Doğa MücadelesiEkolojiManşet

Emirdağ’da altın arama ruhsatı iptal edildi: Hukuka uygun değil

0
Kaynak: Çatallı Köyü Facebook sayfası

Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde bulunan bin 364 hektarlık alan için Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi‘ne verilen maden arama ruhsatı iptal edildi.

Dördüncü grup madenlerden C bölümü kapsamında alınan ruhsat, altın, gümüş, platin ve bakır gibi madenler için şirketlere arama izni sağlıyor. Altın madenciliğinde ise canlı sağlığına ve doğaya zararı bulunan siyanür kullanılabiliyor. Siyanür altını ayrıştırma süreçlerinde kullanıldığı için sondaj süreçlerinde şirketler tarafından kullanılmadığı belirtilen oldukça zararlı bir kimyasal.

Dava Afyonkarahisar İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ve yedi vatandaş tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü‘ne ve Tüprag Metan Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne açılmıştı. 26 Aralık 2022’de maden arama ruhsatı için yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Bu kararla birlikte ruhsat tamamen iptal edilmiş oldu.

Emirdağ’da altın arama ruhsatına yürütmeyi durdurma kararı: Kamu yararına aykırı 

Afyonkarahisar İdare Mahkemesi‘nce verilen kararda Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporundaki eksikliklere işaret edilerek şu ifadelere yer verildi:

“Olayda; dava dosyasındaki mevcut bilgi belgelerle birlikte bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Konya Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesi‘nce belirlenen konularda yapılan keşif ve bilirkişi sonucunda, genel olarak hal-i hazırda yürütülen ve proje kapsamında yapılması planlanan maden arama faaliyetlerinin, alanın niteliğine, su kaynaklarına, çevresel açıdan ve tarım hayvancılık faaliyetleri açısından her hangi bir olumsuz etkisinin saptanamadığı ancak, ÇED sürecinin mevzuata uygun işletilip işletilmediği yönünden yapılan incelemede, keşif tarihinde yapılan tespitlerde ruhsat sahibi müdahil şirket tarafından 100 metre derinliğinde iki adet karotlu arama sondajı yapıldığı, karotlu sondaj için ÇED kararı alınmasına gerek olmasa da, Maden Yönetmeliği’nde yer alan ve yarma, kuyu açma gibi önemli kazı işlemlerinin yapılabileceği ‘detay arama dönemi‘ için ÇED sürecinin işletilmesinin gerekli olduğu, her ne kadar müdahil şirket tarafından belirtilen faaliyetlerin yapılmadığı ve yapılmasının da planlanmadığı belirtilse de buna engel teşkil eden herhangi bir durumun mevcut olmadığı, dosya içeriğinde ÇED raporu kapsamında değerlendirilen bu faaliyetler için müdahil şirket tarafından ÇED Yönetmeliği’ne göre proje tanıtım dosyası hazırlanıp detay arama dönemine yönelik bu sürecin işletildiğine dair herhangi bir bilgi veya belgenin de dosyaya sunulmadığı görülmüştür.”

Maden Yönetmeliği‘nde yer alan ve yarma, kuyu açma ve sondaj gibi kazı işlemlerinde istenen “detay arama dönemi” için ÇED sürecinin işletilmemiş olması kararda birçok kez vurgulandı. Daha önce verilen ruhsatın hukuka uygun olmadığı belirtildi.

Tüprag Metal Madencilik San. ve Tic. A.Ş., Eldorado Gold Corporation’ın Türkiye’deki uzantısı. Tüprag’ın yalnızca Elmadağ’da dahi çevreye zararı olacağı belirtilen arama çalışmalarına karşın şirketin sitesinde prensibinin “Önce insan ve çevre, sonra madencilik” olduğu belirtiliyor.  

Tüprag şirketine verilen dördüncü grup maden arama ruhsatı 16 Ekim 2017’de yürürlüğe girmişti.

Ruhsat sahasının 145 ada, 189 ve 195 sayılı parselleri mera vasıflı araziler içerisinde yer alıyordu.

Maden tesisinin bilirkişi raporunda ise çeşitli mühendislik başlıkları altında şu değerlendirmelere yer verilmişti:

  • Maden Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu sahanın henüz arama aşamasında olduğu, arama çalışmaları sırasında (sondaj dahil) siyanür veya diğer herhangi bir kimyasal maddenin kullanılmadığı, Maden Mevzuatı’na aykırı bir durumun saptanmadığı, arama çalışmasının maden arama teknolojisine uygun olduğu, arama ruhsatı aşamasında arama çalışmaları için galeri-yarma-kuyu açma gibi önemli bir kazı işlemi yapılmayacaksa ÇED kararının aranmayacağı, ekonomik olarak işletilebilecek altın varlığının tespit edilmesi durumunda oluşacak kamu yararının, çevreye verilmiş/verilecek sınırlı zararların çok üstünde olacağı;
  • Jeoloji Mühendisliği (Hidrojeolojik) açısından değerlendirmede; dava konusu alanda maden arama çalışmasının mevzuata uygun olarak iki adet 100 metre derinliğinde karotlu arama sondajı yapılmış olup bilimsel olarak yapılan sondajın sığ sondaj kategorisinde yer aldığı değerlendirilmiştir. Maden arama aşamasında, dava konusu alanda yapılan sondaj faaliyetleri; yeraltı suyunu besleyen ortamları etkileyecek düzeyde olmamıştır. Ayrıca; maden arama aşamasında, yüzeysel akışın etkilenmesini gerektirecek ve havzadaki su dengesini değiştirerek su kalitesinin olumsuz etkilenmesine neden olabilecek faaliyette bulunulmamıştır. Maden arama aşamasında mevcut su kaynaklarının kuruması veya yeni su kaynaklarının oluşmasına neden olabilecek herhangi bir olumsuzluk olmadığı;
  • Çevre Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; arama ruhsatı alma işleminin ÇED sürecinden önce olması gereken bir uygulama olduğu, müdahil davalının da bu yönde işlem tesis ettiği, arama ruhsatı alındıktan sonra İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüklerinden ÇED muafiyeti için görüş talep edilmesinin faydalı olacağı, müdahil firmanın bu yönde bir girişiminin olmadığı, Karotlu sondaj için ÇED kararı alınmasına gerek olmadığı, ancak Maden Yönetmeliği’nde yer alan “detay arama dönemi” için ÇED sürecinin işletilmesinin gerekli olduğu;
  • Orman Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; proje alanında yüksek eğim ve sığ toprak yapısı ile yeryüzü şeklinin; orman ekosistemi ve doğal dengesi ile sürekliliği için risk teşkil etmesine karşın, yapılacak faaliyete ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan izin alındığı, yapılacak arama faaliyetinin maden çıkarma işleminin ileri safhalarını kapsamadığı dikkate alındığında, bu aşamada yapılacak arama faaliyetinin ormancılık bilim ve fenni bakımından etkilerinin sınırlı kalacağı;
  • Harita Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; Afyonkarahisar İli, Emirdağ İlçesi, Çatallı Köyü, ER: 3343690 Erişim numaralı IV-C Grubu 1364,38 hektarlık sahanın tamamında geçici maden arama projesi planlandığı ve ruhsat sahasının yakınındaki en yakın yerleşim yerlerinin 2 km uzaklıkta Balcam Köyü, 4 km uzaklıkta Tez Köyü ve 3,5 km mesafede Çatallı Köyü olduğu;
  • Ziraat Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; yapılacak olan faaliyetlerin meraya geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde zarar verme ihtimalinin bulunmadığı;
  • İnşaat Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; ruhsat sahasına ulaşım yollarının mevcut ara bağlantı yollarından sağlandığı, Kadastral yolların bulunmadığı, bölgenin trafik hacim hesabının yapılması gerektiği, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Trafik Hacim Haritası çalışması kapsamında ruhsat alanı civarında oluşacak hesaba göre yeni yolların açılması ya da mevcut yolların iyileştirme yapılarak kullanımın sağlanması gerektiği, aksi takdirde mevcut yolların etkileneceği;” yönünde görüş ve kanaatlerin bildirildiği görülmüştür.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.