Dış Köşe

Bir ömürlük eylemsizlikle mücadele – Samuel Dariol

0

Bu yazı stories.breakfree2016.org/ dan alınmıştır

Hızlı ve emsalsiz değişimin yaşandığı bir çağda dünyaya geldim — Soğuk Savaş’ın sonlanması, küreselleşen ekonomi, Amerikan popüler kültürünün yayılışı, ve teknoloji çağının başlangıcı. Dünya liderleri, yeni bir barış ve istikrar çağını müjdeliyorlardı, ve hiçbir sorunun yüzleşilemeyecek kadar büyük olmadığı yeni bir iyimserlik havası esiyordu.

1991’de, 27 Ocak günü, annemle babamın dört çocuklarından ilki olarak dünyaya geldim. İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi üzerine Hükümetlerarası Müzakere Komitesi(INC), bu tarihten sadece bir hafta sonra, Vaşington’da toplanmıştı.

Toplantı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) temellerini attı. Fakat, 25 yıl geçmesine rağmen, henüz dünya uluslarından, hızla istikametinde gittiğimiz felaket boyutunda iklim değişikliğine doğru gidişimizin önüne geçecek vaadi ve eylemi sağlayabilmiş değil.

2015 yılı, tarihin en sıcak yılı ve de, ortalama sıcaklıkların üstünde ölçülmüşüst üste gelen 39. yılidi. Kuzey Amerika yerlisi Biloxi-Chitimacha-Choctaw kabilesinden Yeni Gine’deTemarai Atolleri ve Carteret Adaları’ndayaşayanlara, şimdiden birçok topluluğun iklim değişikliği ile ilişkili bir şekilde yerlerinden olmalarına şahit olduk.

Ancak, tüm bunlara karşı, birçoğu iklim değişikliğinin etkisinin tamamını zaten hissetmeyecek olan siyasi liderlerimiz, iklim eylemliliği üzerine vasatlığın dibinde kala kalmış vaziyetteler. İskoçya ve Belçikagibi birçok ülke elektrik üretmenin en kirletici yöntemlerinden biri olan kömür madenciliğinden uzaklaşadursun, Avustralya’da, hem eyalet hem de federal seviyede, bizim hükümetlerimiz, madenlere kira sözleşmelerini onaylamaya devam ediyor.!

İklim değişikliğinin dünyamıza karşı ciddi tehdidinin farkına vardıkça, niçin liderlerimizin bunu ciddiye almadığını düşünmeye başladım. Yani, bu bizim geleceğimiz! Değil mi?

Güçlü bir menfaat ağı olduğunu fark etmem zamanımı aldı; fosil yakıtların yerin dibinden kazıp çıkarılmasında dev bir kâr yattığını ve yolsuz icraatleri, ve vaziyeti değiştirmek için bunların arkasındakilere kadar inmemiz gerektiğini anlamam. — Fosil yakıt şirketleri — bizim Câlût’umuz, Tepegöz’ümüz.

36

Aralık 2015 Flood the System (Sistemi Bas) Eylemi. Fotoğraf: Kieran Jairath

Bunun üzerine, üzerimde iktidarı olanlarla hoşnutsuz ilişkime ve kuralları çiğnemekten aslında çekinmeme rağmen, sivil itaatsizlik eylemlerinde bulunmaya başladım. Muhafazakar parllamenterlerin çalışmalarına sekte vuracak eylemler, fosil yakıt şirketlerine (ve onlara kredi sağlayan büyük bankalara), ve yatırımlarıyla fosil yakıtlardan kâr edenlere, mesela bunu yapan üniversitelere karşı.

Avustralya Çevre Bakanı Greg Hunt, nam-ı diğer ‘Kömür Bakanı’ 31 Ekim, 1977 Fotoğraf: Gabrielle Raz-Liebman

Avustralya Çevre Bakanı Greg Hunt, nam-ı diğer ‘Kömür Bakanı’ 31 Ekim, 1977 Fotoğraf: Gabrielle Raz-Liebman

Paris Antlaşması’yla atılmış olan adımların farkında olmamız gerek, ama diğer taraftan Avustralya’nın, OECD’deki kişi başına düşen en yüksek salımlara sahip ülke olduğunu da unutmamalıyız; ve Victoria eyaletindeki görünürde ilerici yönetimin bile iklim değişikliği konusunda kuvvetli eylemde bulunmaktan aciz kaldığını, son bütçesinde.

Hükümetler ve kurumlar sınıfta kaldıklarında, biz harekete geçmeliyiz.

Melbourne Üniversitesi’nde öğrenciler, üniversitenin yatırımlarını fosil yakıtlardan geri çekmesi çağrısı yapıyor. Fotoğraf: Fossil Free MU

Melbourne Üniversitesi’nde öğrenciler, üniversitenin yatırımlarını fosil yakıtlardan geri çekmesi çağrısı yapıyor. Fotoğraf: Fossil Free MU

4–15 Mayıs arası, dünyanın her tarafında insanlar, fosil yakıt sanayiinin yolsuz icraatlerine karşı küresel bir kitlesel eylem dalgasıyla duracaklar. Avustralya’da da #KömürdenKurtul hareketi, yüzlerce, belki binlerce kişinin, kapkara kömür mavnalaranın yola çıkmasını engellemek için Newcastle Limanı’nı sarmasında vücut bulacak. Bölgemizden yerli ilk uluslar halkları ve bu kaz-çıkar sanayiinin etkilerine maruz kalan ön-saf topluluklar önderliğindeki eylem, politikacılara ve halka, iklim değişikliğinin insanları her gün etkiliyor olduğunu hatırlatacak.

Benim gibi, hayatlarında sadece iklim değişikliğinden etkilenmiş bir dünya görmüş başka birçok genç insan, geleceğimizi korumak için hükümetlerimize mesaj vermek uğruna tutuklanmayı göze alacak.

Ancak, bu hükümetler ve liderler — ki iklim değişikliğiyle ilgili eyleme geçmeyi reddetmeleri sayesinde Avustralya’nın yüksek salımlarından sorumlular ve bundan kâr ediyorlar, protestocuları cezalandırmak için yeni sert bir kanun kabul ettiler ve pisliklerini temizlemek üzere topu bizim neslimize atacaklar; — onlar bizi kınayacak. Bizleri “çapulcu”,”cahil şuursuz”, “bencil” ilan edecekler.

7–8 Mayıs’ta Newcastle’daben eyleme geçiyorum. Çünkü, birçok kişi gibi ben de, 25 sene sonra geriye bakıp keşke daha fazlasını yapsaydım demek istemiyorum. Muhafazakar siyasetçiler ve medya bize saldırabilir, ama gücün bizde olduğunu biz de biliyoruz onlar da.

Değişimin hızla yaşandığı bir çağda dünyaya geldim, ve şimdi, kendimi yine benzer bir dönüm noktasında buluyorum. Ama bu sefer, kitlesel taban hareketlerinin gücüyle, yaşadığımız değişimin zenginlerin, iktidar düşkünlerinin ve kâr peşinde koşanların menfaatine bir değişim olmayacağına dair umutluyum. Aksine, bu değişim, bizim değişimimiz, insanlar için.

 

Bu yazı stories.breakfree2016.org/ dan alınmıştır

39-Samuel Dariol

 

Samuel Dariol

 

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.