Ana Sayfa Blog Sayfa 852

Maldivler’in küresel ısınmanın etkilerine karşı bulduğu çare: Yapay adalar

Hint Okyanusu’nun ortasında, Hindistan ve Sri Lanka’nın güney batısında yer alan Maldivler Cumhuriyeti’nin geleceği, küresel ısınma kaynaklı yükselen deniz seviyesi nedeniyle tehlikede.

1192 adadan oluşan ve 540 bin nüfuslu ülkede, adaların sadece 250’sinde yerleşim bulunuyor. Başkent Male’nin de aralarında olduğu birçok adanın deniz seviyesinden yüksekliğinin yaklaşık 1 metre ve sular her yıl ortalama 3 ila 4 milimetre yükseliyor.

ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS) ile ABD Havacılık ve Uzay Ajansı’nın (NASA) geçen sene yürüttüğü araştırmaya göre, mevcut küresel ısınma oranları ile Maldivler’i oluşturan adaların yüzde 80’i, 2050’ye kadar dalgaların neden olabileceği seller ile altyapı ve temiz su kaynaklarının zarar görme ihtimali nedeniyle yaşanmaz hale gelebilir. Böylesi bir durumda, halkın yaşadıkları bölgeleri terk ederek Sri Lanka, Endonezya gibi ülkelere göç etmesi bekleniyor. Bu da Maldivler’den büyük bir iklim göçü yaşanacağı anlamına geliyor.

Yapay ada köprüyle başkente bağlandı

Bu gidişat karşısında önlem almaya çalışan hükümetin hayata geçirdiği ilk proje, yarısı doğal, yarısı insan eliyle doldurulmuş ve deniz seviyesinden yüksekliği 2 metre olan Hulhulmale Adası‘nı Male’ye eklemek oldu.

Maldivler’de 12 yıldır iş hayatını sürdüren İş Geliştirme Direktörü Ömer Ülke, Hulhumale’nin 1997’da doldurulmaya başlandığını aktararak, “Burası 4 kilometrekarelik bir alan, el yapımı bir ilçe ya da yerel bir ada diyebiliriz. Devamında havalimanı var ve ada bir köprüyle başkent Male’ye eklenmiş durumda” dedi.

Maldivler’e çalışmak için geldiğinde muson yağmurlarının haftalarca dinmeden devam ettiğini anlatan Ülke, AA‘ya şunları söyledi:

“Eskiye göre daha az yağış var, muson yağışları döneminde haftalarca süren yağmurlar şimdi aynı dönemde aralıklı olarak ve daha az görülüyor. Buradaki insanlar eğer iklim değişikliği için önlemler alınmazsa bundan belki 50 yıl sonra yaşam alanlarını kaybedecekler. İmkanı olan insanlar başka ülkelerden toprak ya da ev satın alıp gidecekler, imkanı olmayanlar için ise devlet bir çözüm bulmak durumunda.”

Yüzen ada kuruluyor

Ülkede ayrıca yapımına bu yıl başlanarak 2027’de tamamlanması planlanan bir de yüzen ada inşa edilecek. Beyin şeklinde modellenen ve “Brain Coral” (Beyin Mercanı) ismi verilen bu projenin Maldivler’de yaşayan 20 bin kişiye barınma imkanı sağlaması hedefleniyor. Projeyle, 200 hektarlık alana 5 bin konut yapılacak ve deniz seviyesi yükseldikçe yüzen adanın denizden yüksekliği de artacak.

Başkente 10 dakikalık araç mesafesinde yapılması planlanan yüzen adanın altında ise yapay mercan resifleri oluşturulacak. Adanın üzerinde konutların yanı sıra otel, restoran, hastane, mağaza, okul ve hükümet binaları da olacak.

Atık yönetimi ve geri dönüşüm girişimleri

Çevre ve iklim değişikliği konusundaki çalışmalara ağırlık veren Maldivler yönetimi, geri dönüşüm konusunda da bazı kurallar getirdi.

Vangaaru Adası üzerinde bulunan otelin müdürü Marc Gussing, hükümetin tüm otellere bir yazı gönderdiğini ve bu doğrultuda 31 Aralık 2022’e kadar atık yönetimi ve çevre koruma konusunda bazı önlemler almaları gerektiğini bildirdi.

Gussing, şöyle devam etti:

“Yakında tesise getirdiğimiz cihazlar sayesinde temiz su üretimini ve dönüşümünü sağlayacağız. Aynı zamanda odalarda kullanılan sabun, şampuan gibi malzemeleri ve onları koyduğumuz plastik paketleri de geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşturacağız. Plastik şişeleri cam şişelerle değiştiriyoruz. Bunları yaptıktan sonra Maldivler’in, 3-4 yıl içinde en iyi atık yönetimini yapan ülke konumuna geleceğini düşünüyorum. Çünkü Maldivler, gelirini turizm ve doğal güzelliklerden elde ediyor. Eğer bunu yapmaz ve böyle devam edersek Maldivler diye bir ülke kalmayacak.”

İtalya’da kuraklık OHAL’i ilan edildi

İtalya‘da hükümet, kuraklıktan en çok etkilenen beş bölgede olağanüstü hal (OHAL) kararı aldı.

Son 70 yılın en şiddetli kuraklık kriziyle karşı karşıya bulunan ülkede, Başbakan Mario Draghi başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, bu durumdan en çok etkilenen kuzeydeki beş bölgeye yönelik bir dizi karara imza attı.

Bakanlar Kurulu’nun OHAL  ilan ettiği bölgeler olan Piyemonte, Lombardiya, Veneto, Emilia-Romagna ve Friuli Venezia Giulia için  krizi aşmak üzere yaklaşık 36,5 milyon euroluk kaynak ayırdı.

Söz konusu kaynaktan en çok pay, Emilia-Romagna (10,9 milyon euro) bölgesine tahsis edilecek.

İtalyan Ziraatçılar Derneği de bir açıklama yaparak bu bölgelerdeki 270 bin kadar çiftliğin zor durumda olduğunu bildirdi.

İklim Krizi: İtalya’nın en uzun nehri Po kuruyor, tarım alanlarını deniz suyu basıyor

OHAL ilan edilen bölgelerden geçen ülkenin en büyük ve en uzun nehri Po’nun su seviyesi, kuraklık sebebiyle normalden yüzde 80 daha az. Buğday ve pirinç dahil ülkenin gıda üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını karşılayan Po Nehri Vadisi, yaklaşık dört aydır neredeyse hiç yağış almadı.

Uzmanlar, ülke genelinde kuraklık krizinin tarımsal üretimin yüzde 30’unu tehdit ettiğini ve şu ana kadar tarım alanlarında 3 milyar euroya yakın zarara yol açtığını belirtiyor.

 İtalya’da tarihi kuraklık: Acil durum ilan edildi

Hayvancılık da tehdit altında

Ülkenin en büyük tarım sendikası Coldiretti’ye göre kuraklık, Parma jambonunun üretildiği Po Vadisi’ndeki hayvanların yarısını da tehdit ediyor.

Maggiore ve Garda göllerinde su seviyesi yılın bu zamanı için normalin altında seyrederken, daha güneyde Roma’nın içinden geçen Tiber Nehri’nin seviyesi de düşmüş durumda.

Kuraklığın bir diğer olumsuz etkisi de hidroelektrik enerji üretiminin keskin bir şekilde düşmesi. Ülkenin kuzeyindeki dağlık bölgelerde yer alan hidroelektrik tesisler, enerjinin yaklaşık yüzde 20’sini üretiyor.

OHAL ilan edilmesi, Başbakan Mario Draghi’nin küresel ısınmayla bağlantılı olduğunu söylediği İtalyan Alplerindeki bir buzulun kopması sonucu en az yedi kişinin yaşamını yitirmesinden bir gün sonra açıklandı.

İtalyan Alplerinde buz kütlesi çöktü: Altı kişi öldü, kayıplar var

Yılbaşından bu yana yağış miktarının önceki yıllara nazaran yarı yarıya azalması ve son haftalardaki aşırı sıcaklar sebebiyle bu bölgelerde bazı belediyeler içme suyu kullanımında ve tarımsal sulamada kısıtlayıcı önlemlere başvurmak zorunda kaldı. Ülkenin kuzey bölgesinde 100’den fazla belediye, su tasarrufuna yönelik önlemler aldı.

Bu belediyelere son olarak Verona ve Pisa da katıldı.

Tutuklu meslektaşları için bir araya gelen gazeteciler gözaltına alındı

Diyarbakır’da önceki hafta tutuklanan 16 Kürt gazeteci için Ankara’da Ulus Meydanı’nda basın açıklaması düzenlemek isteyen gazetecilere izin vermeyen polis, gazeteci Sibel Yükler ve Deniz Nazlım’ı gözaltına aldı. Gazeteci Eren Güven’in kamerası da kırıldı.

Gazeteciler sekiz gün gözaltında tutulduktan sonra tutuklanmıştı.

‣ Bir haftadır gözaltında tutulan 16 gazeteci tutuklandı

Gazeteciler, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu’nun çağrısıyla Ulus Atatürk Anıtı’ı önünde bir araya gelmek istedi. Habercilerin toplanması dahi izin vermeyen polis, uyarı da yapmadan doğrudan müdahale etti.

Basın açıklamasını da engelleyen polis, Mezopotamya Haber Ajansı Haber Şefi Deniz Nazlım ve gazeteci Sibel Yükler’i gözaltına aldı.  Pir Haber Ajansı muhabiri Eren Güven’in kamerası da müdahale sırasında polisler tarafından kırıldı.

Arkadaşlarının gözaltına alınmasına itiraz eden gazetecilerin, alana girmesine de izin verilmedi.

Gazeteciler bunun üzerine DİSK Basın-İş Ankara Şubesi’ne giderek basın açıklaması yapma kararı aldı. DİSK Basın-İş yazılı açıklamasında dayanışmaya çağırdı.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Sönmez görevden alındı

Milli Parklar Genel Müdürlüğü; 2015 yılı mayıs ayında da Uzun Devreli Gelişme Planı’nı revize ederek, bazı mutlak koruma bölgesi niteliğindeki  alanları, kontrollü koruma bölgesine dönüştürmüş ve burada iki katlı yapılara müsaade ederek ‘Emsal yüzde 5’i geçemez’ kararı vermişti.

CHP Marmaris ilçe başkanı: Olumlu ama yetmez

CHP Marmaris İlçe Başkanı Av. Zekican Balcı, Sözcü‘ye verilen bu emsal ve yükseklik, alanı tamamen inşaata açmaya karşı kısıtlayıcı bir rol üstlendiğini söyledi. “Hal böyleyken, Kumlubük Koyunda söz konusu bölgede arsa sahibi olan bazı kişilerin Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne başvuru yaparak bu kısıtlamanın kaldırılmasını talep ettiklerini hatırlatan Balcı şöyle konuştu:

Dönemin Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü İsmail Üzmez de, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na ve ilgili mevzuata aykırı olarak bu güzelim doğayı katledercesine yüzde 5 emsali kaldırmıştır. Biz de bu duruma seyirci kalmadık ve AKP’lilere çağrı yaparak bu kanun tanımaz, doğa düşmanı genel müdürün görevden alınmasını ve yapılan değişikliğin acilen geri alınmasını istemiştik.

Genel Müdürün görevden alınmasını çok olumlu karşılıyoruz ama yetmez. Bir an önce yapılan bu yanlışın giderilmesini ve 31 Aralık 2020 tarihinde revize edilen Uzun Devreli Gelişim Planı’nın iptal edilerek buradaki doğanın ve sık orman örtüsünün korunması ve ranta kurban gitmemesi için yeniden imar kısıtlamasının yapılmasını bekliyoruz. Marmaris’i AKP’li siyasetçilerin ve liyakatsiz kadrolarının rantına teslim etmeyeceğiz.”

CHP’li Balcı Üzmez için,  ”Göreve gelir gelmez Marmaris Milli Parkı’nda emsal kısıtlamasını kaldırarak bazı kişilere çok büyük rant sağladı. Cennet Adası ve Kumlubük’te çok büyük bir doğa katliamına sebebiyet verdi” demişti.

İsmail Üzmez, daha önce de Orman Genel Müdürlüğü görevinden alınmıştı.

Bakanlık duyurdu

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden yapılan duyuruda şunlar denildi:

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü görevi sona eren İsmail Üzmez, mesai arkadaşlarına veda etti. Genel Müdür İsmail Üzmez’e bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalar için teşekkür ediyoruz. Ayrıca genel müdür yardımcılığı makamında da görev değişimi yapıldı.

Genel Müdürlüğümüzde görevi sona eren Genel Müdür Yardımcılarımızdan Muhammed Çolak yerine Seyit Ali Kurtuluş, Mustafa Bulut’un yerine Akif Günkut göreve başladı. Boş olan genel müdür yardımcılığı makamına ise Av Yönetimi Daire Başkanımız Mustafa Tuğ­rul Şahin genel müdür yardımcısı olarak atandı.”

 

 

Avustralya’da sel nedeniyle 50 bin kişi tahliye edildi

Avustralya’nın Sydney şehrinde yaşanan sel sebebiyle 50 bin kişi için tahliye çağrısı yapıldı. 

Ülke bu yıl iki kez sel tehdidiyle karşı karşıya kaldı. 50 bin kişiye tahliye çağrısı yapılan ülkenin doğu kıyısında bugün de sağanak yağmur hakimdi.

Fotoğraf: Loren Elliott/Reuters

Reuters’in aktardığına göre; nehirlerin tehlike seviyesini aşmasının ardından Sydney’de sel krizi yoğunlaştı. Federal hükümetin doğal afet ilan ettiği sellerden etkilenen vatandaşlar için acil durum fon desteği verileceği duyuruldu. 

Meteoroloji tarafından bazı bölgelere üç gün içinde bir yıllık yağmur düştüğü belirtilirken yağışın bugün hafifleyeceği aktarıldı.

Fotoğraf: Loren Elliott/Reuters

2 Temmuz’dan bu yana ülke 800 mm yağmur alırken ülkenin yıllık ortalaması ise bunun oldukça altında: 500 mm.

Öte yandan nehir havzalarının çoğunun söz konusu sel felaketinin öncesinde de kapasite sınırına yakın olduğu için sel riskinin hafta boyunca devam edebileceği aktarıldı.

Fotoğraf: Loren Elliott/Reuters

Ülkenin meteoroloji kurumu, Sydney’in batısındaki Windsor’da bu yılın üçüncü ve en şiddetli sel felaketinin yaşandığını bildirdi.

Avustralya Hazine Bakanı Jim Chalmers, selden kaynaklanan ekonomik etkinin önemli olacağı konusunda uyardı.

Chalmers, selin muhtemelen gıda üretimi yapılan birkaç bölgeyi sular altında bıraktığını ve bu durumun arzı etkileyerek fiyatları artıracağını ve zaten yükselen sebze ve meyve fiyatları altında sarsılan aile bütçelerini daha da zora sokacağını söyledi.

Fotoğraf: Loren Elliott/Reuters

La Niña ve iklim hedefi

Avustralya’da hakim olan La Niña etkisi sebebiyle gerçekleşen sellerde bu yıl 20’nin üzerinde kişi hayatını kaybetti.

2021’de geçici bir soğuma etkisi yaratan La Niña etkisi, yükselen sıcaklıkların genel eğilimini tersine çevirmedi. 2021’deki ortalama küresel sıcaklık, sanayi öncesi seviyenin yaklaşık 1,11 (± 0,13) °C üzerindeydi.

Bilim insanlarının aşılmaması gerektiğini düşündüğü sınır ise Paris İklim Antlaşması’nda belirlendiği gibi 1,5 derece.

Marmaris yanarken Sinpaş GYO’nun inşaatına devam edildi

Muğla’nın Marmaris ilçesi İçmeler Kızılbük‘te Sinpaş GYO A.Ş. ve Kızılbük GYO A.Ş tarafından yapılmak istenen resort otel ve devre mülk projesine karşı mücadele eden Marmaris Kent Konseyi, yasağa rağmen inşaat çalışmalarına devam edildiğini gösteren görüntüleri paylaştı.

Görüntülerde inşaat çalışmalarına devam eden şirketin söz konusu faaliyetleri 21 Haziran ve 4 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirdiği görüntüleniyor. Peki bu tarihlerde neler oldu?

21 Haziran: İnşaat çalışması sürerken Marmaris yanıyordu

Marmaris 21 Haziran’da yangınlara karşı mücadele ediyor, hayvanlar kurtarılmaya çalışılıyor, söndürme çalışmaları devam ediyordu. Ancak yangın bu tarihten sonra birkaç gün daha sürecekti. Marmaris Kent Konseyi tarafından 21 Haziran tarihiyle paylaşılan görüntülerde ise yangına karşı mücadele edilirken Marmaris’te Sinpaş GYO. A.Ş. ve Kızılbük GYO A.Ş.’nin inşaat çalışmalarının sürdüğü görülüyor.

Marmaris’te yaban hayatı sahasının yüzde 20’si yandı

Görüntülerde 4 Haziran 15.30 sıralarında patlatmanın gerçekleştiği görülüyor. Patlamanın sonucunda ortaya çıkan toz bulutu havaya, denize ve ormana karışıyor. Ekokırım nedeniyle ne kadar canlının, bitkinin etkilendiği ise bilinmiyor. 

Görüntülerde bir iş makinası çalışanının inşaat için kum getirdiğini söylediği görülüyor.

Öte yandan her yıl 15 Mayıs-15 Ekim tarihlerinde uygulanan turistik bölgelerde inşaat yasağı bu yıl 17 Haziran’da başlatılmıştı. 

İnşaat alanı açarak beton doldurmak için denizi, ormanı, canlıları, tüm bölge ekosistemini hiçe sayarak patlatılan dinamitlerin görüntüleriyle Kızılbük Koyu‘nda yaşanan ekokırım, bir kez daha sosyal medya gündemine oturdu.

Sinpaş’ın projesinin bilirkişi raporundan ekokırım çıktı

Marmaris Kent Konseyi, görüntüleri şu ifadelerle paylaştı:

“Sinpaş’ı kim durduracak? Milli parkımızın ve kıyılarımızın oyularak, patlatılarak, talan edilerek dönüştürüldüğü Sinpaş’ın dev otel, devremülk, avm, aquapark, macera parkı ve marina projesine adalet gerekeni diyecek mi?”

Kızılbük’teki 205 odalı otel ve 1407 devre mülk inşaatına ‘ÇED Gerekli Değil’ kararı verilen Sinpaş GYO, ÇED başvurusunda ‘asla yapılmayacak’ denildiği halde daha önce bölgede dinamitler patlatmıştı.

‘ÇED gerekli değil’ kararının iptal davasının duruşması bugün

Marmaris Kent Konseyi Muğla Valiliğince verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir’ kararının iptal edilmesi için Eylül 2021’de dava açmıştı. Bugün davanın duruşması Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde 14.30’da görülecek.

Marmaris’te ekokırıma karşı mücadele edenler ifade verdi: Bu kentin halkı onların kulu kölesi değil!

Ne olmuştu?

Muğla Valiliği projeye, 27 Temmuz 2021’den 8 Ağustos’a kadar süren büyük orman yangınlarından tam beş gün sonra ‘ÇED Gerekli Değil‘ kararı vermiş,
ve Marmaris Kent Konseyi karara karşı hukuki mücadele başlatmıştı.

Açılan dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, Valiliğin kararının yasalara aykırı olduğu; projenin kıyıya, denize, bölgedeki endemik türlere ve ekolojik bütünlüğe zarar verdiği tespit edilmiş, Marmaris Kent Konseyi’nden
Ufuk Beytekin, “Kendilerinin mütalaa hazırlattığı profesör, Kanal İstanbul’un da atanan bilirkişilerinden biri. Orada bile ‘dinamit kullanılmayacaktır’ deniyor” demişti.

Marmaris Kızılbük koyunda bilirkişi keşfi: Yaşanan tahribatı gözlerimizle gördük

Konsey’in Ekolojik Mücadele Komitesi, Sinpaş inşaatı ile ilgili davada Marmaris Belediyesi’nin mahkemeye gönderdiği yazılı beyan sebebiyle Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, imardan sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Burak Demirtaş ve İmar Müdürü için “görevi kötüye kullanma” nedeniyle suç duyurusunda bulunmuş, Belediye’ye, Kızılbük Thermal Wellness Resort Otel/Devre mülk projesi için düzenlediği İmar Durum Belgesi ile 56 adet yapı ruhsatının iptali talepli dava açmıştı.

Çevre aktivistlerinden Sinpaş’a izin veren Marmaris Belediyesi hakkında suç duyurusu

Sinpaş’ın ‘ÇED gerekli değildir’ kararına açılan davayı kamuoyuna anlatan çevre aktivisti Marmaris Kent Konseyi nedeniyle Halime Şaman’a açtığı 300 bin liralık haksız rekabet davasının ikinci duruşması nedeniyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü‘nü adliyede kutlayan Şaman, “Umuyoruz ki halkı hakları konusunda bilinçlendirmenin karşılığı tazminat olmayacak” açıklamasını yapmıştı.

Sinpaş’ın çevre aktivistine açtığı 300 bin liralık davada ikinci duruşma

Literatüre giren endemik bitkiye Nevşehir’in adı verildi: Bitkilerimiz milli bir servettir

Uzun yıllardır ülke genelinde ve Nevşehir’de yeni türler üzerinde araştırma yürüten Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gençay Akgül, globularia (küre çiçeği) cinsine ait bitkileri incelerken yeni bir endemik tür keşfetti.

Latincesi plantaginaceae, Türkçesi sinir otugiller ailesine ait yeni endemik bitki türüne Latince “ensis” ekiyle Nevsehirensis adı verilerek çalışma, Ot Sistematik Botanik Dergisi‘nde yayımlandı.

Yeni türün çoğaltımı üzerinde çalışılıyor. Tohumları ise bitki gen bankasında korunacak.

Yeni bitkiye, Nevşehir ile Avanos ilçesi arasındaki doğal alanda rastlandı. Dört yıl boyunca bu türün üzerinde çalışan Akgül, daha sonra bu çalışmayı  literatüre soktu:

“Gövde, yaprak, çiçek gibi morfolojik yapısını inceledik. Yakın türden farklı karakterler gösterdiğini tespit ettik. Çalışmalar sonucunda yeni bir bitki taksonu (varyete, sınıf, tür) keşfetmiş olduk. Bulunduğu bölgeden dolayı ‘Globularia orientalis L. var. Nevsehirensis’ adını verdik.

Akgül’e göre sırada başka yeni türler de var:

“Nevşehir bakir bölgelerden biri. Çalışılacak birçok alan ve bitki var.”

230 türün 80’i endemik

Dünyadaki çeşitli flora alanlarının kesiştiği noktada yer alan Türkiye’nin, bitki türü sıralamasında listenin başlarında bulunduğunu dile getiren Akgül, “Ülkemizde, bugünkü kayıtlara göre endemik bitki sayısı 4 bini aşmış durumda. Bu da dünya çapında ilk dört sırada yer aldığımızı gösteriyor.

Nevşehir’de 230 farklı tür olduğunu ve  bunun yaklaşık 80’inin endemik (yalnızca o yöreye özgü) olduğunu aktaran Akgül, zengin bitki çeşitliliğine sahip Türkiye’nin, ekolojik, yükselti, jeomorfolojik farklılıkların ortaya çıkardığı habitatlar açısından dünyada özel konumu bulunduğunun da altını çizdi.

Anadolu korunmalı

Bitki türü bakımından büyük potansiyele sahip Anadolu‘nun korunması için herkese görev düştüğünü vurgulayan Akgül, “Bitki, yerinde korunursa daha doğru olur” dedi:

“Korumak için herkesin çevresindeki bitkilerden haberdar olması lazım. Ayağınızı bastığınız yerde endemik, özel veya yeni bitki türü olabilir, bu bilinçle hareket etmek lazım. Bu milli bir servettir. Sadece tarihi yerlerin değil, bitkilerin de onlar kadar değerli olduğunun farkında olunması gerekiyor.”

 

 

 

TEİAŞ’tan kömüre destek: 43 elektrik santraline 285 milyon lira verilecek

Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ), 43 elektrik üretim santraline mayıs ayı için yaklaşık 285 milyon lira kapasite ödemesi yapacak.

Ödeme, kapasite mekanizması kapsamında TEİAŞ tarafından ‘elektrikte sürdürülebilirlik ve arz güvenliğini sağlamak amacıyla’ yapılıyor.

TEİAŞ’ın internet sitesindeki listeye göre en yüksek ödeme 18 milyon 340 bin 819 lirayla doğal gazla üretim yapan İzmir Elektrik Üretim Ltd. Şti‘ne yapılacak.

Bunu, yerli kömürle üretim yapan Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim AŞ, 15 milyon 10 bin 657 lira ile izliyor.

Ödeme yapılacak santraller arasında 14 yerli kömür yakıtlı termik santral, 4 yerli ve ithal kömür yakıtlı termik santral, 15 doğal gaz yakıtlı elektrik santrali ve 10 hidroelektrik santrali bulunuyor.

Muğla Milas‘ta İkizköylülerin yıllardır Akbelen Ormanı‘nı kömür madenine vermemek için karşı durduğu Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş de 5 milyon 617 bin 919 lira destek alacak.

Yerli kömür yakıtlı santrallerin arasında Yatağan, SOMA-B gibi kömürlü termik santraller de bulunuyor.

 

Koronavirüs vaka sayısı önceki haftaya göre iki kat arttı

Sağlık Bakanlığı’nın 27 Haziran ile 3 Temmuz tarihlerine ait koronavirüs verilerine göre; bir haftada vaka sayısı 57 bin 113 oldu. 25 kişi ise Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.

Haftalık koronavirüs tablosuna göre; 30 bin 478 kişi iyileşti. Bugüne kadar kaydedilen toplam vaka sayısı ise 15 milyon 180 bin 444 kişi oldu.

Öte yandan Türkiye’de bugüne kadar Covid-19 kaynaklı hayatını kaybedenlerin sayısı 99 bin 57 oldu.

Bir önceki hafta, 20 Haziran ile 26 Haziran arasında kaydedilen vaka sayısı ise 26 bin 635’ti. Bu hafta kaydedilen vaka sayısı bu rakamın iki katının da üzerinde oldu.

Milli Park’ta anıt ağaç kesimine tepki gösteren AKP’li vekil tehdit edildi, OGM yalanladı

AKP Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, Ankara Nallıhan Sarıçalı Dağı Milli Parkı‘nda yaşları 500 ile 1200 olan yaklaşık elli anıt ağacın Orman Genel Müdürülüğü tarafından kesilmesine dünkü Twitter paylaşımlarında “Ormanları sadece odun olarak görerek bu katliamı yapanlardan hesap sorulacaktır” diye tepki gösterdi.

Dün Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Ceylan, Sarıçalı Dağı’nın zengin biyoçeşitliliğini hatırlattı.

Ankara Nallıhan’da yer alan Sarıçalı Dağı, Ekim 2021 tarihinde 46’ıncı Milli Park olarak ilan edilmişti. 936 bitki türüne ev sahipliği yapan bölgenin florasında 139 endemik bitki türü de bulunuyor.

Sarıçalı Dağı, ayı, yaban domuzu, kurt, tilki, kızılgeyik gibi pek çok yaban hayvanının yanı sıra, çok çeşitli kuş türlerinin de yuvası.

Orman değiliz, artık lunaparkız – Cihan Erdönmez

Basın toplantısında Nallıhan’da ağaç kesiminin telafi edilemez olduğunu söyleyen Ceylan, “Aslında ana amaç bu ormanların doğal haliyle olduğu gibi korunmasıdır. Amenajman Planı’ndaki bu açık öngörüye rağmen, plana aykırı olarak bakım yapmak bahanesiyle bu alanda yüzlerce ağaç kesilmiş bulunmaktadır. Bu kesilen ağaçlardan 50 civarındaki ağaç ise anıt ağaç özelliği taşımaktadır.”

Ormanlardaki aşırı ağaç kesiminden çok rahatsız olan orman köylüleri artık orman teşkilatından ormanları korumak için mücadele etmektedir.

Bu tür anıt ağaçlar eğer şimdiye kadar tescil edilmemişse bu başta orman teşkilatı olmak üzere ilgili kurluşların ihmal ve kusurudur.

Ceylan Sarıçalı Dağı Milli Parkı’nın kuzey eteklerinde çok sayıda anıt ağaç olmasına ve mutlak korunması gereken ekosistem olmasına rağmen Orman Genel Müdürlüğünün bölgenin milli park sınırına dahil edilmesine izin vermediğini ve bu ormanlarda ve eğimi yüzde 60 üzerinde olan ormanlarda silvikültürel müdahaleler yapılamayacağını da söyledi.

OGM’den cevap: Plana uygun

Orman Genel Müdürlüğü (OGM) konuya ilişkin yaptığı açıklamada AKP’li Ceylan’ı yalanlayarak ‘bu alanın Milli Park sınırlarında kalmadığı, üretime konu ağaçların anıt ağaç olmadığı, alınan etaların amenajman planına uygun ve orman idaresinin kontrolünde olduğu’nu söyledi.

Açıklamada, ‘çalışılan alanın zemininin tamamen yeşil örtüyle kaplı olduğuna, eğimin yüzde 46-70 arasında değiştiğine, ormanda yapılan çalışmanın amenajman planı ve silvikültür istekler doğrultusunda yapıldığından erozyona ve heyelana sebep olmasının mümkün olmadığı’ iddia edildi.

“Bahse konu saha Orman Bölge Müdürlüğünün teknik personelleri ve şube müdürleri tarafından incelenmiştir. Yapılan incelemede, sahada yapılan çalışmaların ormanların ihtiyacına uygun, bilimsel yöntemler kullanılarak, mevcut amenajman planlarıyla uyumlu ve orman idaresinin teknik personelinin kontrolünde yapıldığı tespit edilmiştir. İddia edilen hususlar tamamen asılsız ve gerçeği yansıtmamaktadır.”

Orman Mühendisleri Odası Başkanı’ndan açık tehdit

Ceyhan’ın paylaşımlarının ardından  Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz, Ceylan’ı hedef göstererek tehdit ettiği bir paylaşım yaptı

“Araziye giderken yol arkadaşlarınızı iyi seçmenizi salık veririz, sayın vekil. Yoksa yolunuzun nereye çıkacağını siz de kestiremezsiniz!”

Türkyılmaz,şunları da yazdı:

“Bir süredir orman teşkilatları ve meslek mensuplarını sistematik olarak yıpratma ve itibarsızlaştırma çabanıza bir yenisini daha eklediğinizi görüyoruz. Mesele sadece ağaç mı? Değil mi? Sayın Vekil. Lütfen içinizden geçenleri kamuoyu ile paylaşın!

Bir tane milli park alanından ya da dışından anıt ağaç kesilmemiştir, iddianızı ispatla mesulsünüz! Araziye giderken yol arkadaşlarınızı iyi seçmenizi salık veririz, Sayın Vekil. Yoksa yolunuzun nereye çıkacağını Siz de kestiremezsiniz!

Son 24 saat içinde, sosyal medya hesaplarınız üzerinden İşletme Müdürlüğünün önüne gidilerek eylem yapmaya davet eden kışkırtmalarınızı hayretle ve esefle izliyoruz. Yöre halkı başta olmak üzere vatandaşları yersiz, gereksiz, dayanaksız kışkırtmalarınıza alet etmeyin!

Meslek mensuplarımız ve kurumlarımıza yönelecek olan her türlü taciz ve saldırının sorumlusu olacağınızı size hatırlatıyoruz.

CHP’li Öztunç teşekkür etti

Ceylan’ın tepkisine CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç‘tan da destek geldi.

Öztunç, “Bu konularda hassas olan AK Parti vekili Sayın Ceylan’a ilgisi ve desteği için teşekkür ediyorum” yazarak konuya ilişkin şunları söyledi:

“Anıt ağaç olarak korunması gereken ağaçların bu şekilde kesilmesi cinayetten farksızdır. Orman Genel Müdürlüğü bunun hesabını vermelidir.

Ceylan dünkü paylaşımında kesilmiş ağaçların fotoğrafını paylaşarak şunları yazmıştı:

Ülkemizin tek anıt ağaç müzesi olan Nallıhan Sarıçalı Dağı’nda çapları 70 ila 140 cm, yaşları 500 ila 1200 olan 50’ye yakın anıt ağaç Orman İşletmesi tarafından kesilmiştir. Bu katliamı meslek taasubu içinde örtbas etmeye çalışanları Allah’a havale ediyorum.

Başkent Ankara Meclisi Başkanı da olan Nevzat Ceylan, Mayıs ayında gerçekleştirilen Sarıçalı Dağı Milli Parkı Uzun Devreli Geliştirme Planı Hazırlık toplantısında şunları söylemişti:

“Sarıçalı Dağı Milli Park’ında; 600 civarında 700- 800 yıllık karaçam, kasnak meşesi ve ardıç anıt ağaç bulunuyor. Ülkemizde en çok anıt ağcın bulunduğu tek bölgedir ve anıt ağaç müzesi olarak tanıtılması son derece önemlidir. Ayrıca burası ülkemizin gece karanlığının en yoğun görüldüğü ve yıldızların en net görüldüğü yerlerden biri.  Bu özelliğini ön plana çıkarılarak yıldız gözlem yeri kurulması için çalışmalar yapılması önemli.”