Dış Köşe

Hayır sayın bakan, uyarıları dikkate alması gereken bizler değil, sizlersiniz – Işın Eliçin

0

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 25 Ağustos günü sel ve heyelan yüzünden yaralanan vatandaşları ziyaret etmek için gittiği Hopa Devlet Hastanesi’nde şöyle diyordu: “Şiddetli yağış olacağını ifade etmiştik. Hatta belediyemiz ve kaymakamlık vatandaşı ikaz etmişti. Gerçekten yaptığımız tahminlere göre şiddetli yağış bekliyorduk.”

Açıklamanın dahası da var ama ben bu kadarına odaklanmak istiyorum: Şiddetli yağış olacağını ifade etmek ne demek? Belediye ve kaymakamlığın vatandaşı ikaz etmesi ne demek?

Ne yapacaktı vatandaş? Evlerinin önüne set mi çekeceklerdi sele karşı? Kazma kürekle suyun yolunu değiştirmek için hendek mi kazacaklardı? Yahut evlerini bırakıp kaçacaklar mıydı? Nereye?

Bu anlamsız uyarılar devam ediyor bölgede:

Bu 25 Ağustos tarihli Meteoroloji Genel Müdürlüğü uyarısı: “Trabzon radarından alınan son görüntülere göre, Artvin’in kıyı ilçelerinde devam eden sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların, önümüzdeki üç saat süresince Hopa, Borçka ve Arhavi çevrelerinde aralıklarla kuvvetli olması beklendiğinden meydana gelebilecek sel, su baskını, heyelan, yıldırım, ulaşımda aksamalar vb. olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.”

Bu da 26 Ağustos’taki bir haberden: “Meteorolojinin etkili yağış uyarısının ardından Hopa’da belediye hoparlörlerinden vatandaşlara aşırı yağış uyarısı anonsu yapıldı. Öğle saatlerinde başlayan şiddetli yağış nedeni ile cadde ve sokaklar suyla doldu. Yağmura sokakta yakalanan vatandaşlar Kaymakamlık binasına sığınmaya çalıştı.”

Dikkatli ve tedbirli olmak ne demek? Bu uyarıyı asıl dikkate alması gereken valilik ve belediye değil mi? Onlar  uyarıyı yinelemekten öte ne yapıyorlar? Dikkatli ve tedbirli olunmadığı için, anlaşılan, caddeler ve sokakalar su dolmuş, canlar gitmiş!

Hayır efendim, devletin, hükümetin, kamu kuruluşlarının görevi sadece uyarmak değil. Uyarıdan önce ve uyarıyla birlikte önlem almak, çözüm, çare üretmek ve asıl uyarı yapma sorumluluğunu taşıyan kurum ve kuruluşlara kulak kesilmek, onların uyarılarını dikkate alarak iş yapmak, hizmet vermek.

Afet Yönetimi Uzmanı ve İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu örneğin, 2012 yılında üstelik de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı için hazırladığı bir raporla uyarmış. Keza TMMOB Çevre Mühendisleri odası da uyarmış.

Bu uyarıların dikkate alınması lazım ama uyaranların, hatalı uygulamaları dile getirip yapılması gerekenleri sıralayanların ‘vatan hainliği’yle suçlandığı bir dönemden geçiyoruz.

Suçlamaları göze alıp yazmaya devam edelim. Doğal mı değil mi tartışmalarını bir yana bırakıp Artvin’de en az sekiz cana mal olan facianın bir ‘afet’ olduğunu biliyoruz. Ve devletler, hükümetler, kamu kuruluşları, Bakan Eroğlu’nun ifadesiyle ‘Nuh Tufanı’ gibi bir afete karşı dahi önlem almak, hazırlanmak; birincil, asli görevleri insan hayatını korumak olduğu üzere, afet anlarında ve sonrasında hızlı müdahale ederek hayat kurtarmakla yükümlüdür.

Türkiye’de afet yönetimi için oluşturulmuş bir kurum var: ‘Afetlerde Türkiye’nin Ortak Gücü’ sloganıyla çalışan başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AFAD. Ancak AFAD’ın Karadeniz’deki afet olasılıklarına karşı hazırlık yapmadığını, kurumun başkanının Bakan Eroğlu ile bölgeye yaptığı ziyarete dair AFAD sitesinde yer alan haberden anlayabiliyoruz: “Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu,  AFAD başta olmak üzere bölgede risk haritası çıkarılacağını bildirdi. Dere yataklarındaki yapı kurulumunun bu afetteki en önemli sebep olduğunu bildiren Bakan Eroğlu, ‘Bütün kurumlar dereler konusunda dikkatli olmalı DSİ’den görüş alınmalı’ dedi. Vatandaşlarımıza da meteorolojiden yapılan anonsları dikkate almalıları konusunda uyarıda bulundu.”

Yine başa döndük işte: “Vatandaşlarımız meteorolojiden yapılan anonsları dikkate almalı.”

Hayır sayın bakan uyarıları dikkate alması gereken bizler değil, sizlersiniz.

Bir bilim insanı olarak, bizlerden de iyi biliyorsunuz ki, risk haritalarını çoktan çıkarmış, DSİ’den, Çevre Mühendisleri Odası’ndan, diğer tüm ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş almış, alınan bu görüşlere uygun önlemlerinizi çoktan hayata geçirmiş olmalıydınız.

Afetin yol açtığı ölümden ve zarardan, sizler de sorumlusunuz.

Işın Eliçin –  Diken

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.