Ana Sayfa Blog Sayfa 412

HDP: Cudi’de orman yangınına müdahaleye izin verilmiyor

Hakkari‘deki Cudî Dağı eteklerinde, Şırnak ile Silopi ilçesi arasında bulunan bölgede orman yangını çıktı.

Yangının geniş bir alana yayıldığı ve dumanların Silopi’ye de ulaştığı bildirildi.

MA’nın aktardığına göre, yangının çıktığı alan, bölgedeki askeri karakolun da yakınında.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), sosyal medya hesabından  yangına karşı derhal önlem alınmasını istedi. Yangına müdahale edilmediğini ve sivillerin girişiminin de engellendiğini belirten HDP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada şunlar denildi:

“Doğamıza savaş açanlar yıllardır sistematik olarak devam eden orman yangınlarıyla ekosistemi yok ediyor. Cûdî’de başlayan ve müdahale edilmesine izin verilmeyen yangın, Kürt halkına düşmanlık politikalarının devamıdır.

İnsansızlaştırılmaya çalışılan bölgede, yangına karşı derhal önlem alınmalıdır. Ağaçlarımızı, ormanlarımızı katledenler kaybedecek!”

Kemer’deki orman yangını dördüncü gününde, Çanakkale yangınları sürüyor

 

 

Akbelen’de hukuksuz ağaç kesimine dur diyen aktivistler bir dava daha açtı

Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı’nda 24 Temmuz’dan bu yana hukuksuz ağaç kesimi devam ederken, doğa savunucuları Orman Genel Müdürlüğü’ne karşı bir dava açarak ağaç kesiminin sonlandırılmasını ve Akbelen’de kamu düzeninin sağlanması için yasaların uygulanmasını talep etti.

Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği tarafından açılan dava kapsamında, telafisi imkansız zarar ve  açık hukuka aykırılık şartları birlikte gerçekleşen orman kesimi işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması isteminde bulunuldu.

Dava dosyasında şunlar kaydedildi:

“Muğla, Milas, İkizköy sınırları içinde (Akbelen ormanı olarak bilinen) Milas Orman İşletme Müdürlüğü Kayadere Orman İşletme Şefliğinin 136, 137 no’lu orman bölmelerinde ve Karacahisar Orman İşletme Şefliğinin 135 no’lu orman bölmesinde yer alan Akbelen Ormanı’nın 24.07.2023 günü başlayan orman kesim eylemiyle haberdar olduğumuz idari işlemin iptaline, orman kesim eylemi halen devam etmekte olup İYUK md. 27/2 kapsamında uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlem niteliğinde olduğundan ve telafisi imkansız zarar ve açık hukuka aykırılık şartları birlikte gerçekleştiğinden idarenin savunması alındıktan sonra yeniden karar verilinceye dek ivediyetle, 24.07.2023 tarihinde başlayan orman kesimi İdari eylemiyle haberdar olduğumuz idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına, neticeden hak’lı davamızın kabulüne, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı İdareye yüklenmesine karar verilmesi talebidir.”

Basın açıklaması yapılacak

Derneğin avukatlarından İsmail Hakkı Atal, basına yaptığı açıklamada, dün (26 Temmuz) açılan davada ivedilikle karar verilmesi ve kesimin durdurulmasını talep etmek üzere bugün (27 Temmuz) bir basın açıklaması yapılacağını duyurdu.

Atal, basın açıklamasına ilişkin şunları söyledi:

Saat 14.00’te Muğla İdare Mahkemesi‘nin önünde köylüler ve aktivistlerle bir basın açıklaması yapacağız ve ülkenin toplumsal olarak kaosa evrilmemesi, kamu düzeninin sağlanması için yasaların uygulanmasını talep edeceğiz. Açtığımız davada bir an önce karar verilmesini ve kesimin durdurulmasını talep edeceğiz. Tüm basın emekçilerinin saat 14.00’te Muğla İdare Mahkemesi’nin önünde katılımını bekliyoruz.

Bakan Yumaklı’ya soru önergesi: Akbelen’de yaşananlardan haberdar mısınız?

Muğla‘nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı‘nda kömür madeni açmak için bölge halkının tüm direnişine rağmen jandarma ve polis eşliğinde sürdürülen ağaç kesimi bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu KokTarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından yanıtlanması istemiyle Akbelen Ormanı’nda devam eden orman kıyımına ilişkin soru önergesi verdi.

Keziban Konukcu Kok’un başvurusunda şu ifadeler yer aldı:

“21’inci yüzyılın en büyük tehdidi olan ve tüm dünyayı etkileyen küresel iklim değişikliği Türkiye’de iktidarın izlemiş olduğu sermaye yanlısı tutumları sonucu daha da derinleşmektedir. İklim krizinin etkilerinin aşırı derecedeki sıcaklıklar, kuraklık, önlenemeyen yangınlar ve ani bastıran seller olarak yaşadığımız günümüzde, Anayasanın 56’ncı Maddesinde düzenlenen ve devletin yükümlülüğü olan sağlık hakkı çevre ile doğrudan bağlantılı olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı göz ardı edilerek çevrenin/ekosistemlerin canlı ve cansız bileşenleri ile uyumlu bir şekilde sürdürülebilir bir yaşamın sağlanması yerine orman alanlarının turizm, madencilik, enerji, alt yapı, yol, köprü, havalimanı vb. ormancılık dışı amaçlarla kullanımı kolaylaştırılmıştır.

Sürdürülen orman katliamı bütün itirazlara rağmen halen devam etmektedir. Nitekim; su kaynakları üzerinde yer alan, Bodrum’un su kaynağının çoğu ormanlarından gelen yüzey suyu akıntısından oluşan Akbelen Ormanları, iklim krizini arttıran termik santrallere kömür sağlamak amacıyla yok edilmesine karşı yıllardır yaşam alanlarını, ormanlarını, zeytinliklerini, yer altı sularını koruyan kadın, erkek, genç, yaşlı bölge halkının, doğa savunucularının, birçok sivil toplum kuruluşlarının süren direnişlerine ve nöbetlerine rağmen yok edilmektedir.

Ormanları katleden şirketler hukuksuz eylemlerinden dolayı hiçbir yaptırımla karşılaşmazken anayasal hakları için, yaşam alanını, zeytinliklerini, ormanlarını suyunu korumak için direnen yurttaşların karşılarına jandarma dikilmektedir. Nitekim, 24 Temmuz 2023 sabahı Milas Akbelen Ormanı’na askerler ve TOMA ile giren YK Enerji ekipleri, ağaçları kesmeye başlamış, kesime karşı çıkan ve kurulan barikatı aşmak için yüklenen köylülere ve yaşam alanı savunucularına karşı tazyikli su ve biber gazıyla müdahale edilmiş, müdahalede dört kişi yaralanmış ve sekiz kişi gözaltına alınmıştır. Diğer taraftan ise kesim motoruna ihtiyaçları olduğunu belirten çevre köyü muhtarlarınca da köylülere gönderilen ‘kesimde çalışmaları karşılığı 1,600 lira verileceği’ mesajları da sosyal medyada yer almıştır.

 

Bölge halkı sabah saatlerinden itibaren ağaç kesimini engellemek için nöbetini sürdürürken, devam etmekte olan orman kesiminin ivedilikle durdurulmasını isteyen yaşam savunucuları İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü önünde düzenlemiş oldukları basın açıklamasında; Akbelen Ormanı’nın kesilmesi durumunda zaten işlevini büyük bir ölçekte orman yangınları ve kömür madenciliği ile kaybetmiş durumda olan ve bölgenin en önemli su kaynağı olan yüzey suyu havzasının işlevini tamamen kaybedeceğini, Akbelen Ormanı’nın; yerleşimler, tarım alanları ile maden sahaları arasında kalan son doğal yaşam ortamı olduğu için özellikle Türkiye’nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi Ek Liste II Kesin Korunacak Hayvan Türleri listesinde bulunan ve alanda en az bir defa gözlemlenen veya sesi duyulan kuş türlerinin üreme, beslenme, barınma ve dinlenme amacıyla kullandığı doğal yaşam ortamı olduğunu, ormanın Örenİkizköy hattı ile İkizköy-Tuzabat ile İkizköy-ÇamlıcaBağyaka hattındaki doğal ormanları birbirine bağlayan doğal bir koridor işlevi sağladığını, Akbelen Ormanı’nın ortadan kaldırılmasının bu doğal ekolojik köprüyü ortadan kaldırarak Milas’ın güneyi ile kuzeyini birbirinden ayırarak büyük bir doğal yaşam ortamının parçalanmasına sebep olacağını ve ormanın gerçekleşen orman yangınları ile büyük ölçekte tahrip olan Ören-İkizköy hattındaki ormana bağımlı türler için bir sığınak işlevi gördüğünü belirtmişlerdir.

Anayasanın 169’uncu Maddesi ‘Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zaman aşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.’ diyerek ormanları güvence altına almıştır.”

akbelen

Kok’un Bakan Yumaklı tarafından cevaplanmasını istediği sorular şöyle:

  1. Ormanını, yaşam alanını, zeytinliklerini, havasını, suyunu ve habitatını korumak amacıyla yıllardır direnen ve nöbetler tutan yurttaşların haklı direnişlerinden haberdar mısınız? 
  2. 24 Temmuz 2023 tarihinde sabah 06.00 sularında halkın yaşam alanlarını korumak için iki yıldır tuttuğu nöbet eylemini çiğneyerek Bodrum ve Milas’ı besleyen en önemli su havzasında bulunan Akbelen Ormanı’nın Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki ile YK Enerji tarafından katledildiği Bakanlığınız bilgisi dahilinde midir? Bakanlık bilgisi dahilinde ise kanunların yok sayılarak yapılan orman katliamına yönelik olarak neden bir müdahalede bulunulmamaktadır? 
  3. Ormanları katleden şirketlerin hukuksuz eylemlerinden dolayı hiçbir yaptırımla karşılaşmazken anayasal hakları için direnen, yaşam alanı, zeytinlikleri, ormanları, suyu için direnen yurttaşların karşılarına dikilen jandarmanın yurttaşlara biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede bulunduğu bilginiz dahilinde midir?
  4. Yerleşim alanlarında yapılan ağaç katliamına karşı çıkanlara yapılan müdahale basına da yansımıştır. Böylesi bir doğa katliamına karşı çıkan yurttaşlara hukuksuz müdahale talimatı kim tarafından verilmiştir? 
  5. Anayasa’nın 169’uncu maddesinde yer alan “devlet ormanlarını hiçbir şekilde eksiltemez” hükmüne rağmen Akbelen Ormanlarında yandaş şirketin maden sahasını genişletmesi amacıyla ağaç kesimine izin verilmesi kanun maddesinin ihlali değil midir?
  6. Çevre köy muhtarlarınca kesim motoruna ihtiyaç olduğu ve kesimde köylülere çalışmaları karşılığı 1600 lira verileceğinin gönderildiği mesajlar bilginiz dahilinde midir? Bu mesajların gönderilmesi talimatı tarafınızca mı verilmiştir? 
  7. Akbelen Ormanı’nı korumak engellenirken şirketlerin ormana girip ağaç kesmelerinin yasal dayanağı nedir?
  8. Söz konusu yerde son beş yıl içerisinde kaç ton ağaç kesilmiştir? Bu alanların tekrar kazanılması için bir çalışma yapılmış mıdır?
  9. Bakanlığınızca suyun ve toprağın şirketlere devredilerek ormanların katledilmesinden vazgeçilmesi yönünde bir çalışma yapılacak mıdır?
  10. İklim krizi, orman yangınları, seller, aşırı sıcaklıklar ve kuraklık olarak yakıcı boyutlarda kendini gösterirken öte yandan hareketli fay hatlarına da sahip coğrafyamızda ormanları korumak hedeflenmekte midir?
  11. Atmosferdeki sera gazı emisyonlarının yüzde 20’sinin ormansızlaşmadan kaynaklandığı ortada iken, iklim krizini çözmek için fosil yakıtları azaltmak, karbon tutacak orman ekosistemlerini çoğaltmak, ormanların biyoçeşitliliğini arttırmak ve orman varlığını güçlendirmek amacıyla Bakanlığınızca bir çalışma yapılacak mıdır?
‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var
‣ İkizköylü Esra Işık’tan kolluk kuvvetine: Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz
‣ Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu
‣ Akbelen’de son gelişmeler: İkizköylü kadınlar oturma eylemi başlattı
‣ Akbelen Ormanı’nda ekokırım: Jandarma barikatının ötesinde binlerce ağaç katledildi
‣ Akbelen’de doğa savunucularından ağaçlara sarılarak sivil itaatsizlik eylemi: Gözaltılar var
facebook sharing button
twitter sharing button
whatsapp sharing button
linkedin sharing button

Sinop’taki Kuzey Fest’e Valilik kararıyla iptal: Tarafımızca uygun görülmemiştir!

Bu yıl Sinop‘ta dördüncüsü düzenlenecek olan Kuzey Fest, valilik tarafından yasaklandı. Festivali düzenleyen organizasyon şirketi yürütmeyi durdurma için başvuru yaptı.

Festival 3-6 Ağustos tarihlerinde düzenlenecekti.

Sinop Valiliği yasaklama kararı için herhangi bir gerekçe göstermedi. Ret kararında “Kuzey Fest etkinliğinin yapılması tarafımızca uygun görülmemiştir” denildi.

Festivali düzenleyen organizasyon şirketi ise yürütmeyi durdurma için başvuru yaptı.

Öte yandan Kiğı Dernekler Birliği (KİDEB) tarafından 12-13 Ağustos tarihlerinde düzenlenmek istenen Kiğı Doğa ve Kültür Festivali de kaymakamlık tarafından yasaklandı.

RTÜK, digital platformlara ‘LGBTİ+ yapım’ cezası yağdırdı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu‘ndan (RTÜK) bugünkü üst kurul toplantısında, dijital platformlarda yayınlanan içeriklere ilişkin izleme raporları görüşüldü.

Buna göre Netflix’in “Anne+” isimli yapımına ilişkin raporda, “Filmde cinsiyetin, cinselliğin ve ilişkilerin sınırlarının tanınmaması, cinsiyet temelli alternatif ideal bir dünya kurgulanması, evrensel aile formunun değiştirilmesi, yoğun müstehcenlik içeren sahnelerin detaylı bir şekilde gösterilmesi ve tüm bunların normalleştirilmesi ve hatta ‘sağlıklı’ olarak tanımlanması, ailenin korunması ilkesine aykırı olarak değerlendirilmiştir” denildi.

Bu tespitleri haklı bulan Üst Kurul, Netflix hakkında üst sınırdan idari para cezası yaptırımı kararı verdi.

Toplantıda, Netflix’teki bir başka yapım “Elite+”ın da “Yayın hizmetleri toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlâka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz,” hükmünün ihlal edildiği karara bağlandı.

‘Toplumun manevi değerleri ve ailenin korunması’

RTÜK’ün diğer dijital platformlarla ilgili kararları şöyle:

  • Disney+‘ta yayımlanan “Love, Victor” dizisinin bir bölümünde “toplumu rahatsız edici ve ahlâka aykırı davranışlar” bulunması nedeniyle üst sınırdan idari para cezası,
  • Amazon Prime Video‘da yayımlanan “Modern Love” isimli yapımda “toplumun manevi değerleri ve ailenin korunması” ilkesine aykırı diyaloglar olmasından dolayı üst sınırdan idari para cezası,
  • MUBI’de yer alan “Liseli” ve “Ateşli Oda” adlı filmlerde “müstehcenlik içeren sahnelerin” yayıncılık ilkelerine aykırı olduğu,
  • Blu TV‘nin “The Book of Queer” isimli dizisi ile Bein Movies Stars‘da yayınlanan “Lost Highway” isimli yabancı filmin 6112 sayılı Kanun’daki yayıncılık ilkelerini ihlal ettiği,
  • Virgin Radyo’da “Mesut Süre ile Rabarba” isimli programda, çocukların dinleyebileceği zaman dilimindeki gayri ahlaki, cinsellik ve müstehcenlik üzerine yapılan konuşmaların yayıncılık ilkelerine aykırı olduğu ve yayıncı kuruluşa üst sınırdan idari para cezası verilmesi gerektiği…

RTÜK, “Türk aile yapısı, milli manevi değerler, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü” gibi başlıklarla, dijital internet platformu yayıncılarıyla eylül ayında kapsamlı bir toplantı düzenlenmesine karar verdi.

Kemer’deki orman yangını dördüncü gününde, Çanakkale yangınları sürüyor

Antalya‘nın Kemer ilçesi Göynük Değirmendere Mahallesi‘nde pazartesi akşamı başlayan orman yangını dördüncü gününe girdi. Çanakkale’nin merkeze bağlı Sarıbeyli ilçesinde dün başlayan yangınlara da sabahın ilk ışıklarıyla birlikte müdahale devam ediliyor.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı İzmir‘in Kınık ilçesinde dün başlayan yangının ise kontrol altına alındığını duyurdu.

Kınık ilçesinin İbrahimağa Mahallesi’nde, dün saat 14.13’te, henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait 7 uçak, 12 helikopter, 34 arazöz 13 su ikmal aracı, 7 ilk müdahale ekibi ve 6 iş makinesi ile bir günlük çalışma ile söndürüldü. Şu sıralarda soğutma çalışması yapılıyor.

Çanakkale’deki yangın büyüyor

Çanakkale’nin merkeze bağlı Sarıbeyli köyünde çıkan orman yangını ise rüzgarın da etkisiyle yayılarak büyüyor. Ekiplerin dört saattir süren yoğun müdahalesine rağmen alevler kontrol altına alınamadı.

Bölgeye 35 arazöz, 5 dozer, 3 yangın söndürme acil ekibi, 8 ilk müdahale aracı, 8 su ikmal aracı, 4 iş makinesi, 300 personel, jandarmaya ait TOMA ve 80 jandarma personeli gönderildi.

Yangının çıktığı bölgenin sarp arazi olduğu, ekiplerin bu nedenle müdahalede zorluk yaşadığı belirtildi. Havanın karanlık olması nedeniyle havadan müdahalenin de yapılamadığı yangınla ilgili kara ekiplerin zor şartlarda çalışmalarını sürdürdüğü de kaydedildi.

Kemer’deki orman yangını dördüncü gününde

Antalya’nın Kemer ilçesinde pazartesi günü çıkan orman yangını da sürüyor. 200 hektarlık alanda etkili olan alevlere 10 uçak, 27 helikopter ve 654 personelle müdahale ediliyor. Alevlerin büyümesine “spot atma” yani, yanan parçanın rüzgar etkisiyle farklı yere sıçraması da etkili oluyor.

Kütahya’daki yangın dokuz saat sonra kontrol altına alındı

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi Balıköy Beldesi Gevrekler Köyü yakınlarında çıkan orman yangını dokuz  saatlik çalışma sonucu kontrol altına alındı.

Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü, yangına 24 arazöz, 9 su ikmal aracı, 8 dozer ile çevre il ve ilçelerden de bölgeye sevk edilen 11 belediyenin itfaiye aracı, 21 su tankeri, 25 pikap, çok sayıda iş makineleri ve 5 yer ekibi olmak üzere 700 personelle müdahale edildiğini açıkladı.

Yangına havadan da bir helikopterle müdahale edildiği belirtildi.

Beykoz, Ödemiş, Kınık, Kütahya ormanları yanıyor
Türkiye’de 10 günde 203 orman yangını çıktı

Akbelen’den muhalefete çağrı: Devlet-Limak ortaklığıyla devam eden yok edişin önünde durun!

Muğla‘nın Milas ilçesindeki İkizköylülerin iyi yılı aşkın bir süredir çadır nöbetiyle Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji‘ye ait kömür madeninin genişletilmesine karşı koruduğu Akbelen Ormanı‘nda ağaç kesimi devam ederken, ormanı savunanlar muhalefet partilerine seslenerek ekokırıma dur demeye çağırdı.

Ekoloji savunucuları tarafından yayımlanan ortak açıklamada “Bizler Akbelen Ormanı’nda yaşayanlar, ormanı savunanlar; Akbelen Ormanı’nın başta Anayasa olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeye aykırı olarak kesilmesine karşı ormanımızı, yaşamımızın kaynağını geçtiğimiz Pazartesi gününden beri savunuyoruz” denildi.

Aktivistler, 2005 yılında alınan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı ve Muğla 1’inci idare Mahkemesi‘nde konuya ilişkin dava halen devam etmesine rağmen kesimin tüm hızıyla devam ettiğini vurguladı.

Doğa savunucuları, “Bu süreçte defalarca orantısız güç, hak ihlali darp ve şiddetle karşı karşıya kaldık ve önümüzdeki günlerde de kalmaya devam edeceğiz” dedi ve ekledi:

Zaman ormanımız, canımız, yaşamımızın kaynağı için çok hızlı ilerliyor. Yaptığımız hesaplamalara göre eğer orman bu hızla yok edilmeye devam ederse en geç 31 Temmuz’da tamamı yok edilmiş olacak.

Akbelen

‣ Akademisyenlerden Akbelen açıklaması: Yakan, yıkan, yok eden yangınlar değil sistemdir
‣ Ekoloji savunucuları ve vekillerden Orman Bakanına çağrı: Akbelen’de kesimi durdurun

‘Zamların kaynağını konuşmak için TBBM göreve çağrılmalı’

Muhalefet partilerinin zamları konuşmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ni (TBMM) göreve çağırdığını ve halkı zor durumda bırakan zamların görüşüldüğünü hatırlatan aktivistler, “Şimdi sırada zamların temel kaynağı olan çiftçinin, üreticinin, köylünün, meraların, suyun, zeytinin korunması için TBMM’yi acilen göreve çağırmak var” dedi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Akbelen ormanı savunması iki yılı geçen savunması ile ülkemizde bir semboldür. Akbelen düşerse yarın Kazdağları, Karadeniz, Sinop, Akkuyu, Kırklareli düşer. Ülkemizin biyolojik çeşitliliğinin, tarım alanlarının, su havzalarının teker teker yok edilmesi ülkemizi küresel iklim krizine karşı daha kırılgan bir hale getirirken, çiftçiyi, üreticiyi, köylüyü daha büyük çıkmazlara sürükler.

Akbelen
‣ Akbelen’de milletvekilleri TOMAlı, biber gazlı müdahale sonrası oturma eylemine geçti
‣ Türk Toraks Derneği: Akbelen’de halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı elinden alınıyor

‘Ağaçlara sarılarak, TOMAların önünde durarak yok edişe dur diyelim’

Akbelen Ormanı’nın savunucuları, TBBM’de oturumlarda ihtiyaç olan milletvekili sayısının onda birinin bile mücadelede aktivistlerle birlikte olmasının devlet-Limak ortaklığı ile devam eden “yok edişin” önünde durulmasını sağlayacağını aktardı.

Muhalefet partilerinin tüm kollarına konfor alanlarından çıkarak Akbelen’deki ağaç kıyımına karşı mücadeleye destek olma çağrısı yapan ekoloji aktivistleri, şunları kaydetti:

Tüm muhalefet partilerini, il, ilçe örgütleri ve tüm milletvekillerinin salt çoğunluk halinde konfor alanlarını terk ederek bizlerle birlikte gerekirse ağaçlara sarılarak, TOMAların önünde durarak bu yok edişe aktif eylemsellik ile dur demeye davet ediyoruz.

‣ Akbelen Ormanı’nda sabaha karşı testere sesleri: Maden için ağaç kesimine başlandı
‣ Akbelen’de ağaçları savunanlara cop, kalkan, biber gazlı jandarma müdahalesi: Gözaltılar var
‣ İkizköylü Esra Işık’tan kolluk kuvvetine: Gözüme bakamıyorsunuz çünkü gerçeği biliyorsunuz
‣ Akbelen’de köylülere ikinci saldırı: Tomalar kullanıldı, 65 yaşındaki kadın hastanelik oldu
‣ Akbelen’de son gelişmeler: İkizköylü kadınlar oturma eylemi başlattı
‣ Akbelen Ormanı’nda ekokırım: Jandarma barikatının ötesinde binlerce ağaç katledildi
‣ Akbelen’de doğa savunucularından ağaçlara sarılarak sivil itaatsizlik eylemi: Gözaltılar var

İrlandalı şarkıcı ve aktivist Sinéad O’Connor 56 yaşında hayatını kaybetti

İrlandalı şarkıcı ve çocuk hakları aktivisti Sinéad O’Connor’ın dün (26 Temmuz) 56 yaşında hayatını kaybettiği bildirildi. Sanatçı, 1990 yılında çıkan Nothing Compares 2 U adlı parçasıyla dünya çapında üne kavuşarak akıllarda yer etmişti.

Tam adı Sinead Marie Bernadette O’Connor olan sanatçının müzik kariyeri, zorlu bir çocukluk geçirirken müzik öğretmeniyle tanışmasının ardından başladı.

Eleştirmenlerden ilk kez pozitif dönüşler almasını sağlayan 1987 yılında çıkan The Lion And The Cobra albümü ABD ve Birleşik Krallık listelerinde ilk 40’a girdi.

Bir sonraki albümü olan I Do Not Want What I Haven’t Got, Nothing Compares 2 U şarkısını içeriyordu. Prince adlı sanatçı tarafından yazılan şark, dünya çapında ilk sıralara yerleşti.

Sosyal ve politik görüşleri konusundaki dobralığıyla tanınan şarkıcı, 1987-2014 yılları arasında 10 stüdyo albümü yayımladı.

1991’de Rolling Stone dergisi tarafından yılın sanatçısı seçildi ve uluslararası kadın solo sanatçı dalında Brit Ödülü‘ne kavuştu.

Sonraki yıl ise popüler bir televizyon programının canlı yayını sırasında Papa II. John Paul’un fotoğrafını yırtmasıyla akıllara kazındı. Davetli sanatçı olarak katıldığı programda, Bob Marley’nin War (Savaş) isimli şarkısının akapella performansını gerçekleştiren O’connor, kameralara bakarak “Asıl düşmanınızla savaşın” diyerek Katolik Kilisesi’ndeki çocuklara yönelik cinsel tacizleri protesto etti.

Şarkıcının kariyeri, televizyon yayın devi NBC tarafından ömür boyu yasaklanmasıyla ve ABD çapında kendisine karşı düzenlenen ve kasetlerinin New York’taki Times Meydanı’nda kasetlerinin yok edilmesine kadar varan protestolarla kariyeri büyük bir darbe almıştı.

Sinéad O’Connor ise 2021’de New York Times’a verdiği bir röportajda “Yaptığım şeyden pişmanlık duymuyorum. Dahiceydi” dedi.

O’Connor’ın son albümü I’m Not Bossy, I’m The Boss, 2014 yılında çıktı.

2018’e İslam’ı benimseyen şarkıcı adını Şüheda Sadakat olarak değiştirdiyse de sahnede Sinéad O’Connor ismini kullanmaya devam etti.

Sanatçı, 2021 yılında Rememberings isimli bir biyografisini yayımladı.

Ocak 2022’de ise 17 yaşındaki oğlu Shane iki günlüğüne kaybolduktan sonra ölü bulunmuştu. Shane’in ölümünün ardından O’connor, sosyal medyada yaptığı açıklamada oğlunun “dünya üzerindeki mücadelesini sonlandırmaya karar verdiğini” belirtti ve “kimsenin onu örnek almamasını” rica etti.

Şarkıcı oğlunun ölümünden sonra 2022 yılı için planlanan tüm canlı performanslarını “süregelen üzüntüsü” nedeniyle iptal etti.

O’connor, sosyal medya platformu Twitter üzerinde yaptığı son paylaşımlardan birinde Shane’ı anarak “hayatımın aşkı, ruhumun ışığı, biz bir ruhun iki yarısıydık” ifadelerini kullanmıştı.

BBC’nin müzik muhabiri Mark Savage, O’connor’a ilişkin yazdığı analizinde şunları kaydetti:

Kimse Sinéad O’Connor gibi şarkı söylemedi. Hiç kimse.

Her notası salt bir tutkuyla haykırıyordu. Prince’in güzel şarkısı Nothing Compares 2 U’yu acı ve kaybın güçlü bir feryadına dönüştürdü.

Five activists taken into custody amid unabated police violence in Akbelen Forest

As the destruction of Akbelen forest in southwestern Turkiye continues without a pause to expand the site of a nearby coal mine, security forces intervened by force with the activists attempting to prevent further tree-cutting in the Milas Province of Aegean Muğla province.

The ecology activists managed to enter the area where trees were being cut down in the evening. Accompanied by two delegates of the Turkish Parliament, the crowd was assaulted by the police and the gendarmerie with water cannons and pepper spray.

Five activists were taken into custody during the intervention.t

Parliaments sit-in protest

Earlier in the evening, Members of the Parliament Perihan Koca and İbrahim Akın with the Greens and Leftist Future Party were rejected to visit the tree-logging area and were assaulted with pressurizes water and pepper gas along with the activist. Requiring access into the area for examination and observation purposes, Koca and Akın started a sit-in protest upon the police’s intervention.
The people in custody were taken to hospital for medical examination and were accompanied by attorneys, Atty. İsmail Hakkı Atal reported.

Nejla Işık, a resident of the İkizköy village that is home to Akbelen and chairperson of İkizköy Environmental Committee, blacked out upon seeing the tree-cutting crews near the trees around her house.

During the intervention, security forces fired gas cartridges into the forest despite the high risk of wildfires in Muğla, a province currently being scorched by an intense heatwave.

More on Akbelen Forest

YK Energy, a joint affiliate of IC Holding and Limak Holding, which is known to have close ties with the Turkish government, intended to cut down the trees in the 740-decare section of the Akbelen Forest to expand a coal mine that would provide lignite to the Yeniköy and Kemerköy thermal power plants.

Although the company had obtained the permissions required, the residents of İkizköy, environmental activists, and lawyers objected to the destruction of the forest through lawsuits and by actively occupying Akbelen for over two years.

On July 24, crews for tree-cutting accompanied by gendarmerie forces swarmed the forest. Hundreds of activists rushed into Akbelen to defend the trees within a matter of hours.

Setting up a barricade, the gendarmerie prevented the residents of İkizköy and ecology activists from entering the area where the crews cut down the trees.
The tension between security forces and defenders of Akbelen has risen and fallen multiple times and ended up with violence against the activist several times.

 

Akbelen Ormanı’nı savunan Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel’e ilçeye giriş yasağı getirildi

Muğla‘nın Milas ilçesinde, Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji‘nin kömür maden sahasının genişletilmesi için İkizköy yakınlarındaki Akbelen Ormanı’nda 24 Temmuz’dan bu yana devam eden ağaç kesimini durdurmak için mücadele eden Çevre Mühendisi ve Çevre ve İklim Politikaları Kıdemli Danışmanı Deniz Gümüşel bugün (26 Temmuz) sabah saatlerinde gözaltına alınmasının ardından ilçeye giriş yasağı ile serbest bırakıldı.

Ekoloji aktivistlerinin sabah saatlerinde ağaçlara sarılarak gerçekleştirdiği sivil itaatsizlik eyleminde alana gelen ekiplere engel olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Gümüşel, Milas Jandarma Karakolu’nda ifadesi alındıktan sonra Milas Adliyesi’ne sevk edildi.

Gümüşel’e savcılık ifadesinde “Kamu görevlisine mukavemet” suçlaması yöneltilirken, bir polisin Gümüşel hakkında darp şikayetinde bulunduğu belirtildi.

Savcılık tarafından “yurt dışı çıkış yasağı” talebiyle mahkemeye sevk edilen ve Milas Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılan Gümüşel, hakkında yurtdışı çıkış yasağı ve Milas ilçe sınırlarına giriş yasağı verilerek serbest bırakıldı.