Doğa MücadelesiManşetYerel

Marmaris Kızılbük koyunda bilirkişi keşfi: Yaşanan tahribatı gözlerimizle gördük

0
Fotoğraf: Bahadır Özgür/Twitter

Sinpaş‘ın, Marmaris Kızılbük koyundaki yapımına devam ettiği resort otel ve devre mülk projesiyle ilgili 30 Aralık’ta yapılan bilirkişi keşfiyle ilgili Yeşil Gazete‘ye açıklamalarda bulunan Marmaris Kent Konseyi başkanı Ufuk Beytekin, “Yaşanan tahribatı gözlerimizle gördük. 8,9,10 katlı binaları. Hepsi bunların imara aykırı. Heyet de gördü” ifadelerini kullandı.

Projeye, 27 Temmuz’da başlayan ve 8 Ağustos’a kadar devam eden orman yangınları söndürüldükten beş gün sonra Muğla Valiliği tarafından “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmişti.

‘Yaşanan tahribatı gözlerimizle gördük’

Muğla’nın Marmaris İlçesi İçmeler Kızılbük mevkiinde yapımı devam eden resort otel ve devre mülk projesine karşı mücadele devam ediyor. Marmaris Kent Konseyi olarak proje için açılan yürütmeyi durdurma kararıyla ilgili 30 Aralık günü bilirkişi keşfi yapıldı.

Şirketin kendilerine ait olmayan bir alanı kapatıp oradan geçişe izin vermediğini kaydeden Ufuk Beytekin, yapılan bilirkişi keşfinde yaşanan tahribatı gözleriyle gördüklerini ifade etti ve yapılan çalışmaların imara aykırı olduğuna vurgu yaptı.

Beytekin, şirketin projenin yapıldığı alanın milli park olmadığını iddia ettiğini, ancak bilirkişi keşfinde Marmaris’in tamamının milli park olduğunu söylediklerini ifade etti:

Biz, bugüne kadar şirket ne söylediyse bunun kanuna uygun olup olmadığını araştırıp bilgi edinmelerimizi yaptık. Biz ne yorum kattık, ne üzerine bir laf kattık. Heyet de yaşanan tahribatı gördü. Hakim, bilirkişi heyetinin başındaydı zaten.

Mesela yıllardır bu dava oldu olalı hem ruhsatı veren belediyenin hem de kendilerinin şöyle bir savunması vardı. Üstüne basa basa ‘Burası milli park alanı değildir’ diyorlardı. O gün orada hakim burası milli park mı? diye sorunca ilk önce cevap veremediler, sonra ‘Efendim, Marmaris’in tamamı milli park’ dediler. Evet, Marmaris’in tamamı milli park ama bunu bile hem belediyesi hem şirketi burası milli park alanı değildir demişlerdi. Bunların hepsi ortaya çıktı.”

Fotoğraf: Bahadır Özgür/Twitter

‘Dinamit kullanmışlar’

Beytekin, çalışmalar sırasında bölgede dinamit kullanıldığını, ancak şirketin ÇED başvurularında asla dinamit kullanmayacağını yazdığını kaydetti:

Kendileri bir profesör doktora mütalaa yaptırmışlar. Bu şahıs aynı zamanda Kanal İstanbul’un atanan bilirkişilerinden biri. Böyle bir mütalaa yapıp insanları etkilemeye çalışmışlar. Orada bile alanda dinamit kullanılmayacaktır deniliyor. Ama dinamit kullanmışlar. Hakim onu da sordu. Görünen bir şey zaten.”

Ufuk Beytekin, bugün veya yarın itibariyle imar durumunun ve ruhsatların iptali için de dava açacaklarını ifade etti.

‘Etap etap sunup ÇED’ten kaçırdıklarını söylüyoruz’

Projenin dört etap şeklinde planlandığını ifade eden Marmaris Kent Konseyi başkanı, bu şekilde şirketin ÇED’ten kaçtığını ifade etti:

Burası dört etap şeklinde planlanmış. Danıştay, ‘Bunu ayrı ayrı başvuramazsın’ diyor. ‘Bu hiledir, ÇED’ten kaçırmaktır’ diyor.

Projede şu anda bin 407 tane devre mülk ve otel öngörüyor. Aqua parklar, marinalar da var. Ancak, etap etap sunup ÇED’ten kaçırdıklarını söylüyoruz. Danıştay kararını da verdik. Burası dört etap olarak değerlendirildiği zaman muhakkak ÇED gerekli olması gerekiyor.

Bütün bunları zaten bilirkişi değerlendirecek. Bilirkişi raporu hazırlayacak ve mahkeme ya talebimizi karşılayıp yürütmeyi durduracak ve ‘ÇED gereklidir’ diyecek ya da onları haklı bulacak.”

Fotoğraf: Bahadır Özgür/Twitter

‘Belediyenin halkı bilgilendirmeyip ruhsat vermesi üzücü’

Belediyenin halkı bilgilendirmeden şirkete ruhsat verdiğine dikkat çeken Beytekin, bölgede yaşanabilecek sorunlara da şöyle değindi:

Buradaki bin 500 yapı ekleriyle beraber 2 bine yaklaşık bir yapı olacak. İçmeler nüfusunun yarısına yakın bir kalabalık demek bu. Bunun kanalizasyonu nereye gidecek? Zaten şu anda Marmaris’te bir mahalle kanalizasyona bağlı değil.

‘Ben buraya yazdım, belediyenin sorunu’ deyip de ÇED’ten, kirlilikten kaçamazsın. Burası bir deniz girişi. Marmaris’in kapalı denizinin girişi. Burada oluşabilecek en ufak bir kirlilik, Marmaris’i Marmara Denizi’nden beter eder.

Buraya en az bin 500 tane araç girecek. Marmaris’te artık adım atılacak yer kalmayacak. Marmaris’ten İçmeler’e gitmek zulüm olacak. Bunlar da ana sorun. Bizim itirazlarımızın da biri de bunlar.

Üzücü olan yerel belediyenin halkı hiçbir şekilde bilgilendirmeyip ruhsat vermesi. Bunlar bizi gerçekten rahatsız ediyor.”

‘Garezimiz fakirlerin toplu konut yapması mıydı?’

Daha önce de bölgede Toplu Konut İdaresi Başkanlığı‘nın (TOKİ) toplu konut yapımına da karşı çıkıldığından bahseden Beytekin, şu anda yapılan projeye ses çıkarmayan kişi ve STK’leri eleştirerek şunları söyledi:

Zamanında burada TOKİ yapılmaya çalışılmıştı. Hepimiz TOKİ’ye karşı çıkmıştık. Niye? Marmaris gerçekten cennet gibi bir yer.

O zaman itiraz etmiştik. TOKİ gelirse buraya, buradaki demokratik yapı değişir. Burada ormanlar yok olur, deniz kirlenir, trafik çok yoğun olur. Bu haklı sebeplerle bütün kent karşı çıkmıştık. Ama şimdi buraya toplu konut yapılıyor.

Burası bir turizm yatırımı değil, 200 odalık bir otel var sadece, gerisi toplu konut. Ben de şimdi kendimce serzenişte bulunuyorum buna destek vermeyenlere, sesini çıkarmayan STK’lere. Bizim garezimiz fakirlerin toplu konut yapması mıydı? Onlara mı garezimiz vardı? Zenginler toplu konut yapınca sesini çıkarma belediye ruhsat verdi diye, fakirlerin toplu konut yapmasına itiraz et. Olmuyor. Yaptığımızla şimdi davranış şeklimiz birbiriyle uyuşmuyor. Bu yüzden üzüntülüyüm.”

You may also like

Comments

Comments are closed.