İfade ÖzgürlüğüManşet

Büyükada davası, yeniden

0

İstanbul Büyükada‘da katıldıkları eğitim nedeniyle terör suçlamalarıyla yargılanan 11 hak savunucusunun davası Yargıtay’ın bozma kararının ardından bugün İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülmeye başladı.

Duruşmaya Günal Kurşun ve Taner Kılıç ile hak savunucularının avukatları katıldı. Her iki sanık da Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasını istedi.

Yeni Bylock tespiti istendi

Bozma kararında tekrar ByLock tespiti yapılması istendiğini söyleyen Kılıç, yargılama süresinde dört ayrı ByLock raporu düzenlendiğini hatırlatarak,” Mahkeme, bu raporlara neden itibar etmediğini gerekçeli kararında dahi yazmadı. Neden raporlarımız dikkate alınmadı ve görmezden gelindi anlamış değilim. Aynı görmezden gelme Yargıtay’ın bozma kararında da söz konusu” dedi. 

Kılıç, altıncı yılını dolduran bir yargılamada, 14 buçuk ay hapis yattığını belirterek, “Cezam neredeyse infaz oldu ancak hala şuraya da bakalım buraya da bakalım deniliyor. Mahkemenizden, altı yıllık yargılama sürecinde hakkımdaki deliller neyse ona göre karar vermenizi talep ediyorum” dedi.

Kılıç’ın ardından söz alan Kurşun, “İddianameyi hazırlayan savcının, Today’s Zaman gazetesinde yazı yazmayı ‘örgüt üyeliği’ ile ilişkilendirdiğine dikkat çekerek, o dönem, şu an Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olan İbrahim Kalın ile aynı sayfada yazdıklarına vurgu yaptı: 

“Son 20 yıllık bütün eylem ve işlemlerimiz didik didik edilmiş. KHK’lı olduğum gerekçesiyle ne avukatlık ne de akademisyenlik yapabiliyorum.  Yani bize ‘öl’ diyorlar. Geliyoruz gidiyoruz bu yargılama devam ediyor. Hepimiz hakkında beraat talep ediyorum.“

Kurşundan sonra söz alan sanık avukatları ve mütalaası sorulan savcı da Yargıtay kararlarına uyulmasını istedi. Aradan sonra kararını açıklayan mahkeme, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasına karar verdi. Kurşun yönünden dosyanın tefrik edilmesi talebini reddeden mahkeme, Kılıç hakkında bilirkişi raporu alınmasına karar verdi.

Bir sonraki duruşma 6 Haziran saat 14:00’da.

Ne olmuştu?

tanbul Büyükada’da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz 2017’de otele düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınıp ardından tutuklanmıştı.

25 Ekim 2017’de ilk kez hakim karşısına çıkan Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu tahliye edildi.

Dosyaya sonradan “şüpheli” olarak eklenen Taner Kılıç hakkında “terörizmin finansmanı ve casusluk” iddiasıyla tutuklu bulunduğu, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde görülen dosyanın Büyükada davasıyla birleştirilmesine de karar verdi. Kılıç da 15 Ağustos 2018 günü tahliye edildi.

3 Temmuz’daki son duruşmada, Taner Kılıç’a 6 yıl 3 ay, Günal Kuşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran’a 1 yıl 13 ay hapis cezası verildi. Yargıtay’a temyize giden dosya, Taner Kılıç ile ilgili “örgüt üyeliği” suçlamasıyla verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezası “eksik araştırma” nedeniyle, Günal Kuşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkındaki mahkumiyet de “kanuna aykırılık” nedeniyle bozuldu.

You may also like

Comments

Comments are closed.