İklim KriziManşet

Türkiye net sıfır hedefleri kapsamında akaryakıta ‘karbon vergisi’ planlıyor

0
net sıfır ve karbon vergisi
Fotoğraf: Khamkéo Vilaysing / Unsplash

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı İklim Değişikliği Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle yürütülen “Türkiye’nin Sera Gazı Azaltım Hedefinin Revizyonu ve Uzun Vadeli İklim Değişikliği Stratejisinin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında hazırlanan İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı (İDASEP) yayımlandı.

2053’e kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için geliştirilen çeşitli stratejilerin açıklandığı eylem planı raporunda yer alan stratejiler arasında, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) mevzuatına ‘karbon içeriği’ eklenmesi planı da bulunuyor. Bu değişiklik, özellikle taşımacılık sektöründe fosil yakıtların kullanımını azaltmayı ve elektrikli araç kullanımını artırmayı hedefliyor.

Türkiye’nin İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesinde, 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için enerji, sanayi, ulaştırma, tarım, bina, atık, arazi ve orman sektörlerinde emisyonların azaltılması planlanıyor. İDASEP’ın bir parçası olarak ÖTV’ye karbon içeriği eklenmesi, bu yönde atılacak somut adımlardan biri olarak öne çıkıyor. Özellikle taşımacılık sektöründe uygulanacak bu yeni vergilendirme politikası, Türkiye’nin fosil yakıt bağımlılığını azaltmasına ve temiz enerjiye geçiş yapmasına yardımcı olacak kritik bir dönüşümü hedefliyor.

net sıfır ve karbon vergisi

Raporda yer alan grafik, başlıca sistemlere göre ulaşım sektörü için sera gazı emisyonlarını gösteriyor.

Türkiye’de ulaştırma sektörü, artan araç sahipliliği ve fosil yakıt kullanımından dolayı emisyonlarda büyük bir artışa neden oldu. 2002’den 2022’ye kadar motorlu taşıt sayısı neredeyse üç katına çıktı ve bu artış, ulaştırma sektörü emisyonlarının artmasına önemli bir katkı sağladı. Bu bağlamda, karbon vergisi ile fosil yakıt kullanımının azaltılması ve elektrikli araçlara geçişin teşvik edilmesi, emisyon azaltımında kritik bir role sahip.

Türkiye’nin 2050’de elektriğin yüzde 91’inin temiz kaynaklardan üretmesi, 2053’de ‘net sıfır’ mümkün
İPM: Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine ulaşması için elektrik sektöründe köklü bir dönüşüm şart
‣ WRI: 2053 ‘sıfır emisyon hedefi’ne giden yol sürdürülebilir kent içi ulaşımdan geçiyor
Kentsel ulaşım, iklim krizine dirençli hale getirilmeli

‘Net sıfır’a doğru kapsamlı adımlar planlanıyor

İDASEP raporunda belirtilen diğer hedefler de Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede geniş bir yelpazede adımlar atmasını öngörüyor. Bu hedeflerden bazıları, enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının maksimize edilmesi ve sürdürülebilir kentleşme politikalarının hayata geçirilmesini içeriyor. Ayrıca, sanayi sektöründe karbon ayak izinin azaltılması ve neredeyse sıfır enerjili binaların yaygınlaştırılması gibi önlemler de planlar arasında.

Enerji sektörü özelinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanılması ve fosil yakıtların kullanımının minimize edilmesi hedefleniyor. Rapor, özellikle güneş ve rüzgar enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarının kapasitelerinin artırılmasını vurguluyor. Bunun yanı sıra, binaların enerji verimliliğini artırmak ve enerji tüketimini azaltmak için modern izolasyon teknikleri ve akıllı bina teknolojilerinin kullanılmasını teşvik ediyor.

net sıfır ve karbon vergisi

Sanayi sektörü enerji ve proses emisyonları

Sanayi sektöründe ise üretim süreçlerinin çevre üzerindeki etkilerini azaltmak amacıyla, atık yönetimi ve kaynak kullanımı efektivitesi gibi konulara odaklanılıyor. Bu bağlamda, döngüsel ekonomi prensiplerinin benimsenmesi ve atıkların yeniden kullanımı teşvik ediliyor.

Tarım sektöründe de sera gazı emisyonlarını azaltmak için sürdürülebilir tarım tekniklerinin benimsenmesi öneriliyor. Bu teknikler arasında, su kaynaklarının verimli kullanımı, organik tarım uygulamaları ve toprak yönetimi stratejileri bulunuyor.

Son olarak, ulaştırma sektöründeki emisyon azaltım stratejileri, kentsel planlama ve toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi, bisiklet ve yaya yollarının artırılması ile entegre ulaştırma sistemlerine geçiş üzerine yoğunlaşıyor. Bu stratejiler, karayolu taşımacılığının çevresel etkilerini azaltmayı ve daha temiz, daha sürdürülebilir bir ulaşım altyapısına geçişi hedefliyor.

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.