Doğa MücadelesiEkolojiEkonomiManşet

Katlanarak artan ithal plastik atık sorunu TBMM gündemine taşındı

0

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İstanbul Milletvekili ve Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu, Türkiye‘ye ithal edilen plastik atık sorununu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki‘nin cevaplaması istemiyle bir soru önergesi sundu.

2022 yılı Plastik Atık Yönetimi Sayıştay Raporuna değinen Rızvanoğlu, plastik atıkların ithalatında son yıllarda bir artış trendi tespit edildiğini belirtti.

Rızvanoğlu, rapora göre ithal edilen plastik atık miktarının 2017 yılında 277 bin ton, 2018 yılında 437 bin ton, 2019 yılında 547 bin ton, 2020 yılında 775 bin 342 ton, ve 2021 yılında 685 bin 443 ton olduğunu ifade etti.

TBMM adına denetim yapan Sayıştay tarafından tespit edilen plastik atık ithalatındaki artış trendi, 2018 yılında Çin‘in plastik atık ithalatına yasak getirmesine tekabül ediyor.

‘Plastik atıkların destinasyonu artık Türkiye’

Özellikle Çin’in Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) 3915 başlığı altında yer alan plastik atık ithalinin 31 Aralık 2018 itibarıyla yasaklaması nedeniyle, plastik atıkların ülkemize girişinde bir artış meydana geldiğine dikkati çeken Evrim Rızvanoğlu, “Bu yasak kararından önce birçok kuzey ülkesi plastik atıklarını geri dönüştürmek için Çin’e gönderirken, maalesef bu destinasyonun artık Türkiye olduğu göstergelerden ve rapordan anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.

Vekil Rızvanoğlu, şunları aktardı:

“Raporda bu duruma karşılık olarak ise, ’01 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe giren yeni Tebliğ’e göre; karışık atık plastiklerin ve atık baskı devre kartlarının ithalatı yasaklanmıştır. Bu değişikliğe göre atık geri kazanım tesisleri, karışık toplanmış ve nispeten evsel atık bulaşma riski olan karışık atık plastikleri ithal edemeyeceklerdir. Bu düzenlemeyle sadece katma değer sağlayacak kaliteli ve temiz atıkların ithal edilebilmesine imkân tanınmıştır’ denilmektedir. Öte yandan ülke sınırları içerisinde ham maddeye olan ihtiyaç ve kaynağın sağlanması adına gerçekleştirilen ithalat ülkemizi adeta plastik atıklar için merkez üs haline getirmiştir.”

Politikaların sürdürülebilirliğin küresel önemi dikkate alınarak oluşturulması gerektiğini vurgulayan Evrim Rızvanoğlu, çevrenin korunması ile ham madde ihtiyacının karşılanması arasındaki dengenin gözetilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Buna ek olarak kaynağında ayrıştırmanın teşvik edilmesi ve insan sağlığına ve doğaya risk teşkil edebilecek plastik atıkların kademeli olarak azaltılmasına yönelik ihtiyaca değinen Rızvanoğlu, “Aksi takdirde plastik ithalatının sürdürülmesi ‘sıfır atık’ projesinin de sloganda kalmasına yol açacaktır” diye belirtti.

Bakana yöneltilen sorular

Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Rızvanoğlu, sunduğu soru önergesinde Bakan Özhaseki’ye şu soruları yöneltti:

1. 2021-2023 yılları arasında (2023 yılı ekim ayı itibariyle) Avrupa Birliğinden kaç ton plastik atık ithal edilmiştir?

2. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ithal edilen plastik atıkların taşınması, saklanması ve bertaraf edilmesi süreçleriyle ilgili denetleme mekanizmaları nelerdir?

3. İthal edilen plastik atıkların ne kadarı yakılarak ve toprağa gömülerek bertaraf edilmiştir? Bu bertaraf sürecinde havaya, suya ve toprağa karışan ya da karışma riski olan kimyasal türler nelerdir? Bakanlığın geri dönüşüm sektöründeki plastik atık ithal eden firmaların geri dönüştürülemeyen plastik atıkları doğaya bırakmasını önleyici çalışmaları var mıdır, varsa nelerdir?

4. İthal edilen plastik atıklar içerisindeki dönüştürülemeyen ya da havuz dibi olarak adlandırılan plastik atıkların veya bunların parçalanmış hallerinin akıbeti konusunda nasıl bir izleme mekanizması söz konusudur?

5. İthal edilen plastik atıkların işlenmesi esnasında ortaya çıkan atıkların yakma tesislerine gönderildiğinde ortaya çıkması muhtemel tehlikeli kimyasal gazlar (dioksin, furan, PCB, vb.) için hangi denetimler yapılmaktadır?

6. Plastik atık ithal eden geri dönüşüm firmalarının atık sularındaki mikro plastik ve diğer tehlikeli kimyasalların miktarına dair nasıl bir denetim yapılmaktadır? Bu atık suların gereğince arıtılıp arıtılmadığına dair nasıl kontroller yapılmaktadır?

7. Avrupa Parlamentosunun İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) ülkelerine plastik atık ihracatını dört yıl içinde kademeli olarak durdurulacağına dair kararı doğrultusunda Türkiye’nin önümüzdeki dört yılda Avrupa Birliğinden ithal etmeyi planladığı plastik atık miktarı ne kadardır? Bu miktarın azaltılması ve geri dönüşüm sektörünün zarar görmemesi adına uyum ve dönüşüm süreci hakkında hangi çalışmalar yapılmaktadır?

8. İthal edilen plastiklerin ülkeye taşınma yöntemleri nelerdir? Yasa dışı plastik atık girişiyle ilgili alınan önlemler ve denetleme mekanizmaları nelerdir?

9. Geçtiğimiz yıl gündeme gelen ve birçok yerli ve yabancı basın kuruluşunda da haber olan Almanya‘ya ait yasadışı plastik atıklarla dolu olan ve sayıları 141 olan konteynerlerin akıbeti ne durumdadır? Almanya bu konteynerleri geri almış mıdır? Almamışsa bu tehlikeli atık dolu konteynerler şu anda ne durumdadır?

10. Türkiye açısından plastik atık ithalatının ekonomiye olan katkısı ne büyüklüktedir? Bu katkı oluşturduğu çevre tahribatının maliyetini karşılayabilir boyutta mıdır?

11. Türkiye’nin kaynağında ayrıştırdığı geri dönüştürülebilir plastik atık miktarı ne kadardır?

12. Plastik atık ithalatı ve işleme faaliyeti sonucunda elde edilen gelirin ne kadarı Türkiye’nin çevre politikaları için kullanılmaktadır?

13. Türkiye’nin “sıfır atık” hedefine ulaşmasına ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının plastik atık ithalatını kademeli olarak sonlandırma ve kaynağında ayrıştırılan geri dönüşümü teşvik etme konusundaki çalışmaları nelerdir? Bu kapsamda Türkiye Çevre Ajansı ile ne tür bir iş birliği yapılmaktadır?

‣ Rızvanoğlu 2024 iklim bütçesini değerlendirdi: Bakanlığın yetkinliklerinde bir sorun mu var?

You may also like

Comments

Comments are closed.