Doğa MücadelesiEkolojiManşet

Afyon’da küresel ısınmaya ‘soyut bir iddia’ diyen şirketin altın arama ruhsatına ikinci ret

0
Emirdağ, Afyon, Tüprag, altın madeni,
Kaynak: Çatallı Köyü Facebook sayfası

Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde bulunan bin 364 hektarlık alan için Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi‘ne verilen maden arama ruhsatı ikinci kez iptal edildi. TÜPRAG Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘nin Afyonkarahisar İdare Mahkemesi‘ne verdiği savunmada iklim değişikliği ve küresel ısınmaya ‘soyut iddialar’ dedi.

Dördüncü grup madenlerden C bölümü kapsamında alınan ruhsat, altın, gümüş, platin ve bakır gibi madenler için şirketlere arama izni sağlıyor. Altın madenciliğinde ise canlı sağlığına ve doğaya zararı bulunan siyanür kullanılabiliyor. Siyanür altını ayrıştırma süreçlerinde kullanıldığı için sondaj süreçlerinde şirketler tarafından kullanılmadığı belirtilen oldukça zararlı bir kimyasal.

Dava Afyonkarahisar İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ve yedi vatandaş tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü‘ne ve Tüprag Metan Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne açılmıştı.

‣Emirdağ’da altın arama ruhsatı iptal edildi: Hukuka uygun değil 
Emirdağ’da altın arama ruhsatına yürütmeyi durdurma kararı: Kamu yararına aykırı 

Gerekçe: Kamu yararına aykırı

Davada 1.364,38 hektarlık alana ilişkin olarak Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine verilen ve dört yıllık detay arama dönemi 16 Ekim 2020 tarihinde başlayan 4. grup maden arama ruhsatının iptali talep edilmişti. Bu talebin gerekçeleri arasında ise şunlara yer verildi:

  • “Dava konusu maden arama ruhsatının uluslararası sözleşmelere, Anayasa’ya, mevzuata ve hukuka aykırı olduğu,
  • Toplumun yaşama hakkını yok eden madencilik faaliyetlerine izin verilmesinin izin veren kamu gücünün hukuki dayanağını yitirmesine neden olacağı,
  • Alandaki su kaynakları, meralar ve ormanlar olmak üzere tüm doğal eko sistemleri, bu etkiye bağlı olarak hayvan sağlığını ve hayvancılık faaliyetlerini tehlikeye düşüreceği,
  • Bölgedeki diğer maden arama ruhsatlarıyla, projeleriyle ve işletmeleriyle birlikte kümülatif etkisi hesaplanmamış ve tüm kirletici, yok edici tesislerle birlikte kümülatif etki analizi yapılmadan ruhsat verilmiş ise başkaca bir araştırmaya gerek görülmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği,
  • Tarım alanlarını yok edeceği,
  • Afyonkarahisar İli’ndeki beş büyük ovanın 2016 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla koruma altına alındığı,
  • Ruhsat alanının bu ovaların etkileşim alanı içerisinde bulunduğu,
  • Doğal kaynaklara bağlı tarım ve hayvancılığı bitireceği,
  • Alanın eski haline iadesinin mümkün olmayacağı,
  • Jeolojik, klimatolojik ve hidrolojik yapının, insan ve hayvan sağlığının bozulacağı,
  • Çevre kirliliğine sebebiyet vereceği,
  • Hiçbir şekilde kamu yararının söz konusu olmadığı gerekçeleri”

Şirket Mahkemeye iklim değişikliğinin soyut bir iddia olduğunu söyledi

İklim değişikliği ve küresel ısınmaya soyut iddia diyen TÜPRAG Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘nin Afyonkarahisar İdare Mahkemesi‘ne verdiği beyanatta ise şu ifadelere yer verildi:

“Davacıların dava açma ehliyetinin ve davanın süresinde açılıp açılmadığının resen incelenmesi gerektiği, dava konusu maden arama ruhsatının 3213 sayılı Maden Kanunu ile Maden Yönetmeliğinde öngörülen hükümlere uygun olarak düzenlendiği, maden arama ruhsatının ÇED belgesi olmadan da düzenlenebildiği, maden kanununa göre ÇED belgesinin işletme aşamasında alındığı, çevresel etkiler konusunda somut bir tespit yapılmadığı, maden alanlarına yönelik Anayasa Mahkemesi kararı gereğince de rezervin bulunduğu alanda madencilik faaliyeti yürütülmesinin teknik zorunluluk olduğu ve üstün kamu yararı içerdiği, arama ruhsatının iptali cezaların kanuniliği ilkesine aykırılık teşkil ettiği, davacıların siyanür kullanılacağı iddialarının söz konusu olmadığı, covid-19, kanser, ekolojik kirlilik, doğurganlık, kısırlık iddialarının soyut ve bilimsel dayanağının olmadığı, küresel ısınma ve iklim değişikliği, orman yangınları vb. konulardaki iddiaların soyut iddialar olduğu, çeşitli kanunlara ve uluslararası sözleşmelere muhalefet iddialarının somut örneklerle açıklanmadığından dolayı soyut olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.”

Mahkeme: Hukuka aykırı

Son olarak mahkemece verilen kararda şu ifadeler kullanıldı:

  • “[…] planlanan madencilik faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek işletmelerin ÇED Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlü oldukları, ‘ÇED Olumlu’ kararı veya ‘ÇED Gerekli Değildir‘ kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyeceği, proje için yatırıma başlanamayacağı, ihale edilemeyeceği açıktır.
  • Bunun yanı sıra madencilik faaliyetlerinde jeolojik haritalama, jeofizik etüd, sismik, karot, kırıntı ve numune alma ile bunlara yönelik sathi (yüzeysel) hazırlık işlemleri içeren faaliyetler için çevresel etki değerlendirmesi kararı aranmayacağı, ancak madencilik faaliyetlerinde detay arama döneminde ÇED sürecini gerektiren sondaj, yarma, kuyu, galeri gibi arama faaliyetlerinin de yapılabileceği anlaşılmaktadır.
  • Hal böyle iken, mevzuatta maden arama faaliyetlerinin doğrudan çevreyi koruma mevzuatında öngörülen şart ve yükümlülüklerden istisna tutulmadığı, maden arama faaliyetinin içeriğine ve arama yöntemine göre çevresel etki açısından değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu uyuşmazlığın ise 4. grup maden arama ruhsatına ilişkin olduğu,
  • Ruhsatın ön arama, genel arama ve detay arama dönemlerini kapsadığı, arama ruhsatında bir sonraki safhaya geçildikçe doğa ve çevreye olan müdahalelerin boyut ve niteliğinin değişeceği, bu dönemlere silsile halinde başlanılması aşamasında her dönemde çevre mevzuatı açısından ayrı bir değerlendirme yapılmayacağı,
  • Çevre mevzuatı açısından değerlendirmenin tüm dönemleri kapsar şekilde ilk aşamada tüm arama ruhsatı açısından yapılan bir durum olduğu anlaşılmaktadır.
  • Olayda; dava dosyasındaki mevcut bilgi belgelerle birlikte bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Konya Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesi‘nce belirlenen konularda yapılan keşif ve bilirkişi sonucunda, genel olarak hal-i hazırda yürütülen ve proje kapsamında yapılması planlanan maden arama faaliyetlerinin, alanın niteliğine, su kaynaklarına, çevresel açıdan ve tarım hayvancılık faaliyetleri açısından her hangi bir olumsuz etkisinin saptanamadığı ancak, ÇED sürecinin mevzuata uygun işletilip işletilmediği yönünden yapılan incelemede, keşif tarihinde yapılan tespitlerde ruhsat sahibi müdahil şirket tarafından 100 metre derinliğinde iki adet karotlu arama sondajı yapıldığı, karotlu sondaj için ÇED kararı alınmasına gerek olmasa da, Maden Yönetmeliği’nde yer alan ve yarma, kuyu açma gibi önemli kazı işlemlerinin yapılabileceği ‘detay arama dönemi’ için ÇED sürecinin işletilmesinin gerekli olduğu, her ne kadar müdahil şirket tarafından belirtilen faaliyetlerin yapılmadığı ve yapılmasının da planlanmadığı belirtilse de buna engel teşkil eden herhangi bir durumun mevcut olmadığı, dosya içeriğinde ÇED raporu kapsamında değerlendirilen bu faaliyetler için müdahil şirket tarafından ÇED Yönetmeliği’ne göre proje tanıtım dosyası hazırlanıp detay arama dönemine yönelik bu sürecin işletildiğine dair herhangi bir bilgi veya belgenin de dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
  • Bu durumda, Maden Yönetmeliği’nde yer alan ve yarma, kuyu açma ve sondaj gibi önemli kazı işlemlerinin yapılabileceği ‘detay arama dönemi‘ için ÇED süreci işletilmesi gerektiği halde bu süreç işletilmeksizin, Afyonkarahisar İli, Emirdağ İlçesi sınırları içerisinde bulunan 1.364,38 hektarlık alana ilişkin olarak müdahil Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine verilen ve 4 yıllık detay arama dönemi 16/10/2020 tarihinde başlayan 201700788 sicil ve 3343690 erişim numaralı 4. grup maden arama ruhsatında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

Ne olmuştu?

Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde bulunan bin 364 hektarlık alan için Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi‘ne 26 Aralık 2022’de maden arama ruhsatı için yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Ardından şirkete verilen maden arama ruhsatı Mart 2023’te iptal edilmişti. Ancak şirket kararı istinafa götürdü.

Daha önce verilen ruhsat iptali kararında, Maden Yönetmeliği‘nde yer alan ve yarma, kuyu açma ve sondaj gibi kazı işlemlerinde istenen “detay arama dönemi” için ÇED sürecinin işletilmemiş olması birçok kez vurgulanmıştı. Daha önce verilen ruhsatın hukuka uygun olmadığı belirtilmişti.

Tüprag Metal Madencilik San. ve Tic. A.Ş., Eldorado Gold Corporation’ın Türkiye’deki uzantısı.

Tüprag’ın yalnızca Elmadağ’da dahi çevreye zararı olacağı belirtilen arama çalışmalarına karşın şirketin sitesinde prensibinin “Önce insan ve çevre, sonra madencilik” olduğu belirtiliyor.

Tüprag şirketine verilen dördüncü grup maden arama ruhsatı 16 Ekim 2017’de yürürlüğe girmişti.

Ruhsat sahasının 145 ada, 189 ve 195 sayılı parselleri mera vasıflı araziler içerisinde yer alıyordu.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.