Hafta SonuHayvan HaklarıManşet

[Patili Günler] Köpek sahibi olmak için uygun aile misiniz?

0

2000’li yılların başları, üniversiteye hazırlanmakta olan dört arkadaş çevremizden bulup buluşturduğumuz tüm yardımlarla beraber Çocuk Esirgeme Kurumu’na gittik. Girdiğimiz sıfır-iki yaş grubundaki tüm çocuklar elleri yukarı, bana doğru uzanmış “anne anne” diyerek üzerime geliyorlardı. Hatta o andan hafızama attığım karede kucağımda dört çocuk, bacaklarımda sayamadıklarım var. Hepsi için anneydim o anda, şefkat kırıntısı arayışı ile bacaklarıma sarılırken onlar!

Hayatınızda ilk defa bir köpek sahiplenmeye karar verdiğinizi düşünelim şimdi, ilk iş olarak internete girip fotoğraflara bakıp gözünüze en sevimli gelen ırkı arayacaksınız muhtemelen. O ırkı belirlediğinizde ertesi gün hayvan satış mağazalarını gezmeye başlayacaksınız. Her birine aradığınız ırkı söyleyecek, “şu an burada yok, diğer dükkandan getirelim” veya “çiftlikten getirelim” yahut “yeni doğdu/doğmak üzere, sütten kesilsin…” yanıtlarını alacaksınız. Tümüne iletişim numaranızı bıraktıktan sonra eve gelecek, internetten sosyal paylaşım sitelerine girecek ve hali hazırda köpek besleyenlerin terk edilmiş bir hayvan veya barınaktan almanız tavsiyeleri ile karşılaşacaksınız. Heyecanla “Yavru bulur muyum?” diye soracaksınız. Tüm deneyimliler size “ilk köpeğiniz ise yavru değil, yetişkin köpeğin daha uygun olduğunu” anlatırken içinizdeki ses ısrarla itiraz edecek. Çünkü siz elinizde büyütecek bebek istiyorsunuzdur. Tüm bildiklerini sizin öğretmeniz hiç fena bir fikir değildir ne de olsa! Derken kendinizi yeniden Bursa/Balıkesir veya Silivri’deki çiftliklerinden (daha da ötesi yurtdışından?!) sizin için getirdikleri yavruları size sunan satış mağazasında bulursunuz. Siz yanlarına gittiğiniz an tüm yavrular üzerinize tırmanmaya başlar. Kucağınızda 4 yavru, bacaklarınızda sayamadıklarınız vardır. Hepsi için annesinizdir o anda, şefkat kırıntısı arayışı ile bacaklarınıza sarılırken onlar!

Sizi en çok yalayan, en çok kuyruk sallayan veya diğerleri gibi üzerinize atlayamayan, kenarda masum bakışlarla her hareketinizi takip eden çekinik köpek, evet işte o! Onu alıp oradan ayrılmak için düşünürken ona uygun aile olup olmayacağınız ile ilgili değerlendirmenize yardımcı olacak öz-sorgu önerilerim:

Soru: Satın almalı mı?

Sizinle olduğu süre boyunca patili evlat olarak kabul edeceğiniz can’a fiyat biçmemelisiniz, zira canlılar para ile satılmamalı, alınmamalıdır.

Soru: Bakımı zor mu?

Bakımı özellikle ilk yaşına kadar diğer yaşlara kıyasla daha zordur. Ancak ilerleyen yaşlarda ortak dil, ortak düzen ve alışkanlık biçimi geliştirirsiniz, kolaylaşır. Yine de yavru tüm sorumluluğu sizin üzerinizde olan, ihtiyaçlarının karşılanması gerekliliği sebebi ile de 0-2 yaş grubu insan yavrusunun bakım zorluğuna çok yakın bir zorlukla 15-20 yıl boyunca birlikte yaşayacağınız candır.

Soru : Masrafı çok mu?

Köpekli yaşamın masraflarına dair ileriki yazılarda daha detaylı bilgi verilecek olsa da iyi bakılan bir köpeğin masrafının bir çocuğun aylık masrafından fazla olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Lakin bu masraf konusu görecelidir. Kişiye, köpeğe, yaşam tarzına, hatta bölgeye göre kısabilmek ve daha uygun hale getirebilmek mümkün ve uygulanabilirdir.

Soru : Evde herkes istemiyorsa ne yapmalı?

Aynı evi paylaştığınız kişilerden herhangi biri o köpeği istemiyorsa şartlarınız uygun oluncaya kadar bu fikri erteleyebilirsiniz. Aksi taktirde evde huzursuzluk, çatışma ve köpeğinizin o evden ayrılması olay dizisini yaşamanız oldukça olası. Bir de bunun köpek tarafından yaşanılan boyutu var ki; size ve evine alışmışken ailesiz ve yuvasız kalmış olmanın ruhani çöküntüsü! Yanı sıra psikoloji ve davranış bozuklukları, yeni yuvasına güvensizlik, korku ve edindiği davranış bozuklukları sebebi ile de o yuvada tutunamama travmaları. O çekinik ve tatlı yavruya bunları yaşatabilme olasılığı bir defa daha düşünülmeli.

Soru : İlk köpeğiniz bebek mi yetişkin mi olmalı?

İlk defa aileye bir köpek katılacaksa tercih hiçbir şey bilmeyen bir bebekten yana değil, daha ziyade görmüş geçirmiş bir köpekten yana kullanılmalıdır ki biri diğerine farklı familyalar arasında iletişimi öğretebilsin. Diğer türlü, başarısız ilişki olasılığı arttığı gibi her iki taraf için de riskler oluşur; köpeklere olan sempati, sabır azalır ve köpeğin evden gitme travmaları artar.

Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta; yetişkin köpek evlat edinirken hakkında geçmişine dair bilgi toplayabildiğiniz ve travması en az olanı tercih etmenizdir. Bu eleme tüm süreci güzelleştirecektir. Çünkü kendisi ile barışık, mutlu bir köpek hayatın hiç tatmadığınız tatlarını almanızı sağlar. Diğer türlü fazla travması olan bir köpeğin davranış bozuklukları da olabileceğinden ilk defa köpek besleyecek kişi için zorlayıcı olabilecektir.

Soru : Yurtdışı seyahatleri bol bir işte çalışır, yalnız yaşarken köpek sahibi olma fikri nasıl değerlendirilmelidir?

Yurtdışı seyahatleri bol ve yalnız yaşayan biri için fikrin bir kez daha düşünülmesinde yarar var. Çünkü bugün varlığına güvenilen, köpeğe sizin yokluğunuz durumunda bakacak arkadaşlar veya pansiyonlar ihtiyaç hasıl olduğunda hala söz verdikleri şart ve hatta yerlerde olmayabilirler. Bir köpeğin ömrünün bakım biçimi, hastalık yatkınlığı ve ırkı genel etkenleri çerçevesinde değerlendirildiğinde ortalamada 8 ile 25 yıl arasında olduğunu düşünecek olursak söz konusu ihtiyaç sürekli olacaktır.

Tüm bu ve benzeri maddelerle değerlendirdiğiniz fikriniz hala anlamlılığını koruyorsa siz uygun bir aile neden olmayasınız? Bir patiye yuva açın!

 

Duygu Er

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.