ManşetMedya-İnternet

MLSA’dan bombalı saldırıya ilişkin yayın yasağına itiraz

0
Fotoğraf: AP

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Birimi, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğinin Taksim’deki bombalı saldırıya ilişkin yayın yasağına Anayasa ile garanti altına alınan basın, ifade ve haberleşme özgürlükleri ile birlikte Türkiye’nin sosyal bir hukuk devleti olduğu ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle itiraz etti. Türkiye Gazetecilik Sendikası‘ndan (TGS) da bant daraltmanın bir haber alma ve verme hakkının ihlali olduğu yönünde açıklamada bulunuldu.

CHP’den BTK hakkında suç duyurusu 
İstiklal’deki bombalı saldırıyı yapan kişi gözaltına alındı

13 Kasım 2022 tarihinde saat 16.20’de Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yaşanan patlamanın ardından İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, saat 18.27’de konuyla ilgili olarak yayın yasağı kararı verdi.

Ardından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından sosyal medya platformlarına bant daraltma uygulaması yapılarak platformlara erişim kısıtlandı. 10 saatlik kısıtlama bu sabah itibariyle sona erse de yayın yasağı devam ediyor.

‘Yayın yasağı halk arasında daha fazla korku ve paniğe neden oldu’

MLSA Hukuk Birimi, yasak kararını alan İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğine “hukuka aykırı biçimde tesis edilen” ve “Anayasal hakların ihlaline sebebiyet veren” yasağın kaldırılması talebiyle itiraz etti.

Başvuruda, yasakla birlikte internetin de sınırlandırıldığı ve sosyal medya platformlarının kullanılamaz hale getirildiği belirtilerek yayın yasağının halk arasında daha fazla korku ve paniğe neden olduğunu vurgulandı.

‘Temel hakları kısıtlıyor’

MLSA avukatları, yayın yasağının Anayasanın haberleşme hürriyetini garanti altına alan 22. maddesini; düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini garanti altına alan 26. maddesini; basının sansürlenemeyeceğini garanti altına alan 28. maddesini ihlal ettiğini savundu.

Başvuruda ayrıca “hiçbir meşru amaç taşımayan ve demokratik toplumda hiçbir gerekliliği bulunmayan” yayın yasağının yasayla öngörülmeyen bir şekilde temel hakları kısıtladığı belirtilerek Anayasa’nın Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu güvence altına alan 2. maddesinin de ihlal edildiği belirtildi.

‘Bir kitlenin haber kaynağı ortadan kaldırıldı’

Bilgi edinme hakkının; halkın devlet yönetimine katılımını sağlayan ve temel hak ve özgürlükleri garanti altına alan en temel insan haklarından biri olduğu belirtilen dilekçede, “Mevcut durumda söz konusu müdahale ile toplumsal bir olaya getirilen yayın yasağı; salt bir habere erişim engeli olmayıp bir kitlenin haber kaynağının ortadan kaldırılması, bilgi alma hakkına müdahale edilmesi, bilgi kaynaklarından uzak tutularak düşünce oluşturma özgürlüğü ve devlet yönetimine katılma hakkının da kısıtlanması anlamına gelmektedir” ifadeleri kullanıldı.

TGS: Haber alma ve verme hakkı ihlal edildi

TGS’den de yayın yasağına ilişkin “Halkın haber alma hakkı ‘daraltılamaz’” açıklaması yapıldı.

Saldırı sonrasında yurttaşların İnternet üzerinden olay hakkında bilgi almak istediğini, yakınlarına ulaşmaya çalıştığını fakat bu hakların yayın yasakları, basına yönelik fiili engellemeler ve hukuksuz kısıtlamalarla engellendiğinin vurgulandığı açıklamada şunlara yer verildi:

“Yayılan yanlış bilgilerin teyidinin ve yalanlanmasının da engellendiği bu kararlarla halkın doğru ve tarafsız bilgiye ulaşımı ile haber alma ve basının haber verme hakkı ihlâl edilmiştir.”

Olağanüstü dönemlerde yapılan yayınlarda ancak ve ancak ‘basın ifade özgürlüğünün esas alınarak’ bu tür kararlar verilebileceği ilgili kanunlarda ifade edilmesine karşın maddenin sağladığı kapsamı belirsiz ve geniş yetki ile alınan kararın basın özgürlüğü ile bağdaşmadığının ifade edildiği açıklamada şunlar aktarıldı:

Bant daraltma, temel bir insan hakkı olan haberleşme hürriyetinin ihlâlidir’

BTK’nın bu hususta talimat verme yetkisi olmadığı gibi alınmış bir karar varsa bunun kamuoyuyla paylaşılması yasal dayanağı varsa açıklanması gerekmektedir. Hiçbir yasal prosedür işletilmeksizin saldırının hemen akabinde jet hızıyla İnternetin tamamına yönelik bant daraltma, temel bir insan hakkı olan haberleşme hürriyetinin ihlâlidir. Daha önce pek çok kez örneğini fiilen yaşadığımız ve OHAL KHK’ları ve 2020 yılında yapılan Sosyal Medya Yasası ile yasal kılıfa sokulan bu uygulamanın keyfi olarak kullanılması kabul edilemez.

Basına ve İnternet medyasına yönelik bu engellemeler, Anayasa’nın düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün düzenlendiği 26. ve basın özgürlüğünün düzenlendiği 28. maddelerinin ihlâli niteliğindedir. Demokratik düzende toplumu yakından ilgilendiren böyle olaylarda haber alma ve bilgi edinme haklarının askıya alınmasını kabul etmiyoruz.”

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.