‘’Bilmek istersen daha çok şey,
Öğrenesin diye soyumuzu sopumuzu iyicene,
Dinle bak,çok insan tanır bizi.
Bulut devşiren Zeus baba oldu ilkin Dardanos’a,
Dardanos kurdu Dardanie’yi
O zamanlar kutsal İlyon yoktu,
Ölümlü insanların büyük kenti yoktu ovada.
Dardanoslular çok pınarlı İda’nın eteklerinde otururdu.’’ (İlyada, XX, 218-225)
Homeros İlyada Destanı’nda Troia kentinin kuruluşu ve yıkılışında İda Dağı’ndan bahseder. Zengin kaynaklara sahip, vahşi hayvanların anası, sık ormanlı, bin pınarlı İda olarak geçer. Efsaneye göre Truva atının yapıldığı ağaç bu topraklarda iki ayrı kıtanın göknarlarının evliliğinden doğmuştur. Bu göknar bize rağmen hala Kazdağı’nda tüm güzelliği ile yaşamaktadır.
5000 yıl önce Troia, Assos, Antandros kentlerinin bu zengin topraklarda kurulması tesadüfî değildir.
5000 yıl sonra insanoğlu bu zenginlikle tatmin olamadı, üstü bu kadar zengin olan bir kentin pek tabi altı da zengindi. Ve insanoğlu illa ki bu zenginliği ele geçirmeliydi. Peki Kimin için? Hangi ihtiyaç için? Neye rağmen?
Kimin için? ; öncelikle sürekli dile getirilen bir kamu yararından söz etmek mümkün değil. Nasıl mı şöyle ki; Kazdağı’nda yapılacak bir maden işletmesinin 10 yıllık işletim süresi sonrasında ülkeye katacağı katma değer Kazdağı ve yöresinde yapılan tarım ve hayvancılık ile her yıl kazanılmaktadır.
Bölgede istihdam sağladığından bahsedilir hep, sağlıyordur ama nasıl, 17 yaşında bir çocuk kepçe operatörü olabiliyor mesela, maden çalışma sahası oluşturulurken köylü kesimde çalıştırılıyor evet, ya da hafriyat kamyonları harıl harıl çalışıyor. Ama mesela aynı ülkede iş ve işçi tanımlarında 50’den az çalışan tarım ve orman sahasında çalışan işçiler için hiçbir sosyal güvence tanımlanmıyor. Hiçbir yere kayıtlı değiller, geçirebilme olasılıkları yüksek iş kazasında hiç kimse sorumlu değil.
Hangi ihtiyaç için? ; altın yenilenebilir mi, içilebilir mi? Kazdağı’nın altındaki muhteşem zenginliğe ulaşmak için her yerini delik deşik ettiler, sondajlarla yer altı sularının nitelik ve niceliğini değiştirdiler, tüm bu çalışmaları bölge halkının ihtiyacı olan yiyecek ve içeceği sağlamak için mi yaptılar? Yoksa kulağımızda küpe, boynumuzda kolye olsun diye mi? Hangisi daha insani?
Neye rağmen? Kazdağı ve yöresinde tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan 750.000 insanın geçim kaynağını yok etmesi için. 10 yıllık süreden sonra geride işlenecek toprak kalmaması için. İçme ve sulama sularına karışacak ağır metaller için. Yaşamak için olmadığı kesin.
Kazdağı dünyanın bitki genetiği açısından en önemli bölgelerindendir. Kızılçam ormanları, maki topluluğu, karaçam ormanları, kızılağaç, dışbudak, kızılcık, doğu kayını, ıhlamur, fındık, kestane, gürgen ve meşe topluluklarının bir arada bulunduğu büyük bir yaşam kaynağıdır. Bulunduğu coğrafya için büyük bir su kaynağıdır. Kazdağı, zengin biyolojik çeşitliliği nedeniyle uluslar arası değerlendirme ölçütlerine göre, ‘’Önemli Bitki Alanı’’ ve ‘Önemli Doğa Alanı’’ olarak kabul edilmiştir.
Pınar Bilir