Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

[Geleceği inşa eden mekanlar-6] Potlaç Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi

0

Kadıköy Feneryolu’ndaki sabit pazar Belediye tarafından yenilenerek modern bir mekâna dönüştürüldü ve Atıksız Yaşam Pazarı olarak yoluna devam ediyor. Binanın girişinde yer alan “S.S. Potlaç Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi”nin el emeği dükkânı ise atölyesi ve kafesi ile Kadıköylüleri selamlıyor.

Kooperatif; Kadıköy Belediyesi tarafından 2016 yılında başlatılan “Potlaç Projesi”nin içinden bir nihai hedef olarak kadınların kendi iradeleri sonucunda ortaya çıkmış. Kadıköy’de gıda dışı el emeği üretim yapan kadınların satış ve pazar ihtiyacından hareketle bu girişim hayat bulmuş. Potlaç Kadın Kooperatifi kurucularından Özlem Bilgili o günleri şu şekilde anlatıyor:

İlk adım Belediye’nin kadın çalıştayı ve yerel eşitlik forumu 

“2015 yılında Belediye bir çağrı yapmıştı, Kadıköy Kent Konseyi Kadın Meclisi ve diğer kadın örgütlerinin de katılımlarıyla bir kadın çalıştayı ve bir yerel eşitlik forumu düzenlendi… Buraya hem Kadıköylü kadınlar hem kadın örgütleri katıldılar. Kadın emeği, istihdam, şiddet, eşitsizlik gibi aklınıza gelebilecek kadınları ilgilendiren pek çok konuda atölyeler yapıldı. Hem Belediye’ye ve Belediye Meclisi’nin kadın üyelerine hem de Kent Konseyi Kadın Meclisine, Kadıköylü kadınlar tarafından ‘Biz el emeği üretim yapıyoruz ama satış alanımız yok, bunları satışı konusunda destek istiyoruz’ şeklinde çok talep gittiğinizi biliyoruz. Yapılan çalıştay ve forumun olumlu sonuçları oldu. Kadıköy Belediyesi, Kadın Forumu’nda ifade edilen taleplerden yola çıkarak kadınların ürünlerinin satışı için satış kanalları oluşturmayı ‘uygulama önceliği’ olarak belirledi. Kadınların sosyal ve ekonomik güçlenmesi amacıyla Potlaç Projesi hayata geçti ve ilk olarak 2016 yazında Moda’da Kadın Emeği Pazarı açıldı.”

Ardından 25 Kasım 2016’da Caddebostan Kültür Merkezi içinde Potlaç Dükkan açılmış. Bu dükkân belediyenin sosyal girişimi olarak tasarlanmış. Kadınlar vergi muafiyet belgesi alarak o dükkânda ürünlerini satmaya başlamışlar. Daha sonra belediye tarafından kooperatifçilik eğitimi almak isteyenler tespit edilerek Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) tarafından düzenlenen eğitime katılmışlar. Kooperatif kurucuları da bu eğitimler sayesinde tanışıp bir araya gelmişler.

Kurucular; Kadıköy’de yaşayan ve çeşitli branşlarda el emeği üretim yapan, farklı iş ve meslek deneyimlerine sahip, farklı sosyo-kültürel çevrelerden, farklı yaşlarda kadınlardan oluşuyor. Kooperatif yedi kurucu ortak tarafından 2019 Şubat ayında kurulmuş, 2021 Mart ayı itibariyle de ortak sayıları on iki olmuş. Kooperatif tarafından Belediye’nin de desteğiyle yürütülen projede şu an 1340’tan fazla Kadıköylü kadın varmış.

‘Kızkardeşlik dayanışması’

Tüm süreçlerde kadınlar arasında hep eşitlik olmasına dikkat ettiklerini belirtiyorlar. Örneğin, Moda’da stant açacak kadınlar alfabetik sıraya göre belirlenmiş ve telefonla aramalar buna göre yapılmış, her kadının en az 3 kez stant açması kuralı getirilmiş. Yine Caddebostan’daki dükkanda vergi muafiyet belgesi alan kadınların her biri eşit sayıda satışa ürün koymuşlar. Öncelikleri kooperatifin mal ve hizmetlerinden faydalanan kişi sayısını artırmak, yani sosyal faydayı ve sosyal etkiyi artırmak istiyorlar.

Gönüllülük temelinde faaliyetler yürütüyorlar ve gönüllü sayıları her faaliyette değişiyor. Kooperatifte maaşlı istihdam edilen kimse yok fakat üreten, çalışan herkesin emeğinin karşılığını almasını önemsiyorlar.

Ticaret yapmak isteyen, yaptığı el sanatları faaliyetleri ile gelir elde etmek isteyen fakat kamusal ve özel sektörde çalışmayan ya da çalışamayan kadınlar için uygun bir örgütlenme biçimi olduğu için kooperatif kurmanın iyi bir alternatif olduğunu düşünmüşler. Kooperatifin bir dayanışma ekonomisi biçimi olarak sosyal ve ekonomik güçlenme modeli yarattığı görüşündeler. 

Ancak yapının kadınlar için daha da avantajlı olabilmesi için kadın kooperatiflerini ilgilendiren mevzuatta düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorlar. Bunun nedeni kadın kooperatiflerinin salt ticari işletmeler olmaması. Yapı kooperatiflerinden ve ticari işletmelerden farklı örgütlenme biçimlerinin olduğunu, yaptıkları işlerin de sosyal açıdan bu girişimlerden ayrıştığını vurguluyorlar.

“Tek başına değil, kolektif olma, rekabet değil; kız kardeş dayanışması” fikriyle harekete başlamışlar. Yola çıkarken benimsedikleri ilkeleri şu şekilde sıralıyorlar:

  • Tarafsızlık ilkesini koruyarak önyargılı davranmamak, yaftalamamak, yargılamamak, suçlamamak, eksik bilgi ile karar vermemek.
  • Şeffaf, hesap verebilir, eşitlikçi, temel kişi hak ve özgürlüklerine saygılı ve dürüst olmak.
  • Kolektif ve dayanışmaya dayalı ilişkiler geliştirmek.
  • Demokratik olmak ve siyaset üstü çalışmak.
  • İlkeli iş birliği yapmak ve yeniliklere açık olmak, çözüm odaklı ilerlemek.
  • Toplumsal sorumluluk ilkelerine uygun davranmak, çevreye ve doğaya duyarlı olmak.
  • Cinsel yönelim temelli ayrımcılık ve sosyal, etnik, siyasal, dini ayrımcılık olmaksızın tüm ortaklarının ihtiyaçlarını karşılayabilmek.
  • Şiddetsiz iletişim yöntemlerini benimsemek ve kişilerin bireysel özgürlüklerini koruyarak ortak değer üretmek.
  • Gönüllülük ve herkese açık ortaklık.

Yatay örgütlenme ve gönüllülük

Faaliyetlerine katılmak, mal ve hizmet üretiminden faydalanmak için ortak olma zorunluluğu olmadığını, gönüllü olarak herkesin faaliyetlerine katılıp çalışabileceğini söylüyorlar. Yasal tüzel kişiliğe sahip bir kurum olarak resmî yönetim organları olsa da işleyişte herkesin yetkin olduğu ve gönüllü olduğu alanda çalışmasını kabul ve teşvik ediyorlar. 

Özlem Bilgili yatay örgütlenme modelini benimsediklerini ve hiyerarşik yapıdan kaçındıklarını vurguluyor:

 “Kağıt üzerinde tabii her kooperatifin resmi yönetimi var, başkan, başkan yardımcısı, muhasip üye. Ama hiç birimiz  bu sıfatlarla öne çıkmayı sevmiyoruz. Çünkü başından beri, KEDV’den de aldığımız toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları gibi eğitimler… bilinç dönüşümünde etkili oldu…KEDV’den de eğitimler aldırıldı kadınlara, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nin de eğitimleri oldu. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin eğitimleri de oldu. Kadıköylü kadınlar için belediye kadın örgütleri ile çalışarak eğitimler alınmasını sağladı. Bunun kooperatifteki kadınlar için de projedeki kadınlar için de faydası olduğunu düşünüyorum şahsen.

Dolayısıyla bizim evet kağıt üzerinde bir yönetimimiz var ama aramızda bile başkan, başkan yardımcısı gibi espriler yapmıyoruz. Kadınlar arasında hiyerarşi yaratabilecek hiçbir şey ya da ayrımcılık, ötekileştirme gibi olumsuzluklara sebep olabilecek hiçbir şey kooperatifte de projede de olamaz. Ona izin vermemek gibi bir tavrımız var. Çünkü gerçekten kadın dayanışmasına ve kız kardeşliğine inanıyoruz.”

Dolayısıyla birlikte çalıştıkları tüm kadınlardan en önemli beklentileri, ilkeler ve değerler temelinde kooperatif ilkelerine, değerlerine vizyonuna ve misyonuna uygun hareket etmeleri.

El sanatlarından sonra gıda üretimi sırada

Stant organizasyonları, catering ve kafe hizmeti, el emeğiyle ilgili bireysel ve kurumsal toplu siparişler kooperatifin başlıca gelir  kaynaklarını oluşturuyor. Ağırlıklı olarak el sanatlarıyla ilgili üretim yapıyorlar. Gıda alanında da çalışmalara başlamışlar. Henüz faaliyete geçmemiş olsa da bakım emeği de ilgilendikleri alanlardan biri. Gıda dışı el emeğinde pazar piyasa ve satış konularında sorunlar olabiliyor. Pandemi nedeniyle 2020 yazında Moda’da stant açamamışlar. 2020 yılbaşında ve sevgililer gününde alışveriş festivali yapmışlar.

Ancak bu etkinlikleri pandemi nedeniyle bu sene tekrar edememişler. Özlem Bilgili bu koşulların ekonomik açıdan olumsuz yansıması olduğunu söylüyor: “Kadınlar eve kapanmak durumunda kaldıkları noktada tabii ki gelir getirici faaliyet yürütemez oldular. Stant organizasyonlarının yapılamaması tek tek kadınları da kooperatifi de maddi olarak zorladı.”

Pandemi döneminde kapalı olan kafelerini yasakların kalkmasından sonra tekrar açan Potlaçlı kadınlar, Feneryolu’ndaki dükkânda ve kafelerinde İstanbulluları karşılıyorlar. Ayrıca el emeği ürünler için toplu sipariş de alıyorlar. Yakında başka projelerle de karşımızda olmaya hazır bu ekip hepimizin desteğini bekliyor…

*

Ses kaydı deşifresini yaparak bu yazının hazırlanmasına destek olan Berk Butan’a sonsuz teşekkürler. 

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.