Hafta SonuManşet

Stuart Hall’ın ardından: “Düşünün, tartışın – ve artık yattığınız yerden kalkın” – Tarık Ali

0
Stuart Hall, Thatcherizm'i "yeni bir fenomen, geleneksel İşçi Partisi yöntemleriyle yenilemeyecek bir otoriter popülizm" olarak tanımıştı. Fotoğraf: The Guardian için David Levene

Ünlü yazar ve düşünür Tarık Ali‘nin, geçtiğimiz hafta 82 yaşında vefat eden Stuart Hall‘in ardından Guardian gazetesi için kaleme aldığı yazıyı, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Onur Babacan‘ın çevirisiyle sunuyoruz.

***

“Hayatımızı gerçekten belirleyen duygudaşlıklarımızın nasıl aktığı ve çekildiğidir”. Stuart Hall’un 1960 tarihli “Lady Chatterley’s Lover” eleştirisinin bu açılış cümlesi, DH Lawrence’a aittir. Eleştirmen cümleyi romanın derinliklerinden günışığına çıkarmıştır. Stuart’ın mezar taşına yazılsa yeridir. Siyasi duruşunun çok büyük bir kısmını kendi duygudaşlık ve hoşnutsuzlukları belirlemiştir. Geride bıraktıklarını birkaç kelimede özetlemek kolay değil. Umuyorum ki, dostu ve iş arkadaşı Bill Schwartz’un kendisi ile  birkaç yıldır sürdürmekte olduğu söyleşi düzenlenecek ve kitap olarak yayınlanacaktır.

O, herşeyden önce siyasi bir insandı. Siyaset onun için onemliydi ve büyüleyici bir hatip olarak yeteneklerini geliştirmesini sağladı.

Stuart Hall, Thatcherizm'i "yeni bir fenomen, geleneksel İşçi Partisi yöntemleriyle yenilemeyecek bir otoriter popülizm" olarak tanımıştı. Fotoğraf: The Guardian için David Levene

Stuart Hall, Thatcherizm’i “yeni bir fenomen, geleneksel İşçi Partisi yöntemleriyle yenilemeyecek bir otoriter popülizm” olarak tanımıştı. Fotoğraf: The Guardian için David Levene

’56 kuşağındandı. O yıl çıkan ikiz krizler -Mısır’ın İngiltere, Fransa ve İsrail tarafından işgali ve Macaristan’daki Sovyet müdahelesi- bütün Avrupa’yı saran bir muhalefet yarattı. Devamında İngiltere’de oluşan Yeni Sol’un ilk dalgası sonucunda dergiler çıktı, ülke çapında Yeni Sol Kulüpleri açıldı ve Nükleer Silahsızlanma Kampanyası başlatıldı. Stuart’ın yanısıra, EP Thompson, Ralph Miliband, Raymond Williams, Doris Lessing ve nice diğerleri kendilerine düşeni yerine getirdiler. Stuart, güçlü bir müdaheleci ve aktivist yaklaşımla New Left Review’ın ilk editörü olduğunda, mesajı açıktı: “Değişim istiyorsanız, yattığınız yerden kalkın ve varolan düzene meydan okuyun, ama aynı zamanda ilerlemek için en iyi yolun ne olduğu konusunda düşünün, tartışın ve münazara edin.” Bu mirası önemini koruyor.

Hall, Birmingham Üniversitesi’nin Modern Kültürel Araştırmalar Merkezi’ne, merkezin fikir babası Richard Hoggart altında katıldı. Hoggart’ın ayrılmasından sonra projeyi radikalleştirdi, arkadaşlarına şaka yollu kültürel araştırmalar projesinin “diğer yollardan siyaset” olduğunu söylüyordu. Merkez, hayatına edebi eleştiri araçlarını kitlesel kültüre genişleterek başladı. Hall’un daha iddialı olan denemesi popüler kültürü analiz edecek bir teori geliştirmekti. Bunun küresel bir etkisi oldu, ilkin İngilizce konuşan dünyada ve daha sonra başka yerlerde. Ayrıca O’nu ilham veren bir şahıs haline getirdi, özellikle de en önde gelen örnekleri Isaac Julien e John Akomfrah olan İngiltere’deki genç siyahi sanatçı ve sinemacılar için.

Kültür siyaseti çalışmaları bir süre arkaplana itildi ve yerini Thatcherizm adıyla özetlenen yeni siyasete odaklanma aldı. Komünist Parti’nin dergisi Marxism Today’de bir dizi güçlü analiz yayınladı. İşçi Partisi ve dışındakı solu Thatcherizm’in yeni bir fenomen, geleneksel İşci Partisi yöntemleriyle alt edilemeyecek bir “otoriter popülizm” olduğu yönünde uyaran tartışmalarda, Eric Hobsbawm ve Martin Jacques ile beraber merkezi bir rol aldı.

Meydan okunmadan önce anlaşılması gerekiyordu. Dergi yazarlarının (Jacques ve Hall haricinde) birçoğu, bu mesajı kendilerine göre yorumladılar ve karşı çıkışın artık mümkün olmadığına karar verdiler. Kitlesel bir ihanetle önce Neil Kinnock’a, daha sonra da liderlerinin Thatcherizm’i daha da derinleştirdiği ve bu süreçte geleneksel sosyal demokrasiyi oldürdüğü Yeni İşci hareketine yaklaştılar. Socialist Register ve New Left Review’da Ralph Miliband’ın utandıran eleştirilerine maruz kaldılar.

Stuart, Blair rejimi ve haleflerini eleştirmeye yıllar geçtikçe daha çabuk parlayarak, Irak savaşı karşıtı gösterileri ve David Cameron’ın seçim zaferinden sonra üniversiteleri işgal eden öğrencileri içten alkışlayarak devam etti. Hall bu eylemlerde genç İşçi Partili öğrencilerin yokluğuna dikkat çekti ve bunu cesedin katılaşmasının (rigor mortis) açık bir göstergesi olarak yorumladı.

Apolojistlerinin yalanlarının önce koruyucu maske olarak takıldığı, ama nihayetinde yüzleriyle birleştiği neoliberal siyaset ve kültürün baskıcı kuraklığında, Hall’un sesi ve denemelerine büyük özlem duyulacak. Parçası olduğu 1956 ve sonrası gruptaki neredeyse herkesin aksine, hiç kitap yazmadı. Birçok kişi neden deneme biçemine yoğunlaştığını sordu. Belki bu daha kısa biçemin geçiciliğinden hoşlanıyordu. Ya da belki Birmingham’daki merkezde mezhepçi gençlerle yaptığı mazoşist kolektif yazım pratiğinden çok yorulmuştu. Cevabı bende yok, ve zaten önemli de değil. Arkada bıraktıklarında keşfedilecek çok şey var, özellikle de gündelik düşünceden siyaseti çıkarmanın reddinde.

Yeşil Gazete için çeviren: Onur Babacan

Yazının The Guardian’da yayınlanan ingilizce orjinal metni

Tariq Ali

Tarık Ali

 

 

Tarık Ali

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.