İklim KriziManşet

Artan seller geleceğimizi tehdit ediyor / Belkıs Gökbulut

0

İklim bilimciler, karbondioksit konsantrasyonunda gelecekte oluşabilecek değişimlere göre farklı senaryolar üreterek; sıcaklığın, yağışın veya nemin nasıl değişeceğini tahmin eden simülasyonlar yapıyorlar. Bu çalışmaları yapan bilim insanları, son yıllarda aşırı yağışlar nedeniyle nehirlerin daha sık taşmasına sebep olan iklim değişikliğinin, gelecekte daha çok sel yaşanmasına yol açacağı konusunda uyarılarda bulunuyorlar.

2013 Haziran ayında Nature Climate dergisinde, Tokyo Üniversitesi’nde 11 farklı iklim modeli kullanılarak yapılmış bir makale yayınlandı. Çalışmada; sellerin son yıllarda iklim değişikliği ile bağlantılı yaşanmış felaketlerin başında geldiğine dikkat çekildi. Ayrıca, son on yılda sadece sellerden dolayı, yıllık on milyonlarca dolar kayıp yaşandığı ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği vurgulandı. Bu ve benzeri pek çok çalışmada iklim değişikliği ile alakalı sellerin arttığı, özellikle Asya’nın güneydoğusu, Hindistan yarım adası, Afrika’nın doğusu ve And dağlarının kuzeyinde nehirlerdeki taşmanın daha sık yaşandığı ortaya koyuluyor.

Küresel sıcaklık artışı ile sellere maruz kalacak insanların sayısı arasındaki ilişkiye bakıldığında; iklim bilimciler yaptıkları simülasyonlarda, sıcaklık 2 °C daha artarsa yılda 27 milyon insanın  sele daha çok maruz kalacağı, 4°C daha artarsa 62 milyon kişinin, 6°C artarsa ise 93 milyon kişinin  daha fazla sel felaketiyle başa çıkmak zorunda kalacağı ortaya çıkarıldı. İklim değişikliği ile ilgili yapılan çalışmalarda dünyanın hangi bölgelerinde aşırı yağışların, hangilerinde kuraklıkların artacağı tahmin edilebiliyor. Kıyı şeridinde bulunan yerleşim bölgelerinin çok büyük risk altında olduğunun tespit edilmesine rağmen, bu bölgelerde yerleşim artmaya devam ediyor. Yapılan bilimsel çalışmalar adaptasyon stratejilerinin belirlenmesinde kilit rol oynuyor. Gerekli stratejiler ne kadar çabuk uygulamaya geçirilirse, dünyada o kadar az kayıp yaşayacağız.

Bunun yanı sıra, seller sebep olacağı ekonomik ve çevresel tahribat nedeniyle de dünyanın pek çok bölgesinde yaşamı ve gelişimi sekteye uğratacak. IPCC (Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli)’nin 2007’de yayınlanmış raporunda, yıllık yağış miktarı iyimser senaryolara göre %13,5 arttığında oluşacak hasarın %140 artması öngörülüyor. Yağış miktarında %35’e kadar artış beklendiğini göz önünde bulundurduğumuzda, iklim değişikliği sadece sellerden dolayı neden olacağı çevresel ve ekonomik çöküntünün geri dönülemez boyutlara ulaşabileceğini görüyoruz. IPCC’de yayınlanmış başka bir çalışmada ise, şu anda sellerden dolayı küresel çapta ekonomik kaybımız yaklaşık 1 milyar Euro olarak hesaplanırken, küresel sıcaklığın 2°C artmasıyla 2050 yılında yıllık zararın 15 milyar Euro, 2080 yılında ise 21 milyar Euro’ya ulaşabileceği öngörülüyor.

Eklemek gerekir ki, iklim değişikliği dünyanın her yerinde yağışların artmasına sebep olmayacak. Her bölgenin kendine has iklimsel özellikleri olduğundan, ortalama yağış miktarı artarken dünyanın bazı bölgelerinde kuraklıklar artarak devam edecek. Bunun yanı sıra, iklim değişikliğinin gelecekte aşırı sıcak ve soğuk havaların yaşanmasına, fırtına, kasırga gibi ekstrem hava olaylarının sayısının artmasına, tüm bunlar yaşanırken gerek besin ve su yetersizliği, gerekse anormal havalar nedeniyle küresel çapta salgınlar ve hastalıkların da artmasına neden olacak. Yukarıda sadece sellerden dolayı oluşabilecek tahribatı anlattım. İklim değişikliğinin sebep olabileceği diğer tüm felaketleri de beraber düşündüğümüzde, böyle bir gelecek istediğimize ya da insanlığa böyle bir miras bırakmak istediğimize emin miyiz?

 

 

Belkıs Gökbulut

Boğaziçi Üniversitesi
İklim Değişikliği Çalışma Grubu

 

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.