ManşetYazarlar

Emeğin ve Doğanın sömürüsüne karşı yeşil sol seçenek – Arif Ali Cangı

0

Ankara- 25.11.2012

Değerli konuklar, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin kurucuları, Sevgili Arkadaşlarım

Eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojist yeni siyasetin eş sözcülüğü  görevini üstlenmek  için karşınızdayım. Bu görevi, kollektif üreteceğimiz politikalarımızın sözcülüğü görevini diğer eşsözcü arkadaşım Sevil Turan ile birlikte, yeni siyasete yakışan biçimde yürütmeye çalışacağız.

Eşitliği, özgürlüğü, barışı, demokrasiyi esas alan, dünyanın geleceğini, yaşamı koruyacak  yeni bir siyaset için yola çıkıyoruz. Bugün Türkiye siyaseti için yeni bir başlangıç,  köhnemiş anlayışlara karşı yepyeni bir siyaset doğuyor.

Biz yeni siyaseti yaşamsal bir tercih olarak görüyoruz. Çünkü, bugün artık küreselleşen kapitalizmle, insanın emeğinin sömürüsünün yanı sıra doğa da sömürünün konusu haline dönüştürüldü. Uygulanan politikalarla yaşam kaynakları hızla tüketiliyor, yaşam alanları kirletiliyor, önlenmeyen küresel iklim değişikliğiyle  ekolojik yıkım kapımıza dayandı. Bu düzen kendi yarattığı  krizlerini aşmak için acımasız yöntemleri kullanmayı sürdürüyor, bölgesel savaşlar dahil olmak üzere şiddetin her türlüsünü kullanıyor. Teknolojik gelişmeler de sömürünün daha da yoğunlaşmasına neden oluyor. Bir yandan işsizlik artarken diğer yandan çalışanlar günlerinin en önemli zamanlarını iş için harcıyorlar.

Kapitalist sistemin sömürü düzenin yarattığı katlanılamaz eşitsizlikler, savaşlar, katliamlar, doğanın ve tüm canlıların yaşamının yok olması tehlikesi karşısında, bugün insanlık önemli bir yol ayrımındadır. Ya büyük bir  kayıtsızlıkla izleyici olacağız ya da  ekolojik yıkılışı durduracak yaşamı koruyacak hem yeşil hem sol bir gelecek kuracağız.

Yeni siyaset, bütün dünyada olduğu gibi, ülkemiz içinde yaşamsal bir tercih olarak karşımızda durmaktadır.

Aradan otuz yıl geçmesine rağmen halen 12 Eylül’ün getirdiği kurumlarla, onun koyduğu kurallarla ve zihniyeti ile ülke yönetiliyor. Bir yanda 12 Eylül ile yüzleşmede önemli bir başlangıç olan darbecilerin yargılanması devam ederken, diğer yandan 12 Eylül dönemini aratmayan siyaseti boğmaya çalışan yargılamalarla karşı karşıyayız. Basın, emekçiler, avukatlar ve BDP yöneticilerini suçlayan KCK davaları bunun en çarpıcı örneğini oluşturuyor, gündemimizde olan en basit kuralların dahi uygulanmadığı hukuksuz Pınar Selek davasını yine örnek olarak gösterebiliriz.

Türkiye’nin can yakıcı bu sorunu gibi tarihinden kaynaklanan sorunlarının yanı sıra, her alanda eşitsizlik, adaletsizlik ve ciddi demokrasi sorunları ortada duruyor. Bu sorunları çözeceği beklentisiyle toplumdan oldukça önemli bir destek alan AKP Hükümeti, bu sorunları çözemediği gibi giderek artan otoriterleşmesi ve muhafazakârlaşması ile sorunları derinleştiriyor. Bunun karşısında ise yine eski dünyanın zihniyetiyle hareket eden bir muhalefet bulunuyor.

Biz yeni bir siyaset için yola çıktık.

Biz daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna, bunun için de sistemi radikal bir biçimde değiştirmek gerektiğine inanıyoruz. Ama bunun için bir gün gelmesini umduğumuz o güzel günleri beklemeyeceğiz. Değişimi bugünden başlatmak ve dünyayı değiştirmek zorunda olduğumuza inanıyoruz.

İnsanın doğanın bir parçası olduğuna inanıyoruz. Doğanın vazgeçilmez haklara sahip olduğunu, insanların doğanın ve diğer canlıların haklarını ve yaşam ortamını koruma sorumluluğuna sahip olduğunu düşünüyoruz. Doğayı bir kaynak deposu olarak görmüyor, doğayla uyumlu bir yaşam ve yeşil bir gelecek kurmayı hedefliyoruz.

Etnik kimlik, kültür, dil, din, cinsel yönelim ve cinsiyetiyle tek tip olma dayatmalarına karşı çoğulcu, farklılıkların eşit beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşam hedefini savunuyoruz. Toplumsal adalet ilkesini, tüm toplumsal konularda yön verici ve düzenleyici başat bir ilke olarak kabul ediyoruz. Herhangi bir etnik, dinsel, cinsel, beden ve cinsiyet farklı kimliğini dışlamayan tanınma adaletini toplumsal adaletin önemli bir özelliği olarak görüyoruz.

Başta Kürt Meselesi olmak üzere, Alevi meselesi, Ermeni Meselesi ve tüm etnik, dinî kimlik sorunlarının barış içinde kalıcı çözümünü, eşit yurttaşlık ilkesini merkeze koyarak aşabileceğimizi düşünüyoruz. Herkesin kendisini güven içinde hissedeceği, diğer kültürler ve kimlikler tarafından baskı altına alınmayacağı bir arada yaşama kültürünü önemsiyoruz.

Hayata ve dünyaya soldan bakıyoruz. Solun evrensel değerleri olan eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve dayanışma bizi bir araya getiren değerler. Politik çizgimiz solun dünyayı değiştirmek, demokrasiyi geliştirmek, barış içinde eşit ve özgür yaşamak için verdiği tarihsel mücadele birikimine dayanıyor.

Biz Emeğin ve doğanın sömürüsüne karşı eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojist yeşil sol seçeneği büyüteceğiz.

AKP hegemonyasına, toplumsal çatışmayı körükleyen anlayışa karşı demokratik ve toplumsal bir muhalefeti öreceğiz.

Kürt Meselesinin çözümü konusunda, bütün muhalif kesimlerle birlikte eşit yurttaşlık esasını esas alan çalışmaların içinde yer alacağız. Anadilinde eğitimi, anadilinde savunma hakkını, çok dilli ve çok kültürlü bir toplumsal düzenin kurulması mücadelesinin ortağı olacağız.

Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik ve ekolojist yeni bir anayasa için sözümüz olacak, böyle bir anayasaya kavuşuncaya kadar, 12 Eylülü aşıncaya kadar tüm gücümüzle, inatla uğraşacağız.

Ekolojinin siyasetini yapacağız, ekoloji harekelerinin hep içinde yer alacağız, yeri geldiğinde onların sözcüsü olacağız. Sadece insanın değil, börtü böceğin, kuşların, çiçeklerin, kısacası doğadaki tüm canlıların sözcüsü ve yaşamlarının savunucusu olacağız.

Bu siyaseti yaparken, katılımcı olacağız, hiyerarşiyi reddedeceğiz, şiddet karşıtı olacağız, şiddetsiz bir politik dil kullanacağız.

Barış içinde herkesin farklı herkesin eşit ve özgür olduğu,  yaşamın korunduğu bir toplumsal düzeni mutlaka kuracağız. Kendi adıma kadına yönelik şiddetle mücadele gününde buna söz veriyorum.

Biz eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve dayanışma değerleriyle dünyayı değiştirme, demokrasiyi geliştirme, barış içinde eşit ve özgür yaşamı kurmayı önümüze koyduk. Bunu birlikte başaracağımıza inanıyoruz.

Yolumuz açık olsun, hepimize kolay gelsin.

Arif Ali Cangı

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşsözcüsü

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.