COP27İklim KriziManşet

[COP27] Son hafta: Herkesin gözü kayıp ve zarar finansmanında

0

COP27 iklim zirvesi bugün son haftasına girerken yaklaşık 200 ülke, dünyayı ısıtan emisyonlarını azaltmaya ve iklim etkilerinden zarar gören ülkeler için finansmanı artırmaya yönlendirmek için bir anlaşmaya varmaya çalışıyor.

Mısır‘ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen COP27’nin Başkanı Sameh Shoukry, “anlamlı sonuçları” olan kapsamlı bir iklim anlaşması istediğini söyledi ve delegelere “dünyanın gözünün üstlerinde olduğunu” hatırlattı:

“Ortak hedefimiz, önümüzdeki Cuma günü Şarm El-Şeyh konferansının kapsamlı, iddialı ve dengeli sonuçlarını oluşturacak mutabakat kararlarını kabul etmek.”

Bazı müzakereciler ve gözlemciler, kayıp ve zarar finansmanı konusunda anlaşmaya varılamamasının BM görüşmelerini bozabileceği ve diğer anlaşmaları engelleyebileceği konusunda uyarıyor. Finansman, 130’dan fazla gelişmekte olan ülkenin talep ve kararlılıklarıyla COP27’deki siyasi gündemlerin zirvesine oturdu.

Düzinelerce dünya liderinin konuştuğu, emisyonları daha hızlı kesmeye yönelik taahhütlerin yer aldığı ancak yeni iklim fonu duyuruları konusunda eksik kalınan ilk haftadaki görüşmelerin ardından müzakereciler şimdi, bu cuma gününe kadar üzerinde anlaşmaya varmaya çalışacakları devasa bir listeyle karşı karşıya.

E3G‘den politika analisti Tom Evans, şimdiye kadar COP27’de açıklanan taahhütler hakkında, “Hepsi yapıcı, ancak insanların beklediği dönüşümsel aciliyetle yanıt verdiğini düşünmüyorum” değerlendirmesini yapıyor.

Şimdiye kadar aralarında Almanya, Avusturya gibi bazı ülkeler tarafından, savunmasız ülkelerin her yıl artan kuraklık, sel  gibi felaketlerle başa çıkması için ihtiyaç duyduğu yüz milyarların çok uzağında kalan, yalnızca birkaç yüz milyon dolar tutan fonlar duyuruldu.

Hükümetlerin yetkili bakanları bugün, aşırı enflasyondan Rusya‘nın Ukrayna’yı işgaline kadar birçok krizle mücadele edilirken de iklim değişikliği ile mücadelenin herhangi bir şekilde zayıflamasını önlemeye çalışan bir anlaşma için Şarm El-Şeyh’teki müzakereleri devraldı.

Geçen yılki BM iklim zirvesinde tüm ülkeler, bilim insanlarının küresel ısınmanın en kötü etkilerinden kaçınmak için limit olarak belirlediği ortalama küresel sıcaklık artışlarını 1,5 derecede sınırlamak için bu yıl daha güçlü iklim hedefleri belirleme konusunda anlaşmıştı.

Ancak yalnızca 30 kadar ülke bu taahhüde uydu ve dünya şimdi küresel bir enerji krizi ve yaklaşan ekonomik gerileme ile karşı karşıya.

Öte yandan birçok delegenin bir gözü de, dünyanın en büyük iki kirleticisinin liderleri olan ABD Başkanı Joe Biden ve  Çin lideri Xi Jinping‘in G20 zirvesi için buluştuğu Bali‘de.

Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyareti ardından bu yılın başlarında duran iklim değişikliğine karşı ABD-Çin işbirliğinin yeniden başlaması, COP27’deki müzakerelerin hızlanmasına yardımcı olabilir.

Bazı müzakereciler, zirvenin kırılgan ülkelerin sel, kuraklık ve diğer iklim etkilerinden kaynaklanan hasarlarla başa çıkmasına yardımcı olmak için finansmanı tartışmayı kabul etme konusundaki erken atılımın ardından, son günlerde anlaşmalara yönelik ilerlemenin durakladığını söylüyor.

Gelişmekte olan ve iklim açısından hassas 130’dan fazla ülkeden biri olan Jamaika‘nın müzakerecisi Omar Alcock, Reuters’a “Kayıp ve hasar konusundaki tartışmalar zayıftı, çok fazla ilerleme kaydedilmedi” dedi ve ülkelerin COP27’de yeni bir kayıp ve hasar fonu başlatma konusunda anlaşmalarını talep ettiğini söyledi.

Bu sorun, müzakereleri ‘tıkama’ ve diğer potansiyel anlaşmalardaki ilerlemeyi yavaşlatma riski taşıyor.

27 ülkeden oluşan Avrupa Birliği, böyle bir fonu tartışmaya açık olduğunu söylese de ABD dahil zengin ülkeler, kendilerini tarihsel sera gazı emisyonlarına dayanarak iklimle ilgili zararları yasal olarak ödemekle yükümlü kılabilecek herhangi bir sonucu reddediyor.

ABD iklim elçisi John Kerry cumartesi günü konferansta yaptığı açıklamada, “ABD ve diğer birçok ülkenin, tazminat veya yükümlülüğe bağlı bir tür yasal yapı oluşturmayacağı iyi bilinen bir gerçek” dedi.

Nairobi merkezli düşünce kuruluşu Power Shift Africa‘nın direktörü ve COP27 müzakerelerinde gözlemci olan Mohamed Adow, şimdiye kadar kaydedilen ilerleme eksikliğinin “savunmasız topluluklara ve ülkelere ihanet” anlamına geldiğini söyledi.

Bazı ülkeler, özellikle geçmişteki COP anlaşmalarının gerçek dünya eylemine dönüşmemesi nedeniyle, resmi görüşmelerin dışında da anlaşmalar yapmayı deniyor. Almanya ve bir grup ülke, iklim felaketlerine savunmasız ülkelerde iyileştirme çalışmaları için bir “Küresel Kalkan” programı başlattı.

More in COP27

You may also like

Comments

Comments are closed.