Kültür-Sanat

İnkar Devrimi çetesini deşifre eden sergi : ‘Bol Şans’

0

Tophane’de Boğazkesen caddesine yolunuz düşerse, Daire Galeri’nin vitrininden Buğra Erol’un portreleri dikkatinizi çekecek. İnsanın tahakküm altına almaya çalıştığı doğayla olan ilişkisini kendine has formlarda sorgulayan sanatçı ve doğa aktivisti Erol’la ilk sergisi ‘Bol Şans’ı, insanlığın neden şansa ihtiyacı olduğunu, tüketim kültürünü ve aktivizmi konuştuk.

483764_10151321556580814_659250962_n

“Radikal sonuçlar karşımızda ama radikal bir dönüşüm yok “

“İnsanın doğayla kuramadığı ilişkiyi düşünürken Maskeli insanlardan oluşan bir çete ortaya çıkmaya başladı. İnsanların yüzünü yok edip hayvan maskeleri koymayı düşündüm. Sonra Ömer Madra’yla yapılan bir söyleşide ‘inkar devrimi’ kavramını duydum. İlgimi çekti, inkar devrimini anlatan, kendimin de dahil olduğu bir çete kurguladım.”

Kafalarında at, inek maskeleriyle portrelerde dolaşan bu çetenin, yani aslında hepimizin az ya da çok dahil olduğu bu inkar devriminin neye tekabül ettiğini şöyle anlatıyor Erol :

“Sorunları ve sorunların çözümlerinin farkında olup hareket edememe durumu. Olması gerek dönüşüme engel olan bir devrim aslında. İlk defa küresel ısınmayla ortaya çıkıyor. İlk defa şehirlerdeki insan sayısı kırsaldaki insandan daha fazla, daha konformist hayatlar yaşıyoruz. Ama radikal sonuçlar, çevre felaketleri biz istesek de istemesek de karşımıza çıkıyor. Ama bütüm toplumu etkileyen radikal bir dönüşüm yok.“

1969385_10151955021320814_1453974716_n

Life/Hayat, Işıklı kutu, 210 dia

“Hiçbir aktivistin kendisinden başka bir isme ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum”

Buğra Erol, yedi senesini Greenpeace’de geçirmiş bir çevre aktivisti. Hem de örgütün en “hareketli” kadrolarından olan tırmanış ekibinde yer almış. Roma’daki Collesium, Boğaz Köprüsüi, Kuzey Kutbu’na giden bir petrol platformu, Enerji Bakanlığı binası tırmandığı yerlerden sadece birkaçı. Greepeace’in çevre mücadelesi tarihine bir selam niteliğinde olan, dialarla ürettiği panolar serginin önemli bir parçası. Diaların hikayesine geçmeden önce Buğra Greenpeace’den neden ayrıldığını şöyle açıklıyor:

“Çok şey öğrendiğim bir süreç oldu. Fakat yedi sene sonunda baktığımda, kendimi çözümün bir parçası olarak da görmedim. Çevre konularında bizi, dünyanın tüm canlılarını birbirinden ayıran hiçbir özellik yok. Aynı gemideyiz. Bu yüzden ‘Greenpeace’ gibi isimlere sadece toplumsal olarak hareket edemediğimiz zaman oluşan boşluk yüzünden ihtiyacımız var. Bunu fark ettikten sonra soğudum açıkçası. Bu ‘Gezi’nin etkisi oldu. Hiçbir aktivistin kendinden başka bir isme ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum artık. “

Biribirini tekrar eden hataların izdüşümü

Greenpeace’den ayrılmadan önce, örgütün İngiltere ofisine çalışmaya gittiği dönem çöpe atılmak üzere olan dia’lar buluyor sanatçı. Örgütün kuruluşundan beri gerçekleşen eylemlerin, çevre felaketlerin dijital ortama aktarılmasıyla ortada kalan fotoğraf diaları.. Buğra Erol Türkiye’ye gelirken yanında getiriyor bu dia’ları ve İstanbul’daki bir karma sergide bir kısmını sergileyince Greenpeace Türkiye de kendi dialarını sanatçıya veriyor. “Bu dialar inkar devrimini yaşatan çetenin neyi inkar ettiğini gösteriyor” diyor Erol.
Üst üste bindirilmiş onlarca diadan mütevellit kolajların üstündeki kelimeler hayli ironik: güvenli (safe), ev (home) ve yaşam (life). Çağrışım yapabilecek seçmeye çalıştığını söylüyor sanatçı. “Bu kolajlar birbirini tekrar eden hatalar silsilesi aslında. Polonya’daki nükleer santral, Türkiye’den Petkim.. her dia’yı birer cümle olarak düşünüyorum.”

images (6)

4th Revolution

“Neyi tükettiğimizi sorgularsak yol alabiliriz”

İşlerinde çok uluslu şirketlerin sömürdüğü bir dünyayı ve insan denen yaratığın suskunluğunu anlatan Erol’un işleri ister istemez “sence çözüm yok mu?” sorusunu sorduruyor: “Çözüm bilinçli tüketici. Neyi tükettiğimizi sorgularsak birşey çözer miyiz bilmiyorum ama yol alabiliriz. Sergideki “4th Revolution” işinde biraz bunu anlatmaya çalıştım. “

Buğra Erol’un ‘Bol Şans’ isimli sergisini Daire Galeri’de 22 Mart’a kadar görmek mümkün. İşler planlandığı gibi giderse, sanatçının belki kişisel değil ama kolektif bir serginin içindeki işlerini görmek için bir dahakine Belgrad Ormanı’na gidilecek. Çünkü Erol gelecekte, beraber iş ürettiği sanatçılarla Belgrad Ormanı yangın gözetleme kulesinde, bazı çalışmaların ormanda üretileceği bir sergi yapmayı hayal ediyor.

(Gözde Kazaz/Yeşil Gazete)

You may also like

Comments

Comments are closed.