Haber: Çetin YILMAZ
*
ZONGULDAK – Alaplı‘daki taş ocağı kırma ve eleme tesisleri nedeniyle doğal bir şekilde oluşmuş olan göl ve çevresindeki yerleşim yerleri her gün toz altında kalıyor. Bölgedeki tek tehdit taş ocakları da değil aynı zamanda cüruflar da (atık) bölge için tehdit oluşturuyor.
Bölgede yaşayan yurttaşlar ne çamaşırlarını asabiliyor ne de rahatça sokakta yürüyebiliyor. Bayram ziyaretlerinde köye gelen kişilerin köylülere tozu görüp “Burada yaşanır mı?” tepkisi verecek kadar yoğun bir toz bulutuna boğulduklarını söyleyen yurttaşlardan bazıları da astım hastası olduğunu belirtiyor.
Tesisler nedeniyle bölgedeki doğal göl, su ürünleri ıslah alanı ve Kıyıcak mahallesinden birçok özel arazi tahrip edildi. 2009’da oluşmaya başlayan ve oluşumunda Kavak deresi ve Döşeme deresine sınır olması nedeniyle yer altı suyu, dereden sızan sular ile yağışların etkili olduğu düşünülen göl tehdit altında.
Gölü korumak için yöre halkı ve Alaplı Çevre Gönüllüleri bayram öncesinde (9 Nisan öncesinde), Alaplı Kaymakamlığına bir dilekçe ile başvuruda bulunmuştu. Yurttaşlar Zonguldak İdare Mahkemesinin kararının uygulanmasını, yetkili kurumlarca korunmasını istemişti.
Bölgede halihazırda faaliyetleri sürdürülen Taş Ocağı Kırma ve Eleme Tesisleri, hiçbir kural ve çevre değerleri gözetmeden bölgedeki yerleşim alanlarını toz içinde bırakıyor. Tarım alnları, fındık tarlaları, bitkilerin yaprakları toz ile sıvanmış durumda.
***
Bu haber, Hollanda Krallığı Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu’nun MATRA projesi kapsamında desteklenen ÇİGO’da verilen eğitimlerin sonucunda, yerel gazeteciler ve STK temsilcilerinin ürettiği haber dizisinin bir parçasıdır.