Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Yer sarsıntısı kıygını bir yazarın aykırı düşünceleri

0

 “Toplumlar layık oldukları gibi yönetilirler; layık oldukları dertleri çekerler” anonim özdeyişini çoğunuz Jean-Jacques Rousseau’ya atfetseniz de bilirsiniz. Ama Churchill’in “Her millet hak ettikleri şekilde yönetilir ve her millet yaptıklarına katlandığı yönetimin sorumluluğuna ortaktır” ya da Acluni’nin “Siz nasıl olursanız yöneticileriniz de öyle olurlar.”[1] özdeyişleri pek bilinmez.

O tarihe kadar Anadolu’da gerçekleşen en büyük ikinci, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük, Dünya’nın ise Ağustos 2021’den beri gerçekleşmiş en büyükleri olan olan depremler, “Kahramanmaraş Depremleri ya da “2023 Türkiye-Suriye depremleri” olarak adlandırılıyor.

Depremler, Mercalli şiddet ölçeğine göre en yüksek şiddet seviyesi olan XII (afetsel) olarak ölçüldü. Aslında ilki saat 04.17’de toplamı 110 saniye süren ve 7,4 ve 7,8 büyüklüğünde birkaç saniye arayla peş peşe gelen iki sarsıntı şeklindeydi[2],[3]. Bunları, 11 dakika sonra 6,7 büyüklüğünde 45 bir artçı sarsıntı izledi, ardından da yaklaşık 9 saat sonra saat 13.24’deki 7,5 (7,6) büyüklüğünde neredeyse ilk deprem kadar büyük bir artçı şok ya da bağımsız bir deprem daha geldi[4]. Depremlerden sonra büyüklüğü 6,7 Mw ’e kadar varan 45 binden fazla artçı sarsıntı gerçekleşti[5]. Depremler yaklaşık 350.000 km2 alanda (Almanya’nın toplam yüz ölçümü kadar) hasara yol açtı ve ülkemizin depremden etkilenen 11 ilindeki yaklaşık 14 milyon kişiyi etkiledi”[6].

Bir yıl önce 6 Şubat’ta yaşanan bu depremler nedeniyle bugünkü yazımızın konusu ‘depremden korunmak için alınacak güvencelerimiz’ olacak. Çernobil Halk Mahkemesi kitabı çevirimde Berkeley Nükleer Laboratuarı Merkezi Üretim Kurulu üyelerinden fizikçi Prof. Ross Hesketh’in yaptığı ilginç saptamayı her ‘korunma güvenceleri’ne uygulayabiliriz. Günümüz Türkiye’si bu saptamayı haklı çıkaran ve giderek çoğalan örneklerle doludur:

“Türkiye’de gördüğüm sorun, imar işlerinin denetim dışı olduğudur. Depremlerden korunma güvencelerine baktığımızda, bunların inşaat sektörünün kendisi tarafından yapılmış, halkın korunmasının onların insafına bırakılmış olduğunu göreceksiniz. Bu, Chicago gangsterlerinin polisliği kendilerinin yapmak istemesine benzer. Sanırım cevap burada saklıdır. Polis gücüne sahip bir toplumunuz olabilir, ama gangsterlerin polis olmayı istemesi halinde o gücün hiçbir faydası yoktur.”

Yukarıdaki paragraftan ‘Türkiye’ sözcüğünü kaldırır da; ‘imar işlerinin’ söz kümesi yerine ‘nükleer gücün’ söz kümesini, ‘depremlerden’ sözcüğünün yerine ‘atom silahlarında kullanılan nükleer maddelerden’ söz kümesini; ‘inşaat sektörünün’ söz kümesi yerine de ‘nükleer sanayinin’ söz kümesini koyunca Hesketh’in özgün saptaması ortaya çıkar.

Sorular

1.Gerçek suçlu kim?
a) Siyasiler, b)Yasa yapıcılar, c) yürütme organı, d) Yargı (yasama), e) İsmet İnönü.

Doğru yanıt: hepsi ve hiçbiri (Birinci soruya hepsi ve hiçbiri yanıtını verdiyseniz 2. Soruya geçiniz).

2. Suçlu yukarıdakilerden hepsi ve hiçbiri ise aşağıdakilerden hangisidir? (çeldirici soru)
a) Yapı denetim firmaları, b) sıvılaşma eğilim yüksek tarım alanlarını yapılaşmaya açanlar ve buralara yapı izni (yapı ruhsatı) verenler, c) Böylelerini Belediye başkanı veya belediye meclisi üyesi seçenler, d) Müteahitler, e) Prof. İhsan Ketin.

Doğru cevap yine hepsi ve hiçbiri.

1948 yılında, Kuzey Anadolu Kırık Hattı’nın gerçek yapısını ortaya koymasıyla tanınan ve “Türkiye’de Jeolojinin Babası” diye anılan jeoloji profesörü İhsan Ketin’in dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye (1938-1950) “Lütfen İzmit’i yerleşime ve sanayileşmeye açmayın” diye yalvaran bir mektup yazdığını biliyoruz[7]. O yıllarda Amerika etkisi bu kadar var mıydı, bilmiyorum, ancak bugünlerin taşları o zamandan döşenmiş olabilir; zira o yıllarda da Türkiye’nin seçme ve seçilme yasaları demokratik değildi, ama devlet yine de bilime saygılıydı. Yine de, Koca İnönü, Ketin’in tek mektubuyla iş yapacak değildi herhalde, değil mi?

Hesketh’in saptaması doğru da olsa Türkiye’nin gerçek nedenlerini anlatmıyor. Çünkü o Amerikalı ve Amerika’da işler ülkesinin yıllardır bize dayattığı, 12 Eylül Darbesi’yle oluşturduğu Türk-İslam sentezi ve tüm aydınları, bilim insanlarını yönetim danışmanın dışında bırakan seçme, seçilme ve yürütme yasalarıyla yürümüyor.

Yakında kaybettiğimiz ve iktidarın öz hakiki yandaşlığını kendisine hiç yakıştıramadığım Alev Alatlı‘nın, “Çoğunluğa dayalı demokrasilerin, giderek daha yetersiz yöneticilerin yönetimine evrilmek gibi bir kusuru vardır” anlamındaki sözlerinin Mustafa Kemal Atatürk’ü önder almış ülkemizde giderek doğrulanmasının en önemli nedeninin darbe yasalarıdır. O yasaların yapıcısı ve ABD’nin çocukları olan 12 Eylül’ün darbeci paşaları ve ardılları, bir yıl önce ve 1980 sonrası olan ve olacak tüm Türkiye’nin deprem ve doğal afetlerin insan nedenli yıkımlara dönüşmesinin en önemli nedenidir

Her deprem bize bir şeyler öğretti, ama ne fayda

“Ülkemizde, bugüne kadar 1947, 1953, 1961, 1968, 1975, 1998 ve halen yürürlükte olan 2007 olmak üzere, toplam yedi  kez revize edilen Bina Deprem Yönetmeliği güncellenmiş olup 18 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanmış, 1 Ocak 2019 tarihinde de yürürlüğe girmiştir”.[8],[9]

1992 Erzincan depreminden sonra 1998 güncellemesiyle kolon demirlerinin yivli olması sağlandı ve kolonlar biraz daha kalınlaştı; çünkü o depremde çok katlı binaların birinci katları pestil gibi ezilmiş ama üst katlar yıkılmamıştı. Müteahhitlere (yüklenicilere) ömür boyu cezai sorumluluk getirildi, çünkü hastaneler dahil bütün kamu binaları yıkılmış ya da ağır hasar görmüştü. Ancak yasa koyucu siyasetçilere, imar müdürlerine, belediyenin denetim ve izin ekiplerine vb. cezai sorumluluk getirilmedi.

2001’de Yapı Denetimi Hakkında Kanun çıktı. Tüm yeni yapılar hızla işletmeye geçen özel denetim firmalarıyla denetlenmeye başlandı.

1999 Marmara depremlerinden (17 Ağustos 1999 Kocaeli (İzmit)- Gölcük ve 12 Kasım 1999 Bolu- Düzce) sonra 2007 güncellemesiyle temel kazıkları temelden de birbirine bağlandı (teknik deyimini bilmiyorum). Birçok yeni teknik güncelleme yapıldı. 31.05.2012 tarihinde çıkarılan ve 09.11.2023’de güncellenen yaygın adıyla Kentsel Dönüşüm Yasası ile eski ve depremselliği vb. çok olan yapılarda kentsel dönüşüm başladı. Yapı denetimi firmaları çoğaldı, ama son depremde yeni yapılar da yıkıldı.

Hesketh’in ülkesi devlet başkanlarını bile (Andrew Johnson, Richard Nixon, Bill Clinton ve Donald Trump) yargıç karşısına çıkardı[10]. Ama bizim ülkemizde oy toplamak için popülist politikalar uygulayarak hâlâ uygun olmayan alanları yapılaşmaya açan siyasilere, cumhurbaşkanı veya bakanlara; belediye meclis üyelerine vb. cezai sorumluluk talep eden halk yok; zavallı siyasilerimiz ne yapsın?

İnsanımızı değiştirip her türlü açlığı ve yoksulluğu yasaklayan kanun yok hâlâ. Böyle demokratik düzende daha çok ‘deprem kıranı yıkımı’ anması yaparız.

Hans Magnus Enzensberger’in “Her Şeye Tıpa Tıp Uyan ve Her Şeyi Çoktan Bilenlerin Şarkısı”ındaki gibi ve kimseye yardım edemiyeceğimizi/ve bize kimsenin yardım etmeyeceğini…/ ve yaşamanın güzel olduğunu/ ve bunun her şey olduğunu../ ve bunu çoktan bildiğimizi/çoktan biliyoruz.” ya da Leonard Cohen’in “Herkes Biliyor” şarkısındaki gibi,  herkes biliyor, iyi adamların kaybettiğini”.

*

[1] Nasıl Yaşıyorsanız Öyle Yönetilirsiniz. https://sorularlaislamiyet.com/nasil-yasiyorsaniz-oyle-yonetilirsiniz-sozunun-kaynagi-nedir Erişim: 03.04.2019.
[2] https://www.ntv.com.tr/turkiye/deprem-ne-kadar-kac-saniye-surdu-kahramanmaras-depreminin-yarattigi-etki,dPPvIMxsWkSQXrMl50Koig 22.01.2024 tarihli erişim.
[3] Bkz.: https://www.wikiwand.com/tr/2023_Kahramanmara%C5%9F_depremleri) (Prof. Övgün Ahmet Ercan depremlerin ardından yaptığı açıklamada bölgede iki değil üç deprem olduğunu; 04.17’de başlayan 7.8’lik ilk depremin 20. saniyesinde 7.6’lık 20 km ötede bir deprem daha, 13.24’de ise 7.5 büyüklüğünde üçüncü bir deprem olduğunu söyledi. 7.8’in patlayıcı, 7.6’nın irkilen deprem olduğunu, 7.8 büyüklüğündeki depremde fayın Pazarcık-Malatya‘ya doğru kırılırken 20 saniye sonraki 7.6 depreminde Nurdağı-Hatay’ı vurduğunu belirtti. -Tırnak içindeki alıntı yazar tarafından kaynaklarından derlenmiştir).
[4] https://earthquake.usgs.gov/earthquakes/eventpage/us6000jllz/executive  22.01.2024 tarihli erişim.
[5] bkz.: 3 nolu dipnot
[6] https://wikideck.com/tr/2023_Kahramanmara%C5%9F_depremleri
[7] https://web.itu.edu.tr/~taymaz/docs/1999-COGITO-YKY-Deprem-Ozel-Sayisi-1999.pdf
[8] https://www.afad.gov.tr/turkiye-bina-deprem-yonetmeligi#:
~:text=Y%C3%B6netmelik%20Haz%C4%B1rlama%20Komisyonu
%20ve%20110,2019%20tarihinde
%20de%20y%C3%BCr%C3%BCl%C3%BC%C4%9Fe%20girmi%C5%9Ftir

[9] DEPREM BÖLGELERİNDE YAPILACAK BİNALAR HAKKINDA YÖNETMELİK https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2007/03/20070306-3.htm
[10] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2317716

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.