Akbelen DirenişiDoğa MücadelesiEkolojiManşetVideo

Demokratik kitle ve meslek örgütleri ekolojik yıkımın karşısında durmak için Akbelen’de

0
Akbelen

Demokratik kitle örgütleri ve meslek örgütleri, Muğla‘daki Akbelen Ormanı’ndaki ekolojik yıkıma karşı duran aktivistlere destek olmak üzere nöbet alanına geldi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB), Diş Hekimleri Odaları Birliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ve Türkiye Barolar Birliği temsilcileri, nöbet alanına geldi.

Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, bu desteğin önemine dikkati çekerek “Bu mücadeleyi ancak emek örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle birlikte başarabiliriz” dedi.

‘Önüne geçmezsek, sonraki aşama ağaç kesilen alanı madene dönüştürmek olur’

Akbelen Ormanı’nın korunmasına yönelik davaları yürüten avukatlardan Arif Ali Cangı, dava süreçleri devam ederken Akbelen Ormanı’ndaki ağaç kesiminin hukuka aykırı bir şekilde oldu bittiye getirilerek gerçekleştirildiğini vurguladı. Cangı, bundan sonraki aşamanın ise alanın yine aynı şekilde maden ocağına dönüştürülmesi olabileceğini ifade etti.

Avukat Cangı şunları söyledi:

“Yaşam savunusu mücadelesine destek verdiğiniz için teşekkür ederim. Şunu belirtmek istiyorum: Şimdi bu görüntü çok kötü tabii ki. Ancak bunun devamı var. Devamını atlamamamız gerekiyor. Şu anda o yol gibi açılan yer aslında açılacak maden ocağının sınırını oluşturuyor. Ondan sonrasına, o yoldan sonrasına kimseyi sokmayacaklar. Şu ağaçların kesilmesinin nedeni YK Enerji‘nin Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali için ihtiyacı olan kömürü sağlamak. Bununla da bitmeyecek. Akbelen Ormanı maden ocağı haline gelirse devam edecek. 220 bin dönümlük bir araziden bahsediyoruz. Önce Çamköy ve bölge tamamıyla maden ocağı haline getirilecek.

Eğer burada maden ocağını açtırtmaz isek beş-altı yıla kalmaz bu orman yine eski haline gelir. Ve bu işlemler ne yazık ki özelleştirme statüsü içinde verilen teşviklerle, yasal prosedürlerdeki gevşetmelerle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yapılmadan yapılıyor. Hiçbir Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı 28 Kasım 2020 tarihinde izin verdi. Ardından bugüne kadar maden ocağını açamadılar buradaki direniş sayesinde. Ama mahkeme kararı çıkmadan oldu bittiyi getirilmeye çalışıyor, bunu yaptılar. Bundan sonraki aşama Çevresel Etki Değerlendirme sürecini işletmeden maden ocağını açmak olacak.”

Akbelen’deki doğa talanının önüne geçilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne davanın öne alınması çağrısında bulunan Cangı, şunları ekledi:

“Daha önceki maden ocaklarına ilişkin açmış olduğumuz Çevresel Etki Değerlendirme muafiyet davası şu anda Anayasa Mahkemesi‘nde. Ben buradan Anayasa Mahkemesi’ne bir çağrı yapıyorum:Gerçekten işleviniz olacaksa, gerçekten hak ihlallerini tespit edecekseniz bu ülkenin ormanlarını, meralarını, yaşam alanlarını korumak gibi bir sorumluluk yükleniyorsanız, çağdaş çevre hukukunu uygulayacaksanız lütfen davamızı öne alın. Çevresel Etki Değerlendirme sürecinin hukuka aykırı olduğunu ihlal olduğunu açıklayın. Zira bu yönde kararları var. Bir an önce dosyamız öne alınırsa sorun hukuki olarak çözülür. O nedenle herkesi ben Akbelen Ormanı’nın maden ocağı haline gelmesine direnmeye çağırıyorum. Bu yapılan zorbalıktır. Zorbalığa karşı direnme hakkı vardır.” 

‘Kitlesel şikayette bulunulmalı, Vali Tavlı görevden alınmalı’

Avukat İsmail Hakkı Atal ise, Akbelen Ormanı’nda gerçekleştirilen ağaç kesiminde yapılan usulsüzlüklere dikkat çekti ve sorumlular hakkında işlem yapılması çağrısında bulundu.

Atal, şunları kaydetti:

“Muğla Valisi Orhan Tavlı, 2016-2020 arasında Çanakkale‘de görev yaparken de sömürgeci, işgalci, Kanadalı [şirket] Alamos Gold‘un Kazdağları’nda 350 bin ağaç kesmesine vasıta olmuştur. Orayı koruma altına alıp 350 bin ağacımızı kestirmiştir. Şimdi de burada, Akbelen’e geldi, buradaki ağaçları kestiriyor. Dolayısıyla orman suçlusu, Anayasal suçlu Muğla Valisi Orhan Tavlı’nın görevine son verilmesi biz yaşam savunucuları için son derece önemli. İki gün önce biz Orhan Tavlı’yı Anayasanın 169’uncu maddesini ihlal suretiyle anayasal suç işlemek, ve bu suretle mahalli idareler kanununa göre kendisinin tesis etmekle, sağlamakla yükümlü olduğu kamu düzenini bizzat kendisi bozduğundan anayasal suç işlediğinden hakkında soruşturma açılarak neticeten Yargıtay ilgili ceza dairesinde hakkında dava açılması dava açılması için İçişleri Bakanlığı’na ve CİMER‘e şikayette bulunduk. İkizköy dostları olarak tüm gruplarla paylaşıyoruz. Burada bu şikayetin kitlesel olarak yapılması ve bu orman suçlarının sorumlusu sadece buranın değil Alamos Gold’un kestiği 350 bin ağacın da sorumlusu Orhan Tavlı’nın görevden alınması için tüm kamuoyunu, tüm meslek örgütlerini CİMER’den ve İçişleri Bakanlığına şikayet başvurusunda bulunmaya çağırıyoruz.”

‣ Akbelen’de 10’uncu gün: Abluka, hak ihlalleri, ölüm devam ediyor
‣ ‘Muğla Valiliği kamuoyunu yanıltıyor: Akbelen’de ekoloji mücadelesi devam ediyor!’
‣ Akbelen’de gün kolluk kuvvetlerinin ‘ağaç budama’ ablukası ile başladı
‣ Akbelen’de günlerdir yıkılmaya direnen ağaç da Limak’ın kepçesinin kurbanı oldu
‣ 308 kurumdan ortak açıklama: Akbelen’deki ablukayı kaldırın, kesimi durdurun!

You may also like

Comments

Comments are closed.