Hayvan HaklarıManşet

Antalya’lı hayvan hakları savunucularından Cumhurbaşkanı ve Parlamentoya çağrı: Kanunu uygulayın, görevinizi yapın

0

Antalya‘da 3 Eylül günü Attolos Heykeli önünde buluşan Akdeniz Hayvanseverler Derneği üyeleri, sokakta yaşayan hayvanların ölüm kampları haline gelen barınaklarda toplatılmasını isteyenlere karşı bir açıklama yaptı.

Gazeteci ‘çanak tuttu’, Erdoğan katliam merkezlerine övgü yağdırdı: Köpekler toplatılmalı
Erdoğan’dan belediye başkanlarına: Sokakta yaşayan hayvanları barınaklara alın
Barolardan ortak açıklama: Erdoğan’ın ‘köpekler toplatılsın’ talimatı yasaya aykırı, uygulanamaz

Hak savunucuları, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı ve ilgili makamlara seslenerek Hayvanları Koruma Kanunu‘nu hatırlattı; belediyelerin görevlerini yapmaları halinde “sorun”un ortadan kalkacağına dikkat çekildi.

Derneğin açıklaması şöyle:

  • Biz hayvan hakları savunucuları 19 yıldır sahipsiz hayvan nüfusunun kontrol altına alınması için TEK ÇÖZÜM olan KISIRLAŞTIRMANIN, her belediyenin kendi sınırları içinde KISIRLAŞTIRMA ÜNİTELERİNİ kurarak  yapması için, başta muhatap kurum belediyeler olmak üzere diğer tüm resmi kurumlara sözlü ve yazılı olarak, sayısız görüşmeler ve toplantılar ile TALEPTE bulunduk ve bulunmaya devam ediyoruz.
  • Çünkü, 2004 yılına kadar sokak kedi ve köpeklerini belediyelerin resmen zehirleyerek vurarak öldürmeleri SORUNA ÇÖZÜM getirmediği yani hayvanların üremelerinin çoğalmalarının kontrol altına alınmasını sağlamadığı için, için BAKIMEVİ KURMA ve KISIRLAŞTIRMA hükmü getiren 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanun çıktı.
  • Fakat belediyeler bu kanunun KISIRLAŞTIRMA ve BAKIMEVİ KURMA hükmünü uygulamadılar, 19 yıldır da toplamaya başka şehirlere atmaya, veya adına bakımevi denen çevrili alanlarda hapsedip açlık hastalık ve susuzluk ile ölümlere mahkum ediyorlar. Yani ölüm zulüm ve toplama yapmaya devam ettiler ve ediyorlar.
  •  Şu anda bile 1389 belediyenin 1200 e yakınınında BAKIMEVİ YOK KISIRLAŞTIRMA yok.

  • Kendi iradeleri dışında bu dünyaya gelen günahsız köpekler için BELEDİYELERİN GÖREV İHMALLERİNİ kanunu niçin uygulamadıklarını sorgulamak yerine, KÖPEKLER ÖLDÜRÜLSÜN TOPLATILSIN YOK EDİLSİN diyen kanlı vahşet çağrısı yapan bir kesim, bizzat kendi yazışma ve konuşmalarında BİZİ DEVLET DESTEKLİYOR diyerek bu kanlı çağrılarını cüretkarca haykırıyorlar. Biz DEVLETİMİZİN bu kanlı vahşet çağrısı yapan gurupların desteklediğine kesinlikle inanmıyoruz. Hayvan hakları savunucuları olarak SORUN ve ÇÖZÜM önerilerimizi yeterince seslendiremediğimiz için bunların seslerinin yükseldiğine inanıyoruz.
  • Belediyelerin, kendi belediye sınırları dışına hayvanları çıkarmalarına yasal imkan verdiği için, çözüm olarak sunulan “Yaşam Alanlı Devasa Bakımevleri de” sokak hayvanlarının sayısının patlayarak artmasına sebep olmuştur ve olmaktadır. Samsun, Trabzon, Denizli, Gaziantep, Beykoz, Konya, Sivas, Erzincan, Balıkesir, Kocaeli, Ankara, İstanbul gibi şehirlerde ki DEVASA YAŞAM ALANLI BAKIMEVLERİNİN kurulması, oralarda SOKAK HAYVANI SAYISININ daha da artmasına sebep olmuştur.

  • Oysa buralarda her ilçenin kendi sınırları içinde kısırlaştırma ünitelerini merkezlerini kurmaları sağlanmış olsaydı üreme kontrol altına alınacaktı.
  • Yaşam alanlı devasa bakımevleri de hayvanlara zulüm merkezleri olarak kullanıldı. KONYA Büyükşehir Belediyesinin Yaşam Alanlı bakımevinde KÖPEKLERİN başlarına küreklerle vurularak öldürmeleri hala daha yüreklerimizi yakıyor. Beykoz Belediyesinin kurduğu DEVA YAŞAM ALANLI bakımevine rağmen, çok yakın zamanlarda köpekleri SARIYER ORMANLARINA atmaları da yaşam alanlarının çözüm getirmediğinin göstergesidir. Ayrıca Beykoz Belediyesinin yaşam alanında açlıktan birbirlerini yiyen aç sefil köpeklerin görüntüleri de oralarda hayvanlara yapılan zulmün bir başka göstergesi.
  • Belediyelerin kısırlaştırma yapmamasının yanında, sokak hayvanı sayısını artmasına sebep olan  hayvanların kaçak olarak üretildikleri  ÜRETİM ÇİFTLİKLERİ, kaçak ve yasal ithalat ile yurda sürekli köpek sokulması de sahipsiz hayvan sayısının artmasının sebeplerinden birisidir.
  • Merdiven altı üretimin ve internette kaçak üretim ve satış hala daha devam ediyor. Petshoplarda yasaya rağmen satış devam ediyor.
  • Üretimi engellemek yerine HAYVANLARA TOPLAMA ZULÜM ÖLÜM çözümlerinin gündeme getirilmesine şiddetle karşıyız.

Hayvanlara Özgürlük Platformu’nun talepleri de şöyle:

  • Büyük Yaşam Alanlı DEVASA Bakımevleri hem hayvanlara ZÜLÜM ÖLÜM merkezi olmakta ve hem de hayvan sayısının patlayarak artmasına ortam hazırladığı için  YAŞAM ALANLI BAKIMEVLERİNE ve yenilerinin kurulmasına kesinlikle karşıyız, sn Cumhurbaşkanımıza da bu talebimizi iletmemizde siz basın mensuplarının desteğini bekliyoruz.
  • Bütün belediyelerin büyüklüklerine göre kendi sınırları içinde olmak kaydı ile KISIRLAŞTIRMA ÜNİTELERİ, MERKEZLERİNİ ve büyüklüğüne göre KISIRLAŞTIRMA İÇİN BAKIMEVLERİNİ kurmaları acilen sağlanmalı ve etik ve tıbbi koşullarda KISIRLAŞTIRMA SEFERBERLİĞİ yapmaya başlamalıdırlar. Kısırlaştırılan hayvanlar bulundukları yerde yaşamaya devam etmeli, 6. madde uygulanmalıdır.

  • Kanunu uygulamayan, KISIRLAŞTIRMA yapmayan, bakımevi kurmayan, bakımevi olup da hayvanlara zulmeden belediyeler üzerinde İDARİ YAPTIRIM getirilmesini, belediyelerin bu konudaki çalışmalarının  ve bakımevlerinin şeffaf bir şekilde gerek KAMUOYU ve gerekse gönüllüler tarafından gözlemlenebileceği bir sistem kurulmasını istiyoruz.
  • Gerek üretim çiftlikleri yasal veya kaçak olanlar ve gerekse merdiven altı üretim ve internet ortamındaki ÜRETİMLER etkili şekilde denetlenmeli ve üretim engellenmelidir. İthalat bir süreliğine tamamen durdurulmalı ve kaçak ithalat da ağır cezalar ile engellenmelidir.
  • Güvenli sokaklar ile HAYVAN DÜŞMANLIĞI ile kan dökülmesini isteyen çığırtkanların DEVLET KADEMELERİNDE kabul görmemesini, sorunun akıl, vicdan ve bilim ışığında gerçek tedbirler uygulamalar ile çözülmesini talep ediyoruz. Her yıl 5000 den fazla insanın cinayetlere kurban gittiği, cinayetlerin artık aile içinde işlenmeye başladığı, 100 000 lerce kişinin yaralandığı bir ortamda, bu masum köpeklerin varlığının sokakları güvensiz yaptığını iddia etmek AKIL DIŞIDIR, VİCDAN DIŞIDIR. Bu çığırtkanların kan kokusu almış sesine devletimiz kulak vermemelidir.

You may also like

Comments

Comments are closed.