlüde Sarpyalçın kooperatifleşme sürecini  şöyle anlatıyor: “.. Dernek bünyesinde satış yapma imkanımız yoktu. Dolayısıyla kooperatifleşme kararı herkes tarafından ilgiyle karşılandı… 2 yıllık bir kuluçka dönemi var. Toplandık, araştırdık, eğitimlerle hazırlandık.”

Kooperatifin çekirdek ekibini, çalışma hayatı sonrasında sivil toplumda gönüllü olarak çalışan bu kadınlar oluşturuyor. Daha sonra aralarına katılanlar da olmuş ve 20 kadının güç birliğiyle kooperatifi kurmuşlar, bir arkadaşlarının ayrılmasıyla 19 kişilik bir ekiple yollarına devam ediyorlar.

Amaç, aktif çalışamayan kadınlara gelir kazandırmak

Sarpyalçın  kuruluşlarından sonra  o zaman Beylikdüzü belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu’nun kapısını çaldıklarını ve amaçlarını anlatarak bir mekan istediklerini aktarıyor: “Ekrem Bey’in hem kişisel hem kurumsal olarak çok büyük desteği oldu bize. Beylikdüzü Yakuplu’da metruk bir binayı tadil ettirdiler, bizim için bir atölye haline dönüştürdüler. 2015’in Haziran ayında orada çalışmaya başladık. Şu anda bir parkın içinde, tek katlı, 120 metrekare, üretim yapabileceğimiz atölyelerin, eğitim yapabileceğimiz eğitim salonumuzun olduğu bir mekanımız var. Orada faaliyet gösteriyoruz.”

Kooperatif sosyal, ekonomik ihtiyaçları olan ve çeşitli nedenlerle aktif çalışma imkânı ve umudu olmayan kadınlara gelir kazandırmayı hedefliyor. Misyonlarını “kadınların kendi öz potansiyelleri doğrultusunda ekonomiye katkıda bulunmalarını teşvik etmek, insan onuruna yakışır iş fırsatlarını takip edebilmeleri için gerekli becerilerin kazandırılması eğitimleri ile destek olmak” olarak belirlemişler.

Kolektifte çalışıp ve hep birlikte üretiyorlar. Sarpyalçın kişilere bağlı olmayan, sistemi kuvvetli bir yapı oluşturarak yatay örgütlenme modelini benimsediklerini söylüyor:

“Bugüne kadar hiç oy çoğunluğuyla karar almadık. Bütün kararlarımız neredeyse oy birliğiyle çıkıyor. Bir arkadaşımızın gönlünün rahat olmaması bile bizi sıkıntıya sokuyor, sokar diye düşünüyorum. Dolayısıyla karar alırken karşı görüş olması durumunda, ‘’bunu erteleyelim veya şartlar olgunlaştığında karar verelim” şeklinde ilerliyoruz. Oy birliğiyle karar almaya çalışıyoruz. Fikir ayrılıklarımız elbette oluyor. Her şey çok güzel, çok mükemmel yürümüyor tabi. Orada da biraz insanların sağduyusuna güvenerek, birbirimizi anlamaya çalışarak yürümeye çalışıyoruz.”

‘Kapımızın önünü temizlemekten başladık’

Başlangıçta farklı üretimler yaparak sermaye biriktirmeye başlamışlar. Ancak bu şekilde ilerlemenin sürdürülebilir olmadığını fark etmişler. Koç Üniversitesi ve Ashoka Mikado’nun Yatırıma Hazır Sosyal Girişimler Programı’na katılmaları ufuk açıcı bir deneyim olmuş. 30-40 sosyal girişim arasından ilk 15’e girerek o programa dahil olmayı başarmışlar ve eğitimden sonra yapılan değerlendirmede ilk üçe girerek 3.000 Euro para ödülüyle birlikte yedi ay devam edecek bir eğitim programına katılma hakkı elde etmişler. Bu sayede  daha inovatif daha akılcı daha sürdürülebilir iş modelleri uygulamaları mümkün olmuş.

Sarpyalçın meselenin sadece üretim olmadığını vurguluyor: “… İşin içine girdiğimizde okyanusa atılmış, yüzme bilmeyen insanlar gibiydik. Kadın istihdamı devasa bir sorun. Yerelde kadın kuruluşların, STK’lerin çözebileceği bir durum değil. Hem merkezi hükümetin hem yerel yönetimin hem de diğer STK’lerin bir arada çözüm üreteceği bir vaka, bir sorun bu. Biz şöyle düşündük: Çocukluğumdan beri aileden gelen eğitim; kapının önünü temizle ki sokak temiz kalsın. Dolayısıyla biz kapımızın önünü temizlemeye, elimizden ne geliyorsa onu yapmaya başladık. ‘Bu sorun bizim boyumuzu aşar’ demedik. Sürekli kendimizi geliştirmeye, değiştirmeye, değişen koşullara uyum sağlamaya çalışarak ilerledik.”

Kadın Emeğini Destekleme Vakfı‘ndan (KEDV) sürekli destek aldıklarını belirtiyorlar. Örneğin KEDV aracılığıyla Alman Kalkınma Bakanlığı’na bağlı bir kurumla kadınların becerilerini geliştirme amaçlı TAMEB Projesi’ne dahil olmuşlar. Bu proje kapsamında tasarım, satış desteği, ekipman, hammadde desteği almışlar. Danimarkalı bir tasarımcı Harmoniye özgü çantalar tasarlamış.

Sarpyalçın kumaş, deri ve örgü karşımı çantalar yapmak istediklerini ve  tasarımcı Ellen Simone’un tam hayal ettikleri dizaynı yaptığını belirtiyor:  “… Farklı ve kullanışlı tasarım çantaları üretmeye başladık. İki yıl boyunca Almanya Berlin’de bir tekstil fuarına dahil olduk ve o fuarda satış yaptık, iş bağlantıları kurduk. Bu arada yine bu proje kapsamında göçmen kadınlarla çalışma deneyimi edindik. Göçmen kadınlarla, beceri geliştirme, sosyal eğitimler, sosyal uyum çalışmaları yürüttük.” Ürünleri Almanya’da büyük rağbet görmüş ancak iki yıl sonrasında o proje son bulmuş.

Sonrasında KAGİDER İyi İşler Eğitim Programı’na katılan Harmoni Kooperatifi bu program yoluyla ürünlerini Morhipo İyi İşler Dükkanı’nda satışa sunmuş. KAGİDER  ayrıca satış pazarlama konusunda kooperatif üyelerine mentör desteği sağlamış. Habitat, Facebook ve Tobb finansörlüğünde gerçekleştirilen Sınırları Aşan Kobiler Dijital Pazarlama eğitimine ve devamında mentör projesine de dahil olmuşlar.

Kooperatifin en heyecan verici projelerinden biri “This is Mana”, “Reflect Studio” ve “Suco” markaları ile tekstil atığı malzeme ile ileri dönüşüm ürünlerinin üretimi için adım atmış olmaları.  Sarpyalçın kendi yaptıkları üretimin hem çevreyi koruduğunu, hem de kaynaklarını etkin kullandıklarını,  atık çıkmadığını söylüyor:

“… Tekstil üretimi yapan büyük firmalarının çıkan atıkları var. Biz ona atık demiyoruz aslında, üretimden artan kumaşlar, defolu ürünler, vs işlerine yaramayan satılmayan, parçalar…Bu atıklardan ürün geliştirdik, yeni ürünler tasarladık. Şimdi onun görüşmeleri devam ediyor. Bu gibi projelerin ülkemiz için, yaşanabilir bir çevre için çok  kıymetli ve gerekli   olduğuna inanıyorum.”

Beraber çalışmanın iyileştirici gücü

Ortakların tamamı gönüllü çalışan kooperatifte ortakların dışında maaşlı veya gönüllü çalışan bulunmuyor. Kooperatif, ekonomik faaliyetlerinin yanı sıra kadınların sosyal açıdan güçlendirilmesi alanında çalışmalar da yürütüyor. Şu an için kooperatifin faaliyetlerinden faydalanmak üzere talepte bulunan 220 kadından 60’ıyla işbirliği yapıyorlar.

Kooperatif kadınları sosyal ve ekonomik açıdan güçlendirmek için ayrıca 500 katılımcı ile Girişimcilik, Liderlik, Sosyal Uyum, Ürün Geliştirme, Satış Pazarlama ve mesleki eğitimler, kültürel gezi, çocuk şenlikleri, özel gereksinimli çocuklara el becerini geliştirecek atölyeler ve piknik etkinlikleri düzenlemiş. Ortaklar kendilerinin  yaşadıkları değişim ve dönüşümü birlikte çalıştıkları kadınların da  yaşamalarını sağlamışlar. Sarpyalçın evde çalışmak isteyen kadının kapalı kaldığını gözlemlemiş, oysa kooperatif bünyesinde hep beraber çalışmanın dönüştürücü, iyileştirici olduğunu söylüyor:

“Bazen hepimizin çok korkarak başladığı bir işte ne kadar cesur olabildiğimizi, dönüştüğümüzü fark ediyoruz. Biz aslında çekingenken cesur olmuşuz. ‘Artık emekli olduk bundan sonra kendi hayatımıza bakalım’ derken aslında çalışma hayatından daha aktif bir sosyal ve ekonomik hayatın içine girdik.  Özgüvenimiz ve cesaretimiz çalıştığımız yıllardan bile daha fazla gelişmiş,  bunu gözlemledik. Hiç çalışmamış bir arkadaşımızın söylediği bir şey var: Ben birinin annesiydim, birinin eşiydim, birinin kızıydım ama burada birey oldum.”

Harmoni kadınları, çağdaş dünyanın bizlerden yaşanabilir çevre, sürdürülebilir bir dünya, kaynakların gelecek nesillerin de faydalanabileceği şekilde etkin ve verimli kullanılması, adil üretim ve ekonomiye katkıda bulunmasını talep ettiğini düşünüyorlar. Bunu benimseyen kadınların, toplumda önemli rol oynayan ekonomik ve sosyal hayatın aktif katılımcıları olarak, özgüvenli, güçlü, onurlu hayatlar sürebileceklerini belirtiyorlar. Harmoni kooperatifi bu hedeflere ulaşabilmek için, farkındalık oluşturmak, kaynak ve imkanlarına bağlı olarak periyodik veya düzenli iş imkanı sağlamak için çalışmalarına devam ediyor.

Harmoni, ürünleri Morhipo, hepsiburada, Nahıl dükkanında satılıyor. Ayrıca kurumsal ve toplu siparişlerimizi de bekliyorlar…

https://www.harmoniyiz.com/tr/
https://www.instagram.com/harmonikadinkooperatifi/
https://www.facebook.com/harmonikadinkooperatifi

NOT: Mülakatı deşifre ederek bu yazının hazırlanmasına katkıda bulunan İdil Zeynep Dağdemir’e sonsuz teşekkürler.

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.