Doğa MücadelesiEkolojiManşet

Halilağa’da son durum: Revize ÇED raporu eksik, usulsüz ve tutarsız

0

Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi (2009/7)‘nin revize ÇED projesine verilen ‘ÇED olumlu’ kararının iptali için açılan davanın duruşması 10 Haziran’da görüldü.

Duruşmaya davacı kurumlar ve bireysel davacıların yanı sıra gözlemci olarak ruhsat alanı yakınlarındaki Hacıbekirler ve Yanıklar köylüleri ile Çanakkale, Edremit ve Çan’dan gelen vatandaşlar da katıldı.

Proje için 27 Haziran 2021‘de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘nın verdiği ‘ÇED olumlu’ kararına dava açılmış ve kazanılmıştı. Ancak şirket, 2009/7 sayılı genelgeyle ‘revize ÇED raporu’ hazırlayarak ÇED sürecini halkın katılımı süreçleri olmadan İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı ile başlattı.

Dava sürecinde bilirkişi incelemesi ve revize ÇED raporu da davacıların lehine sonuçlandı ancak mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıkmadı.

‣ ÇED kararı öncesi çağrı: Halilağa Bakır Madeni Projesini istemiyoruz
‣ Cengiz Holding’e Halilağa’da geçit verilmedi: Hiçbir maden projesi Kaz Dağları’ndan daha değerli değil
Halilağa’da Cengiz Holding’in bakır madenine verilen ÇED olumlu kararı iptal!

Bilirkişi raporu: Revize ÇED raporu eksik

Bilirkişi raporuna göre ÇED raporunda orman ekosistemine verilecek hasar değerlendirilmedi, kar-zarar hesabı hatalı yapıldı, projenin proses su kaynakları ve derivasyon kanalları ÇED dışında tutuldu.

Ayrıca projenin yerleşim yerlerine çok yakın planlandığı için çevre ve insan sağlığı için riskli olduğunu, bölgedeki yeraltı ve yüzey sularının rejimini değiştireceğini ve bölgedeki orman ekosisteminin yok edilmesiyle iklim değişikliğine etki edeceğini belirtildi.

Kazdağları’nda Cengiz Holding’in projesine bilirkişi raporu: ‘ÇED olumlu kararı’ uygun değil
‣ Halilağa bakır madeni davasında bilirkişi keşfi protestolar eşliğinde yapıldı
Kazdağları’nda Halilağa madeni için bilirkişi ‘kamu yararı yok’ dedi 

Davacılar: Revize ÇED raporu usulsüz

Davada TEMA Vakfı avukatı Ömer Aykul, revize ÇED raporunun ruhsat değişikliği ve alan ilavesi için yapıldığını, bu yüzden ilk ÇED raporu ile aynı kapsamda olmadığını belirtti.

Kapsam farklılığı nedeniyle bu raporun revize ÇED olarak kabul edilemeyeceğini ve raporun 2009/7 sayılı genelge kapsamında değerlendirilemeyeceğini söyleyen Aykul, yalnızca bu sebebin bile dosyanın reddi için yeterli olduğunu vurguladı.

Bireysel davacıların ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve Ayvalık Tabiat Derneği’nin avukatlığını üstlenen Av. Cem Altıparmak ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden Süheyla Doğan da revize ÇED’in usulsüz olduğunu vurguladı.

Su kaynakları ve küçük ağaçlar ÇED sürecinden kaçırıldı

Yıllık 5 milyon metreküplük su ihtiyacını karşılamak için bölgedeki su kaynakları da proje için kullanılacak ve proses suyu, Hacibekirler-1 ve Hacıbekirler-2 göletleri ile Kocabaş Çayı‘ndan sağlanacak. Bu kaynaklar, şirketin DSİ ile yaptığı bir protokol gereği ‘ÇED kapsam dışı kararı’ ile ÇED süreçlerinden kaçırıldı.

Süleyha Doğan, bilirkişi görüşü doğrultusunda kullanılacak su kaynakları için kapsam dışı kararının ÇED yönetmeliğinin 25. Maddesine aykırı olduğunu söyledi.

Projenin 580 hektarlık ÇED alanının 513 hektarında kızılçam, karaçam ve meşe ormanları bulunuyor. Ancak maki ağaççıkları ve çalılardan oluşan alanda ağaç sayısı, 8 cm çapından küçük ağaçlar olmadan hesaplandı.

Av. Aykul, ormanın kereste olarak görülmesi ve orman katlinin olumlu bir şey olarak sunan ÇED raporunu eleştirdi.

Orman alanının yanında tarım alanları ve meralar da projeden zarar göreceği için bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetleri son bulacak. Çanakkale, halihazırda Türkiye’de ormansızlaşmanın en yaygın olduğu illerden biri. Bölgedeki ormansızlaşma iklim değişikliği için de kritik öneme sahip.

Proje yalnızca yakın çevresine değil, bir bütün olan Kazdağları ekosistemine de zarar verecek. Halilağa Bakır Madeni, Kazdağı Milli Parkı’na 19 km mesafede açılmak isteniyor.

‣ Cengiz Holding, mahkeme kararıyla iptal edilen proje için Kazdağı’nda ağaç kesimine başladı
Cengiz Holding’in Halilağa bakır madeni alanında ağaç kesimleri sürüyor
Cengiz Holding, davası süren projesi için Kazdağları’nda ağaç kesimine başladı

Hacıosmanoğlu: Hesaplar tutmuyor

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği adına konuşan maden yüksek mühendisi Esenay Hacıosmanoğlu “Bakır madeninin işletilmesinde bakır rezerv alanınına baktığımızda atık depolama tesisi ile rezerv alanının birleştiğini görüyoruz. Rezerv alanında gölet yapılıyor. Bunun için MAPEG’den izin almanız gerekir. Şirket kasıtlı olarak rezerv alanlarını gizlemek istiyor” diyerek projenin mevzuata uygun olmadığına dikkat çekti.

Hacıosmanoğlu, bölgedeki görünür rezervin 17 milyon ton olduğunu ancak işletilecek rezervin 90 milyon olduğunu söyleyerek projenin altın varlığının gizlendiğini açıkladı.

Atık depolama hacminin de 56 milyon metreküp olması gerekirken 22 milyon metreküp olarak belirtildiğini söyleyen Hacıosmanoğlu ÇED projesi ile işletme projesinin hesaplarının tutmadığını vurguladı.

Rehabilitasyon planı yeterli değil

ÇED raporuna göre proje kapsamında yapılacak rehabilitasyon, ÇED alanını eski haline getirmeyecek.

Bilirkişi raporuna atıfta bulunan Doğan, rehabilitasyonda 10 cm bitkisel toprak serileceğinin yazdığını ancak bunun bölgeyi eski haline getirmek için yetersiz olduğunu söyledi.

Doğan, “Proje, imzacısı olduğumuzu Uluslararası İklim Değişikliği Sözleşmesi ve Paris Anlaşması‘na aykırıdır. Ormansızlaşma ve tarım alanlarının yok olması ile karbon yutak alanımızın yok olacaktır. Türkiye’nin 2053’teki net sıfır hedefine uygun değildir” dedi.

Su kaynakları azalıyor

Çan Çevre Derneği avukatı Ümran Aydın, Kocabaşı Çayı’ndan alınacak suyun ÇED raporuna dahil edilmemesini eleştirdi ve Kocabaşı’ndan zaten Çanakkale Seramik Fabrikası, 2 termik santral ve Çan Belediyesi su çektiği için çayın eskisi gibi akmadığını söyledi:

“Suyumuz olmadan yaşayamayız, bu proje kamu düzenini bozacaktır ve kabul edilmemelidir. Atık suyu ile bölgeyi kirletecekler geri dönüşsüz vereceği zararlar ile insanları göçe zorlayacaklar kamu yararı bunun neresindedir.”

Vatandaş DSİ’yi göreve çağırıyor: Cengiz’e verecek bir damla suyumuz yok!

Revize ÇED raporu entegre bir şekilde hazırlanmadı

Madene su sağlayacak Hacibekirler-1 ve Hacıbekirler-2 Göletleri ile Kocabaş Çayı Sulama Yapısı, Terfi İstasyonu ve İletim Hattı İnşaatı projeleri de Halilağa Bakır Madeni projesi ile entegre projeler olmasına karşın revize ÇED raporu entegre bir şekilde hazırlanmadı.

TEMA avukatı Aykul ve Çan avukatı Aydın, proje yakınındaki Çan Biga fay hattına dikkat çekerek olası bir deprem durumunda yaşanacak felakete de ÇED raporunda yer verilmediğini söyledi.

Aydın, bölgede bir deprem olursa Hacıbekirler Köyü’ndeki atık sahasının bölge için büyük bir tehdit olacağını vurguladı ve ÇED raporunun bu durumu da göz önünde bulundurarak entegre bir şekilde hazırlanmasını istedi.

İliç gibi olmasın

Proje kapsamında yapılacak olan patlamalar, 55 köyün içme suyunu sağlayan Kocabaş Çayı ile Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köylerini tehdit ediyor. Patlamaların su kaynağı üzerinde bir ocak gölü oluşturması ve cevher içermeyen atıkların asit maden drenajı oluşturması bekleniyor.

Zenginleştirme kapsamında oluşacak atıklar da atık barajında birikecek. Ancak atık barajının Hacıbekirler Köyü merkezine 730 metre, köy sınırına ise 400 metre mesafede bulunması köylüleri barajdan yayılan kimyasallara maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.

Erzincan’da yaşanan İliç felaketini ve Şebinkarahisar’da atık barajının yıkılmasını örnek gösteren davacılar, yerleşim alanlarına yakın bir alanda bu tür bir projeye izin verilmesini istemiyor.

Mahkeme kararının birkaç hafta içinde açıklanması bekleniyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.