Hafta SonuHaftasonuManşet

Fayton, akülü araç ve Belediyenin yıllar süren çözümsüzlüğüne dair – Alişan Şahin

0

İstanbul/Adalar’da faytonlar ve atların çektiği eziyet, ulusal basının ve politikacıların da ilgisi ile hemen hemen herkesin gündeminde. Meselenin çeşitli vesilelerle gündemde kalmasına etki eden en önemli faktör herhalde politikacıların onu –uzaktan da olsa – oy getirecek ve halledilmesi kolay bir mevzu olarak görmesinden olsa gerek. Öyle ya, politikacı vaatleri ile var. Meseleyi halletme ise sonradan gelen ve olasıdır ki halledilmese de olur.

Kimine göre kısa görünse de Adalar’ın bir adasında altı yıldır yaşamaktayım. Adalar İstanbul’un bir ilçesi olsa da İstanbul’un bazı bölgeleri kadar ihtimam gösterilen bir yeri olmadı yıllardır. Meselenin daha çok particilik çekişmeleri ile alakalı tarafı da olasıdır.

Faytonlar kaldırılınca mesele halloldu mu?

Fayton ve atların hal-i pür melaline dair yıllardır yapılan tartışmalar fayton ve faytonculuğun kaldırılmasına karar verilmesi ile hemen hemen halloldu sanılıyor. Faytonları çekmekten “el çektirilen” atların halini ise bir kısım hayvansever ısrarla vurgulamakta ve gündeme girerek onları yaşatmaya çalışmakta.

Yaşadığım ada faytonun olmadığı tek ada, Kınalıada. Zannederim adanın topografyası ve büyüklüğü faytonculuğa pek elverişli olmadığından. Ayrıca faytonun diğer adaların tek “ulaşım” aracı olduğunun söylenmesi külliyen yalan. Çünkü Adalarda yaşayan insanlar için fayton ulaşım aracı değil, sadece bir renk idi. Çoğu kimsenin de onu bir ulaşım aracı olarak gördüğünü sanmıyorum. Kullananlar ise sadece birkaç defa fantezi yaşamak için bunu yapmış olmalılar. Belediye ya da konu ile ilgili kurumlar ise faytonu ve atları düşünerek fayton üzerinde elde edilen fahiş kazancı ve faytoncuların aç gözlülüklerinden kaynaklı, atlara yaptıkları eziyeti engelleyecek düzenlemeleri yapmak yerine onu tamamen kaldırarak başka problemlerin yolunu açtılar. Bunun yanında faytoncuların atlara yaptıklarının farkında olan Adalı pek çok kişi bu yarayı iyileştirmek yerine “yarayı kesip atma” uygulamasına onay vermek durumunda kaldı.

Akülü araç sorunu

Geleyim meselenin esasına. Faytonların kaldırılması tartışmaları yaşanırken Adalar Belediyesi ve ekipleri Adalar’da elektrikle şarj edilen ve esasen yaşlılar için üretilmiş olan akülü araçları toplama kararı alarak çeşitli defalar bunu hayata geçirmeye teşebbüs etti. Hemen hemen her yaz gemilerle adalara çıkarma yaparak burada yaşayan esnaf ve Adalı insanların ulaşım problemlerini doğaya en az zarar veren şekilde çözen akülü araçlarına el koydular. Bunu çeşitli defalar, ama özellikle yaz aylarında gerçekleştirip sonra da araçları sahiplerine iade ettiler.

Adına gasp denebilecek böyle bir uygulamanın ne yasal bir dayanağı ne de haklı bir gerekçesi vardı. Sadece Ada esnafını ve ulaşım problemini kendi imkânları ile yapan Adalıları terörize etti ve halen de ediyor.

Adalar’da akülü araçların kaldırılmasına yönelik bazı gösteriler de yapıldı. Ancak Adalıların ekseriyetinin bu konudaki fikrini dahi almadan başvurulan böyle bir uygulama insanları rahatsız etse de ses çıkaran ve bunu kamuoyuna mal edecek araçlara ve toplu hareket etme olanağına sahip olmayanlar sorunu yetkililere bireysel olarak sızlanma ve kısa öfke nöbetleriyle ifade etmek durumunda kaldı.

Adalar’da yaşayan insanların sadece fayton ve akülü araç “problemi” yok. Aslında bunlar esas problemler de değil. Ama ana problem(miş) haline getirildi ve adeta Türkiye’de yaşayan herkesin problemi olarak görülmeye başlandı. Her vakada olduğu gibi üstüne vazife olmayan meselelere sosyal medyanın yarattığı etkinin bir parçası olarak, argo tabirle “duyar kasan” kitle, meselelere aynı sathi duyarlılıkla yaklaşarak fayton konusunda yaratılan ya da var olan meselenin bir parçası haline geldiler. Bugün bu problem –atların bir yere tıkılması ve kaderinin ne olacağı – pek kimseyi ilgilendirmiyor sanki…

Akülü araçlar üç tekerlekli, evlerden sağlanan elektrikle şarj edilen ve bu anlamda yakıt problemi olmayan, kullandıkları piller – pillerin zararlarına dair başka yazılara bakılmalı – haricinde çevreye zarar vermeyen, bildiğim kadarıyla yürümekte zorlanan ve fakat toplum içerisine çıkamayan yaşlı ve çeşitli engelleri olanların topluma karışmaları, mobilize olmaları maksadıyla üretilmiş araçlar.

Adalar’ın doğal yapısı itibarı ile bu araçlar at ve at arabasına tercih ediliyor. Adalar haricinde İstanbul ve Türkiye’nin birçok şehrinde de kullanılıyor. Ada insanı da ulaşım konusunda şimdiye kadar uygun bir alternatif sunmayan yetkililerden bağımsız olarak kendi başının çaresine bakarak bu araçları kullanmaya başladı. Kaldı ki yetkililer böyle bir alternatif sunsa dahi bireysel kullanım açısında kullanıma uygun gördükleri – fosil yakıt kullanılmadan işleyen – böyle bir aracın kullanılmasında, Adalıların karar kılması birçok açıdan müdahale gerektirecek bir durum olmamalıydı.

Talepler ve tutarlılık

Akülü araç kullanılmasına itirazlardan biri ise bu araçların ergen yaştaki çocukların bir oyuncağı olarak kullanılmaya başlanması ve onların da birçok yaralanmaya neden olmaları. Bu, milyonlarca insana/çevreye/doğaya zarar veren otomobil ve benzeri araçların yasaklanmasını istemek gibi bir şey.  Şahsen fosil yakıtlar ve otomobil vb. araçların kaldırılması/kullanılmaması fikrinin taraftarıyım. Ama her gün binlerce insanın ölmesi/öldürülmesinin nedeni olan otomobil, uçak, tren vb. gibi araçların yasaklanmasına dair talepleri yokken, bisiklet statüsündeki araçların yasaklanmasının istenmesini tutarlılık açısından problemli görüyorum.

Sezileceği gibi bu, Adalarda yazlıkları olan ve sadece Ada ve onun problemleri ile – o da şeklen – sadece yaz aylarında karşılaşanlar tarafından dile getirilen ve onlarca yaratılan bir problem. Aynı şekilde belediyelerce şezlongcu denilen kişilere işgaliye karşılığında peşkeş çekildiğini düşündüğüm, halka açık olması gereken Ada sahillerinin rezil durumuna dair pek fazla bir itiraz duymuyoruz. Ada sahillerinde oturulacak bir karış toprak bırakmayan ve çevreye dair çirkinlikte yarışmaya girse şampiyon olacak sahillerin fecaat hali, ne yerel yetkilileri ne de yazlıkçıları ilgilendiriyor gibi.

Fayton ve akülü araç problemine kısa bir değini amacıyla kaleme alınan bu  satırların muhtemelen eksik kalan tarafları vardır. Belki, başkaları da  bir şeyler yazar ya da işaret ettiğim meseleleri eleştiri konusu yapar. Umarım öyle olur. Problem kendi mahallemizin problemi, benim problemim…

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.