Doğa MücadelesiManşet

Marmaris’te yaban hayatı sahasının yüzde 20’si yandı: ‘Korunan’ hayvanlar kaçıyor

0

Muğla Marmaris‘te Amazon Koyu‘ndaki kızılçam ormanında dün akşamdan beri süren yangını söndürme çabaları sürüyor.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi,’ yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığını; Orman Genel Müdürlüğü (OGM) de ‘söndürme çalışmalarında sona gelinmek üzere olduğunu’ açıkladı.

Öte yandan bu açıklamalardan yaklaşık yarım saat önce Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, hala yangın bölgesinde olduklarını belirterek “Havadan müdahalenin devam etmesine rağmen maalesef yangın tam olarak kontrol altına alınabilmiş değil. Söndürme çalışmaları sürüyor. Tek dileğimiz yangının artık kontrol altına alınarak bu kabusun sona ermesi” paylaşımında bulundu.

Sabah saatlerinde bölgeden değerlendirme yapan CHP Muğla milletvekili Burak Erbay, tüm gece bölgede çalışmaları takip ettiğini ve yangına müdahalenin yetersiz olduğunu belirttti:

“Maalesef bakanların söylediği gibi 20 tane helikopter de yok, 14 tane uçak da yok. Sabah ağaralı birkaç saat oldu, dün geceden beri uyumaksızın biz de bölgesindeyiz, takip ediyoruz. Ama maalesef söylenen uçak ve helikopter ortada yok, 4-5 tane helikopter müdahale ediyor.”

Dört farklı yaban hayatının bulunduğu bölge yanıyor

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden yaban hayatı uzmanı Dr. Yasin İlemin, DHA’ya yaptığı değerlendirmede,geçen yıl yaşanan mega orman yangınlarında da tehlikeye giren  bölgenin, 2020 yılında  Bördübet Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak ilan edildiğinin altını çizdi.

Sahada çok önemli dört yaban unsuru tespit ettiklerini söyleyenİlemin, bölgedeki biyoçeşitliliği şöyle anlattı:

“Bunların birisi ülkemizin güneybatısında yayılış gösteren önemli bir yaban kedisi olan karakulak. Aynı zamanda dünyada bir kızılçam ormanında yaşayan tek boz ayı popülasyonu bu bölgede yaşıyor. Alanda nadir de olsa kurt görünüyor. Kurtların deniz seviyesine çok yakın yaşadığı noktalarda bir tanesi, bu çok önemli bir özelliği. Bu vadi tabanlarında bu bölgeye has orman türü var: Geniş yapraklı günlüklü ormanları. Akan sularda, bölgede suyun nadir, temiz olduğunun göstergesi indikatör bir tür olan  su samurları yaşıyor.” 

Resmi korunan alan olan sahada geçen yıl yanan bölgede yaban hayatının ne durumda olduğunu da araştırdıklarını söyleyen İlemin, bölgedeki fotokapanlardan görüntüler geldiğini aktardı:

Bu sahanın yaklaşık yüzde 20’si yanmış durumda. Alan batıdan yanarak geliyor, doğuya doğru geliyor. Umut ediyoruz ki yüzde 30’u geçmeden bu durumu kapatırız.

Yangın başladığı anda duyu organları yüksek ve gelişmiş olan canlılardan kuşlar ve memeli hayvanlar ilk önce dumanı duyuyor. Dumanı hissediyorlar ve dumanın aksi yönünde bu canlılar yer değiştirmeye başlıyor. Gün ağarır ağarmaz kuşlar yangının tersi istikamete uçarak kaçıyor. Bölgede 50-60 civarında boz ayı popülasyonu var, onlar da yangının aksi istikametine gidiyor. Bunun dışında karakulak var. En yoğun yaşadıkları alan bu sahaydı.

Temel mesele OGM teşkilatının yapısında

Yeşil Gazete’ye yangınla ilgili ilk değerlendirmelerini aktaran İstanbul Üniversitesi Ormancılık Fakültesi‘nden Doç Dr. Cihan Erdönmez, geçen senekine göre çok daha teyakkuzda görünen OGM ve orman teşkilatına rağmen, temel sorunun değişmediğinin altını çiziyor:

“Geçen seneki kadar gafil avlanmayacak, bu açık. Hem ekipman açısından hem de mücadele edecek personel sayısı açısından daha hazırlıklı bir yıl olacağını umuyorum. Ama sorun bununla bitmiyor. Bunlar düzelse bile temel mesele organizasyon. Deneyimli ve donanımlı personelin, ilgili ve yetkili yerlerde bulunmak yerine siyasi görüşlerine göre pasif konumlarda bulunması temel sorunlardan biri; yani, liyakat.”

İlgili haber: Yangın sezonuna ne kadar hazırız? Cihan Erdönmez: Ormanlar lunapark gibi işletiliyor

Bakanın yangın alanına gitmek yerine, merkezden komutayı yürütmesi gerektini söyleyen Erdönmez, Bakanların bölgede olduğu zaman yangınla mücadeleyi koordine etmesi gereken üst düzey yetkililerin onunla zaman geçirmek zorunda kaldığını ifade ediyor:

“Bu baskıya gerek yok. Bakanların merkezde alıp bölgede gelecek talepleri, bildirilen eksikleri karşılamaları daha doğru olur. Bu da aslında küçük görünen ama önemli bir sorun.”

Erdönmez, yangın bölgesine çevre illerden yangın ekibi takviyesi yapılmasının da geçen yıl yapılan hatalardan biri olduğunu hatırlatıyor:

“Yapılması gereken şey, her bölgede bütün yangınlara müdahele edecek düzeyde personelin ve ekipmanın bulundurulması, personel ve ekipmanın başka yerlere kaydırılmaması. Çünkü bu yapıldığında, ekibi kaydırılan yerde de yangın çıktığında orada daha büyük felaket meydana gelebiliyor. Böyle kaydırmalar ancak çok olağanüstü durumlarda olmalı.”

You may also like

Comments

Comments are closed.