Karadeniz’de yunus ölümlerinde artış yaşandığı raporlandı. Son üç ayda Trabzon‘da 14, Ordu‘da bir, Artvin’de beş, Sinop‘ta 13 ölü yunus sahile vurdu.
Trabzon’un Sürmene sahilinde son iki hafta içerisinde yedi yunus ölü bulundu. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, vücudunda kesici ya da delici alet izine rastlanmayan yunusların ölümüyle ilgili araştırma başlattı.
‘Yunuslar balık değil, su yüzüne çıkamazlarsa ölürler’
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Uğur Özsandıkçı, yunus ölümlerine farklı durumların sebep olabildiğini belirterek, yunusların balık olmadığını ve nefes alabilmek için su üstüne çıkması gerektiğini söyledi. Özsandıkçı şöyle konuştu:
“Eğer su altında balık ağı gibi bir engele takılırsa su üstüne çıkamayınca boğulup ölebilirler. Bu ölümlerde tek kaynak elbette ki balıkçılık değil. Genel sebeplere baktığımızda doğal ölüm, hastalık, gemi kazaları gibi durumlar olabiliyor. Ancak Sinop’ta incelediğimiz hayvanlara baktığımızda bunların balıkçı ağları etkileşimi sonucu öldüğünü belirledik. Bu mevsimlerde niye artıyor diye düşünürsek aslında “tırtak” (yunus türü) ölümleri bu konuda bir soru işareti. Bu yunuslar kış aylarında neden bu bölgelerde yoğunlaştılar, bunların cevabını bulmak için farklı araştırmalar yapmamız gerekecek.”
Rusya -Ukrayna savaşı etkisi
Karadeniz genelinde şubat ayından bu yana yaşanan yunus ölümlerinin geçmiş dönemlere göre fazla olduğunu aktaran Özsandıkçı, şu bilgileri verdi:
“Tırtaklar çok fazla sayıda bireyden oluşan gruplar halinde dolaşabiliyor. O grup bir ağla etkileşime girdiğinde çok sayıda hayvanın ölmesi mümkün. Geçtiğimiz günlerde Türk Deniz Araştırmaları Vakfı da bununla ilgili bir rapor yayınladı. Şubat ayından beri neredeyse 90’a yakın yunusun öldüğü bildirildi. Sayı olarak geçmiş dönemlere baktığımızda yüksek ancak hepsinin ölüm sebebini bilemiyoruz. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı denizde gürültü kirliliği yapıyor ve oradaki hayvanlar güneye doğru kaçıyorsa burada hayvan popülasyonunda artıştan dolayı buradaki balıkçılıkla etkileşime giriyor olabilirler. Ancak bunların hepsi üzerinde düşünülmesi gereken sorular” diye konuştu.
İki haftada yedi ölü yunusun sahile vurduğu Sürmene ilçesinde balıkçılık yapan Muzaffer Demircioğlu da gördükleri manzara karşısında morallerinin bozulduğunu söyleyerek, “Yunusların yemi olan küçük balıkların aşırı avlanmasından, hamsi ve çaçanın olmamasından dolayı yunuslar açlıktan ölüyor olabilir” dedi.
Tüdav: Balıkçı tekneleri silahsızlandırılsın
Her yıl çok sayıda deniz memelisinin ateşli silahlarla öldürüldüğünü belirten Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (Tüdav) ise daha fazla yunus ve fok ölmeden balıkçı teknelerinin silahsızlandırılmasını istiyor.
Yunus ve balina avcılığının yasaklandığı 1983 yılına kadar yapılan ticari yunus avcılığının, yunus popülasyonlarını aşırı derece tahrip ettiği ve Karadeniz’de yaşayan yunus türlerinin popülasyonlarındaki azalmanın en önemli nedeni olduğu biliniyor. Sadece 1970-1983 yılları arasında Türkiye’de 25 bin 678 ton yunus avlandı. 20’nci yüzyılda ise tüm Karadeniz’de 4-5 milyon yunusun avlandığı tahmin ediliyor. Kasti öldürmeler dışında deniz memelisi popülasyonları, tesadüfi ağa yakalanma (bycatch), aşırı balıkçılığın neden olduğu besin azalması, deniz kirliliği ve salgın hastalık sonucu kitlesel ölümler nedeniyle tehdit altında.
Tüdav’ın Türkiye’nin farklı bölgelerinden aldığı ihbarlara göre, bazı balıkçılar gerek kıyıdan, gerekse tekneden hedef gözeterek yunusları korkutmaya ve/veya vurmaya çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan tüm balıkçı teknelerinde her türlü yivli/yivsiz, ruhsatlı/ruhsatsız av tüfeği, havalı tüfek/tabanca ve mühimmatının bulundurulmasını yasaklamasını ve amatör/ticari amaçlı su ürünleri avcılığı tebliğlerine ivedi olarak bu maddeyi eklemesini talep eden vakıf, change.org üzerinden bir de kampanya başlattı.