Editörün SeçtikleriEkolojiManşetYerel

Zilan’da ikinci perde: Yeni bilirkişi raporu HES’i durdurabilecek mi?

0

Video-haber: İdris YILMAZ

*

Van’ın Erciş ilçesinde yer alan Zilan bölgesinde yargı kararlarına rağmen inşaatı sürdürülen HES ve maden ocaklarına karşı çevrecilerin verdiği mücadele devam ediyor.  Hukuki mücadele kapsamında  yapılan ilk bilirkişi incelmesinin yetersiz bulunması üzerine Danıştay 6’nci Dairesi’nin kararıyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim görevlilerinin yer aldığı uzman  heyet, Zilan Deresi‘nde incelemelerde bulundu.

Van’ın Erciş ilçesinde yer alan Zilan Deresi‘nde  yapılan hidroelektrik santraline (HES) karşı 2014 yılından bu güne kadar  vatandaşlar ve çevre örgütlerinin mücadelesi sürüyor

Zilan, kapalı bir havza olan Van Gölü‘nü besleyen derelerden biri. HES’in 500-600 metre gerisinde ise Koçköprü Barajı bulunuyor.

Ulupamir Köyü (Hara) civarında yapılan ve Pirneşin köyü mezarlığını da etkileyen  HES ile ilgili Danıştay 6’ncı Daire, yurttaşların Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun iptali istemiyle açtıkları davayı reddeden yerel mahkemenin kararını bozdu. Bunun üzerine mahkeme kararıyla yeniden bilirkişi görevlendirmesi gerçekleştirildi.

İlgili haber: [Yeşil Gazete Doğu’da-5] Zilan’ın gösterdikleri: Hukuk, doğaya hep geç kalıyor

5 Ekim 2021 tarihinde yapılan bilirkişi incelemesini yeterli bulmayan mahkeme ikinci kez bilirkişi incelemesi yapılması kararı aldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim görevlileri tarafından görevlendirilen heyet Zilan’da ikinci kez incelemelerde bulundu. İnceleme sırasında üniversite hocalarının mahkeme heyetine bölgenin tarihçesi ve endemik bitki dokusu hakkında açıklamalarda bulunması dikkat çekmişti.

Uzman  heyet görevlendirildi

Van 1. İdare Mahkemesi’nde açılan dava nedeniyle 5 Ekim 2021 tarihinde bölgede keşif yapılmıştı. Soruşturma dosyasına atanan bilirkişi heyetinin yaptığı incelemeler sonrası hazırlanan raporlarda, bölgenin endemik yaşam alanı olması ile birlikte arkeolojik alan olduğunun detaylarına dikkat çekildi. Arkeoloji raporunda her ne kadar HES’in bir tarihi tahrip ettiği ifadelerine yer verilse de; ziraat, inşaat ve jeoloji mühendisleri HES’i destekler nitelikte rapor hazırladı. . Ancak Zilan Ekoloji Platformu avukatları hazırlanan raporun bilimsel niteliği olmadığı gerekçesiyle itiraz haklarını kullandı. İtirazın kabul edilmesi üzerine ilgili mahkeme konusunda uzman bilir kişi heyeti oluşturdu.

İlgili haber: Zilan çamur akıyor: HES ve altın madeninden sonra şimdi de mermer ocağı açılıyor

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyeleri Dr. Mustafa Akkuş, arkeolog araştırma Görevlisi Sinan Kılıç, arkeolog Öğretim Görevlisi Ayşe Özgüven, çevre mühendisi Prof.Dr. Atilla Durmuş, ziraat mühendisi Dr. Öğretim Üyesi Adnan Yaviç’in yer  aldığı heyet  Zilan’da HES’in yapıldığı bölgede yeniden incelemede bulundu. Yapılan incelemeye Çev-Der Başkanı Ali Kalçık, Van Ziraat Mühendisleri Odası Eşbaşkanı Viyan Acar ve Engin Işık ile mahkeme heyetinden üyeler katıldı.

Dava müdafilerinin de aldığı inceleme heyeti,  yapılan dava değerlendirmesi sonrası bölgenin arkeoloji, fauna, flora, endemik bitki ve canlı türü ile tahrip edilen mezarlıklar hakkında bilgi topladı. Davalı tarafın talebiyle bölgede görev yapan asker ve korucular HES regülatörünün kapısını tutarak ne habercilerin ne de çevre aktivistlerinin içeriye girmesine izin verildi.

Hakimin Jandarma tepkisi

Yaklaşık üç saat süren incelemede bilirkişi heyetinin mahkeme heyetine yaptığı açıklamada bölgenin tarihsel dokusu aynı zamanda tahrip edilen mezarlıklarla birlikte endemik canlı türüne dikkat çekildi. Çev-Der üyesi Zeynel Abidin Çelebi’nin yönetmeliğin koşullarından biri olan, can suyunun bırakılmadığı, bununla birlikte su tribünlerinin üzerlerinin açık olması dolayısı ile bölgedeki canlıların olumsuz etkilendiği ifadeleri üzerine HES görevlisinin tepkisi kısa süreli bir tartışmanın oluşmasına yol açtı. HES görevlisinin hakimin talebi olmadan bölgeye jandarma çağırması ise görevli hakimin tepkisine neden oldu. Bölgede yapılan incelemenin ardından HES regülatörünün incelenmesi aşamasında STK temsilcileri aynı zamanda basın mensuplarının içeriye geçmesi korucular tarafından engellendi.

Viyan Acar: ÇED raporu hukuka aykırı

Van Ziraat Mühendisleri Odası Eşbaşkanı Viyan Acar Zilan Vadisi’nin endemik bitki ve canlı florasının önemine dikkat çekti ve verilen ÇED raporunun hukuka aykırı olduğunu söyledi: “HES’in buraya zarar vereceğini anlamamız için uzman olmaya gerek yok. Burada çok ciddi anlamda endemik türler vardır. HES’in devam etmesi durumunda önümüzdeki 20 senede burada gördüğümüz bu güzellikleri göremeyebiliriz”

Kalçık: Mücadelemiz devam ediyor

HES’in başlama aşamasından bugüne kadar mücadele verdiklerini dile getiren Van Çev-Der Başkanı Ali Kalçık şunları söyledi:  “Bütün hukuki mücadelemize rağmen HES inşaatı bitirildiyse de halen umudumunuz yitirmedik. Buradaki HES’in ötesinde Zilan’ın tarihini belleğini yok etmeye çalışan bir uygulama ile karşı karşıyayız. Değerlerimizin hiçe sayılarak mezarlarımızın içinden HES kanallarının geçmesi çok acı bir durumdur. Bu da şöyle bir gerçeği açığa çıkarıyor ki, buradaki amaç enerji üretmek değil, buranın hafızasını ve belleğini yok etmeye hizmet etmektir”

Pandemi fırsata dönüştürüldü

Zilan Ekoloji Platformu üyesi Zeynel Abidin Çelebi de, 2014 yılında Danıştay kararıyla durdurulan HES inşaatının pandemi süreci fırsata dönüştürülerek yeniden yapıldığını belirtti.  HES’in yapılmasıyla birlikte derelerde yaşayan bir çok canlının yok olma aşamasına geldiği kaydeden Zeynel, “Bu yapılan ikinci keşifte bizi umutlandıran akademisyenlerin tarafsız bir gözle incelemede bulunması. Dileğimiz adil bir kararın açığa çıkmasıyla Zilan’ın endemik dokusuna zarar veren HES faaliyetinin durdurulmasıdır” dedi

Su samurları yok oldu

Zortul Çevreci Çocuklar Derneği sözcüsü Bahattin Demir ise HES’in yarattığı tahribatın şimdiden ortaya çıktığını kaydetti.  Geçen yıl bölgede yaşayan çok sayıda su samuru olduğunu anlatan Demir şöyle konuştu:  “HES’te suların tutulmasıyla birlikte su samurlarından eser kalmadı. Dere yataklarında yaşayan ve su ürünleriyle beslenen samurlar beslenemeyince muhtemelen öldüler. Bölgenin diğer yerlerinde yaşayan samurlar için de tehdit sürüyor. HES yapılmadan önce paylaştığımız ama kimsenin dinlemediği kaygılarımızda maalesef haklı çıktık.”

You may also like

Comments

Comments are closed.