Rize İkizdere’de yapımına devam taş ocağı çalışmaları ve bu çalışmaların çevreye verdiği tahribat devam ederken, köylülerin 110 gündür bölgede direnişi de devam ediyor.
Ancak, geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri direniş alanına gelerek, nöbet alanı ve alandaki çay fabrikasının bahçesi için keşif ve ölçüm çalışması yaptı.
Konuyla ilgili Yeşil Gazete‘ye açıklamalarda bulunan İkizdere köylülerinin avukatı Yakup Okumuşoğlu, dayanaklarının ne olduğunu bilmediklerini ve konuyla ilgili dava açacaklarını ifade etti.
‘Acele kamulaştırma olasılığı yüksek’
Avukat Okumuşoğlu, keşfin acele kamulaştırma için yapılmış olacağını düşündüklerini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:
Normal kamulaştırma olsa hissedarlara uzlaşma çağrılarının yapılmış olması gerekiyor. Bu işlemler yapılmış değil. Dolayısıyla burada acele bir kamulaştırma olabilme olasılığı yüksek oluyor. Muhtemelen de böyledir.
Acele kamulaştırma bu ülkenin hukuki mülkiyet hakkını ortadan kaldıran, mülkiyet hakkının kullanılmasını hukuki sınırların dışına taşıyan bir düzenleme ama Türkiye’de bugün yapılıyor. Acele kamulaştırmanın iptali için dava açacağız.”
‘Aklımız almıyor’
Acele kamulaştırma kararının istisnai bir yol olduğunun altını çizen Okumuşoğlu, bu süreçle ilgili kendilerine haber verilmediğini de aktardı:
Dayanağının ne olduğunu bilmiyoruz. Bize haber vermeden yapılan bir tespit. Bununla ilgili mahkemeye başvuracağız. Acele kamulaştırma olduğunu düşünüyoruz. Acele kamulaştırma istisnai bir yol, olağanüstü hallerde uygulanan bir yol. Cengiz İnşaat’ın orada açacağı taş ocağında bu acelenin ne olduğunu aklımız almıyor. “
Patlayıcı kullanılıyor
Öte yandan, taş ocağı çalışmaları da tüm hızıyla devam ederken, çalışmaların çevreye verdiği tahribat her geçen gün daha fazla görünür oluyor. Çalışmalar sırasında büyük kayaların patlatılması için patlayıcı maddelerin de kullanılmasına başlandı. Köylüler, evlerinde kullandıkları suların ya bulanık ve çamurlu aktığını ya da hiç akmadığını dile getirdi.
Bölge halkından kadınlar, daha önce de suların çamurlu akmasından dolayı temiz suya ulaşmak için çevredeki kaynaklardan evlerine su taşımaya başladıklarını açıklamışlardı.