Doğa MücadelesiManşetYerel

Halilağa bakır madeni davasında bilirkişi keşfi protestolar eşliğinde yapıldı

0

Kazdağları’nda, Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Maden Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi Projesi için TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği’nin açtığı davanın bilirkişi keşfi protestolar eşliğinde yapıldı.

Davacı tarafın keşfe katılma isteği hakim tarafından kabul edilmedi. Avukat Burcu Özaydın, projenin üç köyün su varlıklarının maden projesi alanında bulunduğunu, Çanakkale ve Bayramiç bölgesini de kapsayacak genişlikte bir alanda içme sularına ağır metallerin karışacağını, tarım ve hayvancılığın duracağını söyledi.

Cengiz Holding 2019 yılında Halilağa Bakır Ocağı Tesisini 55 milyon dolara satın alarak, Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi Projesi için çalışma başlatmıştı.

‘Defol Cengiz’

Projenin iptali için açılan davada, bilirkişi keşfi öncesinde Hacıbekirler köyünde bir araya gelen köylüler, altın madeni açılmasına karşı mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söylediler.

“Kazdağları’ndan defol Cengiz”, “Cengiz Holding, Kazdağları’nı terk et” yazılı parkart taşıyan köylüler ve doğa savunucuları, Kazdağları’nın madenlerle zehirlenmesine izin vermeyeceklerini ifade ettiler.

Davaların birleştirilmemesine tepki

Cengiz Holding’in bakır madeni projesi için üç ayrı dava açıldı. Birinci dava TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği‘nin, ikincisi; Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale Tabip Odası, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Çanakkale İnsan Hakları Derneği, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği, Ayvalık Tabiat Derneği ile 80’in üzerinde vatandaşın katılımcısı olduğu dava, üçüncüsü ise Ziraat Mühendisleri Odası’nın davası.

Davalardan ikisi için ara karar verilerek yürütmeyi durdurma kararı TEMA’nın açtığı davaya birleştirildiği için, söz konusu diğer iki davayı açan kurum temsilcileri de bilirkişi keşfine davacı olarak katılmak istedi. Dilekçelerini vermelerine ve talepleri uzun tartışmalara rağmen hakim tarafından kabul edilmeyince, bu tutum protesto edildi.

‘Bakır görünümlü altın’

Gazete Duvar’ın haberine göre Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, bakır ile altın madenlerinin birlikte yürütüldüğüne dikkat çekerek, “Kamuoyunun tepkisinden kurtulmak için altın yerine bakır deniyor. Bakır görünümlü altın madeni yapmak istiyorlar. Çok büyük bir alan. 5 bin hektarın üzerinde ruhsat alanı, bunun içinde de 600 hektarın üzerinde ÇED alanı var. Bu maden Kazdağları’nı talan edecek projelerden sadece biri. Cengiz Holding’i ve diğer doğa talanı projeleri Kazdağları’nda istemiyoruz” dedi.

TEMA Vakfı, Çan Çevre Derneği ve davacılar adına konuşan avukat Burcu Özaydın, “Biz altı tane STK ve 80 yurttaş olarak ayrı bir dava açtık. Bizim davamızda olacağı için bu rapor, bilirkişi keşfine katılmak istediğimizi belirten bir dilekçe verdik ancak, hakim keşfe katılma talebimizi reddetti. Sadece gözlemci olarak katılabildik” şeklinde konuştu.

‘Binlerce hektarlık alan yok edilecek’

Tarım ve hayvancılıkla geçinen köylerde bu faaliyetlerin yürütülmesinin mümkün olmayacağını ifade eden Özaydın, şunları kaydetti:

“Temel içme suyu kaynakları maden alanında kalıyor. ÇED raporunda da ‘evet bu köylerin su kaynakları maden alanında ama biz köylere başka yerden su getireceğiz’ deniliyor. Nereden su getirecekler hiç belli değil. Zaten bu madenin kurulması durumunda yer altı sularına ciddi oranda ağır metaller kimyasallar, zehirler karışacak. Madenleri ayrıştırmak için siyanür havuzları, yüzlerce metre derine inen cehennem çukurları açılıyor. Yeraltına sularına doğrudan ağır zehirler karışıyor. Sadece bu üç köy değil bütün Ezine ovası, Bayramiç ovacı yeraltına karışan kimyasallardan dolayı zehirlenecek. Ne içme ne kullanma suyu kalacak, üç köy haritadan silinecek. Köylüler, başından beri bu projeye itiraz ettiklerini istemediklerini belirtiyorlar. Bütün Bayramiç halkı, Çanakkale halkı her yerde ifade etmesine rağmen ısrarla bu proje yapılmak isteniyor. Sadece 15 yıl buradan altın ve bakır madeni çıkarabilmek için bütün bu ovayı dağı, yüzlerce dönem araziyi, binlerce hektarlık alanı yok edecekler.”

İşletme ömrü 15 yıl

Bedelinin 923 milyon TL olduğu çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) dosyasında ifade edilen projede, ÇED izni alanı yaklaşık 600 hektar ve üç poligondan oluşuyor.

2 yıl inşaat dönemi, 15 yıl işletme dönemi ve 2 yıl kapatma döneminin planlandığı ‘Halilağa Bakır Projesi’ için, her ne kadar “bakır madeni projesi” dense de proje alanında 2012 yılında “Halilağa Altın Madeni Projesi” ismiyle ÇED süreci yürütülmüştü. O proje de ÇED olumlu kararı almıştı. Ancak yine, yöre halkı ve çevre örgütlerinin tepkisi bu projenin gerçekleşmesini engellemişti.

You may also like

Comments

Comments are closed.