Yazarlar

Katalunya’daki ekonomik kesintiler bağımsızlık oylarını da kesintiye uğrattı – İlke Toygür

0

İspanya’nın 17 özerk bölgesinden biri olan, son günlerde adı sürekli bağımsızlık tartışmalarıyla anılan Katalunya’da erken seçimler yapıldı. Bilindiği üzere 11 Eylül Katalan Günü’nde yapılan geniş katılımlı gösteriler erken secim yolunu açmıştı. 25 Kasım Pazar günü sandığa giden seçmenler, sadece bağımsızlık konusundaki düşüncelerini değil, aynı zamanda ekonomik kesintilere olan tepkilerini de oylarına yansıttı. Tarihi bir ilke imza atan sandığa gitme oranı, önceki seçimlere göre 11 puan artışla yüzde 69,4 olarak gerçekleşti. Katalunya halkı bağımsızlık kozunu oynayarak kendini tarihi bir lider konumuna getirmeye çalışan Artur Mas’a beklediği mutlak çoğunluğu vermedi.

CiU Birinci Parti Olmaya Devam Ediyor

Oyların yüzde 30,6’sını alan Artur Mas’ın lideri olduğu milliyetçi Yönelim ve Birlik Partisi (CiU), 2010 yılında yapılan seçimlere göre yüzde 7,75 oy kaybederek 50 milletvekili çıkardı. Gecen seçimlere göre 12 sandalye kaybeden parti, beklediği mutlak çoğunluğa ulaşamadı. Yine de en yakın iki rakibine göre ciddi avantajını korumaya devam etti. Ancak Mas bağımsızlık rüyasını sürdürebilmek için diğer partilerle çeşitli anlaşmalar yapmaya mecbur kalmış durumda.

496.292 (yüzde 13,68) oy alarak ikinci parti konumuna gelen Katalunya Cumhuriyetçi Solu (ERC-Cat Sí) meclisteki temsil gücünü 11 sandalye artırarak, 21 sandalyeye ulaştı. Bu partinin de bağımsızlık yanlısı tutumu düşünüldüğünde meclisteki toplam ayrılıkçı sandalye sayısında ciddi bir azalma yaşanmadı. 2012 seçimlerinde meclisteki temsil oranını en ciddi şekilde artıran parti olan ERC-Cat Sí, ekonomik krizin ve kesintilerin yarattığı tepki oylarının büyük bir kısmını topladı. Merkezin de solu sayılabilecek siyasi tutumu ile CiU’nun liberal politikalarini dengelemeye aday olarak gösteriliyor.

Sosyalist Parti’nin Önlenemez Düşüşü

Katalunya Sosyalist Partisi (PSC), geçen seçimlere göre 8 sandalye kaybederek, 20 sandalye ile, CiU ve ERC-Cat Sí’nin ardından meclise girdi. Üçüncü konuma düşen PSC bağımsızlık tartışmalarının getirdiği erken seçimler nedeniyle cezalandırılan partilerin başında geliyor. Hem Sosyalist Parti’nin (PSOE) İspanya genelindeki güçsüz konumu, hem de öne sürdüğü ekonomik tartışmaların ve federalizmle ilgili fikirlerinin bağımsızlık tartışmaları arasında yeterince ses getirememesinin bir sonucu olarak sandalye kaybeden partiyi zor aylar bekliyor. Seçmenlerinin bağımsızlık konusunda görüş ayrılıkları yaşadığı bir dönemde bu konuma düşmesi bir sürpriz olarak algılanmıyor.

İlk üç partinin ardından Katalunya’da dördüncü parti ise başbakan Mariano Rajoy’un ülke genelinde liderliğini yaptığı Halk Partisi (PP). PP, yüzde 12,99 oy ile 19 sandalye kazanarak 2010 seçimlerine göre sandalye sayısını bir artırdı. Buna ek olarak Yeşiller ve Birleşik Sol koalisyonu (ICV-EuiA) 13, Vatandaşlar Partisi (Ciutadans) 9 ve Halk Birliği Partisi (CUP) 3 milletvekili çıkardı.

Sadece Bağımsızlık Karın Doyurmuyor

Seçimlerin ardından yapılan yorumlarda Artur Mas’ın seçmenler tarafından cezalandırıldığı, oynadığı bağımsızlık kozunun yetersiz kaldığı, halkın yapılan ekonomik kesintilere koyduğu tepkinin daha büyük olduğu dile getirildi. 68 Sandalye ile mutlak çoğunluğa ulaşmayı hedefleyen CiU sadece 50 sandalye kazanarak bu konumdan çok uzakta kaldı. Ancak Mas’ın uğradığı hayal kırıklığı bağımsızlık rüyasının bittiği anlamına gelmiyor. 21 Sandalye ile ikincilik konumuna oturan ERC-Cat Sí de bu yönde tavır takınıyor. Ancak iki partinin bağımsızlık dışındaki konularda birbirinden çok uzak bir siyasi konumda olması önümüzdeki günlerin neler getireceğini bir merak konusu haline getiriyor.

Başka bir açıdan bakıldığında Halk Partisi’nin (PP) durumu da zor. Bağımsızlık macerasına sıcak bakmayan, ulusal iktidarın da desteği ile İspanya’ya bağlı olarak yaşamak isteyen oyları toplayan parti, sandalye sayısını sadece bir artırdı. Seçimlerin sonrasında Başbakan Rajoy yaptığı açıklamalarda Katalunya’nın İspanya’ya bağlılığını gösterdiğini, el birliği ile ekonomik krizin de aşılacağını söyledi. Ancak önümüzdeki süreçte bu partinin de daha çok çalışması gerekecek. Çünkü İspanya’da ekonomik kriz devam ettiği surece bağımsızlık tartışmalarının rüzgarı hiç dinmeyecekmiş gibi görünüyor.

Birçok kişi tarafından “fiyasko” olarak değerlendirilen 25 Kasım seçimleri, bağımsızlık isteyenlerin Katalunya’da her şeye rağmen konumunu koruduğunu göstermeye devam ediyor. Ancak bu konum,  Artur Mas tarafından öne sürüldüğü gibi daha üst bir seviyeye taşınamadı. Sandıktan çıkan mesaj Katalanların, en azından kısa vadede, bağımsızlık yerine daha acil sorunlarla, başta ekonomik kriz olmak üzere, uğraşmak istediklerini ortaya koydu. Ülkenin genelinde olduğu gibi bu bölgede de halk en çok yapılan kesintilerden ve krizin etkilerinin vatandaşların omuzlarına yüklenmesinden şikayetçi. Bu noktada tüm partilerin politika önerilerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor

 

 

İlke TOYGÜR, Madrid

[email protected]

 

 

More in Yazarlar

You may also like

Comments

Comments are closed.