Lapseki ormanlarında maden kıyımı: 34 hektarlık alan ‘kapasite genişletmeyle’ 13 kat artırılacak

TÜMAD Madencilik tarafından ESAN Eczacıbaşı firmasından alınan altın-gümüş madeni için ÇED toplantısı düzenlendi. Çevre örgütleri ve köylüler projeye tepkili.

Haber: Eylem YILMAZ

*

TÜMAD Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş., Çanakkale Lapseki’de yeni altın-gümüş madeni projesi için ÇED başvurusu yapıldı. TÜMAD tarafından, Lapseki ilçesinin Şahinli Köyü mevkiinde Altın-Gümüş Madeni Ocağı Kapasite Artışı Projesi planlanıyor.

Projenin toplam alanının 2 bin 766 hektar olduğu öğrenilirken, 20 Ocak 2020 tarihli projenin süresinin ise 15 yıl olduğu ifade edildi. TÜMAD’ın yapmayı planladığı maden çalışması sonucunda 429 hektarlık ormanlık alan yok olacak. Köylülerin ve çevre örgütleri tepkili.

TÜMAD Madencilik, ESAN Eczacıbaşı’na ait olan ruhsatı ve tüm haklarını, 15 Eylül 2021 tarihinde satın almıştı. 1 Aralık 2021 tarihinde de Altın-Gümüş İşletme İznini alarak, 3 Aralık 2021 tarihinde ÇED sürecini başlattı.

ESAN Eczacıbaşı söz konusu ruhsat kapsamında 5,33 hektarlık bir alanda ‘bentonit’ madeni için 8 Şubat 2013 tarihinde ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı alarak bölgedeki çalışmalarına başladı. 11 Şubat 2013 tarihinde ise, ESAN Eczacıbaşı’nın söz konusu ruhsat kapsamında, yani toplam büyüklüğü 2 bin 766 hektar olan alanda, Altın-Gümüş Maden Ocağı için 34 hektarlık bölümde ‘ÇED Olumlu’ kararı aldığı, tüm bu alanların da devir kapsamında TÜMAD’a devrolunduğu öğrenildi. TÜMAD, şimdi bu projenin kapasite artışı yapılarak; 34 hektar olan ÇED alanı 429 hektara çıkartılmak için ÇED başvurusunda bulundu.

Yaşanan bu gelişmenin ardından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, kanunen zorunlu olan halkın katılımının sağlanacağı ÇED toplantısı gerçekleştirdi. Çevre örgütlerinin, pandemi gerekçesi ile içeri alınmak istenmediği toplantının öncesinde şirketin güvenlik görevlileri ile kısa süreli bir arbede yaşandı. Ekoloji Birliği ve Kazdağları Ekoloji Platformu Eş Sözcüsü Süheyla Doğan toplantı öncesinde yaşananları ve altı aylık süre içinde neler yapmayı planladıklarını Yeşil Gazete‘ye anlattı.

Doğan, köylülerin yeni bir maden açılmasına tepkili olduklarına ve şirketin ÇED raporu için bulunan altı aylık süre içerisinde 34 hektarlık ormanlık alanın kesimine başlayabileceğine dikkat çekiyor.

‘İnsan sağlığını ve çevre yaşamını tehdit ediyor’

ÇED toplantısına girişlerinin şirketin özel güvenlikleri tarafından engellendiğini anlatan Doğan açılması planlanan maden ocağının insan ve çevre yaşamına tehdit oluşturduğunu söylüyor:

“ESAN Eczacıbaşı’nın olan ruhsatın tamamını TÜMAD geçtiğimiz ay devir aldı. Sanıyoruz TÜMAD’ın mevcut projesindeki rezervi de azalmaya başladı. Dolayısıyla şimdi bitişiğindeki araziyi alarak yeni bir maden açmayı planlıyor. 34 hektarlık ÇED alanını 600 hektara çıkarma talebiyle yılda 1 milyon 200 bin ton cevher işleyeceğim diyor. Buradan çıkaracağı cevheri de hemen yanındaki mevcut tesisine taşıyacak. Bunun sonucunda 429 hektarlık bir ormanlık alan yok olacak. Açık ocağın hemen yakınında Bayramdere Barajı bulunuyor. Bu baraj hem sulamada hem de içme suyu kaynağıdır ve yakınında bir de açık maden var.  Bu barajın kirlenmesi oradaki tarımın yok olması demek. Son üç gündür arkadaşlarım bu ocaktan etkilenecek köyleri dolaştı. Yeni ruhsattan haberi olmayan köylüler vardı. Biz onlara haber vermiş olduk ve bugün düzenlenen toplantıya geldiler. Örneğin, Yenice Köyü halkı bu projeye kesinlikle karşı olduklarını anlattı. Hepsi madende çalışmayı reddetmiş. Projenin sadece Şahinli Köyü değil onların köyünü de etkileyeceğini söylüyorlar ve ‘neden bize bilgi verilmiyor’ diye soruyorlar. Böyle üç köy daha var. Şirket şu an Şahinli Köyü’ne üs kurmuş durumda. Merkezini oraya kurmuş. Bir düğün salonu, bir köy konağı, çeşitli kurslar, taşımacılık kooperatifi gibi inşalarla epey bir sosyal rüşvet dağıtmış. Bunlara rağmen Şahinli Köyü’nde de istemeyenler olduğunu gördük. ‘Biz de istemiyoruz’, ‘Şu anda bizim suyumuz zehirlendi’, ‘acı, zehir gibi bir su içiyoruz’ diyorlar. Şirket bölgedeki sulara el koymuş. Tankerlerle köyün deposuna su taşıyormuş. Taşıdığı bu sular ise kötü suymuş.”

‘Altı ay içinde 34 hektarlık alanı yok edebilirler’

ÇED raporu için geçecek altı aylık süre içerisinde ne yapacaklarını ve şirketin ne gibi adımlar atabileceğini soruyoruz:

“Bu süreçte biz de bütün köylülerle birlikte ilgili kurumlarla görüşmeler yapmayı planladık. Ankara’da yapılacak olan İnceleme ve Değerlendirme Toplantısına da katılacak ve taleplerimizi orada da dile getireceğiz. Bu kadar uğraşıdan sonra eğer ÇED raporu olumlu çıkarsa o zaman da dava açarız. Şu an sondaj dışında hiçbir işlem yapamazlar. Çünkü ellerinde ÇED olumlu raporu yok. Ancak şunu yapabilirler, 35 hektarlık alan için ÇED olumlu kararları var. Bu 34 hektarlık alanı yok edebilirler.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İstanbul’da trafik sıkışıklığı, ücretlendirilmesi ve toplumun desteği

Ekonomistler, çok uzun bir süreden beri dışsal maliyetlerin fiyatlandırma...

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Göç sonrası ‘yeniden çiçeklenenler’ İstanbul’da buluşuyor

Galata Postane'de düzenlenecek 'Rebloom: İstanbul'da Göç Sonrası Mekanlar ve Sanatsal karşılaşmalar' festivali, 5-7 Aralık tarihlerinde izleyicilerle buluşacak.

Gözaltına alınan gazetecilerden ikisi tutuklandı, 10 haberci ‘adli kontrol’ şartıyla serbest

Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazetecilerden Bilge Aksu ve Mehmet Uçar tutuklandı. Gözaltına alınan diğer haberciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Botsvana’da ölen 350 filin iklim kaynaklı su zehirlenmesine maruz kaldığı düşünülüyor

Uydu veri analizleri, 2020'deki kitlesel ölümlerin ardında yosun patlamalarının olabileceğini gösteriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR