Ana Sayfa Blog Sayfa 1673

AYM’den uyarı: Kararların uygulanmaması anayasayı işlevsiz hale getirir

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan “Anayasa hükümleri yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını bağlayan üstün hukuk kurallarıdır” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen İrfan Fidan‘ın Ant İçme Töreni’nde konuşan Arslan, yerel mahkemelerin AYM kararlarına direnmesiyle ilgili konuştu, Arslan “Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması, anayasayı tamamen anlamsız ve işlevsiz hale getirebilir” uyarısında bulundu.

Anayasa Mahkemesi’nin CHP Milletvekili Enis Berberoğlu‘na ilişkin ikinci hak ihlali kararına uyulurken, HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararları ise halen yerine getirilmiş değil.

İrfan Fidan için tören

İrfan Fidan için düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı  Erdoğan ile TBMM Başkanı Mustafa Şentop da katıldı.

Arslan, törende yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

“Anayasa Mahkemesi ihlal tespit ettiğinde; ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmetmektedir. Esasen bu durum, mahkemenin takdiri ve tercihine bağlı bir mesele olmayıp, kanundan ve bireysel başvurunun doğasından kaynaklanan bir zorunluluktur. Bu aşamada, ilgili kurumlara düşen görev ise ihlali ortadan kaldırmak ve benzeri ihlallerin önlenmesini sağlamak için gerekenleri yapmaktır. Bu kapsamda kural olarak mümkün olduğunca durumun eski hale getirilmesi, başka bir ifadeyle ihlalden önceki duruma dönülmesi sağlanmalıdır.” 

Arslan’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen İrfan Fidan yemin ederek, resmen Anayasa Mahkemesi üyesi oldu.

 

İklim krizi araştırması: Kuşların nüfusu azalırken kemirgenlerinki arttı

Michigan Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir araştırma küresel iklim değişikliğinin ekolojik denge ve hayvan popülasyonu üzerindeki farklı etkilerini ortaya koydu.

Araştırmaya göte son 100 yılda Kaliforniya‘da yer alan Mojave Çölü‘nde sıcaklıklar iki santigrat derece artarken, kuş sayısı yüzde 40 azaldı. Öte yandan üç yeni fare türü ortaya çıktı. Fare, sincap ve diğer küçük kemirgen memelilerin sayısı ise yüzde 27 artış gösterdi.

‘Krizin kazananları ve kaybedenleri var’

Science’ta yayınlanan araştırma 1900’lü yılların başında dünyanın en ünlü biyologlarından olan Joseph Grinnell’in verileri incelenerek gerçekleştirildi.

Bilim insanları şimdiye kadar iklim değişikliğinin memelileri ve kuşları benzer şekilde etkilediğini düşünüyordu çünkü iki grubun da vücut ısısını koruması gerekiyor.

Ancak Michigan Eyalet Üniversitesi’nden ekolojist Elise Zipkin, “Küresel ısınma krizinin sonucu olarak bir kazanan ve bir kaybeden kesinlikle var” ifadelerini kullandı.

Araştırmanın gerçekleştirildiği Mojave Çölü. Fotoğraf: Shutterstock

Kuşlar daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor

Çalışmaya öncülük eden Iowa Eyalet Üniversitesi’nden ekolojist Eric Riddell kuşların neden daha fazla etkilendiğini anlamak için 50 çöl kuşu türü ve 24 küçük memeliye ait örneklerin tüy ve kürklerindeki ısı transferini ve ışık emilimini inceledi.

Bulgular, kuşların serin kalmak ve vücutlarındaki nemi buharlaştırmak için kan damarlarını genişleterek enerji harcaması gerektiğini ortaya koydu. Kuşlarda soğumanın enerji maliyeti, memelilere göre üç kat fazlaydı.

Kemirgenlerin yerin altında olması avantaj

Bunun nedeni çoğu küçük memelinin günün en sıcak saatlerinde yer altına sığınmasıydı. Bu tür davranışların, çöl yaşamına adapte olmamış orman sıçanları gibi memelilere bile fayda sağladığı tespit edildi.

Sadece kaktüs faresi gibi kendini soğutamayacak kadar sığ toprakta yaşayan memelilerin sıcaktan mustarip olduğu anlaşıldı.

Memelileri bekleyen tehlike

Her ne kadar makale iklim krizinin farklı türleri farklı şekillerde etkilendiğini gösterse de bu durum memelilerin gelecekte risk altında olmayacağı anlamına gelmiyor.

Science Mag’in aktardığına göre örneğin bugün çöllerin yalnızca yüzde 2’sini kaplayan sığ toprakların çöller daha kurak hale geldikçe genişlemesi bekleniyor.

Bu sebeple Woodwell İklim Araştırma Merkezi’nde bir çevrebilimci olan Linda Deegan, “Bu makale geniş alanların çeşitli mikro habitatlarla korunmasının önemini gösteriyor” diyor.

Facebook aşıyla ilgili yanıltıcı haberleri kaldıracak

Facebook yönetimi, koronavirüs pandemisiyle ilgil yanlış bilgiye karşı politikasını sıkılaştırıyor. Alınan karara göre, Covid-19 aşıları hakkında yapılan yanlış ve yanıltıcı paylaşımlar kaldırılacak, bu tür paylaşımların yapıldığı bazı gruplar kapatılırken bazılarına da geçici olarak moderatör ‘atanacak’.
 
Facebook’tan yapılan açıklamada, kararın Dünya Sağlık Örgütü‘yle (DSÖ) de yapılan görüşmeler sonucu alındığı belirtildi; ‘Covid-19’un insan yapımı olduğu’, ‘aşıların hastalığa karşı etkisiz olduğu’, ‘aşı olmaktansa hastalanmanın daha güvenli olduğu’ ve ‘aşıların zehirli veya tehlikeli olup otizme yol açtığı’ gibi doğru olmayan iddiaları içeren paylaşımların kaldırılacağı açıklandı. 

Aşı karşıtlarının sayfası ya kapatılacak ya da moderatör atanacak

Alınan karara göre, yeni kurallar özellikle Sayfalar bölümü için uygulanacak,  gruplar ve hesaplar da izlenecek. Aşı karşıtı iddiaları yaydığı tespit edilen gruplar kapatılacak, bazı gruplara da üyeleri arasından bir kullanıcı ‘moderatör’ olarak atanacak. Bu kişiden grubun kapanmaması için paylaşımları takip edip yalan bilgileri kaldırması istenecek.

Kömür işletmesi zarar ediyor, taahhüt gereği aracı şirkete yine de ödeme yapılıyor

2019 yılını 381 milyon 261 bin TL zararla kapatan Zonguldak Karadon Kömür İşletmesi, özel bir firmayla 93 milyon 571 TL’lik kömür yıkama sözleşmesi imzaladı. Bu sözleşmeyle firma, 15 yıl boyunca 11,2 milyon ton kömür yıkayacak.

Fakat, Sayıştay‘ın incelemesinde yer alan bilgiye göre, 15 yılda üretilecek kömür miktarının 11,2 milyon tonun altında olacak olmasına rağmen, sözleşmede yer alan taahhüt gereği firmaya yine de aynı miktar ödeme yapılacak.

93 milyon 571 bin 875 TL’lik sözleşme

Sözcü’den Ali Ekber Ertürk‘ün haberine göre, Sayıştay’ın Karadon Kömür İşletmesi Raporu’nda söz konusu firmaya 12 Şubat 2016 tarihinde yer teslimi yapıldı.

Taş kömürlerinin yıkatılması işi için 15 yılda toplam 11 milyon 250 bin ton, parça kömürlerin torbalattırılması işi için 393 bin 750 ton ve katı atıkların yayılması işi için ise 3 milyon 937 bin 500 ton karşılığında 93 milyon 571 bin 875 TL’lik bir sözleşme imzalandı. Yüklenici firma da 10 Mayıs 2018’de işi teslim aldı.

Taahhüt yerine getirilecek

Fakat, bu süreçte firmanın üretim kapasitesinin düşmesine rağmen sözleşmede yer alan taahhüt yerine getirilecek. Sayıştay raporunda yer alan ifadeler ise şöyle:

27 Nisan 2018’de geçici kabulü yapılan tesise 2 yıldır ortalama bin 850 ton/gün tüvenan kömür verilebildiği, zaman içerisinde bugüne kadar eksik verilen kömürün de telafi edilmesi gerektiğinden, üretimin taahhüt miktarına yükseltilememesi durumunda, ‘yıkat ya da öde’ taahhüdüyle, üretilemeyen kömür için de hizmet bedeli ödenmesi ihtimali kaçınılmaz olduğundan müessese zararının oluşma riski ortaya çıkmaktadır.”

‘TTK’nin zarar etmesi için iktidar elinden geleni yaptı’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise kömür yıkama işinde aracı şirketlerin devreden çıkarılması gerektiğine vurgu yaparken, kömür yıkama ve ayıklama işinin de kömür madenciliğinde asli işler arasında olduğunu hatırlattı:

Ancak Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), kritik önemdeki bu işi kendi bünyesinde yapmak yerine ihale ediyor. Demir çelik fabrikalarını çalıştıran taş kömürünü çıkaran, stratejik önemdeki Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun zarar etmesi için iktidar elinden geleni ardına koymuyor.”

Akşener’den Erdoğan’a Ayşe Buğra tepkisi: Kadınlardan ve gençlerimizden elini çek

 

‘Terbiyeli olacaksın, efendi olacaksın’

Ayşe Buğra tepkisi: (Prof. Ayşe Buğra’ya ilişkin sözlerine) Senin bilimle araştırmayla pek alakan yok. Buğra her şeyden önce çok kıymetli eserleri olan çok değerli bir akademisyenimizdir. Birçok başka alanın yanı sıra Türkiye’de iş dünyası ile devlet arasındaki ilişkileri incelediği çalışmalarıyla da literatüre katkılar yapmış bir bilim insanıdır. Aynı zamanda Tarık Buğra‘nın da kızıdır. O Tarık Buğra ki senin burma bıyıklına benzemez. TRT’nin TRT olduğu zamanlarda bu millete ecdadını hakkıyla anlatan muhterem romanların dizilerin yazarıdır. Her şeyin ötesinde bir kadından bir bilim insanından söz ediyorsun. Terbiyeli olacaksın, efendi olacaksın. Bu sözler devletin başına yakışmaz. Her cuma namazı abuk sabuk konuşup abdestini gıybetle bozmak bu ülkenin cumhurbaşkanına yakışmaz. Bu ülkenin cumhurbaşkanı Boğaziçi’nin 36 yıllık şerefli bir hocasını, milletimizi gururlandıracak  bilimsel çalışmalar yapmış bir kadını hedef tahtasına koyamaz. Ayıptır, günahtır.

Yolun yol değil: Sen eskiden siyasetin raconunu bilirdin. Çünkü hapse düşmüştün. Bilirdin ki hapisteki birinin ailesine laf edilmez. Saraya girdiğinden beri ne racon kaldı ne nezaket kaldı. Yazıklar olsun sana yazıklar olsun. Ellerinizi kadınlarımızdan ve gençlerimizden çekin. Biri çıkıp sizin hedef gösterdiklerinize bir şey yapsa mutlu mu olacaksınız? Bunun hesabını kim verecek sayın Erdoğan? Bu tavırla devlet yönetilmez. Bu yol yol değil.  Kaosun parçası olan yönetemez sayın Erdoğan.”

Takvim gazetesine tepki: Patronun o doymaz beş müteahhitten biri yöneticisi de eski damat bakanın kardeşi olan medya grubunun bir gazetesinde geçen gün birinci sayfada bir kılavuz yayımlandı. Muhtemelen görmüşsünüzdür ama milletimiz de görsün. Hiç mi utanmıyorsunuz?. Bu vicdansızlar milletin acı gerçeğiyle alay ediyor alay. Türkiye’yi yönetenlerin görevi her şeyden önce vatandaşlarına markete girdiğinde tüm ihtiyaçlarını alabileceği imkanları sağlamak. Manşetlerle savaştık diyordun al sana savaşacak manşet. İlla terörist arıyorsan, önce ay sonunu getiremeyen milletimizin sorunlarıyla alay eden, bu haysiyetsizliğe bakacaksın Sayın Erdoğan!

‘Sorunların kaynağı partili cumhurbaşkanı sistemi’

AA’nın Japon esnaf haberi: “(Anadolu Ajansı’nın “Japonya’da esnaf Covid-19 önlemleri nedeniyle zor durumda” haberine sert tepki) Yakında Sayın Erdoğan kürsüye çıkıp çilekeş Japon esnafı için yardım kampanyası başlatıp İBAN isterse şaşırmayın. Ben belediye başkanlarımızın başlattığı kampanyaya üç aylık emekli maaşımı bağışlamıştım o zaman  ikisine de çöktüler Sayın Erdoğan, o İBAN’a benden kuruş çalışmaz haberiniz olsun.  Tokyo’yu bırakın İstanbul‘a Diyarbakır‘a Antalya‘ya bakın.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem vurgusu: Sayın Erdoğan’ın yine ve yeniden Anayasa değişikliğini tartışmaya açtığına hiç bakmayın. Biz kendisini zaman zaman ortaya attığı böyle yumaklara alıştık artık. Mevcut anayasayı bile uygulamak istemeyenler bu tekliflerinde ne kadar samimiler izleyeceğiz. Ama bizim için bugünün konusu bu değil. Kurulduğumuz ilk günden bu yana milletimizin çektiği tüm bu sorunların kaynağının partili cumhurbaşkanlığı sistemi olduğunu söylüyoruz. Türkiye’nin ancak güçlendirilmiş parlamenter sistemle gün yüzüne çıkacağını görüyoruz.

Soğuk hava dalgası geliyor: Hafta sonu sıcaklıklar 20 derece düşebilir

Şubat ayında mevsim normallerinin üzerinde seyreden ve bazı illerde 25 dereceye kadar çıkan sıcaklıkların bu hafta sonu soğuk hava dalgasının etkisiyle düşmesi bekleniyor.

Meteoroloji uzmanları sıcaklıkların 4-5 gün daha süreceğini fakat soğuk hava dalgasının kapıda olduğunu söylüyor. Cumartesi günü sıcaklıkların 20 derece düşmesiyle birlikte kar yağışı etkili olabilir.

‘Sıcaklıkların sebebi iklim değişikliği’

Hürriyet’ten Ece Çelik’in haberine göre, Meteoroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, “Bu sıcaklıklar nereden kaynaklanıyor?” sorusunun yanıtını şöyle verdi:

Üzerimizde yüksek basınç sistemi var. Yukarıdan gelmek isteyen alçak basınç sistemini buraya sokmuyor. Bu yüzden güneyden gelen akımlarla sıcaklıklar artıyor. Hafta sonu yüksek basınç sistemi zayıflayacak ve soğuk hava etkili olacak. Ancak bu yüksek sıcaklıkları 5 gün daha yaşayacağız. Bu durum Türkiye’nin iklim değişikliğinden kaynaklı yaşadığı anormallikleri gösteriyor. Şiddetli sellerin, yağışların artması da şubat ayında 25 derece sıcaklığı görmemiz de küresel iklim değişikliğinden kaynaklanıyor.”

Fotoğraf: Shutterstock

‘Sıcaklıklar 20 derece düşecek’

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek de cumartesi akşam saatlerinde soğuk hava dalgasının etkili olacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:

20 dereceye yakın bir sıcaklık düşüşü yaşayacağız. Hem sıcaklıklar düşecek hem de kar yağışı görülecek. Önümüzdeki hafta içi de kar yağışları olacak. Modellerde hafta sonu kar görünüyor ancak karla ilgili daha sağlıklı tahmini yarın ya da perşembe günü yapabiliriz. Önümüzdeki hafta kar ve soğuk hava dalgası gelse de şubat ayı ortalamanın üzerinde kalacak gibi görünüyor. Bir haftalık soğuk hava bize kışa geri döndük dedirtemez, aylık ortalamalara bakarak iklimdeki değişikliklere ba

HDP’den Herkes için Adalet kampanyası

Halkların Demokratik Partisi (HDP) dün Ankara‘da haziran ayına kadar sürecek “Herkes için Adalet” kampanyasını başlattığını duyurdu.

Kampanyayla ilgili hazırlanan deklarasyon, düzenlenen basın açıklamasıyla HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından açıklandı.

Deklarasyonda Türkiye’nin en büyük ve öncelikli sorunun adaletsizlik olduğu belirtildi ve “Tarihte bugünkü gibi yalanın, gaddarlığın, riyakarlığın geçer akçe olduğu, adaletin, vicdanın ve ahlakın yok sayıldığı dönemler çok enderdir” ifadeleri kullanıldı.

Kampanyanın düzenlendiği etkinliğe çeşitli sendikaların temsilcileri, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve sanatçılar da katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi eleştirildi

Açıklanan deklarasyonda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi eleştirilirken şu ifadelere yer verildi:

Türkiye’de uzun süredir yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasal kriz, bir adaletsizlik ve eşitsizlik rejimi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yaşamın tüm alanlarına sirayet etmektedir. İktidarın düşmanlaştırıcı dili, ne yazık ki, toplumun temel harcı olan insani değerleri bir bir aşındırmakta, toplumu ahlaki bir yozlaşma girdabına sürüklemekte, toplumsal çözülmeyi dayatmaktadır. Bu krizlerin her birinin ayrı ayrı sonuçları olsa da, hepsinin toplamda ürettiği ve giderek çığ gibi büyüyen ortak bir sonuç vardır: Adaletsizlik.”

Deklarasyonda ekonomi, siyaset, yargı, etnisite, cezaevleri, gençlik, toplumsal cinsiyet, sağlık, eğitim ve iklim gibi konularda yaşanan adaletsizliğe dikkat çekildi ve mücadele çağrısı yapıldı.

Melih Bulu’nun rektör yardımcıları belli oldu

Melih Bulu’nun AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından geçen beş haftanın sonucunda rektör yardımcıları da göreve başladı.

Endüstri Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu’nun rektör yardımcısı olacağı geçtiğimiz hafta açıklanmıştı. Diğer yardımcı ise Fizik bölümünden Prof. Dr. Mehmet Naci İnci oldu.

DEVA Partisi kurucularından Dr. Oğuzhan Aygören de rektör danışmanlığı görevine getirilmiş, Aygören bu göreve kendisine sorulmadan getirildiğini ve görevi kabul etmeyeceğini duyurmuştu.

Prof. Dr. Mehmet Naci İnci

Öğrencilerinden mektup: Hayal kırıklığına uğradık

Prof. Dr. İnci’nin rektör yardımcılığı görevine gelmesinin ardından Fizik bölümü mezunları ve eski araştırma görevlileri bir mektup kaleme aldı. Mektupta “Çok uzun zamandır üniversitemizin değerlerini ve kültürünü çok iyi bildiğini düşündüğümüz siz hocamızın, bu kültürü yok sayan ve zorla çiğnemeye çalışan birinin yardımcısı olarak yanında duracak olması fikri bizi büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştır” denildi.

“Eski öğrencileriniz olarak sizi haktan ve doğruluktan yana birisi olarak tanırız” ifadelerinin yer aldığı mektupta, Prof. Dr. İnci görevden istifa etmeye davet edildi.

Gürkan Kumbaroğlu

Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi. Enerji Ekonomisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı.

1990 Gazi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını 1995 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde, doktorasını yine aynı bölümde 2001 yılında tamamladı.

Kumbaroğlu, Türkiye’nin başarısız iklim politikalarının mimarı olarak da tanınıyor. Kumbaroğlu, Türkiye’nin bir enerji merkezi haline gelmesi gerektiğini, doğal gaz çalışmalarını ve nükleer santralleri savunuyor.

Mehmet Naci İnci

Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi. 1987’de Marmara Üniversitesi fizik bölümünden mezun oldu. Doktorasını fizik alanında İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesi’nden 1992’de aldı.

1999–2005 arasında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinde öğretim üyeliği yaptı. 2005’te Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde 2005 profesör oldu. 2014–2018 arası bölüm başkanlığı yaptı.

Kamu kurumlarını şikayet bir yılda yüzde 330 arttı

Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2020 yılı verilerine göre, geçtiğimiz yıl kamu kurumlarına yönelik şikayetler 2019 yılına oranla yüzde 330 arttı.

Kuruma bugüne kadar toplam 170 bin 744 şikayet ulaştırken, bunlardan 90 bin 209’unu 2020 yılı şikayetleri oluşturdu.

Sırasıyla en çok şikayet edilen bakanlıklar ise şöyle: Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı.

En çok şikayet ekonomi, maliye ve vergi konularında geldi

BirGün‘den Mustafa M. Bildircin‘in haberine göre, 2020 yılında Kamu Denetçiliği Kurumu’na en çok ekonomi, maliye ve vergi konularında şikayet başvuruları geldi. Geçtiğimiz yıl bu konularda toplam 72 bin 418 şikayet iletilmişti.

Vatandaşlar 2020 yılında ekonomi, maliye, vergi konularında kuruma 2019 yılına oranla yüzde 4 bin 518 kez daha fazla şikayette bulundu.

Ekonomi, maliye ve vergi konularının hemen ardından ise kamu personel rejimi, adalet, milli savunma-güvenlik, eğitim-öğretim konuları geldi.

2020 yılında kamu personel rejimiyle ilgili 3 bin 703 şikayet, adaletle ilgili 3 bin 32 ve eğitim konusuyla ilgili de bin 813 şikayet alındı.

Şikayetlerin idarelere göre dağılımına bakıldığında ise, banka ve finans kuruluşları yüzde 76’lık şikayet oranıyla ilk sıraya yerleşti. Adalet Bakanlığı ikinci, mahalli idareler üçüncü, üniversiteler dördüncü, Sağlık Bakanlığı beşinci ve Milli Eğitim Bakanlığı da altıncı sırada yer aldı.

Evrensel Gazetesi yazarı Ayşen Şahin serbest bırakıldı

8 Mart Kadın Platformu’nun online toplantısı sırasında polisler tarafından gözaltına alınarak Vatan‘daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü‘ne götürülen Evrensel Gazetesi yazarı Ayşen Şahin serbest bırakıldı.

Ayşen Şahin, gözaltına alındığı bilgisini Twitter hesabından “Arkadaşlar polis kapıda, Vatan Emniyete götürülüyorum. Üstümü değiştirip çıkıyorum. Herkese tek tek haber veremedim” ifadeleriyle duyurmuştu.

Evrensel’in aktardığına göre Şahin’in gözaltına alınmasına gerekçe olarak sosyal medya paylaşımları gösterildi ve TCK’nin 216. maddesinde yer alan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlaması yöneltildi.

Twitter paylaşımı hedef gösterilmişti

Suçlamaya bahane edilen paylaşımlar arasında, Şahin’in Hilal Kaplan tarafından hedef gösterildiği paylaşım da yer alıyor.Ayşen Şahin, Boğaziçi eylemlerine katılan öğrencilerin yerini polise tarif eden esnafın videosunu Twitter hesabından paylaşmıştı.

Hilal Kaplan da “‘Eşcinsellik sapkınlıktır’ cümlesinde bile hedef gösterme bulup bağırıp çağıranlar, bir adamı ve dükkânını içlerinde teröristlerin de olduğu bir kitleye hedef gösteriyor” iddiasını öne sürerek Şahin’i hedef almıştı. Trollerin saldırdığı Ayşen Şahin, Twitter hesabını kilitlemişti.

https://twitter.com/sahmetsahmet/status/1358917334891720709

‘Vatani vazifeye döndü’

İfade işlemleri süren Ayşen Şahin’e destek için arkadaşları, Evrensel çalışanları ve avukatlar İstanbul Emniyetine geldi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, CHP PM Üyesi Eren Erdem, milletvekilleri Ahmet Şık ve Ali Şeker de Emniyete gelenler arasındaydı.

Şahin serbest bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamada “Hedef gösteren değil gösterilenim. Vatani vazifeye döndü, sırayla hepimiz gelip gidiyoruz. Ben çıktım ama genç arkadaşların suçu neydi? Bana değil herkese özgürlük” dedi.