Medya-İnternet

Yeni medya sizi çağırıyor

0

– Üçüncü Alternatif Medya Şenliği’ni öncekilerden ayıran birinci şey Türkiye’nin ilk işgal evi Don Kişot’ta gerçekleştirilmiş olmasıydı. Bence önemli ikinci bir nokta da şenlikte bir ‘çizer aktivizm atölyesi’ gerçekleştirilmesi oldu. Alternatif medya ile çizer aktivizm arasındaki organik bağ nedir?

GÖKALP: Gezi’den sonra şekillenen bir sürecin içerisindeyiz. Haberin, görsel ve yazılı medyanın yanında Gezi’yle birlikte sokağa inen bir sanat da vardı. Kendini yazarak ifade edemeyen, bu konuda sıkıntı yaşayan tipler var. Yazamıyor, tvit atamıyor ama bir fikri var. “Slogan bulamadım” mevzusu gibi. Bunlardan birileri gelsin, birlikte bir şeyler yapalım üzerinden bir atölye deneyi yapmayı önerdim. “Hadi yapalım” oldu. İşgal evi de tam bunun yeriydi. Bunun için hep beraber bir oda hazırladık. Aşağıda çok güzel atölyeler forumlar dönüyordu ama yukarıya gelenler tam da bu bahsettiğim tiplerdi. Bir yandan Gezi ile birlikte bir politize olma hali var ama politize olan bu yaratıcı kesim, kendini nerede, nasıl ifade edebiliyor ve yaratıcılığını hangi mecraya aktarabiliyor? Bu, aslında oradaki alternatif mecrayı tanımlama deneyiydi. Konseptin 22 Aralık’taki Kent Mitingi olmasına hep beraber karar verdik. Elimizdeki materyallerle stensil yapalım dedik. Katılıma açık bir atölye oldu ve ortaya çok güzel işler çıktı. Gelenler de işgal evinde böyle bir şey varmış diye uğrayan çeşitli tasarım atölyelerinden insanlardı. Sonraki şenliğe de taşınabilecek bir medya mecrası da açılmış oldu. Bunun da bir gerçekliğinin olduğunu görünür kıldı. Keyifli bir atölyeydi ve hala geri dönüşler oluyor. Stensil işin anarşist ruhunu oluşturuyor ama anlatmak istediğimiz temel dert, çizerek ifade etmenin bir şey olduğuydu. Mesela 10 Ekim’de İstanbul’da Garipçe’den bir yaban domuzu ailesinin Poyrazköy’e yüzerek geçtiği bir hadise yaşandı. Buralar 3. Köprü inşaatının şantiyelerinin bulunduğu alanlar. Bunu, bizim bahsettiğimiz ana akım medya, sanki kendiliğinden gerçekleşmiş olağandışı bir olaymış gibi verdi ve kimse bunun niyesini sorgulamadı. Bununla ilgili yazılanlar,“çizilenler” meseleyi ortaya çıkaran nedene bakmadı. Amaç biraz da böylesi dertleri ortaya dökmek. Bu açılardan bir nevi kafa açma atölyesiydi. Bu şekilde de bir alternatif medya oluşumu sağladı. Bunun heyecanıyla daha da güzel yerlere gidilecek.

ÖZGECAN: Katılımcılardan birisi,“Bir rozet bile alternatif medyadır” demişti ve benim çok hoşuma gitmişti. Bu meseleleri çizerek ifade etmek, sokakları stensillemek de bir nevi buna denk geliyor. Bu alternatif medyanın haberini alternatif bir araçla vermek.

– Alternatif medyanın medyayı yeniden tanımladığını söyleyebilir miyiz?

GÖKALP: Belki de. Önemli olan o aracı belirlemek. Kent Mitingi için domuz maskesi yapmayı konuşuyorduk. O da medyada görünür olmak için bir araç olacak.

ÖZGECAN: Gezi’de duvarlar medyaydı.

– Alternatif medyanın ana akım medyadan temel farkı nedir?

GİZEM: Şenlikte de bunu söylemiştim. Bizim ana akım medya diye bahsettiğimiz şey, bugün parası çok olan, kitlesel araçları çok iyi kullanan ve kurumsallaşmış medya merkezlerinin haber ile ilgili aldığı tavır. Alternatif medya, buradaki karşıtlıktan doğuyor ve kendini bu karşıtlık üzerine kuruyor. “Ana akımı alternatifleştirmek, alternatifi ana akımlaştırmak” oturumunda katılımcılardan birisi,“Yani sadece haberi olduğu gibi vermek mi?” demişti. Alternatif medya dediğimiz şeyin amacı, şu ya da bu şekilde, kasıtlı ya da değil-kasıtlı olduğuna dair bir görüşe sahibiz- gösterilmeyeni, görünmez kılınmak isteneni görünür kılmak. Bu noktada, o kadar çok şey var ki… Çok çeşitli. Bu iş doğa gibi. Tek bir tür yok. Binlerce tür ve dolayısıyla binlerce de mesele var. O yüzden de, alternatif medya dediğimiz mecranın bileşenleri olarak her birimiz bir tarafından tutmaya çalışıyoruz. Mesela biz Yeşil Gazete olarak,ekoloji haberlerine yoğunlaşmak istiyoruz. bianet, hak haberciliği yapıyor. Bir başkası LGBT, kadın, çocuk, emek, işçi vs.haberleri yapıyor. Benim alternatif medyaya bulaşmamın sebebi de, bunları bir şekilde görünür kılmak arzusu ve çabası.

SAVAŞ: Aslında alternatif medya, bireylerin aracısız ve sansürsüz kendilerini ifade etmeleri. Bazen bu ifade etme arzusunda olan bireyler bir araya gelince, bu ifade etme biçimleri biraz daha gelişiyor, gazeteye dönüşüyor veya birçok şeyi bir arada yapıyorlar, bloğa dönüşüyor. Ya da bir rozet takıyorlar, bireysel bir sokak eylemine dönüşüyor, stensil yapıyorlar ve o da alternatif medyaya dönüşüyor. Sonuç itibariyle bütün bunların toplamı alternatif medya. Sanıyorum, alternatif ile ana akım arasındaki temel mesele alternatifin aracısız olması, bir takım kontrol mekanizmalarından geçmek zorunda kalmaması, özgür olması. Alternatif medyada ekstradan bir emek harcanıyor ve genellikle çoğu gönüllü sürdürülüyor. Keyifli de olması lazım. Keyif, arzu, şenlik yoksa, bu eziyet çekilmez.

GİZEM: Şenliği de çok sık vurguluyoruz, çünkü hepimizin mihenk taşı olan sevgili IvanIllich’in Şenlikli Toplum’unda, kendi araçlarını kendisi denetleyebilen toplumu kasteder. Bizim sürekli şenlikliliğe vurgu yapmamızın birinci sebebi budur. Bir de artık alternatif medya dediğimiz camia, sadece doğrudan medyayla uğraşmanı gerektiren bir olay da değil. Şimdi mesela alternatif medyacı diye bir şey uydurayım. Bence kendini alternatif medyacı olarak tanımlaman için illa bir alternatif medya platformunda yazıp çiziyor olman gerekmiyor. Mesela Sokak Bizim’de böyle bir süreç oldu. Sokak Bizim elitist, etliye sütlüye karışmayan bir dernek olarak eleştirilirken -kendine çok önemli meseleleri dert edinmiştir- gittikçe alternatif medyanın parçası bir hal alıyor. Kendi alanında önemli olduğunu düşündüğü gelişmeleri haber düsturuyla hazırlayıp koyuyor sitesine. Bilginin doğruluğundan emin olmak ve insanların haberdar olması kaygısını taşıyor. Az okunduğu zaman üzülüyorlar ve daha görünür kılmanın yollarını düşünüyorlar.

SAVAŞ: Bence diye konuşmayı Üçüncü Alternatif Medya Şenliği’nde çemberde öğrendim. Bence alternatif medyayı muhalif olan diye tarif etmek daha doğru.

GÖKALP: Zaten o zaman katılımdan çıkıp bireye iniyor.

ÖZGECAN: Alternatif medya derdi olanı içeriyor. Eli kalem, sprey tutan kendini dilediği yerde ve şekilde ifade etmesini içeriyor.

SAVAŞ: Bence sahip olduğu bütün araçları kullanarak derdini ifade eden şeklinde bir alternatif medya tarifi yapılabilir.

– Yani duvarlar da bir medya mecrası, mı?

SAVAŞ: Tabi ki.

– Bu söylediğiniz çok tartışmalı bir şey. Bir duvardaki stensil haber değeri taşıyan bir şey midir, yoksa kendisi haber midir?

 GÖKALP: O duvarın dibinden geçen için bir haber değeri taşıyor.

SAVAŞ: Haber değeri taşıyor ve haberin yeniden üretilmesi anlamına da geliyor. Bu açıdan aynı zamanda tabi ki haberdir de. Yaşamımızdaki her söylediğimiz söz, her yaptığımız iş, her duvardaki resim, her duvardaki yazı haber değeri taşır. Gezi’nin en önemli, en çarpıcı medyası duvarlardı. Duvar yazıları tarihsel olarak da muhaliflerin en çok kullandıkları mecralardan bir tanesi. O duvardaki yazılar medya tarfından yeniden üretilirse bir kere daha haber olur. Yeniden üretilmiş haber olur. Don Kişot İşgal Evi’nde yaptığımız görüşmelerde öğrendiğimiz şey: Biz duvar yazılarını haber olarak görüyorsak, haberdir. Bunun için bir otoritenin onayına ihtiyacımız yok.

Röportaj: Ayşe Akdeniz

(Yeşil Gazete, Agos)

You may also like

Comments

Comments are closed.