Ahmet Atıl AşıcıYeşeriyorum

Haberlere Çıkabilmek İçin İlla Avatar Kılığına Mı Girmeli?

0

Herhalde öyle. Asteriks kılığında Bergama’lılardan sonra Eskişehir Gürleyik te santrale karşı çıkanlar “Gürleyik Avatarları” diye pankart bastırınca haber olabildiler televizyon ve gazetelerde.
 
Haberlerin veriliş şeklinden aslında ne için orada olduklarının ya da ne söylediklerinin önemli olmadığını hissedebiliyorsunuz. “Koskoca insanlar”, “tuhaf şiveleriyle” “ciddi” haberlerin arasına çerez gibi yerleştiriliyor, bunun adı da yayıncılık oluyor bu ülkede.
Buna gerek var mı gerçekten?
Hergün 5-6 saat haber yayını yapan kanallar, hergün 50 sayfa çıkarıyorum diye övünen gazetelerde küçücük bir an ya da sütun olsun yer bulabilmek neden bu kadar zor?
Roman karakterleri Behlül ve Bihter gerçek kişilermiş gibi inanılmaz bir iştahla yayın yapan gazete ve televizyonlar, gerçek insanların gerçek sorunlarını görmezden gelme hakkını nereden buluyor?
Denilebilir ki, 50-60 kişi her toplanıp bağırıp çağırdığında haber mi olurmuş? Eylem yapan sayısı azdır çoktur, önemli olan duyurmaya çalıştıkları görüştür.
Bu medya geçen yıl İstanbul’da yapılan IMF-DB yıllık toplantıları’nda fena çuvalladı bu anlamda. Radikal gazetesi sütunlarını alternatif ses diye şu an IMF’ nin başiktisatçısı olan Olivier Blanchard’a açmakta bir beis görmedi. Televizyonlar ise eleştirel konukları Kongre Vadisi’nin korunaklı lobilerinde bulduğuna hiç şaşırmadı. Oysa başta İstanbul olmak üzere birçok ilde onca alternatif toplantı yapıldı, onca birikimli yerli yabancı katılımcı tarafından, ertesi günlerde vadi dışı dünyadan televizyonlara yansıyan tek kare elindeki havai fişeği havadaki polis helikopterine doğru fırlatan eylemcinin görüntüleri oldu. Verilen mesaj, televizyona haber olmak istiyorsan polisle çatış. Fikrini dinlemeye zamanım yok ama eğlencelik heyecanlı bir şeyler sunarsan neden olmasın?
Son günlerde birçok genel yayın yönetmeni günah çıkarır gibi açıklamalar yapıyorlar. Bu yetersiz de olsa, işledikleri günahları ortadan kaldırmasa da ilerisi için sağlıklı bir gelişme. Nasıl genel yayın yönetmenliği yapılmalı, yayın kurulu nasıl karar vermeli, bunlar sade bir vatandaş olarak benim görevim değil. Ancak hayatımı birebir ilgilendiren konularda tek yanlı değil, tüm yanlarını okuyup izleyebilmek benim hakkım.
Bu yeni dönemde, gazete televizyon yöneticilerinin dikkatlerini ve enerjilerini hükümet kurup hükümet düşürmekten ziyade gerçekleri açığa çıkarmak için kullanacaklarını umuyorum.
Ne Avatar ne de Asteriks olmaya gerek var sesimizi duyurabilmek için. Sadece biraz vicdanının sesini dinleyebilme yetisini henüz kaybetmemiş habercilere ihtiyacımız var.
28 Mart Pazar günü Erzin’de halk meydanda bölgeye kurulması planlanan termik santrallere karşı eylem yapacak. Buradan değerli medya üyelerimize çağrımdır: Sınırlı bir alanda eğer hükümet 8 tane her biri 1000 MW’lık kömürle çalışan termik santral kurmaya kalkıyorsa bu bir haberdir. Halkın ayaklanması da normaldir. Sesini duyurabilmek için yol kesmeye, polisle çatışmasına gerek yok, hele hele kılıktan kılığa, şekilden şekle girmesine hiç gerek yoktur.
 
Ahmet Atıl Aşıcı
Yeşiller Partisi

You may also like

Comments

Comments are closed.