Hayvan HaklarıManşet

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde Türkiye: Şiddet, cinayet, katliam…

0

Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. Dünya genelinde gezegeni ve hayatı paylaştığımız hayvanların haklarını, refahlarını ve korunmalarını vurgulamak ve hayvanlara olan saygıyı artırmak amacıyla “kutlanıyor.”

1931’de Floransa‘da 4 Ekim, insanların birlikte yaşadığı diğer canlılara karşı farkındalığı artırmak, onları korumak ve kollamanın önemine dikkat çekmek, daha iyi koşullarda barınmalarını ve beslenmelerini sağlamak, hayvanlara karşı yapılan haksızlıklara dikkat çekmek gibi amaçlarla Hayvanları Koruma Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Hayvanların hakları, BM belgelerinde şu şekilde tanımlanıyor:

  • Yaşam Hakkı: Hayvanlar da insanlar gibi yaşama hakkına sahiptir. Bu, hayvanların keyfi olarak öldürülmesine karşı koruma sağlar.
  • İşkence ve Kötü Muamele Karşı Koruma: Hayvanlar işkenceye veya kötü muameleye maruz bırakılmamalıdır.  Kötü muameleye karşı koruma, hayvanların uygun yaşam koşullarına ve bakımına sahip olmalarını içerir.
  • Özgürlük ve Hareket Hakkı: Hayvanlar, türlerine uygun doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşma hakkına sahiptir. Bu, hayvanların tutsaklık, zincirleme veya kafesleme gibi sınırlı yaşam koşullarında tutulmalarına karşı koruma sağlar.
  • İfade ve Davranış Özgürlüğü: Hayvanlar, türlerine uygun davranışları sergileme hakkına sahiptir. Bu, hayvanların doğal davranışlarını serbestçe ifade etmelerini içerir. Örneğin, yüzgeçleri kesilen bir yunusun doğal yüzme davranışlarına engel olmak bu hakkın ihlali anlamına gelir.
  • Refah Hakkı: Hayvanlar, sağlıklı bir yaşam sürdürme hakkına sahiptir. Bu, uygun beslenme, barınma, tıbbi bakım ve hijyen koşullarını içerir.
  • Ticari Sömürüye Karşı Koruma: Hayvanlar ticari amaçlarla aşırı sömürüye uğramamalıdır. Bu, hayvanların örneğin kürk, et, süt, yumurta ve eğlence endüstrileri için aşırı kullanılmasına karşı koruma sağlar.
  • İnsan Eğitimi: İnsanlar, hayvan hakları konusunda bilinçlendirilmelidir. Bu, insanların hayvanların haklarına saygı duymasını ve hayvanlara iyi davranmasını teşvik eder.

UNESCO Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 5.1’de de “Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakımı görme hakkına sahiptir” deniliyor.

Türkiye’nin karnesi kırıklarla dolu

Ancak Türkiye’de son yıllarda giderek artan hayvana şiddet olaylarına karşı 2021’de yeniden düzenlenen 5199 sayılı Hayvan Hakları Yasası’na göre hayvanlar mal olarak değil can olarak değerlendirilmesine buna paralel olarak cezaların bir bölümünün idari cezalar kapsamından çıkarılıp suç olarak değerlendirilerek arttırılmasına rağmen özellikle sokakta yaşayan hayvanlara yönelik şiddet, cinayet olayları arttı; geçici barınaklarda yaşanan vahşet olayları sıradanlaştı.

Av sezonu adı altındaki katliam, denizlerde aşırı avlanma, yunus parklarındaki eziyet ise hız kesmeden sürüyor. ‘Yasaklı tür’ denilerek toplanan ve/ya sahipleri tarafından bırakılan hayvanların akıbeti ise bilinmiyor.

Cinayet mahalli barınakta nöbet: Yollar kapatıldı, köpeklerin akıbeti bilinmiyor
‣Cehennem… 
Hak örgütlerinden sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili araştırma: Kanun çıktı ama vahşet ve katliam sürüyor
Erzincan’da hayvan katliamı: Kent çöplüğünde onlarca öldürülmüş kedi ve köpek bulundu
Antalya’da bir katliam daha: ‘Ellerine ne geçiyor bu kadar hayvanı öldürdükleri zaman?’
Ankara’da katliam: 17 köpeği ağaca astılar, üçü yaşamını yitirdi
Eskişehir’de belediyenin hayvan bakımevi için kapatma kararı: Yüzlerce hayvan ortada kaldı
Yunus parkında iki haftada bir yunus bir de fok öldü
‘Av katliamı’ için liste açıklandı: Bir kızıl geyiğin ömrü 35 bin TL.
Dünya Çiftlik Hayvanları Günü’nde ‘adil bir gelecek’ çağrısı
Avcılar’da sokakta yaşayan iki hayvan bıçaklanarak öldürüldü

Sokakta yaşayan hayvanların yok edilmesi ve/ya toplanıp hayvan hapishanelerine tıkılmasına yönelik kampanyalar dozunu artırırken, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açlık, bakımsızlık, hijyenik olmayan koşullar, şiddet ve cinayet başta olmak üzere birçok usulsüzlük ve vahşetle gündeme gelen Beykoz ve Konya barınaklar defalarca övüldü, sokakta yaşayan hayvanların belediyelerce toplatılmasını içeren “Avrupai uygulamaların” hedeflendiğini söylendi; belediyelere ve bakanlıklara talimatlar gönderildi.

‣ Gazeteci ‘çanak tuttu’, Erdoğan katliam merkezlerine övgü yağdırdı: Köpekler toplatılmalı
‣ Erdoğan’dan belediye başkanlarına: Sokakta yaşayan hayvanları barınaklara alın
‣ Barolardan ortak açıklama: Erdoğan’ın ‘köpekler toplatılsın’ talimatı yasaya aykırı, uygulanamaz
Hayvan barınakları: ‘Bakımevi değil, toplama kampları’
Antalya’lı hayvan hakları savunucularından Cumhurbaşkanı ve Parlamentoya çağrı: Kanunu uygulayın, görevinizi yapın

Hayvan hakları savunucuları ve hukukçuların itirazları bir yana, yasalara aykırı bu yaklaşım sonucunda, son günlerde kanunun sokakta yaşayan hayvanları koruyan 6’ncı maddesi bizzat  hayvanları korumakla yükümlü olan kamu kurumu Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından delinmeye çalışılıyor.

Söz konusu madde, il ve ilçe belediyelerinin sokakta yaşayan hayvanları kısırlaştırıp, aşılamak ve tedavi etmekle yükümlü kılıyor. Tedavi için sokaktan aldığı hayvanları ise tedavileri bittikten sonra aldıkları sokağa geri bırakmak zorundalar.

Ancak belediyelerin, çoğunda zorunlu olduğu halde veteriner hizmeti yok. Yaygın uygulama ise sokakta yaşayan hayvanları yakalayıp aşılama, kısırlaştırma veya tedavisini yapmadan kent dışındaki ormanlara bırakmak; böylece açlıktan ya da birbirlerini parçalayarak ölmelerini beklemek.

Bakanlık ise belediyelerin yükümlülüğünü yerine getirmemesini göz ardı ederek, hayvanları kent dışındaki, gözetimsiz dev hapishanelere tıkmak için yeni projeler hazırlıyor. Kurulan, İçişleri Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından temsilcilerin de yer aldığı komisyona sunulan öneriler arasında büyükşehirler başta olmak üzere il ve ilçelerde toplanma ve kısırlaştırma merkezlerinin kurulması da yer alıyor. Maliyetlerin yüksek olması nedeniyle belediyeler bu sorumluluğu yerine getiremezse işlemler Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılacak.

‣ Sokaklarda yaşayan köpeklerin toplanması ve kısırlaştırılmasına ilişkin komisyon kuruldu

8 Ekim’de hak savunucuları bir kez daha sokaklarda

Hayvanları korumak ve bu konuda farkındalık yaratmak için 1931’de Floransa‘da kabul edilen 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü öncesinde hayvan hakları savunucuları, büyük buluşma çağrısı yaptı.

Söz konusu çalışmaya tepki gösteren hak savunucuları, sokakta yaşayan köpekler için 8 Ekim’de saat 14.00’da Kadıköy İskelesi’nde bir araya gelecek.

“Sokakta yaşayan köpekleri ölüme göndermeyeceğiz” diyen hak savunucuları, “Tüm yaşam savunucularını mahalle sakinlerimiz olan köpekleri ölüm kamplarına göndermek isteyenlere karşı tek ses olmaya çağırıyoruz” dedi. ‘Büyük Türkiye Buluşması’ İstanbul’daki Kadıköy İskelesi Meydanı’nda, Atatürk heykelinin önünde gerçekleştirilecek.

Ne yapmalı: Öneriler

Türk Veteriner Hekimleri Birliği‘nin kentlerdeki hayvanların refahının sağlanması ve adil bir çözüm bulunması için önerileri şöyle:

  • Hayvanları koruma konularında toplumda farkındalık ve bilinç oluşturulmalıdır.
  • Hayvanlar potansiyel tehlike değil, onlar eko-sistemin koruyucularıdır.
  • Yaşam alanlarının, ormanların tahrip edilmesi ile yaban hayatının yok oluşa sürüklenmesi engellenmelidir. Kürkü ve postu için yapılan hayvan cinayetlerine engel olunmalıdır.
  • Yeterli bir bütçe kaynağı için Hayvan Refahı Fonu oluşturulmalıdır.
  • Yetkili tek merkezden daha istikrarlı bir uygulama için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner işleri Genel Müdürlüğü Kurulmalı ve bunun bünyesinde Hayvan Hakları ve Hayvan Refahı Daire Başkanlığı oluşturulmalıdır.
  • Büyükşehir statüsündeki illerdeki Belediyelerde Veteriner İşleri Daire Başkanlığı diğer il ve ilçelerde ise Veteriner İşleri Müdürlükleri oluşturularak buralarda yeterli Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalıdır.
  • Hayvan Hakları Müfettişliği ile Hayvan Refahı Polisi kadroları oluşturulmalıdır.
  • İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler konulmalıdır.
  • Vatandaşlarımız ücretsiz olan barınaklardaki kedi-köpekleri sahiplenmelidirler.
  • Hayvan sahiplenecek kişilere hayvan sağlığı, çevre sağlığı ve mevzuat hakkında eğitim verilmeli ve hayvan sahiplenme ehliyeti olmayan insanların hayvan sahiplenmesi engellenmelidir.
  • Kısırlaştırma ve aşılamalar devam ettirilmeli, kedi ve köpekler mikroçip uygulaması ile kimliklendirilip,  kayıt altına alınmalıdır.
  • Sahipsiz hayvan rehabilitasyonu yapan merkezler günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalıdır.
  • Hayvan mağduriyetlerinin başında sokağa terk etmeler gelmektedir. Bunun hem vicdani açıdan, hem de havyan sevgisi açısından sorumluluğu büyüktür. İnsanlar terk etmek için evlerine süs eşyası gibi hayvan almamalıdır. Bunun yasal bir müeyyidesinin olması gerekiyor. 5199 sayılı hayvan hakları kanununda bunlara yer verildi ama daha caydırıcı olması gerekiyor. Ayrıca 5199 sayılı kanun çeşitli yönlerden tekrar değerlendirilmelidir.
  • Sokakta yaralı bulunan sahipsiz hayvanların bakım ve tedavisi için yine Türk Veteriner Hekimler Birliği ile yapılacak bir işbirliği içerisinde üyeleri olan serbest veteriner hekim kliniklerinden tedavi hizmeti satın alınarak can dostlarımızın tedavi hakkı kesintisiz sağlanmalıdır.
  • Türkiye 1984 yılında tarafı olduğu Bern Sözleşmesi’nin yükümlülükleri gereği, nesli tükenmekte olan canlılarını koruma altına almalı ve avlanılmasına izin vermemelidir.

Sahipsiz ya da sahipleri tarafından sokağa terk edilmiş hayvanların sorumluluğu insanlara aittir. Onların da duyguları olduğunu unutmadan hareket etmek gerekiyor. Siz de bireysel olarak toplatılmaları için belediyeleri aramak yerinde çevreye su dolu kaplar ve mamalar bırakabilir, düzgün çalışan bakımevlerine ve bu alanda faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarına bağış yapabilirsiniz. Daha iyisi barınaklardan bir hayvan sahiplenerek, onun ailesi olabilirsiniz. Hak ihlali yapanlara karşı sesinizi yükseltebilir, protestolara ve eylemlere katılabilirsiniz. Son olarak “türcü” olmayı bırakabilir, hayvanların doğal haklarına saygılı olup onlarla eşitlik temelinde bir ilişki kurmayı deneyebilirsiniz.

Unutmayın! Hayvanlara eziyet ve işkence yapmak bir insanlık suçudur.

You may also like

Comments

Comments are closed.