Ana Sayfa Blog Sayfa 605

Deprem Suriye’yi de vurdu: En az 427 ölü, yüzlerce yaralı

Deprem Suriye‘nin İdlib, Halep, Hama, Lazkiye, Tartus ve Rakka illerinde de şiddetli hissedildi, büyük yıkımlar meydana geldi.

Esed rejiminin haber ajansı SANA‘nın haberine göre, depremde Halep, Hama ve Lazkiye illerinde rejim kontrolündeki bölgelerde 237 kişi hayatını kaybetti, 639 kişi yaralandı.

Suriye’nin kuzeyinde muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde de onlarca bina yıkıldı veya hasar gördü.

Sahadaki AA muhabirlerinin Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Sivil Savunma (Beyaz Baretliler), yerel sağlık kuruluşları ve yerel kaynaklardan derlediği bilgiye göre, Suriye’nin kuzeyinde farklı yerleşim yerlerinde en az 190 sivil hayatını kaybetti, yüzlerce sivil yaralandı.

Buna göre, İdlib’de 100, Afrin’de 70 ve Halep’in batı kırsalında ise en az 20 sivil yaşamını yitirdi.

Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Dünya, depremin yaralarını sarmak için Türkiye’ye yardım eli uzatıyor

6 Şubat gecesi Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ilçesinde 7,4 büyüklüğünde, Gaziantep‘in Nurdağı ilçesinde 6,4 büyüklüğünde ve İslahiye ilçesinde 6,5 büyüklüğünde meydana gelen ve 10 ilde hissedilen depremin ardından uluslararası toplumdan Türkiye‘ye yardım eli uzanmaya başladı.

Birçok ilde yıkıma yol açan depreme ilişkin açıklamalarda bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Türkiye ile tam dayanışmadayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu‘yla temastayım. NATO müttefikleri şu anda destek için seferber olmuş durumda” dedi.

Avrupa Birliği Komisyonu‘nun kriz yönetimi ve insani yardımlardan sorumlu üyesi Janez Lenarcic, deprem sonrası Türkiye’nin de katılımcıları arasında yer aldığı AB Sivil Koruma Mekanizmasının harekete geçirildiğini duyurdu.

AB Acil Durum Müdahalesi Koordinasyon Merkezinin Avrupa genelinden kurtarma ekiplerinin gönderilmesini koordine ettiğini belirten Lenarcic, “Hollanda ve Romanya‘dan arama kurtarma ekipleri şu anda yolda.” ifadesini kullandı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, DSÖ Avrupa üyesi olan Türkiye ile Suriye‘de meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi.

Kluge, “DSÖ Avrupa, bu trajediye müdahalede Sağlık Bakanlığı ve Bakan Fahrettin Koca‘ya desteğini de taahhüt ediyor.” ifadelerini kullandı.

İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Çok sayıda can kaybına yol açan şiddetli bir depremin vurduğu Türk halkının yanındayım. İtalya’nın yardımı eksik olmayacak. Dışişleri Bakanlığı, depremden etkilenen bölgedeki tüm İtalyanlarla temas kuruyor.” ifadelerini kullandı.

Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna da Twitter’dan “Türkiye’yi sarsan ve çok sayıda can kaybına yol açan korkunç depremin ardından mevkidaşım Mevlüt Çavuşoğlu‘na, ülkesine ve Türk halkına en içten taziyelerimizi ilettim. Fransa, Türk halkının yanındadır.” açıklamasını yaptı.

Beyaz Saray’dan yapılan bir açıklama, ABD’nin Türkiye’ye her türlü yardıma hazır olduğunu kaydetti. 

ABD ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan yaptığı açıklamada “İhtiyaç duyulan her türlü yardımı sağlamaya hazırız” diyerek Türkiye hükümeti ile koordineli olarak durumu yakından izlemeye devam edeceğini açıkladı.

Rusya Acil Durumlar Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, deprem nedeniyle Türkiye’ye 100 kişilik arama kurtarma ekibini taşıyan 2 adet İl-76 uçağının gönderilmeye hazır olduğu bildirildi.

Hollanda Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra da “Türkiye’de ve Suriye’deki yıkıcı deprem haberiyle şok olduk. Düşüncelerimiz Türk ve Suriyeli kurbanlar, mağdurlar ve aileleri ile birlikte. Hollanda Türkiye’ye Kentsel Arama ve Kurtarma ekibi gönderecek. Bu ekip, polis, askeri personel, ilk yardım ekipleri ve itfaiyecilerden oluşuyor.” paylaşımında bulundu.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Türkiye ve Suriye’den korkunç haberlerle uyandık. Düşüncelerim bu korkunç depremlerde hayatını kaybedenlerin aileleri, arkadaşları ve komşuları için endişelenen herkesle birlikte. Partnerlerimizle birlikte hızlı bir şekilde yardım ulaştıracağız.” ifadelerini kullandı.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Eli Cohen, “Türkiye’nin güneyinde meydana gelen deprem nedeniyle İsrail devleti adına Türk halkına derin üzüntülerimizi iletmek istiyorum. Kalplerimiz felaketin kurbanlarıyla; yaralılara acil şifa diliyoruz” dedi.

Cohen, acil bir yardım programı hazırlanması için Bakanlığına talimat verdiğini aktarırken, İsrail Savunma Bakanı Yoaz Gallant‘ın da İsrail ordusu ve Bakanlık kurumlarına insani yardım sağlanması için talimat verdiği paylaşıldı.

Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığı’ndan yapılan açıklama, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev‘in, Türkiye’de meydana gelen şiddetli depremin etkilerinin ortadan kaldırılması ve arama kurtarma çalışmalarına destek amacıyla Türkiye’ye yardım edilmesi talimatı verdiğini aktardı.

Buna göre ilk olarak 370 kişiden oluşan arama kurtarma ekibi Türkiye’ye hareket edecek. Çadır ve tıbbi malzemelerden oluşan yardım uçağı kısa sürede Türkiye’ye hareket edecek.

Öte yandan Elon Musk, Türkiye’de meydana gelen depremle ilgili açıklamada bulundu.

Musk, “Türk hükümeti onay verir vermez, SpaceX şirketimiz Starlink uydularımızı Türkiye’ye gönderebilir” dedi. Ancak Musk’ın önerisi Türksat‘ın yeterli uydu kapasitesi bulunduğu gerekçesiyle Türkiye tarafından geri çevrildi.

AB’den yardım yola çıkıyor

AB Komisyonu sözcülerinden Balazs Ujvari, günlük basın toplantısında, çeşitli üye ülkelerden 10’dan fazla kentsel arama ve kurtarma ekibini seferber ettiklerini bildirdi.

Şimdiye kadar Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Fransa, Yunanistan, Hollanda, Polonya ve Romanya‘nın göndereceği yardımların onaylandığını belirten Ujvari, ilaveten Macaristan, İtalya, İspanya, Malta ve Slovakya‘nın da yardım teklifinde bulunduğunu söyledi.

Şimdiye dek 13 ülkenin yardım göndermesinin söz konusu olduğunu ifade eden Ujvari, durumun gelişmeye devam ettiğini vurguladı.

Ujvari ayrıca AB’nin Türk makamlarına acil durum haritalama hizmetleri sağlamak için Copernicus uydu sistemini de etkinleştirdiğini, yetkililer arasında iletişimin sürdüğünü belirtti.

Sözcü, AB’nin gerektiğinde daha fazla desteği koordine etmeye hazır olduğunu dile getirdi.

Avrupa’dan yardım teklifleri gelmeye devam ediyor

Avrupalı yetkililer de deprem nedeniyle Türkiye’ye yardıma hazır olduklarını dile getirmeyi sürdürüyor.

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Facebook’ta paylaştığı videoda, Türk halkının Macar halkının dostu olduğunu ve Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu takdirde Macaristan’dan 50 kişilik ekibin yola çıkmaya hazır olduğunu söyledi.

Portekiz Başbakanı Antonio Costa, Twitter’da “Portekiz, dayanışma içinde olacaktır ve ortaklarımızla koordinasyonla yardıma hazırdır”, Çekya Başbakanı Petr Fiala da “Çek Cumhuriyeti, 68 kişilik arama kurtarma ekibi ile Türkiye’ye yardımda bulunacak. Ekipler bugün saat 14.00’te yola çıktı” ifadelerini kullandı.

Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova, ülkesinin yardımda bulunmaya hazır olduğunu söyledi.

Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, “Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’nun talebi üzerine, Fransa Türkiye’ye arama kurtarma ekipleri gönderiyor. Kurtarma ekiplerinin önümüzdeki saatlerde yola çıkması bekleniyor” paylaşımında bulundu.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Türkiye ve Suriye’de meydana gelen ve çok sayıda ölü ve yaralıya yol açan şiddetli deprem haberleri karşısında derin bir şok yaşıyoruz. Az önce Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ile görüştüm ve en derin üzüntülerimizi ifade ettim. Bu korkunç doğal afetten çok etkilenen insanlar için üzülüyoruz. Düşüncelerimiz hayatını kaybedenlerin aileleriyle birlikte. Bu korkunç saatlerde Türk dostlarımızla yas tutuyor ve onların yanında yer alıyoruz” dedi.

Almanya’nın elinden gelen tüm yardımı harekete geçireceğini ifade eden Faeser, “THW (Alman yardım kuruluşu) kamplara acil durum barınakları ve su arıtma üniteleri sağlayabilir. THW halihazırda acil durum jeneratörleri, çadırlar ve battaniyelerden oluşan yardım malzemelerini hazırlıyor ve benim talebim üzerine Türk Sivil Savunması ile yakın koordinasyon halinde” ifadelerini kullandı.

Yunanistan İklim Krizi ve Sivil Koruma Bakanlığından yapılan açıklamada, Yunanistan’dan Özel Afet Müdahale Birimine (EMAK) bağlı 21 itfaiyecinin ve iki arama kurtarma köpeğinin, arama kurtarmada kullanılacak özel araçlarla birkaç saat içinde yola çıkacağı kaydedildi.

Ekibe, İtfaiye Teşkilatında görevli, yıkılan binaları destekleme konusunda uzman, üst düzey yetkili bir mühendisin de eşlik edeceği belirtilen açıklamada, ekipte acil müdahale ekiplerine dahil 5 doktor, kurtarma personeli ve Deprem Planlama ve Koruma Organizasyonu (OASP) Başkanının da yer alacağı belirtildi.

Açıklamaya göre, tüm ekip C-130 tipi bir uçakla Atina yakınlarındaki Elefsina Havaalanından yola çıkacak.

Bulgaristan İçişleri Bakanlığı ve Bulgaristan Kızılhaç Örgütü (BÇK) de Türkiye’ye acil yardım ve ekipler yollayacaklarını duyurdu.

İçişleri Bakanlığının açıklamasında, İtfaiye ve Sivil Savunma birimlerine bağlı 58 kişilik uzman kurtarma ekibinin Türkiye’ye hareket edeceği, ekibin kurtarma çalışmaları için donatılmış 20 araçla gideceği açıklandı.

BÇK de yatak, yastık, battaniye, nevresim, havlu ve diğer eşyalardan oluşan 1000 uyku seti yollamaya hazır olduğunu bildirdi.

BÇK, bu yardıma da takviye olarak 1000 battaniye, 1000 nevresim takımı göndereceğini, Bulgaristan’da Türk Kızılay ile oluşturulan acil yardım deposundan da 300 mutfak takımı, 300 aile tipi çadır, 300 kalorifer, 1000 döşek ve 3 bin battaniyeden oluşan yardım takviyesinin hazırlanacağını kaydetti.

Türk tarafının uygun görmesi durumunda BÇK’nin 12 kişilik bir kurtarma ekibi ve 5 eğitilmiş köpeğin Türkiye’ye yollanabileceği ifade edildi.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da “Bu sabah Türkiye ve Suriye’nin bazı bölgelerini vuran yıkıcı depremle ilgili haberler bizi derinden üzdü. Bir arama kurtarma ekibi bugün Türkiye için yola çıkacak” ifadelerini kullandı.

Hollanda Kentsel Arama ve Kurtarma Ekibi’nden yapılan yazılı açıklamada ise “Öğleden sonra 15 tonluk ağır kurtarma araçları ve diğer malzemeleri içeren bir kargo uçağının Eindhoven‘dan Türkiye’ye hareket etmesi bekleniyor. Ayrıca henüz uçuş saati belli olmayan bir uçakta 65 kişi ve 8 kurtarma köpeği gidecek” ifadelerine yer verildi.

Diğer ülkeler de Türkiye’yi unutmadı

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, Türkiye’ye arama kurtarma ekibi gönderilmesi talimatı verdi. Tebbun’un talimatı üzerine Cezayir Sivil Savunma Başkanlığından bir ekip Türkiye’ye gönderilecek. Öte yandan yerel basına yansıyan haberlerde, 89 kişilik arama kurtarma ekibinin bugün içerisinde Türkiye’ye hareket edeceği bilgisine yer verildi.

Lübnan Çevre Bakanı Nasır Yasin, yaptığı basın açıklamasında arama ve kurtarma çalışmalarına destek için Türkiye’ye 72 kişilik bir ekip göndereceklerini söyledi. Bakan Yasin, ekibin bugün yerel saatle 17.30’da uçakla yola çıkacağını aktardı.

Kazakistan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Kasım Cömert Tokayev’in hükümete, depremin sonuçlarının üstesinden gelmek amacıyla Türkiye’ye acil yardım sağlama talimatı verdiği bildirildi. Açıklamada, “Dışişleri ve Acil Durumlar bakanlıkları aracılığıyla Türk makamlarıyla temas kuruldu. Kısa zamanda Türkiye’nin talebi üzerine Kazak kurtarıcılar ve doktorlar afetten etkilenen bölgelere ulaşacak.” ifadesi yer aldı.

Özbekistan Cumhurbaşkanlığı Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Mirziyoyev, Kahramanmaraş merkezli toplamda 10 ili etkileyen depremlerde zarar görenlere yardım çalışmalarında yer almak amacıyla Özbekistan Acil Durumlar Bakanlığına bağlı kurtarma ekiplerinin Türkiye’ye gönderilmesi talimatı verdi.

Malatya’da 500 bina yıkıldı: 47 kişi hayatını kaybetti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yaptığı son açıklamaya göre; Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,4 şiddetindeki depremden bölgedeki KahramanmaraşGaziantepHatay OsmaniyeAdıyamanDiyarbakırUrfaKilisAdana ve Malatya‘nın içerisinde bulunduğu 10 il ağır bir şekilde etkilendi. 10 ilde toplamda 284 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.

Şu ana kadar Malatya’da 47 kişinin hayatını kaybettiği tespit edildi. İlde 550 kişinin ise yaralı olduğu bildirildi. Son açıklamaya göre şehirde 500 bina yıkıldı.

Malatya/ Fotoğraf: Hüseyin Çıplak

Malatya’da ayrıca işlek noktalarda bulunan iki büyük otel de yıkıldı. Avşar Otel, deprem sırasında yıkıldı. Vatandaşlar otelin göçüğünün önünde AFAD ekiplerin çalışmalarından yakınlarının sağ bir şekilde çıkarılmasını bekliyor.

Fotoğraf: Malatya, Avşar Otel – Aziz Budak

Otelde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Öte yandan şehirde yoğun kar yağışı hakim.

123 yıllık Malatya Yeni Camii de deprem nedeniyle yıkıldı. Vatandaşlar Twitter üzerinden yardım çağrılarında bulunurken bir yandan da ekiplerin yıkım alanlarına henüz ulaşmadığı için müdahaleye başlanmadığını belirtti. Birçok bölgede vatandaşlar sabah erken saatlerinde kendi çabalarıyla göçük altında çıkmaya çalıştı.

Ek olarak cemevlerinden de destek konusunda açıklama geldi. Malatya Cemevi barınma ve gıda konularında depremzedelere 7/24 yardımda bulunulacağını açıkladı.

Öte yandan bölgelere çadır içi soba, uyku tulumu, uzay battaniye, cep ısıtıcı, sentetik içlik, eldiven, polar battaniye, polar ara katman, kışlık bot gibi yardım malzemeler gerekiyor. Malzemelerin gönderilecek adres ise AKUT Vakfı Kartal yerleşkesi. 

AFAD ekiplerine ise şu numaralardan ulaşabilirsiniz:

  • MARAŞ: 0344 224 14 14
  • ANTEP: 0342 336 26 92
  • ADIYAMAN: 0416 216 12 31
  • HATAY: 0326 216 10 67
  • ANKARA 112 AÇM: 0312 112 00 00

Adana’da yıkılan binalarda arama kurtarma çalışması devam ediyor

Son verilere göre Adana’da 10 kişi hayatını yitirirken, 118 kişi yaralandı.

300 binanın yıkıldığı Adana’da Valilik koordinasyonunda kriz merkezi oluşturuldu.

Çok sayıda binanın yıkıldığı kentte, arama kurtarma çalışmasının yürütülmesi amacıyla AFAD, UMKE, 112 Acil Sağlık, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi 81215. Sokak’ta yıkılan 16 katlı binada ekiplerin arama kurtarma çalışması devam ediyor. Enkazdan iki kişinin cansız bedeni çıkarıldı.

Deprem sırasında apartmanı üç çocuğuyla terk eden bina görevlisi İsmail Tekin, deprem anında hemen dışarı çıktıklarını söyledi.

Aparmandan bir kişinin de yaralı çıktığını anlatan Tekin, “Apartmanda 16 daire vardı. Biz sarsıntıyla dışarı çıktık hemen. Bir kişi daha yaralı çıktı. Diğerleri hep apartmanın içinde kaldı” dedi.

Kentte vatandaşlar birbirlerine destek olmak için harekete geçti. Halka açık yerler, ihtiyaç halindeki vatandaşların yardımına hazır hale getirildi.

Adana Valisi Süleyman Elban, 6 Şubat Pazartesi günü tüm eğitim kurumlarında eğitime bir gün ara verildiğini açıkladı. Tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Elban, başta ana yollar olmak üzere yolları açık tutmaya özen gösterilmesinin önemine vurgu yaptı.

Arama kurtarma çalışmaları devam ederken enkaz altından kurtarılan kişilerin haberleri gelmeye devam ediyor. CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Adana’da, arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği Hasan Alpargün Apartmanı enkazından bir çocuğun kurtarıldığını açıkladı.

Çocukların ve yaşlıların enkazdan kurtarıldığına dair gelen bilgiler ekiplere umut verdi.

AFAD: Malatya’dan İskenderun’a kadar bir kırılma söz konusu

AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çok sayıda kentte yaşanan 7,4’lük depreme ilişkin açıklamada bulundu. Tatar, “Malatya‘dan İskenderun‘a kadar bir kırılma olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Habertürk‘ün aktardığına göre; AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar depreme ilişkin yaptığı açıklamada, “Malatya’dan İskenderun’a kadar bir kırılma söz konusu” dedi. Tatar açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

“Oldukça sığ bir deprem. Çok geniş bir coğrafyadan hissedildi. 7.4 büyüklüğünde olan depremde çok yıkıcı boyutta artçı sarsıntılar da meydana geliyor. Artçıların en büyüğü 6.6 büyüklüğünde. Ayrıca Malatya’dan İskenderun’a kadar bir kırılma olduğunu söyleyebiliriz. Çok sayıda hasarlı bina var. Artçı sarsıntıları dikkate alırsak bu binalardan uzak durulmalı. Tüm arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal etti. Baktığımızda çok geniş bir alana yayılıyor. Şu anki tabloda sanki Elazığ depreminden daha güneybatıya doğru yaşandığını görüyoruz.”

Depremin bilançosu ağır: 10 ilde 284 ölü, iki bin 323 yaralı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yaptığı açıklamada Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay Osmaniye, Adıyaman, Diyarbakır, Urfa, Kilis, Adana ve Malatya illerinde toplamda 284 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Oktay, an itibarıyla yaralı sayısının 2 bin 323 olduğunu ve yıkıldığı tespit edilen bina sayısının 1710’a yükseldiğini belirtti.

Açıklamaya göre ölü sayısı, Kahramanmaraş’ta 70, Gaziantep’te 80, Hatay’da dört, Osmaniye’de 20, Adıyaman’da 13, Diyarbakır’da 14, Şanlıurfa’da 18, Kilis’te sekiz, Adana’da 10 ve Malatya’da 47 olmak üzere toplamda 284’e yükseldi.

An itibarıyla Kahramanmaraş’ta 200, Gaziantep’te 600, Hatay’da yedi, Osmaniye’de 200, Adıyaman’da 22, Diyarbakır’da 226, Şanlıurfa’da 200, Kilis’te 200, Adana’da 118 ve Malatya’da 550 olmak üzere iki bin 323 yaralı olduğu belirtildi.

Bunun yanı sıra Kahramanmaraş’ta 300, Gaziantep’te 581, Hatay’da 200, Osmaniye’de 83, Adıyaman’da 100, Diyarbakır’da 20, Şanlıurfa’da 60, Kilis’te 50, Adana’da 16 ve Malatya’da 300 olmak üzere toplamda bin 710 binanın yıkıldığı açıklandı.

Oktay, Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş illeri ile Pazarcık, Narlı, Besni, Nurdağı, Gölbaşı, İslahiye, Reyhanlı, Kırıkhan ve Hassa ilçelerine doğalgaz akışının durdurulduğunu açıklayarak, “Bu 10 ilimizde bir hafta tüm okullarımız tatil ama sonrasıyla alakalı bakanımızla hasarı değerlendirip ilan edeceğiz” dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, da ülkedeki tüm spor faaliyetlerinin durdurulduğunu açıklayarak, “Ülkemizde yapılacak tüm ulusal spor organizasyonları ikinci bir açıklamaya kadar durdurulmuştur. İlgili tüm birimlerimiz AFAD koordinasyonunda teyakkuz halindedir. Aziz milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.

Hastaneler ve havalimanı zarar gördü

Hatay’ın İskenderun ilçesinde bir devlet hastanesi yıkılırken, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesindeki bir hastanede hasar olması nedeniyle hastalar taburcu edildi.

Hatay Havalimanı oluşan hasar nedeniyle uçuş trafiğine kapatıldı.

Kahramanmaraş ve Gaziantep’te yer alan hava limanları ise yardım çalışmalarının hızlı yürütülebilmesi adına sivil uçuşa kapatıldı, yardımlara yönelik uçuşlar için faaliyetler devam ediyor.

Yalnızca iki köy okulu zarar görürken, söz konusu illerdeki diğer okullarda hasar meydana gelmedi.

Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor

Bölgede arama kurtarma çalışmaları devam ederken, diğer bölgelerden toplam iki bin 588 kişilik bir ekip bölgeye sevk edildi, bunların 917’si bölgeye ulaşarak faaliyete başladı.

Jandarmadan ekiplerinden 280, polis güçlerinden 117 ve TSK Doğal Afet Taburu’ndan 200 kişilik ekip de faaliyetlerini arama kurtarma faaliyetlerini sürdürüyor.

Gönüllü STK’lardan da bin 39 kişi arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere bölgeye geldi.

Azerbaycan’dan yapılan bir açıklama, deprem bölgesine 370 kişilik ekip gönderileceğine yer verdi.

Arama kurtarma çalışmaları enkazdan seslerin geldiği noktalara yoğunlaşarak devam ediyor.

Artçı depremlere dikkat edilmeli

Şu ana kadar kaydedilen artçı sarsıntıların en büyüğünün 6,6 şiddetinde hissedildi.

6 şiddetinin üzerinde üç deprem kaydedilirken, 5’in üzerinde toplam sekiz artçı sarsıntı hissedildi.

Binaların hasar görmüş olması nedeniyle artçı depremler büyük tehlike oluşturuyor.

TMMOB tüm birimlerini seferber etti

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), depremin ardından yaptığı açıklamada depremden etkilenen illerde kriz masaları oluşturmaya başladığını, merkezi bir kriz masası da oluşturulduğunu açıklayarak tüm birimleri ile seferber olacağını ifade etti.

Buna göre, İl Koordinasyon Kurulları aracılığı ile oluşturulan kriz masalarına ulaşılması, esmi kurumlar ile iletişime geçilmesi, kriz masalarına dahil olunması, AFAD arama kurtarma ve hasar tespit çalışmalarına katılım için üyelerin organize edilmesi, diğer illerde arama kurtarma ve hasar tespit çalışmalarına katılabilecek üyelerin tespit edilmesi, ihtiyaç malzemeleri ve gerekli dayanışma organizasyonları konusunda hazır olunması amaçlanıyor.

Prof. Dr. Naci Görür’den deprem uyarısı: Barajları kontrol edin

Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ilçesinde saat 4.17’de 7,4 büyüklüğünde deprem olurken Gaziantep’te de büyüklükleri 6,4 ile 6,5 olan iki deprem meydana geldi. Deprem ülkenin birçok noktasından hissedildi. Kahramanmaraş’ta 70 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Deprem sonrası açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür yetkililere barajların kontrol edilmesi yönünde uyarıda bulundu. Görür, vattandaşlara  “Evinizi terk edin” diye seslendi. Görür şu paylaşımları yaptı:

 

“Arkadaşlar, çok üzgünüm ama Maraş’ın Pazarcık yöresinde 7,5 büyüklüğünde deprem oldu. Çok büyük bir deprem umarım zaiyatımız az olur. Bu depremin gelmekte olduğunu yerbilimciler olarak söyleye söyleye, yaza yaza dilimizde tüy bitti. Hiç kimse ne diyorsunuz diye tepki bile vermedi

Arkadaşlar, deprem bölgesinde iseniz evi terkedin. Artçı depremler büyük olacaktır, hasarlı evleriniz yıkılabilir. Geçmiş olsun. Ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara şifa dilerim

Deprem bölgesindeki arkadaşlar, arabalarınızı kullanıp, trafiği kilitlemeyin. Sağlıklı iseniz evinizi terk edin varsa toplanma bölgelerine gidin. Evden çıkmadan elektriği, doğal gazı, suyu kapatın. Telf’lara sarılmayın, interneti tercih edin.

İlgililere sesleniyorum. Bölgedeki barajları kontrol ediniz

Bu depremden sonra Adana ve Hatay’a dikkat edilmeli. Yerel yöneticiler uyanık olmalı. Geçmiş olsun. Ölen insanlarımıza Allahtan rahmet, yaralılara şifalar dilerim”

Kahramanmaraş 7,4, Gaziantep 6,5 büyüklüğünde depremle sarsıldı

Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ilçesinde saat 4.17’de 7,4 büyüklüğünde deprem olurken Gaziantep’te de büyüklükleri 6,4 ile 6,5 olan iki deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, deprem saat 4.17’de, Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ilçesinde gerçekleşti.

7,4 büyüklüğündeki deprem, 7 kilometre derinlikte oldu.

Gaziantep’te 6,4 ve 6,5 büyüklüğünde deprem

Öte yandan AFAD’ın internet sitesinde yer alan bilgiye göre 04.26’da Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde 6,4 büyüklüğünde ve saat 04.36’da Gaziantep’in İslahiye ilçesinde 6,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

6,5 büyüklüğündeki deprem, 9,77 kilometre derinlikte oldu.

76 kişi hayatını kaybetti, 440 kişi yaralandı

AFAD’dan yapılan açıklamada, en büyüğü 6,6 büyüklüğünde olmak üzere 06.30 itibarıyla 42 artçı depremin meydana geldiği belirtildi.

Depremin Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Adana başta olmak üzere çevre illerde yoğun şekilde hissedildiği ifade edilen açıklamada, SAKOM’dan alınan bilgilere yer verildi:

  • Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman ve Malatya’da 76 kişi hayatını kaybetti.
  • Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Hatay ve Kilis’te 440 kişi yaralanmıştır.
  • Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında depremin seviyesi 4. seviye olarak ilan edildi. İllerde ve Başkanlık AFAD merkezinde tüm afet grupları toplanmıştır.
  • Dışişleri Bakanlığı ile yapılan görüşmelerde ERCC üzerinden kentsel arama ve kurtarma alanında uluslararası yardım çağrısında bulunuldu.
  • Genelkurmay Başkanlığı tarafından bölgeye yönlendirilen ekipleri taşımak üzere 2 adet uçak görevlendirildi. Tüm İl AFAD Müdürlükleri teyakkuza geçirilerek arama ve kurtarma başta olmak üzere tüm ekipler bölgeye sevk edildi.

‘Şu an yıkılan bina ile ölü ve yaralı sayısı vermemiz mümkün değil’

Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremle ilgili “Şu an yıkılan bina ile ölü ve yaralı sayısı vermemiz mümkün değil. Hasar ciddi.” dedi.

Kahramanmaraş’taki deprem Doğu ve Güneydoğu’daki illerde de hissedildi

Kahramanmaraş’ın yanı sıra Gaziantep, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Adana, Osmaniye ve Hatay’da da hissedilen deprem nedeniyle bazı vatandaşlar binalardan çıkarak dışarıda bekledi. Şehir merkezlerinde uzun araç kuyrukları oluştu.

Deprem nedeniyle Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya ve Hatay’da bazı binalar yıkıldı.

Ara ara sarsıntıların hissedildiği bölge illerinde valilikler koordinasyonunda kriz masaları oluşturuldu.

Yıkılan binaların bulunduğu bölgelerde arama kurtarma çalışmaları başlatıldı.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde saat 4.17’de 7,4 büyüklüğünde deprem olurken Gaziantep’te de büyüklükleri 6,4 ile 6,5 olan iki deprem meydana geldi.

En az 170 bina yıkıldı: Onlarca ölü, yüzlerce yaralı var

Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, kentte 34 binanın yıkıldığını, 5 kişinin hayatını kaybettiğini, kurtarma çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Malatya Valisi Hulusi Şahin, “İlk belirlemelere göre 130 bina yıkıldı. 100’ü aşkın yaralı var, 3 kişinin enkazdan cesedi çıkarıldı. Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.” dedi.

Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, “(Depremde) Şu an 15 vatandaşımız vefat etti, 30 vatandaşımız da yaralı.” dedi.

Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, “6 bina yıkıldı, 6 vatandaşımız hayatını kaybetti, 79 vatandaşımız yaralandı.” dedi.

Depremin ardından Kahramanmaraş Valiliğince kriz merkezi oluşturuldu. Kriz merkezine gelen bilgilere göre AFAD başta olmak üzere arama kurtarma ekipleri, kent merkezinin yanı sıra göçük meydana gelen ilçelere yönlendirildi.

Göçük altında kalan vatandaşların kurtarılmasına yönelik çalışmalar sırasında bazı vatandaşlar yaralı olarak kurtarıldı.

Deprem sırasında Kahramanmaraş-Kayseri ile Kahramanmaraş-Gaziantep kara yollarında göçük oluştuğu ve ulaşımın kontrollü sağlandığı bildirildi.

Depremin ilk anından itibaren evlerinden çıkan vatandaşların sokaklardaki bekleyişi de sürüyor. Vatandaşların sokaklarda ateş yakarak ısınmaya çalıştıkları gözlendi.

Rüzgar ve güneş, 2022’de AB ülkelerinin en büyük elektrik kaynağı oldu

2022 yılı sonunda yapılan analizlere göre Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ilk kez rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinden üretilen elektrik diğer tüm kaynaklardan üretimin önüne geçti.

2000 yılında birlik ülkelerinde üretilen elektriğin sadece yüzde 0.81’i güneş ve rüzgar enerjisi santrallerinden sağlanırken; bu oran 2022’de yüzde 22.28’e ulaşarak başta kömür, nükleer ve doğal gaz olmak üzere diğer kaynakları AB tarihinde ilk kez geride bıraktı. Aslında bunun ilk işaretleri 2022 yılı içinde gelmişti, bazı AB ülkeleri 2022 yılı içinde zaman zaman yaptıkları açıklamalarla elektrik üretimi içinde rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin payının arttığını, hatta üretim kaynakları içinde birinci sıraya yükseldiğini belirtmişlerdi.

Sera gazı emisyonlarını azaltma stratejileri dışında, tabii bunun bazı ek nedenleri de var. 2022 yılı içinde gelişen üçlü enerji krizi denebilecek bir tablo, COP toplantılarının yapamadığı etkiyi AB ülkeleri üzerinde oluşturarak rüzgar ve güneş enerjisi santrallerine yatırımı artırdı, geçişi hızlandırdı.

Üçlü krize yenilenebilir yanıt

İlk kriz Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle ortaya çıkan doğal gaz kıtlığıydı. Elektrik üretimleri önemli ölçüde doğal gaz çevrim santrallerine bağlı olan çok sayıda AB ülkesi gerek doğal gazın bulunmaması, gerekse bulunanın da çok pahalanması sonucu ister istemez güneş ve rüzgar santrallerine yöneldiler. İkinci kriz ise hidroelektrik santralleri alanında yaşandı. Son üç yıldır Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşanan kuraklık barajlardaki su seviyelerini elektrik üretimini imkansız kılacak düzeylere düşürdü. 2000 yılında AB ülkeleri elektriğinin yüzde 13.32’ni hidroelektrik santrallerden üretebilirken bu oran 2022’de yüzde 10.12’ye kadar düştü. Üçüncü kriz ise nükleer santraller alanında yaşandı. Küresel iklim değişikliğinin etkisi ile Avrupa 2022 yılında en sıcak yaz mevsimini yaşayınca özellikle Fransa ve Belçika’daki nükleer güç santrallerinin çalışmaları soğutma suyu sorunu nedeniyle durduruldu. Yapılan analizlere göre nükleer ve hidroelektrik santrallerinde yaşanan elektrik üretimi kayıplarının yüzde 83’ü rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinden karşılandı.

Sonuç olarak AB tarihinde ilk kez rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin elektrik üretimi içindeki payı diğer kaynakları geçerek birinci sıraya yükseldi. 2022 yılında AB ülkeleri elektrik üretimlerinin yüzde 22.3’nü rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinden, yüzde 21.9’nu nükleer santrallerden, yüzde 19.9 doğaz gaz çevrim santrallerinden karşıladı. 2022’de içlerinde komşumuz Yunanistan’ın da olduğu 20 AB ülkesinde özellikle güneş enerjisi santrallerine yatırım arttı. Bir iklim düşünce kuruluşu olan Ember’e göre AB ülkelerinde güneş enerjisi santrallerinden elektrik üretimi bir yıl önceye göre yüzde 24 arttı ve sera gazı emisyonlarının önlenmesi dışında 10 milyar euroluk bir tasarruf da sağladı. 20 AB ülkesi güneş enerjisi santrallerine, 2021’de yaptıkları yatırımları 2022 yılında yaklaşık yüzde 50 oranında artırarak 41 gigawatt’lık yeni güneş enerjisi santrali kurulumu yaptı. Mayıs-Ağustos 2022 arasında sadece güneş enerjisi santralleri AB ülkelerinin elektrik gereksiniminin tek başına yüzde 12’sini sağladı.

Kömür kullanımı da yıllar sonra ilk kez yükseldi

Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken bir diğer konu ise uzun bir aradan sonra AB ülkelerinde kömür kullanımının artması… 2000 yılından itibaren yavaş da olsa AB ülkelerinde elektrik üretimi için sürekli düşen kömür kullanımı 2022 yılında ilk kez yükselişe geçti. 2020 yılında elektrik üretiminin yüzde 12.79’u kömürlü termik santrallerden karşılanırken bu oran 2022 yılında yüzde 15.99’a çıktı. AB bölgesinde birçok ülke son iki yıllık dönem içinde daha önce kapattıkları kömürlü termik santrallerini tekrar kullanıma açtı. Özellikle elektrik talebinin arttığı kış aylarında Avrupa ülkelerinde kömür son iki yıl içinde daha önceki yıllara göre ciddi boyutta arttı. Üstelik bu artış eğilimi halen sürüyor. Ember’in analistlerinden Dave Johnson’a göre doğal gaz çevrim santrallerinden kömürlü termik santrallere kaçış 2023’de de sürebilir…

2022 yılı içinde başta komşumuz Yunanistan olmak üzere 20 AB ülkesi güneş enerjisi santrallerinden rekor düzeyde elektrik üretimi yaptı. 

AB ülkelerinde 2022 yılı içinde yaşanan tek gelişme enerji alanındaki elektrik üretimindeki kaynakların değişimi ile sınırlı da değildi. AB ülkelerinde 2022 yılı içinde benzinli ve dizel araç satışları düşerken tamamen elektrikli araçlar ile hibrit araçların satışı yükseldi. 2022’de hibrit araçların satışı yüzde 22.6, tamamen elektrikli araçların satışı yüzde 12.1’e, fişli elektrikli araçların ise yüzde 9.4’e yükseldi. Böylece elektrikli, fişli elektrikli ve hibrit araçların AB ülkelerinde pazar payı yüzde 44.1’e ulaştı. Birlik üye tüm üye ülkelerde 2035 yılında birinci elden benzinli ve dizel araçların satışını yasaklamaya hazırlanıyor.

Türkiye ne durumda?

Peki, 2022 yılı içinde AB ülkelerinde bu gelişmeler yaşanırken, ülkemizde elektrik üretimi hangi kaynaklardan yapıldı? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın resmi rakamlarına göre 2022 yılında elektrik üretiminin, yüzde 34,6’sı kömürden, yüzde 22,2’si doğal gazdan, yüzde 20,6’sı hidrolik enerjiden, yüzde 10,8’i rüzgardan, yüzde 4,7’si güneşten, yüzde 3,3’ü jeotermal enerjiden ve yüzde 3,7’si diğer kaynaklardan elde edildi.

Görüldüğü gibi kömürlü termik santraller ağırlıklı yerini koruyor. Rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin üretimdeki yeri AB ülkelerinin çok gerisinde; toplam yüzde 15,5 düzeylerinde. Özellikle güneş enerjisinde AB ile karşılaştırılamayacak ölçüde gerideyiz. AB ülkeleri toplam elektrik üretimlerinin neredeyse yüzde 15’ini güneş enerjisi santrallerinden karşılarken bir güneş ülkesi olan ülkemizde ise bu oran AB ülkelerinin üçte biri bile değil; sadece yüzde 4.7.

Üstelik ülkemiz hala AB ülkelerinde elektrik üretimindeki payı giderek azaltılan ve küresel iklim değişikliği sonucu artan sıcaklıklarda soğutma suyu problemleri yaşayan nükleer santralleri inatla kurmaya çalışıyor. Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatı hızla ilerlerken, bir taraftan da 35 adet modüller, küçük nükleer santraller alınması için gizli görüşmeler yürütülüyor. Elektrikli ve hibrit araçlara gelince üzerlerinde o kadar büyük bir vergi yükü var ki, bu araçları almak isteyen az sayıdaki tüketici bile bu fikrinden hemen vazgeçiyor…

İnsanın aklına eskilerde söylenen bir söz geliyor: “El giderken Mersin’e, biz gideriz tersine.”  Ülkemiz enerji politikalarının düzeltilebilmesi için 2023’de de umutlar neredeyse Kaf Dağı‘nın arkasında.

Dünün Türkiye’sinin restorasyon mutabakatı

Adalet ve Kalkınma Partisi‘ni geride bıraktığımızda, AKP’nin geride bıraktığı Türkiye’ye dair çok ciddi çalışmalar yapmak gerekecek. AKP, tüm yapıp ettikleriyle Türkiye’yi ekolojik, ekonomik ve sosyal olarak bir yıkımın içine soktu. Restorasyon başlıklı ilk yazımı 2015’te yazdım. Yani “yıkımın eşiğine getirme” fikrini geçeli çok uzun zaman oldu. Paldır küldür bir yıkımda olduğumuzu düşünüyorum. Bu sebeple de önümüzdeki dönemde doğada yüzlerce yıl yok olmayacak olan toksik bir kirlilikle mücadele eden insanların titizliğinde olmalıyız.

Buradan Millet İttfakı‘nın açıkladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ne geçebiliriz. “Yarının Türkiyesi İçin” üst başlığıyla hazırlanan metinde dokuz ana başlıkta 2300’e yakın çözüm önerisi tek tek sıralanmış durumda. Yarının Türkiye’sinin kuruluşu mu yoksa dünün Türkiye’sinin restorasyonu mu tartışmasını yazının ilerki kısımlarına bırakırsak Millet İttifakı’nın bu metne emek vermiş üyeleri de yaşanan yıkımın ne kadar büyük olduğu konusunda bizlerle benzer düşünüyor olmalılar.

‘Mutabakat gelecek anlatısı değil, restorasyon’

2300’e yakın çözüm önerisi getirebilmek için elimizdeki “nesnenin” çok ama çok bozuk olması lazım. Evet! Türkiye, ekolojik, ekonomik ve sosyal olarak büyük sıkıntılar yaşıyor ve ne yazık ki etkisini uzun yıllar devam ettirecek şekilde de yaşamaya devam edecek. Henüz toplantı devam ederken insanların saymaya başladıkları eksiklikleri düşündüğümüzde 2300’ün de yeterli gelmediğini görüyoruz. Çünkü sorun büyük.

Şimdi gelelim bu yazının esas konusuna: Çalışmanın çok kapsamlı olduğu gerçek. Fakat bu bir gelecek anlatısı değil. Bu Türkiye’yi günümüze taşımayı hedefleyen ve bizi yıllardır geri bırakan bir anlayıştan sonra yaşamı restore etmeye yarayacak olan bir metin. Tek tek bakıldığında ileri önerileri de var; nükleer santral başlığında olduğu gibi asla gerçek olmayan ve nükleer lobisinin sattığı boş hayallerin metne yansıdığı öneriler de var fakat metnin ruhu bir gelecek kurmak üzerine değil. Geçmişin eksiklerini tamamlamak üzerine.

Millet İttifakı, Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıkladı

Bu, itiraz edebileceğimiz bir konu değil elbette. Temel eksik malzemeyle, yamuk, sağlam olmayan şekilde atıldığında bir binayı üzerine dikmek büyük bir yanlış olacaktır. O açıdan yapılan doğru. Fakat bunun bir temel olduğunu da unutmamak lazım. Zaten metinde altı çizilen eksikliklerin de çoğunun sebebi burada. Gelecek için konuşacaksak, İkinci Yüzyıl için konuşacaksak bu metne eklemeler yapmamız gerekir. Yarının Türkiye’sinde demokrasi, yeşil politikalar, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine politikalar ve eşitlik/adalet vurguları hakim olmalı. Yoksa yarının dünden bir farkı kalmaz. Millet İttifakı ilk önce dünü toparlamayı seçmiş. Muhafazakar ağırlıklı bir ittifak için beklenebilir bir davranış, ama bunun da dile getirilmesine alışmaları gerekli.

Henüz geç değil

Sonuç olarak, Cumhur İttifakı’nın halka artık söyleyecek bir sözü olmadığını düşünüyorum. Yine Savaş Ay‘ın programlarının kolajlarıyla, tarihsel denk getirmelerden devşirmeye çalışacakları sembolik mesajlarla bir seçim süreci götürecekler. Emek ve Özgürlük İttifakı‘nın ise nasıl bir politikalar, çözümler bütünü ile halkın önüne çıkacağını göreceğiz. TBMM aritmetiğinde EÖİ’nin politik konumlanması ve yasalar üzerine yürütecekleri pazarlıklar çok önemli bir yer teşkil edecek.

Metinde biz Yeşiller Partisi olarak eksiklik buluyorsak bunun iki sebebi var. Bir; orada değiliz, iki;  savunduğumuz konuları görmezden gelinemeyecek düzeyde toplumsallaştıramamışız. Bu herkes için geçerli. Fakat geç değil. Dünün restorasyonunu yaparken, geleceğin kurulması için de çalışabiliriz.