Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

‘Umut molekülleri’: Pozitifliğin ardındaki yeni bilim

0

Spor yaparken kaslarınız kasılır ve kan dolaşımınıza kimyasallar salınır. Bu kimyasallardan biri, beyne giden ve antidepresan görevi gören küçük proteinler olan miyokinlerdir. Miyokinler, ruh halimizi veya öğrenme yeteneğimizi iyileştirerek, beynimizi yaşlanmanın etkilerinden korur. Böylelikle genel sağlığımızın iyileşmesine vesile olurlar. Şimdilerde buna “Umut Moleküllerinin Bilimi” deniliyor.

‘Umut molekülleri’nin depresyon, travma semptomlarını azaltarak, sizi strese karşı dayanıklı hale getirirken, zihinsel sağlığınızı da olumlu yönde etkiliyor. Yapılan bazı çalışmalarda; sporun ve egzersizin depresyon semptomlarını azaltmada etkili olduğunu ve kanıta dayalı bir tedavi seçeneği olarak sunulması gerektiğini öne sürüyor bilim insanları.

Miyokinlerin yanı sıra vücudumuzda  kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacak bir çok kimyasal daha salınıyor. Örneğin, Dopamin, serotonin, oksitosin ve endorfinler. Bu nörotransmiterler, en çok egzersiz sırasında salınıyor ve beyni olumlu yönde etkileyebiliyor, esenlik hissetmemizi destekliyor. Şöyle:

Dopamin

Kalp atış hızımızı,  uyku döngülerimizi düzenliyor. Motivasyon, bellek kapasitesi, konsantrasyon, öğrenme becerilerimizi arttırıyor. Spor yaparken beynimiz bu maddeden büyük miktarda salgılıyor. Kendimizi daha mutlu ve iyimser hissediyoruz. Dopamin seviyemiz  düştüğünde ise kendimizi yorgun, motivasyonsuz ve mutsuz hissediyoruz.

Serotonin

Ruh halimizi, uykularımızı, sindirim sistemimizi, cinsel davranışlarımızı düzenliyor. Kemik sağlığımıza ve yaralarımızın iyileşmesine yardımcı oluyor. Serotonin seviyemiz düştüğünde ise anksiyete, depresyon, stres bozukluğu gibi birçok zihinsel duruma sebep olabiliyor.

Oksitosin

Popüler alanda her ne kadar “Aşk hormonu” olarak bilinse de, partnerimizle romantik bağ kurmamızın yanı sıra bebeğimizle, sevdiklerimizle bağlantımızı güçlendirmeye faydası oluyor. Oksitosin seviyemiz düştüğünde, güven duygumuz ve ilişki kurma kabiliyetimiz zayıflıyor. Doğumu  zorlaştırdığı gibi emzirmeyi bile engelleyebiliyor.

Endorfinler

20’den fazla endorfin türü var.  Depresyon, stres, kaygı ve ağrılarımız üzerinde etkili. Endorfin seviyemiz düştüğünde; uyku sorunları, vücut ağrıları baş gösteriyor, stresimiz artıyor.

Bütün bunların dışında,  yaşamlarımız için umut moleküllerini güçlendirebilecek çok önemli bir kaynağımız daha var: Sosyal bağlarımız. Araştırmacılar, sosyal bağları kuvvetli  olan insanların daha uzun yaşadığını, kalp hastalıkları, felç, demans gibi hastalıklara yakalanma olasılıklarının daha düşük olduğunu söylüyor.

Yürümek, hareket etmek nelere kadir?

Vücudumuzu hareket ettiren hemen hemen her türlü fiziksel aktivite, buna yürüyüş de dahil, umut moleküllerimize katkıda bulunuyor. Biz; Adalılar ve ziyaretçiler  için en ise doğa harikası yollarımızda yürümek… Böylece doktor, hastane, ilaç paraları ödemeden sağlığımızı koruyabiliyoruz.

Çocuklar ve gençlerle ilgili bir diğer  araştırma ise Dundee Üniversitesi’nde yapılmış. Araştırma, yoğun egzersizin gençlerin İngilizce, matematik ve fen alanlarındaki performansını artırdığını ortaya çıkarmış. Araştırmacılar  “Bunun nedeni kısmen fiziksel aktivitenin beyin fonksiyonlarını iyileştirmesidir” diyor ve ekliyor: “Spor, travma yaşayan çocukların ruh sağlığını da koruyor.”

Spor, öte yandan dünyada barış için en birleştirici araç. Yaş, cinsiyet veya etnik köken fark etmeksizin herkesin keyif aldığı bir etkinlik olarak dil ve kültürün ötesinde bizleri evrensel normlarda birleştirmeyi başarıyor, teşvik ediyor.

Ezcümle, egzersizin zihinsel sağlık için neden bu kadar iyi olduğunun sırrı, “Umut molekülleri” nde. Hareketin düşük kan basıncını azaltan, diyabet ve kanser riski, sağlıklı yaşlanma gibi fiziksel faydaları  biliniyor ve zihinsel sağlığa olan faydalarını da daha iyi anlamaya başlıyoruz. Artık bilimsel bir gerçek olarak kabul görüyor ki; ruh hali, güç ve uzun ömür arasında da sihirli bir kimyasal bağlantı var.

Fotoğraf: Derya Tolgay.

ABD Açık’tan Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımı’na…

Küçük yaşlardan beri spor yapma şansına sahip olmuş bir çocuk olarak, bana sporun  her anlamda kazandırdığı iyilikleri yazmak istedim. Küçük yaşta başlayan yüzme ve voleybol tutkum, sonra kayak hocalığı ve veteran tenisçiliğim sırasında, uzmanların tam da değindiği iyilik hallerini  yaşadığım için bu araştırmaları duyurmak istedim.

Geçen günlerde milli kadın voleybol takımımızın müthiş başarısı kutlanırken, ben de dünyanın diğer ucunda, New York’ta Amerika Açık-Us Open tenis maçlarını izleme şansı bulmuştum. Dünyanın her tarafından gelmiş, her milletten, cinsiyet ve renkten, her dil ve dinden sporcuların birlikte çıkardıkları müsabakalara, yenenin ve yenilenin maç sonrası birbirleri ile kucaklaşmasına, eğlencelerine ve seyircilerin stadyumları nasıl şölen havasına dönüştürdüğüne şahitlik ettim.

Fotoğraf: Derya Tolgay.

ABD Açık, New York’da Billie Jean King Ulusal Tenis Merkezi’nde düzenleniyor. Mekanda Arthur Ashe Stadyumu ve Louis Armstrong Stadyumu dahil 22 kort bulunuyor. En ikonik görüntüsü ise stadyumların ortasındaki; 1956’da Grand Slam unvanını kazanan Afrika kökenli, Amerikalı tenisçi kadın Althea Gibson’a ait büst. Ayrıca her iki stadyum da şu sıralarda iklim krizine adapte ediliyor, restorasyon başlamış bile.

Billie Jean King. Fotoğraf: Derya Tolgay.

Bu yıl ABD Açık’da kadınlara eşit para ödülünün verilmesinin 50’nci yıldönümü de kutlandı ve 79 yaşındaki tenis efsanesi Billie Jean King onurlandırıldı. 1972’de ABD Açık şampiyonu olan King, kadınlar erkeklerle aynı maaşı almadığı sürece gelecek yılki turnuvayı boykot etmekle tehdit etmiş,  kadın oyuncu arkadaşlarını da örgütleyerek, hep birlikte bu hakkı kazanmışlardı.

Büyük mücadelelerle bugünlere taşınan 50’nci yıl açılışı, Billie Jean King tarafından, Coretta Scott King’in “Mücadele hiç bitmeyen bir süreçtir. Özgürlük asla gerçekten kazanılmaz. Onu hak etmek için  her nesilde mücadele devam etmeli” sözleri ile açıldı: “Zorluklarla kazanılan bu ilerlemeyi sürdürmek için mücadele etmeliyiz.” 2023 ABD Açık’ın bu yılki kazananı ise 19 yaşındaki genç,  siyah sporcu Coco Gaufff oldu.

Kadın voleybolcularımızın şampiyonluğu  ile aynı  günlere denk düşen bu etkinlik, Türkiye’deki kadınların içine sokulmak istenen durum üzerine düşünmeme neden oldu. Gurur ve şükran  duymayı, kutlamayı, eğlenmeyi, neşeyi bilmeyen, aklını toprak seviyesinde, belin altında tutarak, yukarı, gökyüzüne yüzünü çevirememiş bir takım insanların tuhaf ve patolojik hallerine karşı; sadece maç kazanıp şampiyon olmadıklarının, tüm kadınlar için özgürlük mücadelesini verdiklerinin onlar da farkındaydı şüphesiz. Dünya bu az sayıdaki kadınların  direngenliği ile güzelleşiyor, eşitleniyor adil oluyor, olacak.

Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımı’nın maçından. Fotoğraf: Derya Tolgay.

ABD Açık’tan. Fotoğraf: Derya Tolgay.

Dünya küçük, dayanışma büyük

Bu iki kutlamanın yaşandığı uzak coğrafyaları birleştiren ise, çok güzel bir sürpriz olarak Adalar imar planına karşı yapılan itirazlar oldu. ABD’deki tribünlerden açılan #adalarimaraaçılmasın pankartları; dünyanın ne kadar küçük, dayanışmanın ise ne denli evrensel bir güç olduğunu gösterdi.

“Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.” (Mustafa Kemal Atatürk)

Meraklıları için kısa Us Open notları

2023 ABD Açık Afişi. Fotoğraf: Derya Tolgay.

🎾 ABD Açık, 1975’ten itibaren erkeklere ve kadınlara eşit para ödülü veren ilk Grand Slam turnuvası. O yılın tekler şampiyonları John Newcombe ve Margaret Court’un her biri 25.000 $ aldı. 50 senedir kadınlara ve erkeklere eşit para ödülü veriliyor.  Örneğin bu sene tek erkeklerde ve kadınlarda şampiyonlar 3’er milyon dolar kazanıyor.
🎾 Zemin öyle bir malzeme ile döşeniyor ki, topun sıçrayışı yavaşlıyor. Böylece çok daha uzun ve çekişmeli maçlar olurken, inanılmaz hatta insan üstü maçlar izleniyor.
🎾 Sadece toprak kortlarda kaymak mümkünken artık hard kortlarda da yeni teknoloji ile üzerinde kaymak mümkün. Haliyle sakatlıklar daha az ve maçların seyri doyumsuz oluyor.
🎾 Tenisçi Carlos Alcaraz neredeyse beş saat süren zorlu final maçlarında bacağına giren kramplar için maç aralarında turşu suyu içiyor. Kadim bilgiler güncel hayatımızda yerini alıyor.

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.