CO2’nin huzursuz edici yükselişini gösteren en son ölçümler, gezegeni ısıtan emisyonlar büyük ölçüde azaltılsa bile, dünyanın hala feci bir iklim felaketine yol uğrayabileceği yolundaki bilim insanlarının uyarılarını haklı çıkartıyor.
Hawaii‘deki Scripps Oşinografi Enstitüsü için CO2 ölçümleri yapan jeokimyacı olan Ralph Keeling, “ CO2’deki amansız yükselişi yavaşlatacak kolektif irade gücünden yoksun olmamız iç karartıcı. Fosil yakıt kullanımı artık hızlanmıyor olabilir, ancak hala küresel bir felakete doğru en yüksek hızda yarışıyoruz” dedi.
Mayıs ayında, Hawaii’nin Büyük Adası’ndaki bir yanardağın yamaçlarında yer alan Mauna Loa Gözlemevi, milyonda 421 parçalık bir CO2 konsantrasyonu ölçmüştü. Bu fosil yakıtların yanması ve ormansızlaşma nedeniyle karbondioksit artışındaki rekorların son halkasıydı.
Sanayi Devrimi‘nden önce, Dünya’nın CO2 seviyeleri yaklaşık 6.000 yıl boyunca yaklaşık 280ppm’de kaldı. Bu, insan uygarlığının ilerlemesi için istikrarlı bir temel sağlıyordu . Ancak o zamandan beri insanlar, gezegeni yüzlerce veya binlerce yıl ısıtmaya yetecek kadar, yaklaşık 1.5 ton CO2 saldı .
ilgili haber: Atmosferdeki CO2 seviyesi insanlık tarihinde kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı
Benzer oranlar en son dört milyon yıl önce görüldü
Mauna Loa’da ölçümler yapan Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne (Noaa) göre, küresel ısınmanın birincil itici gücü olan ısı tutucu CO2 emisyonlarındaki bu büyük sıçrama , dünyayı hızlı bir şekilde, dört milyon yıldır görülmeyen koşullara itti . Noaa’nın küresel izleme laboratuvarında çalışan kıdemli bilim adamı Pieter Tans, “Karbondioksit, türümüzün daha önce hiç yaşamadığı seviyelerde. Bunu yarım asırdır biliyoruz ve bu konuda anlamlı bir şey yapamadık. Uyanmamız için ne gerekiyor?” diye sordu.
CO2 seviyelerinin en son bu kadar yüksek olduğu zaman, insansı maymunların ilk kez iki ayakları üzerine kalktığı , Pliyosen olarak adlandırılan çağdaydı. Yaklaşık 4,1 milyon yıl önceki bu dönemde, konsantrasyonlar 400 ppm civarında ulaşmıştı; Kuzey Kutbu’nda ormanlar bulunuyordu ve deniz seviyeleri de bugünden beş ila 25 metre daha yüksekti.
Araçlarımıza, evlerimize ve fabrikalarımıza güç sağlamak için kömür, petrol ve gazın yakılması nedeniyle atmosferimizdeki çığır açan değişim, şimdiden şiddetli sıcak dalgalarına ve giderek şiddetini artıran sel, kuraklık ve fırtınalara neden oldu. Bilim insanları, küresel ısınmanın sanayi öncesi dönemin 1.5C üzerinde artması durumunda bu etkilerin felakete dönüşeceği uyarısını yapıyor.
Paris İklim Anlaşması‘nda dünya hükümetleri tarafından kabul edilen bu sınırın, önümüzdeki on yıllarda giderek daha fazla ihlal edilmesi olası. Yeni bir araştırma, geçmiş emisyonların kalıcı etkisinin, emisyonlar hemen durdurulsa bile 1.5C sınırının %42 oranında aşılacağı anlamına geldiğini buldu. uzmanlar, dünyanın korkunç iklim felaketlerinden kaçınma şansına sahip olması için, küresel emisyonların bu on yılın yarısında kesilmesi ve 2050 yılına kadar sıfırlanması gerektiğini kaydetti.
‘Bu sadece başlangıç’
Buna rağmen, 2020’de Covid ile ilgili kısıtlamalar devreye girerken düşen emisyonlar, geçen yıl tekrar yükseldi ve gereken sert düşüşe dair hiçbir işaret göstermedi. Washington Üniversitesi‘nden iklim bilimcisi ve raporun yazarlarından biri olan Kyle Armour, “Çalışmamız, her durumda, geçmiş emisyonlarla, onları deneyimlemeden yaklaşık beş ila 10 yıl önce en yüksek sıcaklıklara ulaşmaya kendimizi adadığımızı ortaya çıkardı” dedi.
Nature Climate Change’de yayımlanan araştırmayı yöneten Washington Üniversitesi’nden oşinografi doktora öğrencisi Michelle Dvorack da “Bulgularımız, emisyonları hızla azaltmak için ihtiyacımız olan şeyi daha da acil hale getiriyor” değerlendirmesini yaptı.
Climate Analytics’in CEO’su Bill Hare ise, dünyanın “felakete doğru uyurgezer gibi yürüdüğünü” belirtti: “Üç derece ısınmış bir dünyayla baş etmek çok daha zor olacak. Daha bu yıl Hindistan ve Pakistan’daki sıcak dalgası ve aynı bölgede seller gibi korkunç etkiler gördük. Bu sadece başlangıç.”