Hafta SonuManşet

Alternatif film önerileri – Kevin Hakkında Konuşmalıyız

0

Filmin Orijinal İsmi : We Need to Talk About Kevin

Dil : İngilizce

Süre : 112 Dakika

Oyuncular : Tilda Swinton, Ezra Miller, John C. Reilly

Değerlendirme : Bu Film Kaçmaz

Neler Umdum Neler Buldum?

Uzun zamandan beri izlemek istediğim bir filmdi Kevin Hakkında Konuşmalıyız filmi. Filmin dikkat çekici olmasının yanı sıra son yıllarda aranan oyuncu listesinde yer alan Tilda Swinton ve Hollywood’un bebek yüzlü tanımına uyan yeni yıldızı Ezra Millerin yapımda yer alması filmi daha çekici kılıyordu. Bir de filmin Cannes’da gösterilip çok beğenilmesinin ardından Londra’da ödül alması yapımı “Bu Film Kaçmaz” kategorisine sokmuştu.

Beklentilerimin yüksek olduğu yapımları izlerken hep bir hayal kırıklığı yaşama ihtimalim olduğunu bilirim. Fakat Kevin hakkında olan bitenleri izlerken gerçekten kısa darbelerle sersemleten hikayeler ve görüntüler karşısında kendimizi buluyoruz. Ana –oğul ilişkisini anlatan çoğu zaman sorgulayan bu yapım aile anlayışının ortasına saatli bombayı yerleştirip, patlama anına biz seyircileri şahit gösteren ve kim haklı kim haksız bunun cevabını bizlere bırakan bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.

Plansız bir çocuğu dünyaya getirme ve sonrasında plansız olan hayatın içinde o çocuğun büyümesi, çocukluğu sadece anne için bir kabusa dönüşen içinden çıkılmaz bir çember…

Filmde anne-oğul ilişkisi bize tarafsız bir şekilde fakat odak noktasına anneyi alarak anlatıyor. Mesela evin küçük kızının başına gelenleri anne bilmiyor, izleyenler olarak biz de bilmiyoruz… Bu açıdan anneyi odak noktasına alan bir film olduğunu söyleyebilirim. Fakat bu ilişkide suçlu/suçsuz haklı/haksız ayrımına girmeden, olayların içerisinde kendimize bir yer buluyoruz.

Filmin romandan uyarlanmış olması ve roman ile arasındaki bağı koparmayıp aynı bağlantıda ilerlemiş olması filmin seviyesini yükseltmiş. Roman uyarlamalarında olması gereken ve tercih edilen romandan bağımsız bir filmin çok da başarılı olmadığı birçok yapımda karşımıza çıkmıştır.

Sahnelerde kullanılan metaforların, geçişlerin, yakın çekimlerin gerçekten özenle işlenmiş olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Filmin git-gellerle derdini anlatıyor olması sinema yapımları için altından kalkması zor ve seyircinin ilgisini dağıtan bir hava yaratır. Fakat Kevin ve annesinin hikâyesindeki bu git-geller, yaşanan durumun vahametini bu tarzda anlatış biçimini seçmiş ve bu anlatış tarzı filme “cuk” oturmuş diyebilirim.

Oyuncuların filme katkısını “fevkaladenin fevkinde” olarak tanımlayabilirim. Tilda Swinton ve Ezra Miller’in ana-oğul düellosunda, daha çok öne çıkan ise vurdum duymaz baba rolüyle John C. Reilly’nin olduğunu düşünüyorum. Amerikan tipi son model baba hüviyetini kolaylıkla taşıyan bir karakteri ( oğlu at istese at alacak potansiyele sahip baba figürü) izleyiciyi kendisinden “gıcık” aldırmadan sergilediğini düşünüyorum.

(-) Beklentileri Farklı İzleyicilere Uyarı!

Bu film, çok heyecan vaat eden, şiddetin tavan yaptığı, aile içi kavgaların gırla gittiği bir yapım değildir. Böyle beklentileri olan lütfen uzak dursun. Bir de metaforlardan, git-gellerden hoşlanmayan, sahneler arasında kısa geçişlerden hoşlanmayan, her sahnede bir anlam arayan izleyicilere tavsiye etmediğimi belirtmek isterim.

Enfes Sahnelerle Hatırlarım Seni!

Bazı filmler vardır, kendini sevdiren çocuklar gibi bir sahnesini tekrar izlemek için karşısına geçtiğimizde baştan sona kendini izletir. İşte Kevin Hakkında Konuşmalıyız böyle bir film.

Mazbut evinde bir şeyleri geride bırakmak isteyen Eva Khatchadourian (Tilda Swinton) kırmızı boya atılmış evinin dış cephesini ve daha sonra camlardaki kırmızı boyayı jiletle temizleme sahnesinin filmin en dikkat çekici sahnesi olduğunu düşünüyorum. Rüya ya da evlenmeden önce, Domates Festivalinde kırmızıya boyanmış vücudu ile yaşadığı unutulmaz anın farklı bir tezahürü gibiydi.

Kevin ile annesinin lüks bir restoranda yemek yedikleri sahnede, arsız çocuk Kevin tarafından dile getirilenlerle, yaşadığımız dönemde anne-çocuk ilişkisi ve birbirlerini anlayamayan ebeveynler ve çocuklar konusunda, çok iyi bir gönderme yapıldığını düşünüyorum…

Filmden Aforizmalar

Küçük Kevin’dan annesine:

“Bir şeye alışkın olman ondan hoşlanıyorsun anlamına gelmez. Sen bana sadece alışkınsın.”

 

Muhittin Kurban

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.