Köşe Yazıları

Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil – Cansın Leylim Ilgaz

0

‘Öğretmen olmak istiyorum, ama bu yıl eve döner miyiz bilmiyorum.’ Reyhan, 12. (4 yıldır evine uğramadan göç yolunda)

Dünyada 168 milyon çocuk işçi var. Türkiye’de 1 milyon çocuk işçi var. Bunlar hep resmi rakamlar. Mesela TÜİK’in 2012 (Ekim-Kasım-Aralık) Çocuk İşgücü İstatistiklerine göre, Türkiye’de toplam 15 milyon 247 bin çocuğun 893 bini ekonomik işlerde çalışıyor.

Sektörel dağılıma bakarsak, 2012 verilerine göre, 399 bin çocuk tarım sektöründe; 217 bini sanayide; 277 bini hizmet sektöründe çalışıyor. 7 milyon 503 bin çocuk ise, ev işlerinde çalışıyor.[1]

21...

Fotoğraf: Servet Dilber/Hayata Destek

Metodolojisine baktığımızda 2012 TÜİK Çocuk İşgücü anketi de diğerleri gibi Ekim, Kasım, Aralık aylarında gerçekleştiriliyor. Sorulan soru ise son bir hafta içerisinde bir ekonomik faaliyette bulunulup bulunulmadığına yönelik. Bunun anlamı, yılın ortalama 8 ayını şehirden şehre göç ederek, üründen ürüne çalışarak geçiren ve sayıları yüzbinlerle ölçülebilecek mevsimlik gezici ve geçici tarım işçisi çocuklar, bu ankete konu olamamış. Çünkü tam da eve döndükleri aylarda son bir haftaları sorulmuş. Yani, Türkiye’de 1 milyondan çok daha fazla çocuk işçi var. 2012 itibariyle sayıları her geçen gün artan ve yarısından fazlasını çocukların oluşturduğu Suriyeli mültecilerle beraber Türkiye’deki çocuk işçi rakamlarının eskisinden çok daha korkutucu olduğu su götürmez bir gerçek.

Türkiye ILO’nun 138 No’lu Asgari Yaş Sözleşmesi’ne ve 182 No’lu Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi’ne imzacı oldu ve onayladı. Fakat 2014 yılında halen çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri olarak belirlenmiş olan mevsimlik tarımda çalışma, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ağır ve tehlikeli işler ile sokakta çalışma devam ediyor.

Change Org’da İmza Kampanyası

Geçtiğimiz hafta, senelerdir trafik kazalarıyla gazetelerin iç sayfalarındaki haberlere, güvencesizlikleriyle soru önergelerine konu olan mevsimlik gezici ve geçici tarım işçilerinin sorunları için sonunda bir Araştırma Komisyonu kuruldu. Hayata Destek, uzun süredir 23 kurumun desteğiyle bu sonuç için bir imza kampanyası yürütüyordu. Şimdi bu komisyona araştırma raporlarımızı teslim edeceğiz, gerçek ve uygulanabilir politikaların çıkması için konuyu gündemde tutacağız.

Fotoğraf: Servet Dilber/Hayata Destek

Fotoğraf: Servet Dilber/Hayata Destek

Mevsimlik gezici ve geçici tarımda çalışan aileler ve çocukları temel hak ve ihtiyaçlarından mahrum bir şekilde hayatlarını sürdürüyor. Yılın ortalama 8 ayını evlerinden uzakta geçirmek suretiyle sözleşmesiz ve sigortasız, Türkiye’nin bütün tarım ürünlerine emeklerini vererek çalışıyor; minibüslere, kamyonlara, arabalara kendileri ve eşyaları, çadırları tıka basa binerek binlerce kilometre yol yapıyor bu aileler. Her sene istisnasız trafik kazalarında hayatlarını kaybediyor, bazen haber oluyor, bazen ise sadece yok oluyorlar.

Sahada Bülent İlik hocamıza anlatılan bir hikaye vardı; Çok eski model bir arabaya 7 kişilik bir aile, çadırları, eşyaları, keçileri doluşmuşlar. Sürücü uzun yolun sonunda uyuyunca araba yolda takla atmış. Ama herkes burnu kanamadan çıkmış. Nedeni ise arabanın her tarafından çıkan yorganlar. ‘Hava yorganları’ kurtarmış aileyi. Biraz ağrı, sızı olmuş ama kurtulmuşlar işte, ertesi gün çalışıyorlardı vardıkları durakta. Bu alanda çalışma yürütürken bu trajikomik anekdotlardan daha çok trajik hikayeler ile karşılaşılıyor. Hayata Destek olarak biz de 2014 yılında 8 ay boyunca 15 farklı şehre mevsimlik tarım işçi ailelerin peşinden giderek bir araştırma hazırladık. Araştırma sürecinde biz de artık normalleşmiş bu trajik hikayelere tanık olduk. Araştırmanın sonucunda ortaya çıkan, çocuk odaklı ilk  rapora buradan ulaşabilirsiniz.

Burada bütün trajik hikayelere, sarsıcı rakamlara değinerek ruhunuzu karartmak yerine neler yapabileceğimizden bahsedelim. Öncelikle bilelim, Türkiye’de resmi rakamlarla 1 milyon çocuk işçi var. Çocukluklarını yaşayamayan, temel hak ve ihtiyaçlarından mahrum olan 1 milyon çocuk. Geleceğimiz diye bahsettiğimiz, okul yıllarının ortalama 3’te 1’ini her sene kaçıran, sonunda da okuldan kopan yüzbinlerce çocuk. Çünkü bilirsek, görmezden gelemeyiz. Kamuoyu olarak araştırma komisyonlarının gerçek politikalara dönüşmesi için güç oluşturabiliriz. Mesela, izleme ve önleme mekanizmalarının uygulanması, iş gücünün kayıt altına alınması ve düzenlenmesi, çocuk işçiliği ile ilgili kanunların netleştirilmesi, denetimlerin uygulanması gibi politikaların uygulanmasını bekleyebiliriz.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde hepimiz çocuk oluyoruz

Çocuk olamayan 1 milyon çocuk için biz 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde çocuk oluyoruz. ‘Hepimiz bir gün #cocukolduk , hepimiz bugün çocuk oluyoruz. Sosyal medyada, sokakta farkındalık yaratmak için sokağa oyuncaklarla çıkıyoruz, sosyal medya profil fotoğraflarımızı çocukluk fotoğraflarımız olarak değiştiriyoruz. Oyuncaklarımızla birlikte fotoğraflar çekip paylaşımlarımızı #cocukolduk hashtag’iyle yapıyoruz. Kendi gündemimizi yaratıyoruz.

19

Bir yandan biz verdiğiniz imzaları meclise iletiyoruz, milletvekilleriyle görüşüyoruz, sahada aileler ve çocuklarla birebir çalışarak kendi ihtiyaç ve taleplerini dinliyor, bunların uygulanabilir politikalara dönüşmesi için ilgili bakanlıklarla konuşuyoruz. Kaldıkları çadır-kentlerde çocuklara model güvenli ortamlar yaratıyoruz, eğitimlerini destekleyici çalışmalar yapıyoruz. Sizden de bir omuz istiyoruz. Çünkü bilirsek görmezden gelmeyiz.

https://www.facebook.com/cocukoyuncagidegil

[1] (Çevrimiçi) www.tuik.gov.tr, Erişim Tarihi: 14.11.2014.

Cansın Leylim Ilgaz

 

 

Cansın Leylim Ilgaz

You may also like

Comments

Comments are closed.