ManşetLGBTİ+Sivil ToplumYerel

Tarlabaşı Toplum Merkezi davası ertelendi: Örgütlenme özgürlüğüne müdahale ediliyor

0

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne (TTM) açılan fesih davası bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü.

Derneğin feshi için açılan dava duruşmasına saat 10.00’da başlandı ve dava 2 Kasım’a ertelendi. Duruşmada dernek hakkında soruşturma olup olmadığı konusu için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ve İstanbul Valiliği’ne yazılmasına, İçişleri Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahale taleplerinin daha sonra değerlendirileceğine karar verildi.

LGBTİ+ çocuklara ilişkin gönüllü eğitimi sonrası adli süreç

2007’de Beyoğlu’nda kurulan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, Haziran 2021’de  LGBTİ+ çocuklara ilişkin konuları ele almak üzere bir Gönüllü Etkinliği planladı. 27 Haziran 2021 için planlanan ve Kaos GL Derneği tarafından yayınlanan “LGBTİ+ Öğrencileri Aile ve Okul Kıskacına Karşı Nasıl Korumalı?” isimli kılavuz kapsamında gerçekleşecek olan etkinliğin sosyal medya paylaşımı sonrası merkeze yönelik hedef gösteren paylaşımların yapılmaya başlandığı bildirildi. Haziran’da TTM’ye yönelik idari ve adli süreçler başlatıldı.

29 Haziran’da İstanbul İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü tarafından, iki gün süren bir denetim gerçekleştirildi. Ardından 26 Temmuz-20 Ağustos 2021 tarihlerinde İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliği tarafından bir başka denetim yapıldı. Dernekler denetçileri tarafından hazırlanan 4. Tevdi Raporu sonucu uyarınca İstanbul Valiliği 15 Ekim 2021’de derneğe yönelik, “Derneğin amacının gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 87/1 hükmü gereğince derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti” talepli olarak “yokluğunun tespiti” davası açtı.

Derneğin feshi talebi

İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması 14 Nisan 2022’de gerçekleşti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu, dernekler denetçilerinin 2. Tevdi Raporu’nun Eleştirilen Hususlar başlıklarına aynen yer vererek 7 Şubat 2022 tarihli davaname ile derneğin feshi ve feshine karar verilene kadar faaliyetten alıkonulması şeklindeki tedbire karar verilmesini talep etti.

18. Asliye Hukuk Mahkemesi davanameyi kabul etti ve TMK’nın 90. maddesi uyarınca Derneğin faaliyetten alıkonulması şeklinde ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verdi. Bu karar yapılan itiraz üzerine 6 Nisan 2022’de kaldırıldı. Derneğin feshi talebinin değerlendirileceği davanın ilk duruşması ise bugün görüldü.

Bakanlığın fesih talebi: LGBTİ+’ları normalleştiriyor

Bianet’ten Evrim Kepenek’in haberine göre; duruşmaya İçişleri Bakanlığı, Aile Bakanlığı avukatları katıldı. Tarlabaşı Toplum Merkezi’ni 20’yi aşkın avukat savundu.

İçişleri Bakanlığı’nın avukatı, derneğe dair hazırladıkları raporu sundu. Rapora göre, derneğinin faaliyetlerinin hukuka uygun olmadığını iddia etti. Derneğin feshini istedi. Şunları iddia etti:

Basın Kanunu’na göre aykırı hareket ettiler, dergileri kanuna aykırı bastırdılar. Eğitim faaliyetleri için izin başvurusu yapılmadı. Defterleri usule uygun tutulmadı.

Eğitim Kanunu’na aykırı davrandılar. Dördüncü olarak Tarlabaşı’nda yaşayan çocukların cinsel kimliklerini etkilemek istediler. LGBTİ+’ları normalleştiriyor. Tarlabaşı’nda yaşayanlar derneğin amaçlarını anlamayacak ailelerin çocuklarına başka görüşle empoze etti. Dernek kuruluş amacından uzaklaştı. Bu nedenle feshini istiyoruz.”

‘Dava, örgütlenme özgürlüğüne müdahale anlamına geliyor’

Derneğin avukatlarından Sevgi Kalan Güverci “Cumhuriyet savcısının bu davayı açma yetkisi yok. Davanın usulden reddi talebimiz var. Dava, örgütlenme özgürlüğüne müdahale anlamına geliyor. Biz bu davayı kabul etmiyoruz” dedi.

İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşma öncesinde TTM Dayanışma Grubu Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı.

Kapatma davasının gerekçesinin, derneğin ‘kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiği’ iddiası olduğunu ifade eden TTM Dayanışma Grubu açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“Senelerdir yaptığı her türlü faaliyette çocuğun üstün yararı ilkesini önceleyen bir derneğin kanuna ve ahlaka nasıl aykırı geldiği sorusunun cevabı dosyada mevcut değil, çünkü TTM için böyle bir olasılık dahi mümkün değil.

TTM örneğinde yaşananlar esasen Türkiye’de örgütlenme özgürlüğü alanındaki gerilemenin doğal bir uzantısı olduğu tespitimizi doğruluyor.

‘Sistematik hedef göstermeler’

Geçen bir aylık sürede yine bazı kesimlerin sistematik hedef göstermeleri sonucu ve yine ‘kanuna ve ahlaka aykırılık’ gerekçesiyle Türkiye’nin pek çok farklı ilinde kadın cinayetlerinin son bulmasına yönelik yaptığı çalışmalarla bilinen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne de kapatma davası açıldı. Hemen akabinde, tam 50 senedir özellikle eğitim olanaklarından yoksun çocuklarla çalışan Nesin Vakfı’nın da hesaplarına el konulduğunu öğrendik. Kısa sürede yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’de ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırıların ardı ardına gelen kapatma davaları ve finansal olarak faaliyette bulunamaz hale getirme çabaları ile yeni bir aşamaya geldiğini  gözler önüne sermekte.

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne açılan davaların düşürülmesini ve Derneğe yönelik nefret söylemi ve hedef göstermelerin önüne geçilerek Derneğin bir an önce güvenli bir şekilde çalışmalarına devam edebilmesini talep ediyoruz. TTM bizimdir, TTM kapatılamaz.”

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.